- 4 gün önce
Kategori
📺
TV ve DiziDöküm
00:00Bu programda bazı izleyicilerimiz için uygun olmayan görüntüler mevcuttur.
00:05Los Angeles'ın doğusu.
00:08Korkunç bir patlama işçi bayramı tatilinin huzurunu bozar.
00:16Ve bir mahalle yerle görüyor.
00:25Dönüp baktım ve evim alevler içerisindeydi.
00:28Arkandaki evlerin hepsi yanıyordu.
00:31Neredeler?
00:33Neredeler?
00:35Yanan enkaz birkaç sokağa saçılmıştı.
00:39Araştırmacılar uçağın düşüş sebebini bulmak zorundaydı.
00:43Böyle bir kaza daha olmaması için bir çözüm bulmalıydılar.
00:58Bu gerçek bir hikayedir.
01:05Canlandırmalar, gölgü tanıklarının ifadelerine, kara kutu kayıtlarına ve resmi raporlara göre hazırlanmıştır.
01:11Uluslararası Los Angeles havaalanı dünyanın en işlek terminallerinden biri.
01:26Yılda 40 milyon yolcu tarafından kullanılıyor.
01:30Her gün 150'den fazla uçak havalanıyor veya iniyor.
01:3431 Ağustos 1986
01:41İşçi bayramı tatil.
01:44Hava trafik kontrolörü stajyeri Walter White, bugünkü uçuş trafiğinin bir kısmını denetleyecek.
01:56Nasılsın?
01:57White henüz yetkili bir kontrolör değil.
02:00Sertifikasını alması için çalışma saatlerinin sayısını artırması gerek.
02:04Merhaba, nasıl gidiyor?
02:07Merhaba.
02:08Çok ama çok yavaş.
02:11Uzun bir hafta sonuydu.
02:12Çok güzel bir gündü.
02:14Hava açık.
02:15Biz öyle günlere ticaret odası günü deriz.
02:18Mola versene.
02:19Sigara içersin.
02:20Yerine ben bakarım.
02:21Benim rutin vardiyamdı.
02:23Walter gelip mola vermek isteyip istemediğimi sordu.
02:25Bende olur dedim.
02:26Fazla uçuş yoktu.
02:27Trafik yoğun değildi.
02:28Pazar sabahıydı.
02:30Sunday morning.
02:34Bütün stajyerler tecrübe kazanmak için can atar.
02:403-4 ay kadar çalışmış biri acemi bir kontrolördür.
02:44Los Angeles Kule'ye günaydın.
02:45Mola saatim gelmemişti.
02:47Walter uçak sektörünü kullanmak istedi.
02:49Bir süredir çalışmamıştı.
02:50Deneyim kazanmak istiyordu.
02:52E-CL-60'ı sol taraftaki pisti görüyor musun?
02:55Anlaşıldı Los Angeles Kule.
02:57Teşekkür ederim.
02:58Hızını 2-0-0'a düşür.
03:00Sonra inişe geç ve 6-binde kalmış.
03:022-0-0 inişe geçip 6-binde kalıyorum.
03:04Teşekkür ederim.
03:05İyi günler.
03:09Birkaç yüz kilometre güneyde yolcular Air Mexico DC-9'a biniyordu.
03:21Doktor Donald Wong ve oğulları oldukça verimli geçen bir balık avından dönüyordu.
03:26Jason, Jason, onu bence mutfağa koyalım.
03:31Büyük bir yelken balığı yakalamışlardı.
03:33Annem bayılacak.
03:35Ve eve asmayı planlıyorlardı.
03:37İşçi bayramının sonu, okullar açılmadan önceki son hafta tatiliydi.
03:43Donald, derin deniz balıkçılığı yapmak için çocuklarla Meksika'ya gitmenin eğlenceli olacağını düşünmüştü.
03:49Hayatında sadece bir kez böyle avlanmıştı.
03:53Oğullarıyla hafta sonunda baş başa vakit geçirebilecekti.
03:58Ayrıca ilk kez beni almadan seyahate çıkacaklardı.
04:00Los Angeles'ın doğusundaki Banyo şehri Seretus'ta gün yeni başlıyordu.
04:13Bu hareketli bölge 1970'lerde Los Angeles eyaletinin en hızlı gelişen yeriydi.
04:24Hocam hafta içinde şehir dışında çalışmıştı.
04:28Hafta sonunda eve gelecekti.
04:30O pazar gününün sabahında...
04:33...bugünü evde geçirelim, kiliseye gitmeyelim demiştim.
04:36Çıkıp kahvaltı için sevdiğin şeyleri alacağım.
04:41Havyev, hadi kalk ve duşa gir.
04:45Sonra şarkıteriye gitmek için çıktım.
04:50Evde Alex vardı.
04:5214 yaşındaydı.
04:54Bir de ikiz kardeşi Angelika.
04:56İkisi de uyuyordu.
04:57Henüz kalkmamışlardı.
04:59Bir de 16 yaşındaki oğlum Havyev.
05:03Bek kocam.
05:04Teresa işlerini halletmek için çıktığında, Air Mexico uçağı Los Angeles'tan kalkalı 20 dakika olmuştu.
05:14Kaptan pilot Antonio Valdez Prom, şehre yaklaştıkları sırada asistanlık yapıyordu.
05:25Yolculuklarının bu kısmında, uçağı yardımcı pilot Jose Valencio kullanıyordu.
05:31Hazırım kaptan.
05:31Los Angeles Havaalanı'nın 22 kilometre doğusunda Torrance Havaalanı var.
05:45Los Angeles Havaalanı'nın bünyesinde çalışan Torrance, özel uçaklara ve amatör pilotlara hizmet veriyor.
05:51Hafta sonlarında 6.000'den fazla uçuş olan Los Angeles bölgesindeki birkaç küçük havaalanından biri.
06:05Yakıt hazır.
06:07Yoğun geçen yaz mevsiminin sonunda, William Kramer, kızı Caroline ve karısı Kathleen gökyüzüne havalanıyor.
06:13Bölgenin 200 kilometre kuzeydoğusu.
06:31Çok dikkatli biri olan William Kramer, bir mühendislik şirketinde yönetici.
06:35Kramer, 6 yıl kadar önce 47 yaşındayken, şık ve hızlı bir Piper Cherokee olan ilk uçağını aldı.
06:55Wings West 52-25, Seal Beach'ten kalkan Los Angeles uçağı 3-2-0 yönünde.
07:012-5 sola ineceksiniz, piste yaklaşınca bildirin.
07:05Teşekkür ederiz.
07:07Varış kontrolörü olan Walter White'ın görevi, uçakların birbirine fazla yaklaşmamasını sağlamak.
07:14Uçakları iniş pistlerine yönlendiriyor.
07:17Burası Torrance Kule, 2-5 sola ineceksiniz.
07:21Teşekkür ederiz.
07:24Alanın güneydoğusu.
07:26Air Mexico 498 mürettebatının Walter White'la bağlantı kurmasına birkaç dakika var.
07:31Fakat Los Angeles semalarında ölümcül bir dizi olay meydana gelmek üzere.
07:40Daha önce tanışmamış onlarca insan, uçan herkesin hayatını etkileyecek bir trajediyle birbirine sonsuza dek kenetlenecek.
07:48Altyazı, airspace.
07:5931 Ağustos 1986.
08:02İşçi bayramı tatili.
08:03Tamamdır.
08:10Tatil sona erdi.
08:16Dikkat! Los Angeles Kulesi, 1,5 km güney yönünde.
08:21Trafik yoğun değil.
08:22İniş kontrolörü Walter White uçakları birer birer emniyetli bir biçimde yönlendiriyor.
08:27Saat 12'ye 20 kala Air Mexico 498 ile ilk kez bağlantıya geçiyor.
08:35Los Angeles Kule, günaydın. Burası Aeromexico 498.
08:41Air Mexico 498, burası Los Angeles Kule. 2,5 sol iniş için hazır.
08:47Air Mexico 498, TKA olarak da bilinen terminal kontrol alanının içine giriş yapmıştı.
08:53Kuş kafesi olarak da bilinen bu alan, havaalanının etrafında bulunan 3 boyutlu karmaşık bir hava boşluğudur.
09:04Burası merkezi veya çok işlek havaalanlarının etrafında bulunan, girişi sınırlandırılmış bir hava boşluğudur.
09:11Trafiği aşırı derecede yoğundur. O alana girişi ve çıkışı denetlemek gerekir.
09:16Air Mexico 498, trafik saat 10 yönünde. 1,5 km kuzeyde. Yükseklik bilinmiyor.
09:224,9,8, tamam. Air Mexico 498, hızı 1,9,0'a düşür. Alçalıp 6,000'de kaldı.
09:29Air Mexico uçağı alçalırken,
09:34William Kramer ve ailesi yükselmeye devam ediyordu.
09:42Umarım Big Bear'de de hava böyledir.
09:44Şimdiye kadar okyanusu görmemiz gerekirdi.
09:51Tatlım, haritaya bir bak. 4,05 civarına. Bakalım işe yarar bir sınır işareti bulabilecek misin?
09:58Nereye bakmam gerekiyor?
09:59Walter White, Air Mexico 498 ile ilgilendiği sırada radar ekranında birdenbire beliren başka bir uçakla dikkati dağıldı.
10:13Bu, beklenmedik bir durumdu.
10:16Burası 1,6,6 Romeo. Fullerton uçuşundan dönüyoruz.
10:20Yüksekliğimiz 4,500 fil. İniş için izin istiyorum.
10:24Küçük bir Grumman Tiger uçağının pilotu yoğun terminal kontrol alanına girmek için Walter'dan izin istedi.
10:31Pilotların bu sınırlı sahaya girmeden önce uçuş kulesiyle bağlantı kurması gerekir.
10:37Bu pilot yaklaşan bir uçağın alanına girmiş olabilir.
10:40Fakat White, bu özel uçakla ilgilenemeden, Air Mexico 498'den çağrı alır.
10:50Hızımız kaç olsun? 2,9,0'a düşüyoruz.
10:55Yok, hayır. 1,9,0'a. O hızla kalın efendim.
10:59White, Air Mexico uçağına çıkışa en yakın pisti vermeye karar verir.
11:03Değişiklik oldu. Beklemede kalın. 4,9,8 anlaşıldı.
11:07Air Mexico beklerken, White özel uçakla ilgilenir.
11:11Grumman 66 Romeo, 4,5,2,4'e geçin. Terminal kontrol frekansında kalın.
11:16White, Grumman'ın pilotuna özel bir frekansa geçmesini söyler.
11:20Fakat pilot şaşırır.
11:234,5, diğer iki rakam ne?
11:264,5,2,4.
11:29Grumman 66 Romeo, 4500 fitle misiniz?
11:32Hayır, 3400'deyim ve yükselmeye devam ediyorum.
11:35Terminal kontrol alanına girmişsiniz.
11:37Grumman 66 Romeo, bir dahaki sefere terminal kontrol çizelgisine bakın.
11:42Az önce sol tarafınızdan 5000 fit yükseklikte bir jet geçti.
11:46Ve 3500 fitle pek çok jet uçuyor.
11:51Pekala, şimdi ne yapmamı öneriyorsun?
11:58Air Mexico 498 havaalanı civarında uçmaya devam eder.
12:02İniş ışıkları.
12:05Birden uçakları şiddetli bir biçimde sarsılır.
12:08Altimetre düğmeleri.
12:11O da neydi?
12:12Kule'den Air Mexico 498'e.
12:18Yardımcı pilot Valencia uçağın pike yapmasını engellemeye çalışır.
12:21Kule'den Air Mexico 498'e.
12:30Nasıl olabilir?
12:31Büyük bir patlama gördüm.
12:55Yangın, yangından yükselen alevlerin, o kızıl tonlarını, sanki yere bomba düşmüş gibi büyük bir patlama oldu.
13:04Çok kötüydü.
13:06White Air Mexico uçağından cevap alamıyordu.
13:10Kule'den Air Mexico 498'e.
13:12Artık radar ekranında da görünmüyordu.
13:20Orada oturmuş kontrolörlerle laflıyordum.
13:23Bir şey düşünmüyordum.
13:24Sonra Walter'ın şöyle dediğini duydum.
13:27Biri kayboldu.
13:30Kule'den Air Mexico 498'e.
13:32Birden herkes dikkat kesildi.
13:34Sonra radarlara baktık.
13:37Air Mexico 498 dediğini duyabiliyorduk.
13:40Birkaç defa tersizle aradı.
13:41Air Mexico neredeydi?
13:43Ne olduğuna dair en ufak bir fikrimiz bile yoktu.
13:47White yaklaşan jetlerden birini arar.
13:50Amerikan 333 Heavy.
13:51Saat 11 yönüne doğru bakar mısınız?
13:53Bir DC-9'a bağlantımız koptu.
13:55Bir şey görürseniz haber verin.
13:57Saat 11 yönünde, 8 kilometre.
14:00Yükseklik nedir?
14:01En son 6000'deydi.
14:03Artık ekranımda görünmüyor Amerikan 333 Heavy.
14:06Tamam.
14:07Uçağın sol tarafından çok büyük bir duman bulutu yükseliyor.
14:11Saat 11 yönünde.
14:24Evime ulaşabilmek için sokağa girdim.
14:28Kopmuş bir kadın başı gördüm.
14:31Gövdesine paralel olarak kopmuştu.
14:33Orada öylece yatıyordu.
14:34Ortalıkta enkazdan başka bir şey yoktu.
14:43Alevler her yeri sarmıştı.
14:45Bütün mahallenin yandığını görebiliyordum.
14:47Yakınlarda bölgedeki itfaiye istasyonundan bir araç,
14:57Şef Larry Hamilton denetiminde yankın tatbikatı yapıyordu.
15:00Ansızın itfaiye erlerinden biri omzuma dokunup, sol tarafımızdan büyük bir duman bulutu yükseliyor dedi.
15:11Ben de telsizin mikrofonunu elime alıp, adresi bulmaya çalıştım.
15:1691'in kuzeyindeki büyük bir yangına gidiyoruz.
15:20Carmenita'da.
15:23Onlar da beni arayıp, bir uçağın düştüğü bildirildi dediler.
15:26Ben de gönderilmesini istediğim takviye ekiplerini üç katına çıkardım.
15:33Carmenita'nın ve 183'ün doğusuna üç birlik ve iki hava takviyesi gönderin.
15:38Bölgeye ulaştığımız zaman, sokaklara saçılan uçak enkazı dışında,
15:51insan vücudu parçaları ve cesetlerde olduğunu gördüm.
15:56Bu, olaya yepyeni bir boyut katıyordu.
16:01Hadi gidelim! Hadi acele edin!
16:05Derek, buraya bak!
16:08Merhaba!
16:33Merhaba!
16:35Beni duyan var mı?
16:36Los Angeles Hava Kulesi'ndeki Walter White, kaza yüzünden sarsılmıştı ve görevden alındı.
16:54Walter'ın yerinden kalkıp, odadan tek başına çıktığını hatırlıyorum.
16:57İçimden bir ses, böyle olmaması gerek.
17:11Bu işte bir hata var, birileri yanında gitmeli diyor.
17:14Tony, tek başına çıkmamalı.
17:16Yerinde ben de oturuyor olabilirdim.
17:18Ondan farklı bir şey yapabilir miydim, bilmiyorum.
17:20Bu bölge civarındaysanız, Fullerton Havaalanı'nın 5 kilometre kadar batısından yükselen siyah ve beyaz duman bulutunu görebilirsiniz.
17:36Bu bölge civarındaysanız, haber ekiplerinin helikopterleri olay yerine geldi.
17:41Çok fazla sayıda yangın vardı.
17:53Evim alevler içindeydi.
17:55Frank! Frank!
17:58Angelica!
17:59Honey!
18:01Angelica!
18:03Sonra komşumu gördüm.
18:05Angelica!
18:06Ona Rose, ailem nerede dedim.
18:09Neler oldu?
18:10O da, tatlım ailem burada, bu taraftalar.
18:14Biz de seni arıyorduk dedim.
18:16Elimden sağ oldukları için Tanrı'ya şükretmek dışında başka bir şey gelmedi.
18:29Beni evime götürdü.
18:31Alex'i gördüm.
18:33Alex!
18:33Anne!
18:36Alex ne oldu?
18:39Bilmiyorum.
18:40Angelica nerede?
18:41Bilmiyorum.
18:42Angelica nerede?
18:43Bilmiyorum.
18:44Alev nerede?
18:45Bilmiyorum.
18:45Baban nerede?
18:46Bilmiyorum anne, üzgünüm.
18:48Bilmiyorum.
18:50O anda ağlamaya başladı ve...
18:52...çok üzgünüm anne, benim dışımda sağ kurtulan olmadı dedi.
18:56Ben de ona sarıldım.
18:57Uçağın gövdesinin parçaları civardaki evlere saçılmış ve yankın çıkarmıştı.
19:16Jet'in kuyruk kısmı, enkaz alanının birkaç sokak ötesinde duruyordu.
19:20Merhaba!
19:29Orada kimse var mı?
19:31Kimse var mı?
19:41Enkaz alanındaki o evleri dolaştı.
19:43Diğer ekipler olay yerine gelmeden önce, 4-5 dakika boyunca orada bekleyip, benden başka kimsenin hayatta olmadığını görmek, gerçek dışı bir deneyimdi.
19:56Enkaz her yere saçılmış durumda.
20:00Hayatta kalan yok.
20:03Yalnızca cesetler var.
20:06Daha önceden evlerde çıkan yangınlarda ölen birkaç insan görmüştüm.
20:11Ama bir uçak dolusu insan cesedi hiç görmemiştim.
20:21İşe koyulalım.
20:26Tek parça halinde olan bir tane bile ceset görmemiştim.
20:44Onları ceset parçalarını toplamakla görevlendirdim.
20:48Toplayıp sarı ilk yardım battaniyelerine sarıyorlardı.
20:51Parmak, gövde, kol, bacak, ne kadar uzakta ve küçük olursa olsun fark etmiyordu.
21:01O parçalar hayati bir önem taşıyordu.
21:04Saygı gösteriyorduk.
21:05Bu olay beynimde soluk kahverengi bir anı olarak kaldı.
21:14Siyah ve beyaz değildi.
21:17Canlı bir rengi de yoktu.
21:19Çimenler yeşil değildi.
21:20Evlerin boyası dökülmüştü.
21:22Hepsi soluk kahverengi bir renge bürünmüştü.
21:25Söylediklerine göre beynim, bu çok vahşi ve korkunç olayı biraz olsun dayanılır ve yaşanır kılmak için savunma mekanizmasını devreye sokmuştuk.
21:34Ah tanrım, mahallenin köşesi yerle bir olmuş.
21:39Sarı battaniyelerde cesetler var.
21:421, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, şu anda 11 ceset var.
21:46Ah olamaz.
21:48Bu mahalle harabeye dönmüş.
21:5116 ev hasar görmüştü.
21:53Çoğu tamamen enkaz halindeydi.
21:55Los Angeles Havaalanı Dış Hatlar Terminali'ndeki Mary Wong eşini ve iki oğlunu bekliyordu.
22:07Onları almak için öğleye doğru havaalanına gittim.
22:15Gümrük kontrolü alanının dışında duruyordum.
22:18Bekledim, bekledim.
22:21Kontroller biraz uzun sürüyor herhalde diye düşündüm.
22:25Ama saat yarıma gelmeye başladığında sırtında yeşil haç olan sırt çantalı bir adamın ortalıkta dolaşmaya başladığını gördüm.
22:35Bizi üst kattaki bir salona aldılar.
22:38Asansörle çıkarken adama bakıp öldüler değil mi dedim.
22:42Asansörle çıkarken adama bakıp öldüler.
23:12Ayrı Meksiko 498'in yolcuları ve mürettebatından da sağ kalan olmamıştı.
23:29Yerde de 15 kişi hayatını kaybetmişti.
23:48Korkunç bir durumdu.
23:49Kaliforniya'da bir mahalleye iki uçak düşmüştü.
23:56Dünyanın en işlek havaalanlarından birinde bir şeyler feci biçimde ters gitmişti.
24:02Araştırmacıların ne olduğunu tam olarak bulması gerekiyordu.
24:0531 Ağustos 1986'da işçi bayramı tatilinin huzuru büyük bir patlamayla bozuldu.
24:20Ölü sayısı 82.
24:2315'i hayatını yerde kaybetti.
24:26Geri kalan 67 kişi kazaya karışan iki uçağın enkazında öldü.
24:39Ulusal Taşımacılık Güvenliği Odası'nın araştırmacıları olay yerine geldi.
24:44İçlerinde uçak sistemi, hava trafiği kontrolü ve çalışma performansı uzmanları vardı.
24:49Araştırmacılar işe yerde iki uçak enkazı olması üzerine odaklanarak başladı.
25:05Ortaya rahatsız edici bir sonuç çıktı.
25:07Uçaklar havada çarpışmıştı.
25:13Uçakların havada çarpıştığı bir kaza oldu.
25:166. hangardan havalanmadan önce bizlere zaten bildirilmişti.
25:19İki uçak enkazı gönderildiği haberini aldık.
25:24Ne olduğunu böylece anlamış olduk.
25:28John White'la ekibi bu fikir üzerinde yoğunlaşarak enkazı titizlikle incelemek zorundaydı.
25:34İşin en önemli kısmı büyük parçaların nerede olduğunu belgelemeye dayanıyordu.
25:41Ardından da uçakların nasıl ve hangi açıda çarpışmış olabileceklerini bulmak için parçaları inceleyecektik.
25:45Jet'in kuyruğundaki pervane izleri ve Piper Cherokee'nin bulaştırdığı boya uçağın nasıl düştüğünü gösteriyordu.
25:56Durumdan anlaşıldığı kadarıyla Piper DC-9'un kuyruk kısmına çarpmıştı.
26:01Ve yatay stabilizatör yerinden çıkmıştı.
26:04Böyle bir şey olduktan sonra DC-9'un düşmesine engel olamazsınız.
26:10Alçalan DC-9'la yükselen Cherokee dik açıda kesişmişti.
26:16İkisinin toplam hızı saatte 450 kilometreyi buluyordu.
26:22Çarpışmanın şiddetiyle jetin kuyruk kısmı koptu.
26:24İlk aşama uçakların nasıl çarpıştığını bulmaktı.
26:30Ama asıl önemlisi neden sorusunun cevabıydı.
26:36Araştırmacılar trajediye bir açıklama getirebilmek için jetin kara kutusunu inceledi.
26:42Air Meksiko'nun tam olarak nerede ve hangi yükseklikte olduğunu bulmalarına yardımcı olacaktı.
26:47DC-9, Los Angeles Havaalanı'nın sınırlı hava sahasında, yani terminal kontrol alanındaydı.
26:57Bulunması gereken yerde orasıydı.
27:00Ama Kramer'ın Cherokee'si de sınırlı hava sahasına girmişti.
27:04Los Angeles Havaalanı'na giriş ve çıkış yapan jetler gibi özel uçaklar da bu bölgeye girmek için izin almak zorundaydı.
27:10Piper 4-8-9-1, Thorne's'tan kalkışa hazırız.
27:18William Kramer, Los Angeles'a yeni gelmişti.
27:21Ama araştırmacılar, terminal kontrol alanı tarafından belirlenen limitlerini bildiğini öğrendi.
27:26Sınırlı hava sahası olduğunun farkındaydı.
27:31Bunun kanıtı, Kramer'ın Cherokee'sinin kokpitinde duruyordu.
27:36Araştırmacılar, Los Angeles terminal kontrol alanının haritasını buldu.
27:40Çok şaşırtıcı bir şey daha keşfettiler.
27:47Kramer'ın uçuş planını önce Torrance'dan Long Beach'e,
27:51ardından Kanada, Ontario'ya,
27:54oradan da Big Bear Gölü'ne 3000 feet yükseklikte seyrederek gidecek şekilde yaptığını öğrendiler.
27:59Bu plan, terminal kontrol alanının dışında kalıyordu.
28:03Aslında sorun, Cherokee'nin onay almadan alana girip,
28:11sınırlı hava sahasında DC-9'la çarpışmasıydı.
28:16Peki Kramer buraya nasıl girmişti ve neden kimseye haber vermemişti?
28:20Bu soruların olası cevabı Serithis'te bulundu.
28:26Kalp rahatsızlığı, Kramer'la ailesinin sonu olmuştu.
28:29Otopside büyük bir tıkanıklık bulundu.
28:31Kramer'ın uçuş esnasında kalp krizi geçirince uçak kontrolsüz kalmış olabilirdi.
28:49William Kramer'ın kalp dokuları, testler için Silahlı Kuvvetler Patoloji Enstitüsü'ne gönderildi.
29:03Kalp krizi geçirmiş olması, Los Angeles Kulesi'nin neden aramadığını açıklayabilirdi.
29:09Kalp krizi geçirmiş ve arkaya düştüğü zaman uçağı yukarı kaldırmış olabilirdi.
29:14Belki de bu yüzden DC-9'dan kaçamamıştı.
29:19Kramer, sınırlı hava sahasına girmiş olsa bile,
29:23hava trafik kontrolörü Walter White'ın onu fark etmesi gerekiyordu.
29:28Kramer'ın uçağı, White'ın ekranında görünmüş olmalıydı.
29:35White, araştırmacılar tarafından sorgulanmadan önce o sabahki telsiz kayıtlarını dinler.
29:41Ne gördüğünden ve söylediğinden emin olmak ister.
29:44Richard Wentworth, White'la konuşan araştırmacılardan biriydi.
29:50Piper Cherokee'yi radarın ekranında hiç görmedin mi?
29:59Hayır.
30:01Hayır efendim.
30:03Piper'ın uçağı hiç görünmedi.
30:05Benim radar ekranımda çıkmadığını düşünüyorum.
30:11White, uçağın görebileceği bir yerde olmadığından emindi.
30:16Güvenlik bürosu araştırmacıları White'ın hafızasına güvenemedi.
30:25Radar verileri analiz edilirken, Silahlı Kuvvetler Patoloji Enstitüsü'nden William Kramer'ın raporları geldi.
30:32İyi misin Bill?
30:38Cesedi üzerinde yapılan kapsamlı bir otopsi, önemli bir rahatsızlığı olmasına karşın, Kramer'ın çarpışmadan önce kalp krizi geçirmediğini gösterdi.
30:49Araştırmacılar, Los Angeles Terminal Kontrol Alanı'na neden girdiğine dair başka bir açıklama bulmak zorundaydı.
30:55Bu kesinlikle 4.05.
31:02Neresi demiştin?
31:06John Andrews, Seritus faciasındaki koşullar üzerine ifade veren bir havacılık uzmanı.
31:11Piper uçağının pilotu sınır işaretlerine göre uçuyordu.
31:18Büyük olasılıkla paralel bir yolu takip ediyordu.
31:22Bu yüzden de hangi yolu takip etmesi gerektiğini karıştırdı.
31:27Kaliforniya'nın yabancısı olduğundan aşağıdaki yolların karmaşıklığı onu şaşırtmış olabilirdi.
31:32Belki de terminal kontrol alanına farkında olmadan girmişti.
31:36Yerde kontrol alanının yüksekliğini ve sınırlarını gösteren işaretler yoktur.
31:46Çizelgeye bakmak ve yorumlamak gerekir.
31:49Araştırmacılar, Kramer'ın kontrol alanı içerisindeki sınırlı hava sahasına neden girdiğinin yanıtını bulmuştu.
31:55Fakat Richard Wentworth, trafik kontroldeki radar kayıtlarına baktığı zaman,
32:03Walter White'ın Piper uçağını görmüş olması gerektiğine kanaat getirdi.
32:14Air Mexico ile çarpışan özel uçağın radar ekranında görünmüş olduğunu tespit edebildik.
32:20Peki, radarda göründüyse White uçağa neden müdahale etmemişti?
32:31Walter White işe geldiğinde, varış istasyonu Carl Grandman tarafından kontrol ediliyordu.
32:37Merhaba, nasıl gidiyor?
32:39Merhaba, çok yavaş.
32:41Grandman, uzun süre çalışan radarlarda çıkan sorunlar yüzünden uçağın görülmediğine inanıyor.
32:47Yerine bakarım.
32:48Kontrolörler bir süredir radarlardan şikayet ediyordu.
32:51Geç bakalım.
32:52Çok sağ olun.
32:54Radarla ilgili sorunlar bize bildirilmişti.
32:56Uçaklar birkaç kez görünmemişti.
32:59Radar bir hedeften sinyal aldığında bunu vericiye geri gönderir.
33:04Fakat radarı engelleyen dağlar veya binalar varsa dönüş sinyali kaybolabilir.
33:09Bir hedefi kaybedebilirsiniz.
33:15Hatta ikinci hedefi de.
33:17Bir anda radar ekranında görünmez olabilir.
33:20Hiçbir şey göremezsiniz.
33:22Piper Cherokee'yi radar ekranında gördün mü?
33:25Hayır efendim.
33:27Fakat bu hedefin orada olmadığı anlamına gelmez.
33:31Kör noktalar sadece anlık bir olaydır.
33:34Süre gelen bir şey değildir.
33:35Biri kayboldu.
33:39Radar çok eski olduğu için delikler de vardı.
33:45Olması gerektiği gibi net görünmüyordu.
33:48Öyle teknoloji harikası bir cihaz falan değildi.
33:54Bilgisayar fazla yüklendiğinde flicker denilen bir efekt meydana gelir.
33:59Ekran arada bir yanıp sönmeye başlar.
34:02Uçaklar birden görünmez olur.
34:04O verileri inceledik.
34:07Los Angeles'taki hiçbir sistemde iyi çalışmadığına dair bir veri bulamadık.
34:22Olası bir açıklama daha vardı.
34:25Cherokee ekranda görünmüş olsa bile White gözden kaçırmış olabilirdi.
34:29Araştırmacılar o gün uçağın diğer uçağın Grandman Tiger'ın üzerinde yoğunlaştı.
34:38Özel uçakların terminal kontrol alanına girmeden önce kontrol kulesiyle bağlantı kurması gerekir.
34:43Fakat Tiger, Walter White'la bağlantıya geçmeden hava sahasına girmişti bile.
34:51Burası bir 6-6 Romeo.
34:57Fullerton uçuşundan dönüyoruz.
34:59Uçuş yüksekliği 4500 feet.
35:01İniş izni istiyorum.
35:02Grumman 6-6 Romeo 4500 feet demişsiniz.
35:05Hayır.
35:063400'deyim ve yükseliyorum.
35:09Terminal alanının içine girmişsiniz.
35:11Havaalanının doğusundaki bir uçak daha vardı.
35:15Alana girmişti.
35:16Sahayı ihlal etmişti.
35:19Grumman 6-6 Romeo.
35:21Bir dahaki sefere kontrol çizelgesine bakın.
35:24Az önce yanınızdan...
35:26Kontrolörle Grandman'ın pilotu arasında geçen konuşmadaki sorun fazla uzun sürmüş olması.
35:31Grumman'la fazla ilgilenmenizin nedeni nedir?
35:36Risk teşkil ediyordu.
35:39Konuşma, ekranın güneybatısında iki uçağın birden görüldüğü kritik bir anda gerçekleşti.
35:46Euro, Meksika'yla Cherokee kafa kafaya ilerliyordu.
35:51Cherokee'nin sinyalleri radarda görülmüş, hatta White bu durumun farkına varmış olsa bile,
35:56elinde müdahale edecek kadar veri olmadığı araştırmacılar tarafından anlaşılmıştı.
36:01Radar sinyalleri sadece uçağın alana girdiğini gösterir.
36:10Uçak transpondörleri içinde yükseklik ve hızın da olduğu başka veriler de gönderebilir.
36:17Fakat araştırmacılar Cherokee'nin enkaz alanında uçağın transpondörünün basit bir model olduğunu gördü.
36:24Yalnızca uçağın hangi yöne gittiği bilgisini gönderiyordu.
36:28Uçağın yüksekliğine dair bir veri sağlamıyordu.
36:31Bu kontrolörler yüksekliği belli olmayan ve ortalıkta serseri mayın gibi dolaşan uçakları radar ekranında küçük bir üçgen olarak görmeye alışkındır.
36:46Ayrıca kuleyle birebir iletişim kurulmadığı sürece uçağın hava sahasını ihlal etmemesini beklerler.
36:55Araştırmacılar White'ın ikiye bölünen dikkatinin radarın eski olması nedeniyle daha da dağıldığını düşündü.
37:08Bu, trafik kontrolün DC-9'u, Kramer'ın Cherokee'sinin yarattığı tehlikeden haberdar edememesini açıklıyor.
37:14Geride aydınlatılmamış bir sır daha kalıyordu.
37:20O günkü radar kayıtlarını inceleyen araştırmacılar buldukları şey karşısında şaşırdı.
37:25Ne DC-9'un mürettebatı, ne de küçük Cherokee uçağının pilotu kazadan önce ani bir manevra yapmamıştı.
37:36Her iki pilot da birbirinden haberdar değildi.
37:41Peki pilotlar neden harekete geçmemişti?
37:45Görüş mesafesi 20 kilometreydi.
37:46Nasıl olmuştu da bu iki uçak bulutsuz bir havada çarpışmıştı?
37:56Air Meksiko'nun kokpitinde neler olduğunu anlayabilmek adına araştırmacılar uçağın kara kutusunu dinledi.
38:06Los Angeles Kule, burası Air Meksiko.
38:09Mürettebat Walter White'ı üst kısımdaki hoparlörden dinlemişti.
38:13Kara kutunun kayıt mikrofonu hoparlörlerin hemen yanındaydı.
38:17Seal Beach'ten kalkış 320 yönünde.
38:20White'ın sesi pilotun konuşmalarını bastırıyordu.
38:24Seal Beach'ten kalkış 320 yönünde.
38:27Hava hızı düğmeleri, altimetre düğmeleri.
38:33Radar verileri karışık bir tablo çizdi.
38:41Air Meksiko mürettebatının Kramer'ın Cherokee'sini görmek için yaklaşık bir dakikalık bir fırsatı olmuştu.
38:46Kramer ailesi sağ taraftaki pencereden dışarı bakmış olsa Air Meksiko jetini görebilecekti.
38:55Ama ikisi de yön değiştirmemişti.
39:01Her ikisi de bu çarpışmaya engel olmak için bir hamle yapmamıştı.
39:05Araştırmacılar, William Kramer'ın gerçekten kaybolmuş ve yolları rehber olarak kullanmış olsa da yaklaşan DC-9'u görmemiş olabileceğini düşündü.
39:20Dışarıya pilot penceresinden bakmış olabilirdi.
39:25Fakat DC-9 diğer taraftan yaklaşıyordu.
39:29Bu gerçekten de çok talihsiz bir durum.
39:32Çünkü yaklaşmakta olan DC-9 sağ uçtan geliyordu.
39:36Ancak uçağın sağ tarafında bulunan yolcu penceresinden bakıldığında görülebilirdi.
39:41Cherokee jetten daha küçük bir uçak olduğu için DC-9'un mürettebatı ancak iş işten geçtiğinde onu fark etmiş olabilirdi.
39:48Küçük bir uçağın hızla yaklaştığı bazı olaylarda uçak kolayca görebileceğiniz kadar yaklaştığı zaman çarpışmaya engel olmak için çok geç kalınmış olur.
40:01Federal Havacılık Kurumu'nun belirlediği değişken kurala göre bir uçağı görmek, bir tehdit oluşturduğunu fark etmek ve ona göre manevra yapmak için 12 saniyelik bir süreye ihtiyaç var.
40:11Kogbitin ön camının tasarımı da felakete etki etmiş olabilirdi.
40:20Merhaba Maria.
40:22Birbirlerine yaklaştıkları esnada uçak pilotlardan birinin görüş alanı dışında kalmış olabilir.
40:28Pilot hava sahasını kontrol etmek için başını çevirmediği, hatta bunu yapmak için bir nedeni olmadığı sürece,
40:34diğer uçağı fark edebilmesi için gereken süre içerisinde bir şey görmemiş olması mümkün.
40:38Seri tıstemalarında meydana gelen felaket, hava kontrol sistemlerindeki açıkları ortaya çıkardı.
40:53İçlerinde en dikkat çekici olanı birbirlerini fark etme konusunda pilotlara güvenilemeyeceği idi.
41:00Havadaki çarpışmalara engel olmak için yeni bir teknoloji gerekiyordu.
41:08Küçük bir Kaliforniya mahallesi bir uçak kazasıyla yerle bir oldu.
41:16Yetkililerin raporları hava trafiği kontrol sistemlerinde ciddi açıklar olduğunu gösteriyordu.
41:22Uçakların havada çarpıştığı bir kaza daha olmadan önce bu açıkların kapatılması gerekiyordu.
41:28Hava yolları endüstrisini denetleyen Federal Havacılık Kurumu, güvenliği arttırmak için acilen harekete geçti.
41:37Küçük uçaklar için yeni bir tip transpondör gerekiyordu.
41:40Hava kontrolörlerinin uçağın tehlikeye maruz kaldığını anlamasına yardımcı olacak türden bir şey.
41:46Eğer uçağınız sınırlandırılmış hava kontrol sahası içerisinde uçacaksa, transpondörünüz de olacaktı.
41:59Transpondör içinde yükseklik çözme ve bildirme özellikleri bulunması şarttı.
42:05Böylece hava sahası ihlal edilse de edilmese de hata yapılmayacaktı.
42:11Hava trafiği kontrolörlerini uyarmak için C modu adı verilen yeni bir sistem de geliştirildi.
42:18C modu adı verilen otomatik program artık ana radar servislerinin hepsinde bulunuyor.
42:25Bir uçak katılsız olarak sahayı ihlal ettiğinde, kontrollere hem sesli hem de görsel bir uyarı veriliyor.
42:34Böylece pilotu uyarmak için yeterli zaman kazanılmış oluyor.
42:41Mevzil tamam.
42:42Kemerler.
42:43Eski gör ve manevra yap yönteminde en dikkatli pilotlar için bile bazı sınırlamalar vardı.
42:50Bu sınırlamalar gelmiş geçmiş en önemli yenilikle denetlenecekti.
42:54Seri Tıs'taki çarpışmanın getirdiği en büyük teknolojik yenilik, Birleşik Devletler sınırları içerisinde hizmet verecek tüm yolcu uçaklarında trafik denetleme ve çarpışma kontrol sistemi bulunması zorunluluğunun getirilmesidir.
43:12John Andrews sistemi geliştiren ekipte çalıştı.
43:14Üzerinde çalışılan çarpışma önleme sistemi, bu kazanın olmasını büyük bir olasılıkla engelleyebilirdi.
43:24Kontrol sistemi olası bir kazadan 45 saniye önce pilota danışmanlık yapar.
43:28Merhaba Maria. Her şey yolunda mı?
43:33Odası çarpışmaya yaklaşık 25 saniye kaldığında ise, pilota diğer uçaktan kaçması için yükselmesi veya alçalmasını gerektiğini söyleyen bir görsel uyarı belirdi.
43:50Günümüzde tüm yolcu uçaklarında bu sistem var.
43:58Grumman Tiger'ın pilotu, nam-ı diğer üçüncü pilot, sınırlı hava sahasına dikkatsiz ve pervasız daldığı için, bu kazanın meydana gelmesinde bir rol oynamış olabilir.
44:20Walter White, Seletus'ta meydana gelen felaketin izlerini atlatamadı.
44:28Walter Havacontrol Kulesi'ne tekrar döndü.
44:35Kazadan yaklaşık bir ay kadar sonra.
44:40Ne kadar kaldı hatırlamıyorum ama uzun bir süre değildi.
44:44Sonra kalktı ve, teşekkür ederim ama ben yapamayacağım dedi.
44:48Bildiğim kadarıyla bir daha uçaklarla ilgili hiç konuşmadım.
45:07Olaydan sonraki bir yıl içerisinde kuledeki bütün eski radarlar değiştirildi.
45:12Seletus'a yapılan anıt, felaket gününden izler taşıyor.
45:25Mary Wong yeniden evlendi.
45:28Ama o gün eve döndüğünde duyduğu üzüntüyü unutamıyor.
45:31Hiç kimse yoktu.
45:36Ev bomboştu.
45:37Derek kendine San Diego'da bir ev tutmuştu zaten.
45:42Öylece kala kaldım.
45:44Artık ne eştim ne de anne.
45:47Bir tek Derek kalmıştım.
45:49Bütün dünyam altüst olmuştu.
45:52Felaketten günler sonra Mary, acısını gerçekten paylaşabilecek birkaç insandan biriyle tanıştı.
46:02Anma törenine katıldım.
46:04Benimle aynı acıları yaşayan biriyle tanışmak benim için çok önemliydi.
46:10Okuduğum haberlerden Teresa'nın kocasını ve iki çocuğunu kaybettiğini biliyordum.
46:15Birilerini gördüm ve Teresa olduğunu düşündüm.
46:19Bana Teresa Esther A'da sen misin diye sordu.
46:22Ben de evet dedim.
46:25O da benim adım Mary Wong dedi.
46:26Ardından da...
46:28Ben de eşimi ve çocuklarımı kaybettim dedim.
46:32Ona sarılıp sık sıkı kucaklamak istedim.
46:35Çünkü benimle aynı şeyleri hissediyordu.
46:41Hemen kaynaştık.
46:4320 yıldan beridir de arkadaşlığımız sürüyor.
46:49Seritus'taki kaza günümüzde uçağa binen herkesin hayatını etkiliyor.
46:55Felaket, havacılık güvenliğindeki gelişmeleri öncülük etti.
47:01Terminal kontrol sistemi hayata geçirildikten sonra Amerika'daki hiçbir uçak havada çarpışmadı.
Önerilen
47:21
|
Sıradaki
47:14
42:15
1:40:37
1:21:07
42:14
44:12
42:14
42:14
42:14
45:00
42:15
47:28