- 4 gün önce
Kategori
📺
TV ve DiziDöküm
00:00Bir yolcu uçağının pilotları sert bir fırtına ve köleden yağmurun altında inmeye çalışıyorlardı.
00:09İndir atın! İndir atın!
00:20Korkunç bir zorunlu inişin ardından hayatta kalma mücadelesi gelecekti.
00:24O an düşündüğü tek şey kızım Emily'i almaktı.
00:27Emily! Ve onu kazadan korumak.
00:33O gün kazadan sonra uçaktan çıkmayı başaramayan çok sayıda yolcu olduğunu biliyorduk.
00:42Kapıyı açın! Kapıyı açın!
00:57Bu hava trafik kontrolü kayıtlarına, resmi raporlara ve olayda yer alanların anlattıklarına dayanan gerçek bir öyküdür.
01:092 Ağustos 2005 Salı günü.
01:17Paris'teki Charles de Gaulle havaalanı.
01:20Air France'ın Toronto'ya yapılacak 358 sayılı uçuşu için 297 yolcu uçağa biniyor.
01:26Burna yakın, sol tarafta.
01:28Tamam, hadi.
01:32Hilip Lakay eşi ve 4 çocuğundan ikisiyle yolculuk ediyor.
01:37Koltukları bu dev jetin arka bölümünde.
01:40Ama beraber oturamıyorlar.
01:42Yer bulamadığımız için Emily'den ayrılmak zorunda kaldık.
01:53Biz orta bölümde yan yana 3 koltukta oturuyorduk.
01:56Emily de bizden birkaç sıra ileride sağ tarafta uçağın sağ kanadına yakın bir yerde oturuyordu.
02:00Eddie Howe içinse 358 numaralı uçuş Johannesburg'dan başlayan bir yolculuğun devamıydı.
02:11Kanada'daki Queens Üniversitesi'nde okuyan yabancı bir öğrenciyim.
02:14Her sene Güney Afrika'ya geri dönüyorum.
02:20Howe'nin yükü ağırdı.
02:23Sahip olduğum her şeyi taşıyordum.
02:26Kitaplarından giysilerime, burs parasından dizüstü bir hisarıma kadar.
02:30Bu aynı zamanda Joanne Cordery Bandak içinde uzun bir yolculuğun adımlarından biri.
02:40Kendisi Tayland'dan dönüş yolculuğundaydı.
02:44Uçmaya başlamadan iki gün önce bütün planlarımı yapmıştım.
02:48Bangkok'tan Paris'e, oradan da Toronto'ya geçecektim.
02:53Yolcular uçağa binmeye devam ederken uçuş ürettebatı da Airbus A340'a yerleşmekteydi.
02:58Kaptan 57 yaşındaki Alain Rosa'ydı.
03:0320 seneden fazladır Air France'da çalışıyordu.
03:06Yardımcı pilot ise 43 yaşındaki Fredrik Neu'ydu.
03:09Başlamak ister misin?
03:11Yoksa ben mi?
03:12Neden önce sen başlamıyorsun sonra ben Toronto'ya inişe kadar alırım.
03:17Hava durumuna bakayım.
03:20Bu uçuşta iki pilotun aldığı karara göre Kaptan Rosai Paris'ten kalkışı gerçekleştirecek yardımcı pilot Noe ise Toronto'ya inecekti.
03:27Varış noktası Toronto Pearson.
03:31Tamam.
03:31Mürettebat yardımcı pilotlar deneyim kazansın diye genellikle görevleri bölüşürdü.
03:35Rosai ve Noe'ya pilot kabininde bir başkası katılmıştı.
03:42Galiba beni bekliyorsunuz.
03:43Ben Miles Troches'e.
03:44Miles Troches'e bir Air France çalışanının oğlu.
03:47Pilot kabininde bedavadan uçmasına izin verilmişti.
03:52Bilmenizi isterim ki bunu daha önce yaptım.
03:54Sessizce oturacağım.
03:55Bu Air France uçağı dünyadaki en güvenli uçaklardan biri.
04:05A340'lar 1993'te hizmete sokulduğundan beri mükemmel bir geçmişleri var.
04:11Air France 358.
04:13Air France 358.
04:15Kalkış izni verildi.
04:18Kalkış izni alındı Air France 358.
04:21Size iyi günler baylar.
04:25Öğleden sonra ikiyi birkaç dakika geçe 358 numaralı uçuş Paris'in gökyüzüne doğru yükseldi.
04:39Toronto birkaç bin kilometre ötede olabilir ama 358 numaralı uçuşta bulunanların aileleri ve arkadaşları uçak geldiğinde orada olmak için plan yapıyorlardı.
04:48Alo.
04:51Audrey elbette unutmam.
04:53Tabii ki annemle babamı da alırım.
04:54Hayır iki ailezı da almayı unutmam.
04:58Hepsini alırım.
04:59Fransa'ya gitmeden önce dönüşte karşılanmak için her türlü ayarlamayı yaparız.
05:03Böylesi daha kolay çünkü yükümüz ağır olur ve Fransa'dan bir şeyler getiririz.
05:08O senenin yazında oğlumuz Julian Toronto'da kalacaktı ve bizi karşılamak için o uygundu.
05:12Tamam inince seni arayacağım.
05:17Her şey kontrolüm altında tamam mı?
05:20Pekala.
05:21Sonra konuşuruz.
05:22Hoşçakal.
05:23Hava tahminlerine göre Toronto için aşırı sıcaklık ve sonrasında şiddetli fırtına uyarıları yapılıyor.
05:31Toronto'ya gitmek için o uygundu.
05:33Paris'ten Toronto'ya normal bir uçuş yaklaşık 8 saat sürer.
05:49Air France 358 Kanada'ya yaklaştıkça onu diğer uçuşlardan ayıracak bir olay yaşanmıyor.
05:54Verdikleri hizmet çok güzeldi.
05:59Yemekler harikaydı.
06:01Uçuş görevlileri işin ehliydi.
06:05Fransa'dan gelen birçok değişim öğrencisi vardı.
06:09Kanada'ya ilk defa gidecek olan genç kişilerdi.
06:11Bazılarının da ilk uçuşuydu.
06:14Çok gürültü çıkarıyorlardı.
06:18Çok güzel bir günde uçuyorduk.
06:21Güneş parlıyordu.
06:22Üstümüzde mavi gökyüzü, altımızda beyaz bulutlar vardı.
06:28Otopilot uçuş boyunca Kaptan Alan Roseye ve yardımcı pilot Fredrik Noe için işin büyük bir bölümünü yapıyordu.
06:34Uçuşun başında planladıkları gibi şu anda uçağın kontrolü Noe'daydı.
06:40Yine hava durumu geliyor.
06:43Pilotlar Toronto'daki hava durumu hakkında düzenli bilgi alıyordu.
06:47Bulutlu ve yağmurlu, şiddetli fırtına olabilir.
06:50Kıcaklık 20 civarında.
06:52Toronto uluslararası havaalanında fırtına şiddetini giderek artırmıştı.
07:06Yağmur, rüzgar ve şimşekler pistleri dövüyordu.
07:11Şimşekler havaalanı yetkililerinin kırmızı alarm ilan etmesine neden olmuştu.
07:16Bunun anlamı yıldırım düşmesi ihtimali çok yüksek olduğu için yer ekibinin uçaklarda çalışmasının yasaklanmasıydı.
07:22358 numaralı uçuş Toronto'ya yaklaştıkça bekleme döngüsüne alınmıştı.
07:34Çünkü hava iyiye gitmiyordu.
07:38Air France 358, inişiniz bir süre ertelenecek.
07:47Bayanlar ve baylar, kaptan pilotunuz konuşuyor.
07:50Üzgünüm ama inişimiz bir süre gecikecek.
07:52Toronto üzerinde kötü hava koşulları var.
07:54Bu durum düzelene kadar bir süre bekleyeceğiz.
07:57Teşekkürler.
07:59Kaptanım Toronto üzerindeyken kötü hava koşulları olduğu için inişimizin 25 ila 30 dakika gecikeceği konusunda yaptığı anonsu duyunca gerçekten şaşırmıştım.
08:13Henüz fırtınaya girmeyen pilotlar Toronto'nun kuzey doğusunda bekleme uçuşunu sürdürüyordu.
08:19Alternatif havaalanı yaklaşık 300 kilometre uzaktaki otto havaydı.
08:23O sırada uçağın depolarında 7500 litreden fazla yakıt vardı.
08:30Oraya varmaları için yeterliydi.
08:34Pilot ilk önce alternatif havaalanına gitmenin yaratacağı ekonomik etkiyi düşünecekti.
08:40Vereceği kararda en etkili unsur olmasa bile,
08:43pilotun alternatif havaalanına gittiği durumda yolcuların asıl varış noktasına nasıl transfer edileceklerini düşünmek gibi bir yükümlülüğü vardı.
08:50Bu bakımdan vereceği karar büyük önem taşıyordu.
08:56Yaklaşık 300 yolcuyu ottovaya götürmek lojistik bir kabus olurdu.
09:01Ama pilotlar eldeki yakıtla daha fazla uçamazdı.
09:04Eğer gecikme sürerse yollarını değiştirmekten başka şansları yoktu.
09:11Air France, burası Toronto.
09:14Erteleme kaldırıldı.
09:16İniş serisine başlayabilirsiniz.
09:185000 fitte kalın.
09:19Air France 358 erteleme anlaşıldı.
09:23İniş serisine başlıyoruz. 5000 fitte kalacağız.
09:27Bugün gecikme o kadar uzun değildi.
09:29Fırtına havaalanının yakınlarında sürdüğü halde, pilotlara iniş serisine başlama izni verilmişti.
09:34Bayanlar, baylar, kaptan pilotunuz konuşuyor.
09:44Şu andan itibaren Toronto'ya doğru alçalmaya başladığımızı bilmenizi isterim.
09:49Yerel saatte 4 civarı yere inmiş olacağız.
09:51Genellikle 45 dakika dediklerinde fena değildir.
09:57Çünkü 1-1,5 saat kadar sürebilir.
10:00Bu sefer 20 dakikada bitmişti.
10:0220 dakika sonra inişe başlıyoruz.
10:04Hazırlanın dediler.
10:05Uçak yardımcı pilot Frederick Noh'un kontrolü altında fırtına bulutlarının arasına doğru alçalmaya başladı.
10:10Air France 358, hızımızı 1-9-0'a düşürüyoruz.
10:15Noh karşılaşmak üzere olduğu şeylere karşı hazırlıklı değildi.
10:18Fırtına 358 numaralı uçuşta bulunan herkese çok acımasızca bir sürpriz hazırlamıştı.
10:31Acımasız bir yaz fırtınası Toronto'yu dövüyor oldu.
10:33Fırtına ve şimşekler havaalanını kaplamış, gelen uçakların işini zorlaştırıyor oldu.
10:45Kısa bir bekleyişten sonra Air France'ın 358 numaralı uçuşu, içindeki 297 yolcu ile beraber fırtınaya doğru alçalmaya başlamıştı.
10:56Flaplar 2
10:57Flaplar 2
10:58F hızı
11:00Takımlar açık
11:01İniş takımları açık
11:03Hava kesiciler hazır
11:054 yeşil
11:08İniş takımları açık
11:09Hava kesiciler hazır
11:114 yeşil
11:13Air France 358
11:32Alçalma hızınızı koruyun
11:33Air France 358
11:35Yardımcı pilot Frederick Noh uçağı pozisyona sokmuştu.
11:39İnişe birkaç dakika kalmıştı.
11:40Air France 358 anlaşıldı.
11:43Flaplar açık
11:43Flaplar açık.
11:44Flaplar açık.
12:01Hava giderek kararıyordu.
12:03Etrafımızda onlarca şimşeğin her saniye şimşeğin her saniye çaktığını görebiliyorduk.
12:06Uçağın etrafında sürekli şimşeği çakıyordu.
12:08Uçağın etrafında sürekli şimşek çakıyordu.
12:11İnsanlar gerilmeye başlamıştı.
12:13Aslında ben de iyice gerilmiştim.
12:17Air France'ın air basının önünden iki uçak daha 358 numaralı uçağın ineceği piste inişini gerçekleştirmişti.
12:23Air France 358 burası Toronto Kule.
12:27Toronto Kule burası Air France 358 dinliyorum.
12:32Soldaki iki dört numaralı piste iniş izni verildi.
12:36Sizden önce inen uçak fren başarısını zayıf olarak bildirdi.
12:39Ayrıca iniş pistinin yakınındaki yüzey rüzgarının 290 dereceden 15-20 nat olduğu bildirildi.
12:45Frenler zayıf. 15 nat ile 20 arasında. Air France 358 teşekkür ederim.
12:49Uçak soldaki 24 numaralı piste gönderilmişti.
12:54Böylece rüzgara karşı ineceklerdi.
12:57Ama burası şehrin en büyük otoyoluna yakın bir yerdeydi.
13:01Orası da akşam trafiğiyle yoğunlaşmış haldeydi.
13:12Sürekli değişen rüzgar ve ıslak pistle karşı karşıya olan pilotlar inişe hazırdı.
13:19Otomatik frenler orta düzey.
13:24Orta düzey ayarlandı.
13:28Uçak inişe geçtiği sırada ortalık cehennem gibiydi.
13:32Her tarafımızda şimşekler çakıyordu.
13:35Türbülanslar çok büyüktü.
13:38Yolcular pilotun uçağı düz bir şekilde tutmak için mücadele ettiğini hissedebiliyordu.
13:43Piste yaklaştıkça ne kadar zorlandıkları açıktı.
13:46Yanımda oturan oğlumun heyecanlandığını görüyordum.
13:53Kızımın ise bizden uzakta oturması yüzünden endişelenmişti.
13:56Kemerimi her zaman bağladığımdan daha fazla sıkmıştım.
14:04Bunun çok sert bir iniş olmasını bekliyordum.
14:07Pilot muhtemelen piste dokununca frenlere asılacaktı.
14:11Ya da yere indikten sonra yeniden yükselmeye başlayacaktık.
14:14Çünkü bunun normal bir iniş olmayacağının farkındaydım.
14:17Yeniyoruz. Otomatik pilot ve iticiler kapalı.
14:26Saat 4'ü 2 dakika geçe Air France 358 numaralı uçuş pistin başına doğru alçalıyordu.
14:32İndiratın! İndiratın!
15:01Bu iniş o zamana kadar yaptığım uçuşlar arasında en zorlu ve en sert inişti diyebilirim.
15:16Çok zor bir inişti. Herkes pilotları alkışlamaya başladı.
15:26Yanımda oturan kadının harika bu inanılmaz bir inişti dediğini çok iyi hatırlıyorum.
15:30Ve neredeyse kadının cümlesini bitirir bitirmez ortalık birden cehenneme döndü.
15:43İndikten sonra uçak birdenbire yukarı aşağı doğru şiddetli şekilde sarsılmaya başladı.
15:55Bu öyle bir histi ki sanki üzerinde bir metre derinliğinde bir sürü çukurun bulunduğu bir yolda saatte 150 kilometre hızla gidiyormuşuz gibiydi.
16:03Lanet olsun! Lanet olsun!
16:10Bir an pencereden yansıyan turuncu bir aura gördüm.
16:13Bu hiçbir zaman unutamayacağım bir görüntüydü.
16:17Kızım uçağın sağ tarafında bizden önde oturuyordu.
16:21Ben ona bakarken yüzünü bizim oturduğumuz tarafa döndürdü.
16:24Gözleri fal taşı gibi açılmıştı ve bize bakıyordu.
16:26Kafası çok parlak bir ışıkla çevrilmişti.
16:30Dışarıdaki ateşten gelen ışıkla aydınlanmıştı.
16:35Piste indikten saniyeler sonra hala saatte 146 kilometre hızla giderken 358 numaralı uçağın yolu bitti.
16:48O an hepimizin öleceğini düşündüm.
16:50Böyle bir kazadan kimsenin kurtulması mümkün değildi.
16:54Her şey bitti sanki.
16:56Bir kazadan kimsenin kurtulması mümkün değildi.
17:26Dalga mı geçiyorsunuz?
17:28Uçak elbette ki durmuştu ama her şeyin yolunda olmadığının farkındaydım.
17:32Çünkü jet yakıtının kokusu gelmeye başlamıştı.
17:38Jet yakıtının kokusu uçağı doldururken...
17:40Uçağı hemen boşalttığınız gerektiğiniz gerek.
17:46Herkes paniğe kapılmıştı.
17:49Uçağı hemen boşaltın.
17:49Herkes uçağın patlamasını bekliyordu.
17:54Bu çok açıktı.
17:58Dumanlar ve alevler hızla yayılıyordu.
18:01Herkes çaresizce kaçmaya çalışıyordu.
18:02Kapıyı açın!
18:14Kapıyı açın!
18:15Kapıyı açın!
18:15Kapıyı açın!
18:16Kapıyı açın!
18:17Kapıyı açın!
18:18Kapıyı açın!
18:19Kapıyı açın!
18:21Postisin orada kapıyı açmakla açmamak arasında...
18:25Karar vermeye çalıştığını görebiliyordum.
18:27Çünkü yangın kapının hemen dışında devam ediyor.
18:35Duman uçağın ön kısmındaki açık kapılardan birinden içeri giriyordu.
18:39Joanne Cordray Bandak uçağın diğer tarafına yöneldi.
18:42Önümde ilerleyen bir beyefendinin elinde büyük bir çanta vardı.
18:47Bir yandan onu taşımaya çalışıyor.
18:49Kurtarma kızağından inerken onunla mücadele ediyordu.
18:52Epey de iri bir adamdı.
18:54Ve kızak tam olarak yere açılmamıştı.
18:56Ben de onun biraz yukarısında kızağın kenarında durdum ve yere atladım.
19:02Eddie Hall da bir çıkışa ulaşmıştı.
19:04Ama orada kızak yoktu.
19:06İnsanlar beni öne doğru itiyordu.
19:08Kendimi kontrol bile edemiyordum.
19:10Oradan aşağıya atlamak istemiyordum.
19:15Çünkü orada en az 5 metre kadar yükseklik vardı.
19:21Kaptan iyi mi?
19:23Bilmiyorum.
19:23Kaptan iyi mi?
19:24Bilmiyorum.
19:29Pilot kabininde koltuğu çarpışmanın etkisiyle yerinden kopan Kaptan Rose'ye çok kötü bir şekilde yaralanmıştı.
19:40Kıymetli saniyeler tükenirken Lakai ailesinin yakınında bulunan uçuş görevlisi bir çıkışı daha açmıştı.
19:49Yolcular yanan motordan gelen duman ve alevlerle karşılaştıkları halde uçaktan atlıyorlardı.
19:54Çocukları indirdim.
19:57Eşim indi.
19:58Sonra da ben indim.
20:00Mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde metal yığınlarının arasından yerde her ne varsa üzerlerinden atlayarak uçaktan uzaklaşmaya çalıştık.
20:10Hemen atlamamız gerekiyordu.
20:26Ben de hızla dua edip gözlerimi kapattım ve uçaktan aşağı atladım.
20:29Acil durum ekipleri yanmakta olan uçağa düştükten 50 saniye sonra ulaşmışlardı.
20:42Ama patlama tehdidi yüzünden uçağa yaklaşmak çok tehlikeliydi.
20:47Yağan yağmur yüzünden etrafımızı görmek çok zordu.
20:51Uçağın üzerinde çok miktarda duman birikmişti.
20:53Bazı yerlerde yangın hala devam ediyordu.
20:55Olay yerine yaklaştıkça uçağın bazı parçalarının kırılarak koptuğunu gördük.
21:02Tekerliklerden bazıları otoyolun kenarına gitmişti.
21:05Ayrıca kanadın çeşitli bölümleri de kırılmıştı.
21:09Filip Lacay ve ailesi uçağın biraz önce düştüğü tepenin yamaçlarından tırmanıyordu.
21:15İşte tam o sırada uçak patladı.
21:20Bir, iki ve üç kez.
21:28Uçaktan gelen o büyük patlamaları duymak bir kenara üzerimizde hissedebiliyorduk.
21:33İlk patlamada aslında sadece ilk patlamaya bakmıştım.
21:37Gözlerime inanamamıştım.
21:39Bavul olduğunu düşündüğüm bir şeylerin havada uçuştuğunu görmüştüm.
21:43Ve o sırada aklımdan geçen tek şey vardı.
21:45Bu uçuşanlar biz olabilirdik.
21:47Bulunduğumuz yerden uçağı görebiliyorduk.
21:55Uçağın yan tarafından simsiyah dumanların yükselişini izliyorduk.
21:59Sarı, turuncu ve kırmızı renkte alevler havaya yükseliyordu.
22:05Bizler iyiydik.
22:06Ama çevremdeki herkes o uçaktan çıkmayı başaramamış olan birçok kişinin olduğunu düşünüyordu.
22:122 Ağustos 2005, Air France'ın 358 numaralı uçağı Toronto'da pistten çıkmıştı.
22:28Yakıt depoları alevler içindeydi.
22:31Parçalanan uçaktan dumanlar çıkıyordu.
22:34Şoktaki yolcular uçaktan uzaklaşıyordu.
22:37Uçaktan gelen yolcular yağmurdan iyice ıslanmış, tepeye tırmanırken çamur içinde kalmışlardı.
22:49Bazı yolcular güvenli mesafeye ulaştıktan sonra duygularına hakim olamayıp ağlamıştı.
22:54Bazıları da o sırada yanlarında olan aile üyelerini, arkadaşları ya da diğer yolcuları görmeye çalışıyorlardı.
23:00Yaklaşık 35 dakika önce Toronto Pearson havaalanına inen bir uçak kontrolünü kaybederek pistten çıktı.
23:07Kazanın görüntüleri hızla yerel televizyon istasyonlarına ulaştı.
23:11Philip Lacay'ın kızı Audrey izlediği görüntüler yüzünden şoka girenler arasındaydı.
23:16Televizyonu açtığı anda karşısındaydı.
23:18Air France'ın uçağı düşmüştü.
23:20Gözlerinin önünde uçaktan yükselen dumanlar ve patlamalar canlı olarak yayınlanıyordu.
23:24Uçakta 250 yolcu bulunuyordu.
23:29Henüz elimize yeterli bilgi ulaşmadığı için ne kadar yolcunun hayatta kaldığını ya da kurtulduğunu bilemiyoruz.
23:38Philip Lacay'ın oğlu Julian ise o sırada havaalanında bekliyordu.
23:43Air France uçağına ne olduğu konusunda fikri yoktu.
23:46Ne?
23:48Annemleri bekliyorum tabii ki.
23:51Ne?
23:52Ne?
23:54Julian o sırada havaalanındaydı ama hiçbir şey bilmiyordu.
23:58Herhalde kızım ona daha uzun beklemek zorunda kalacağını söyledi.
24:01Uçağımızın düştüğünü söyledi.
24:04Kuzey Amerika'nın en işlek otoyollarından biri havaalanının kenarından geçiyordu.
24:09Yoğun saatlerden önce bile binlerce araç oradan geçiyordu.
24:13Sürücüler yanmakta olan uçağın görüntüleriyle şaşkına dönmüş bir şekilde yavaşlıyorlardı.
24:17Uçaktan çıkmayı başaran yolculardan bazıları o şaşkınlık içinde otoyolun kenarına gelmişlerdi.
24:33Geçen araçlardan bazıları onları havaalanına taşıdı.
24:36O sırada havaalanında benim bulunduğum yerde sadece 25-30 kişi bulunuyordu.
24:49Etrafıma baktığımda düşündüğüm tek şey şuydu.
24:53Kurtulanların hepsi bu kadar mı?
24:55İnsanlar getirilirken havaalanı çalışanları da onlara yardım etmek için çabalıyordu.
25:04Tümüyle bozuk bir organizasyondu.
25:07Hiçbir anons yapılmıyordu.
25:10Getirilen yolcuları küçük bir alana toplamışlardı ve herkes olumlu bir şeylerin olmasını bekliyordu.
25:16Ama hiçbir organizasyon yapılmamıştı.
25:19Hatta bazı insanlar şöyle demişti.
25:22İlk facia uçağın düşmesiydi.
25:24Ama ikinci facia da kazadan sonra işlerin beceriksizce yapılıyor olmasıydı.
25:35Akrabalar sabırsızlıkla haber bekliyordu.
25:38Julien Lacay en kötüsünden korkan insanlardan sadece biriydi.
25:48Yaklaşık bir buçuk saat boyunca öldüğümüzü düşünmüş.
25:51Bu çok kötüydü.
25:52Bizler elbette paniğe kapılmış ve korkmuştuk.
25:55Ama yolcuları bekleyen aileler daha büyük bir korku içindeydi.
25:59Çünkü haber almaları uzun sürmüştü.
26:01Herkesin içinden ailelerinin öldüğüne inanmaya başlamıştı bile.
26:09En sonunda kazadan saatler sonra yolcular ve onları karşılamaya gelenler buluştu.
26:14Julien!
26:16Julien!
26:18Çok şükür.
26:20İyisin değil mi?
26:21Hepiniz iyi misiniz?
26:22İyiyiz.
26:23Buraya nasıl geldin?
26:25En sonunda Julien'le buluşmuştuk.
26:27O sırada saat gece 11'di.
26:30Bu şanslı olduğumu hissettiğim bir andı.
26:37Yaşadığımız için şanslıydık.
26:43Bunu açıklamak çok zor ama sanki ikinci bir şans daha verilmişti.
26:48İkinci bahar yaşıyordu.
26:50Oğlum karşımdaydı.
26:51Belki Fransa'ya gitmeden önce onu sevdiğimi söylememiştim ama
26:54bu kez onu görü görmez ilk söylediğimi buydu.
27:00Bu harika, duygusal bir andı.
27:03Gerçekleşen düzinelerce buluşmadan sadece biriydi.
27:06Çalışmalar saatlerce sürmüştü.
27:08Ama akşamın erken saatlerinde Air France ve havaalanı yetkilileri inanılmaz duyuruyu yaptı.
27:13Mucize eseri 358 numaralı uçuştaki her yolcu ve mürettebatın her üyesi uçağın yanmakta olan enkazından kurtulmayı başarmıştı.
27:22Ertesi gün Air France'ın 358 numaralı uçağından geriye kalan sadece duman ve yanmış enkaz parçalarıydı.
27:35Airbus A340 çok karmaşık ve dikkatli bir şekilde inşa edilen güvenli bir uçaktı.
27:40Peki bu sefer ters giden neydi?
27:52Kanada Ulaştırma Güvenliği Kurulu hızla kazayı incelemeye başladı.
27:57İzlediğiniz için teşekkür ederim.
28:27İzlediğiniz için teşekkür ederim.
28:57İzlediğiniz için teşekkür ederim.
29:27İzlediğiniz için teşekkür ederim.
29:29İzlediğiniz için teşekkür ederim.
29:31İzlediğiniz için teşekkür ederim.
29:33İzlediğiniz için teşekkür ederim.
29:35İzlediğiniz için teşekkür ederim.
29:37İzlediğiniz için teşekkür ederim.
29:39İzlediğiniz için teşekkür ederim.
29:41İzlediğiniz için teşekkür ederim.
29:43İzlediğiniz için teşekkür ederim.
29:45İzlediğiniz için teşekkür ederim.
29:47Bu uçağın yolu üzerindeki durumu tahmin etmezler.
29:50Bu yüzden pilotların daha ileride neyle karşılaşacakları konusunda hiçbir fikri yoktur.
29:55İzlediğiniz için teşekkür ederim.
29:57Ama iki uçak Air France uçağından önce aynı piste iniş gerçekleştirmişti.
30:03O uçakların pilotları bozuk koşullarla ilgili olarak hava trafik kontrolünü yeterince bilgilendirmişti.
30:10Air France 358 burası Toronto Kule.
30:13Toronto Kule burası Air France 358 dinliyorum.
30:17Soldaki iki dört numaralı piste iniş izni verildi.
30:21Sizden önce inen uçak fren başarısını zayıf olarak bildirdi.
30:25Ayrıca iniş pistinin yakınındaki yüzey rüzgarının 290 dereceden 15-20 nat olduğu bildirildi.
30:30Frenleme zayıf 15 nat ile 20 arasında.
30:3220 natlık rüzgarlar güçlüdür.
30:35Ama bir A340'ın izin verilen direnç aralığı içindedir.
30:39Ama müfettişler havaalanındaki radar görüntülerini incelediklerinde çok farklı bir öyküyle karşılaştılar.
30:44358 numaralı uçak indiği sırada keskin bir yağmur çizgisi pist boyunca kuzeyden güneye hareket etmiş.
30:52Bu da iniş sırasında esen rüzgarın aniden 33 nat'a çıkmasına neden olmuş.
30:57Air France uçağının pilotları beklediklerinden çok daha zor bir durumla karşılaşmışlardı.
31:01İniyoruz. Otomatik pilot ve iticiler kapalı.
31:0633 nat'ı bir A340 için denenmiş en yüksek çapraz rüzgarın hızıdır.
31:11Tabi bu kuru bir pist için geçerli.
31:13Yani 90 dereceden gelen 33 nat rüzgardan söz ediyorsanız uçağın sınırlarını daha fazlasıyla aşıyorsunuz demektir.
31:24Havaalanını yakından inceleyen müfettişler bulmacanın bir başka parçasını daha keşfettiler.
31:29Bakım çalışmaları ve o günkü fırtınalı hava trafik görevlilerini inişler için sol 24 numaralı pisti kullanmaya itiyordu.
31:36Burası alanın en kısa pistiydi.
31:38Diğer pistlerden yaklaşık 650 metre daha kısaydı.
31:43Sağnak yağmurla körleşen, beklenmedik rüzgarla sarsılan ve alanın en kısa pistine inmesi beklenen 358 numaralı uçak tehlikeli bir durumdaydı.
31:51Uçuşun son 4 saatlik bölümünde korkunç fırtınalardan ve kırmızı alanlardan haberdar edilmişlerdi.
32:00Bu durum benim için önemli bir soru işaretiydi.
32:03Pilotlar acaba yorgun muydu?
32:05Rutin işler yüzünden dikkatsiz miydiler?
32:07Ne olursa olsun tehlikenin boyutunu doğru bir şekilde ölçememişlerdi.
32:11Şunu açıkça anladık ki, uçuş mürettebatı kendilerine çeşitli kaynaklardan gelen bilgileri yeterince tehdit olarak algılamamıştı.
32:21Bu yüzden uçağı indirmeye karar verdik.
32:23Ama en kötü durumda en kısa pistte inseler de pilotların uçağı indirmek için 3 kilometrelik bir pistleri vardı.
32:31Yeterli olması gerekirdi.
32:33Müfettişler neden yetmediğini anlamak için geçmişe baktılar.
32:381999'da buna çok benzeyen bir kaza Little Rock Arkansas'da meydana gelmişti.
32:43Ortadan şaşırtın.
32:43Bir şey görmüyor.
32:44Dikkat et.
32:46Tahmin edilemeyen hava koşulları ile mücadele eden Amerika Hava Yolları uçağının pilotları indikten sonra kontrolü kaybettiler.
32:5311 kişi öldü.
32:58Greg Fyde o kazanın müfettişlerindendi.
33:02Kaza haberini alınca düşündüğüm ilk şey Deja Vu'ydu.
33:06Air France kazası hakkında ilk bilgiler geldikçe bana neredeyse her haliyle Amerika Hava Yolları kazasını hatırlatıyordu.
33:14Fyde Little Rock kazasından sonra pilotların kazanın meydana gelmesinde büyük etkisi olan bir hatasını keşfetti.
33:21Kontrol listesindeki bütün adımları izlememişlerdi ve hız kesicileri açmamışlardı.
33:28Bunlar kanatların kaldırma yeterliliğini azaltır ve uçağın ağırlığını ana tekerlerin üzerine verdirerek frenlemeyi daha başarılı hale getirirler.
33:36Hız kesiciler pilotların ağır yolcu uçaklarını durdurmakta kullandığı yöntemlerden sadece biri.
33:44Ters iticiler uçak indiği sırada motorlardaki gücü öne doğru aktarmakta kullanılır ve karmaşık fren yapıları jetleri yavaşlatır.
33:51Mekanik hata olasılığını elemek için bu üç sistem de Air France kazasının müfettişleri tarafından incelendi.
34:013-5-8'in frenlerinden biri yangında yok olmuştu.
34:04Ama diğer yedi fren seti de kazadan sonra incelendi.
34:08Hepsi de gerektiği gibi çalışıyor.
34:10Flaplar 2
34:11Flaplar 2
34:12F-2
34:14F-2
34:14Toronto'daki müfettişlerin bulgularına göre Little Rock kazasının tersine bu sefer hız kesiciler gerektiği gibi açılmıştı.
34:22İniş takımları açık, hız kesiciler hazır. 4 işin.
34:26Motorlar incelendiğinde geri iticilerin de çalıştığı görüldü.
34:30Uçakta hiçbir mekanik hata bulunamadı.
34:36Soruşturma devam ederken bir Fransız gazetesi bomba haberini yayınladı.
34:40Açıkta hiçbir mekanik hata bulunmamıştı.
34:43Le Figaro'nun yayınladığı habere göre uçağın motorlarını yavaşlatmak için kullanılır hale getiren ters iticiler, uçak pistteyken 12 saniyeden fazla bir süre çalıştırılmamıştı.
34:59Kaptana sorulduğunda gazete haberini doğruladı.
35:02Yaptığı açıklamaya göre yardımcı pilotu gelinmişti ve o sırada uçağın düz durmasını sağlamak için çaba gösteriyordu.
35:10Elbette güçlü çapraz rüzgar ve pistin yağmur yüzünden kayganlaşmasıyla eli itici kontrolüne sıkı sıkı yapışmış olmalıydı.
35:18Bu da kaptanın ulaşmasını engellemişti.
35:21Demek ki ters iticiler hemen çalıştırılamamıştı.
35:24Haberin gazetede çıkmasından kısa bir süre sonra müfettişler de ilk raporlarını yayınladılar.
35:33Le Figaro'nun haberde verdiği bilgileri onaylıyorlardı.
35:36Kanada Ulaştırma Güvenliği Kurulu, iticiler kaza yerinde açık pozisyonda bulunduğu halde uçak iner ilmez açılmamışlardı.
35:44Hatta maksimum gücü ulaşmaları tam 17 saniye sürmüştü.
35:50Raporda bu gecikmenin neden olduğu soruluyordu.
35:54Böyle bir gecikmenin nedenleri hakkında tahmin yürütmek istemiyorum.
35:58Sebeb her şey olabilir.
36:01Ama şunu çok iyi biliyorum ki pilotlar genel bir kural olarak o iticileri hemen devreye sokarlar.
36:07Çünkü durmak isterler.
36:10Müfettişler 358 numaralı uçuşun son birkaç saniyesi hakkında başka karmaşık gerçekler de ortaya çıkardı.
36:19Uçak pistin ağzına geldiği sırada olması gerekenden iki kat daha yüksekti.
36:25Yere tam indiğinde pistin yarısını geçmişti bile.
36:28İndir artık! İndir artık!
36:33Fırtınalı hava yüzünden pilotların durmak için yeterli zamanı yoktu.
36:40Pilotlar uçağın pistin yarısına kadar havada kaldığını anladıkları andan itibaren yerde kalıp bu durumu bertaraf etmekle inişi iptal edip güç vererek yükselmek ve her şeyi yoluna koyduktan sonra ikinci iniş denemesi için geri dönmek arasında karar verirler.
36:58Ama kokpitteki kararlar ortak kararlardır.
37:01Kaptan ve yardımcısı beraber çalışırlar.
37:04Eğer kaptan inişin zor olacağını anlarsa motorlara güç verip inişi iptal etme usullerini devreye sokmalıdır.
37:13Görevi budur.
37:15Elbette yardımcı pilotun da ilk müdahaleyi yapma yetkisi vardır.
37:24Ama geç inişlerden kaçınmak öncelikle kaptanın görevidir.
37:28Bu açıkçası.
37:28Uçağın tekerlekleri yere değdiğinde durmak için sadece 1500 metresi kalmıştı.
37:37Ayrıca indikten sonra ters iticiler devreye sokulmadığından kritik saniyeler kaybedilmişti.
37:41Ters iticileri hemen devreye sokmak bir şeyleri değiştirebilir miydi?
37:51Elbette değiştirebilirdi.
37:54Ters iticiler maksimum verimi yüksek hızda verdiklerine göre tekerlerin yere değdiği anda açılabilirler.
38:00Ters iticiler bunun için vardır.
38:02Bu aerodinamik frenleme ile ilgili bir şey.
38:04Diğer bir sorun da tekerlerin pistin ortasına gelindiğinde yere değmiş olması.
38:10Çünkü ters iticiler olsun ya da olmasın zaten geç kalınmıştı.
38:16Aynı şeyi müfettişlerin başkanı da söyledi.
38:20Bunlar açık olduğuna göre eğer ters iticiler hemen devreye sokulsaydı uçak da daha çabuk bir şekilde durabilirdi.
38:27Güçlü fırtınalarda hata aralığı jilet kadar incedir.
38:30Bu sağanak yağmurlu öğleden sonra ani rüzgar uzun süren iniş ve kısa pist 3-5-8 numaralı uçuşta bulunan herkesin kaderini belirlemişti.
38:44Uçak endüstrisindeki bazı kişileri endişelendiren özellikle bu uçuş değil.
38:48Gerçek şu ki pistten çıkmak dünyanın her yerinde sıkça rastlanan bir durum.
38:53Ve bu kazaları engelleyecek güvenlik önlemleri hala gündemde değil.
39:00Ağustos 2005'te Air France'ın Toronto'ya inmekte olan 3-5-8 numaralı uçağı pistin bitişinden çıktı.
39:12Dehşet dolu bir olaydı.
39:14Yine de şaşılacak şeydir ki kimse ölmedi.
39:16Ama 3-5-8 numaralı uçak 2005 yılında pistin sonundan çıkan tek uçak değildi.
39:25Dünya çapında 37 pistten çıkma olayı yaşandı.
39:29Ve bu kazaların nedenleri şaşılacak derecede benzeşiyor.
39:33Pisten çıkma kazalarında tekrar tekrar oluşan birçok faktör bulunuyor.
39:38Hava durumu, pist düzeyinin durumu ıslak olabilir, buzlu olabilir, kar yağmış olabilir, hızları normal yaklaşma hızından fazla olabilir.
39:52Bu yüzden uçak inmeye çalıştığında gerektiği gibi yavaşlayamaz.
39:55İşte bu faktörler pistten çıkma kazalarında tekrar tekrar gündeme gelmektedir.
40:00Toronto'daki kazanın tersine bazı basit pist kazaları ölümcül oluyor.
40:08Saltpest hava yollarının Chicago'ya inen bu uçağı E-France kazasından birkaç ay sonra pistten çıktı.
40:14Alanın yanındaki otoyolda gitmekte olan bir araçtaki küçük çocuk ölmüştü.
40:18Birçok eski havaalanı, özellikle büyük şehirdekiler, şehrin büyüme süreci sırasında havaalanına fazla yaklaşması yüzünden
40:25pistten çıkma olaylarına önem alacak kadar yere sahip değiller.
40:30Pist, ideal koşullarını kaybettiğinde ne olacağını düşünmelisiniz.
40:36Kar, buz, su birikintisi. Bunlar uçağın yavaşlama performansını azaltan şeylerdir.
40:42Ek olarak, E-France uçağı indiği sırada inişi etkileyen kuyruk rüzgarı sorunu da var.
40:47Bu durum, ideal koşullarına sahip olmayan pist ile beraber iniş performansını tehlikeye atar.
40:53Hatta inişteki tehlikeyi %50 artırır.
40:55Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu, uluslararası uçuşlara açık olan her havaalanının
41:04pistlerin sonuna 300 metrelik güvenlik bölgesi yerleştirmesini tavsiye ediyor.
41:09Kanada standartları böyle sıkı değil.
41:12Onlar pist sonunda 60 metrelik bir alan bırakıp, bunun 90 metreye kadar çıkarılabileceğini söylüyorlar.
41:18Sol 24 numaralı pist bu tavsiyelerin alt sınırının da altında.
41:22Daha önce Toronto'da bir kere daha pistten çıkma kazası olmuştu.
41:27Hatta şu andaki pistte çok yakın olan bir yerdeydi.
41:321978'de Air Canada'nın DC-9'u havalanmayı başaramamış ve pistin sonunda düşmüştü.
41:38Uçak birdenbire çatırdamaya başladı.
41:43Ondan sonra boşlukta kaldık ve uçak tepeden düştü.
41:47Galiba pistin sonunda yaklaşık 15 metrelik bir boşluk vardı.
41:51Tepenin üstünden açtık, sonra da gürültüyle düştü.
41:54İnsanlar ve koltuklar her yere dağılmıştı.
41:571978 kazasında iki kişi ölmüştü.
42:00Kazadan sonra yapılan tavsiye oradaki çukurun hemen kapatılması yönündeydi.
42:05Ama kapatılmadı.
42:05Zip bir yamacı var.
42:08Yaklaşık 20 metre yükseklikte.
42:10Eğer elinizde ticari bir yolcu uçağı gibi büyük, karmaşık ve kırılgan bir makine varsa,
42:15onu 20 metreden atarsanız mutlaka kırılacaktır.
42:19Pisten çıkma kazaları için muhtemel bir çözüm var.
42:22Ama ne Toronto'da ne de başka uluslararası havaalanlarında kullanılıyor.
42:27Buna emas deniyor.
42:29Ya da özel malzeme kullanımıyla durdurma sistemi.
42:31Belli bir derinliğe sahip yapay bir taş, daha doğrusu yapay bir moloz alanı diyebiliriz.
42:39Bisiklet sürmüş olan herkes iyi bilir.
42:42Eğer bir moloz alanına girerseniz, bisiklet çok çabuk bir şekilde durur ve pedala basarak çıkmak neredeyse imkansızdır.
42:49Aynı şey uçaklar için de geçerli.
42:51Amerika'daki birkaç havaalanı bu sistemi kullanırken, birçok uluslararası havaalanı kullanmıyor.
42:57Sürtünme frenlemesinden kesinlikle çok daha etkili bir yöntem.
43:01Geri iticilerle hız kesiciler gibi şeylerle karşılaştırılamayacak kadar verimli olduğu kesin.
43:07Bu sistemlerden herhangi biri gerektiği gibi uygulanırsa, çok büyük uçakları durdurabilir.
43:13Hem de pistteki yüzey koşulları ne olursa olsun, uçak kısa bir uzaklıkta duracaktır.
43:18Uçağı hemen terk etmeliyiz.
43:22Ama 3-5-8 numaralı uçak kaza yaptıktan sonra gerçekleştirilen önemli bir uçuş güvenliği usulü vardı.
43:29Duman'a ve hızla yayılan yangına rağmen uçağın mürettebatı, bütün yolcuların 90 saniye içinde çıkmasını başarıyla sağladı.
43:38O kadar çok sayıda insanın uçak tümüyle alevler içinde kalmadan önce, böyle hızlı bir şekilde orayı terk edebilmeleri büyük bir mucize.
43:46Air France uçuşu özellikle herkesin neredeyse hiç yere almadan kurtulması bakımından çok önemli.
43:53Bazı problemler olduğunu biliyorum ama herkes sağ kurtulmuştu.
43:58Bence bu dikkate değer bir şey.
44:01Başarılı bir tahliye olarak takdir edilmeli.
44:04Kaptan Alain Rosay bir daha Air France için uçmayabilir.
44:09Sakatlıkları kazadan sonra yoğun bir fizik tedaviye girmesini gerektiriyor.
44:14O sırada emekliliğine 3 yıl kalmıştı.
44:16Kaptan her sabah uyanınca bu deneyimi yeniden yaşıyor.
44:21Alevlerle yüzleşiyor.
44:23Gürültüyü duyup kazayı yeniden yaşıyor.
44:26Kariyerini böyle bir şekilde uçağını kaybetmiş olarak bitirmek onu üzüyor.
44:30Bu durum bir pilotun başına gelebilecek çok kötü bir şey.
44:33Yardımcı pilot Fredrik Noh kazadan sonra 3 ay kızağa alındı.
44:37Ertesi yılın başında Air France'daki görevine geri döndü.
44:42Söylentilere göre Kaptan Rosay'ın kokpitten çıkmasına yardım ettikten sonra uçağı en son terk eden kişi oymuş.
44:53Yolculara gelince onlar yaşadıkları bu travmayla kendi yöntemleriyle başa çıkıyorlar.
45:00Neredeyse her gece arka arkaya kabuslar görüyordum.
45:04Gün içinde dalıp gidiyordum.
45:07Uyuyamadım. İştahım kesildi.
45:10Neden buradayım diye kendimi sorguladım.
45:12Böyle bir halde olma korkunç bir şey.
45:16Ama bu bana güçlü olmayı öğretti.
45:23Güvenlikle ilgili emirleri, tahliyeyle ilgili bilgileri gerçekten ciddiye almalıyız.
45:31Ne zaman başınıza ne geleceğini bilemezsiniz.
45:34Mükemmel bir uçuştu.
45:35Bir şeylerin ters gidebileceğini gösteren hiçbir şey yoktu.
45:38Ve uçuşun en son anlarında beklenmeyen her şey oldu.
45:44Tanrı'ya şükür ki buradayım ve şu anda konu hakkında sizinle konuşabiliyorum.
45:48Kapıyı açın.
45:53Bu kazada bir sürü olumsuz şey varken bir sürü de olumlu şey var.
46:01Olumsuz kısmı ölüm düşüncesi.
46:03Bu korkunç bir şey.
46:05Sürekli kabus görüyorum ve travma yaşadım.
46:07Tabii çocuklarım da.
46:09Bununla birlikte olumlu yanları da var.
46:10Onlar da şöyle.
46:13Yaşasın, hala yaşıyorum.
46:16Bana ikinci bir şans daha verdiler.
46:19Bana ikinci bir hayat verdiler.
46:22İkinci bir bahar.
46:23Karıma, çocuklarıma, hepimize.
46:28Hepimiz kazanın olumlu etkisini deneyimledik.
46:33Karşılığını ödedik.
46:34Başkaları için bir şeyler yapmaya başlamalıyız.
46:37Kalbimizi herkese açmalıyız.
46:40İhtiyacı olan kişilere şefkat göstermeliyiz.
46:42Bizim için çok sakinleştirici bir şeydi.
46:47Başkaları için bir şeyler yaptıkça kendinizi iyi hissedersiniz.
46:51Kalbinizi başkalarına açabilirsiniz.
46:53Size de yardım olacaktır.
46:54İzlediğiniz için teşekkür ederim.
Önerilen
47:21
|
Sıradaki
47:27
42:15
42:14
44:12
42:14
42:14
42:15
42:14
42:14
45:00
44:12
42:14