Oynatıcıya atlaAna içeriğe atlaAltbilgiye atla
  • 3 gün önce
Döküm
00:00Harika bir sabahtan herkese günaydın.
00:04Hayatın içinden, güzelliğin her halinden ve insan ruhunun derinliklerinden ilham aldığımız Bir Güzellik Olsun programına hepiniz hoş geldiniz.
00:13Bugün ruhsal ve zihinsel iyileşme yolculuğuna farklı bir pencereden bakacağız.
00:18Bazen güzellik sadece aynada değil, beynimizin içinde, kalbimizin derinliklerinde saklıdır.
00:24İşte tam da bu yüzden bugün stüdyomuzda çok kıymetli bir isim var.
00:27Beynin şifrelerini çözerek daha huzurlu, sağlıklı ve dengeli bir yaşamın mümkün olduğunu anlatan
00:33Türkiye'nin en çok konuşulan yazarlarından biri Barış Muslu sizlerle birlikte.
00:40Hazırsanız başlıyoruz.
00:42Hoş geldiniz.
00:43Hoş bulduk.
00:44Nasılsınız?
00:44İyi sizler nasılsınız?
00:45İyiyiz. Bugün merakla beklediğim bir konuydu.
00:49Benimle çok ilgi gösterdiğim birçok şey konuşacağız eminim.
00:52Ben güzelliğin için beni çağırdınız diye düşünüyorum.
00:55Hayatın güzelliğine katacağımız birçok nokta olduğunu düşünüyorum.
00:58Ben daha çok benim güzelliğin üzerinde odaklanmanızı isterim ama.
01:01Bilinç altında da güzelliğin önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum.
01:04Siz çevirmeye çalışıyorsunuz lafı ama ben burada şaka yapıyorum.
01:07Tabii insan bu yani asla şey diyebilirler ya bu beyefendi baya kendini güzel olduğuna inandırmış.
01:13Biz de bundan istiyoruz.
01:15Nasıl olabilir bu acaba?
01:16Beynimizi güzelleştirmeden başlayacağız diye düşünüyorum.
01:18Bir eskiyle başladım tabii.
01:19Ama bir yandan da insanın kendini güzel hissetmesi güzel bir şey ki ben itiraf edeyim.
01:24Hiç aynaya bakmayan, çok güzelliğiyle ilgilenmeyen, yani güzel olduğumu iddia da etmem.
01:28Hatta umurumda bile değildir.
01:30Çok fazla böyle uğraşmam.
01:32Aynaya da böyle çok kısık bakar geçerim.
01:34Dedim ki beynimi çok da sürekli böyle güzellik, güzellik, güzellik diye boşa taktırmayayım diye.
01:4130 senedir ben toplam herhalde 10-15 dakika toplu olarak bakmışımdır.
01:45Peki bu güzellik beynine bir takıntı haline geliyor mu?
01:48Yine bileyim o yüzden zaten söylüyorum.
01:49Yani bir erkek olarak ben mesela yıllar öncesinde dedim ki ben erkek olarak güzel olmaya niye çalışayım?
01:55Ben yaptıklarımla, başardıklarımla, söylediklerimle, başarılarımla güzel olayım.
02:03Anlatabiliyor muyum?
02:04Bu güzellik takıntısı biraz daha aslında kadınlarda daha fazla.
02:06Kadınlar, kadınların tabii beyninde bu tamamen yazılı bir şey.
02:10Şimdi baktığınız zaman bu ne diyelim erkeklerin ve kadınların dürtülerinde kadınlar güç arıyorlar.
02:20Güç aramalarının sebebi yani milyonlarca yıl öncesinde zorlu bir hayatta erkek güçlü olmazsa hem kadın hem çocuğu hayatta kalamazdı.
02:29O yüzden erkek bir şekilde güçlü olduğu zaman kadın işte bu benim çocuğumu ve beni hayatta bırakacak erkek olarak diye hissediyordu.
02:38Ama erkeklerde ise bu olay tamamen doğurganlık.
02:42Yani o güzellik dediğin şey aslında simetri, sağlık ve doğurganlık şeydi.
02:48Yani erkeğin güzel buldu mesela dudakların şişkinliği, işte elmacık kemiklerin çıkıntısı, bel oranı vesaire.
02:56Bunlar aslında kadının sağlıklı ve çocuk yapacak kadar doğurgan olduğunu erkeğe sinyalliyor.
03:03Aslında asıl amaç üremeyi devam ettir, soyu yaymaya devam etmek.
03:08Yani kadın güç arıyor, erkek yani güzellik yani doğurganlık arıyor.
03:13O yüzden kadın da seçilmek için aslında güzel olmaya baştan programlı.
03:20Yani bir kız, küçük kız çocuğu güzel olmayı öğretilmiyor ona.
03:27O zaten baştan istiyor.
03:29Yani kızlar, küçük kızlar biliyorsunuz böyle güzel miyim iyi oldu mu?
03:32Hemen küçük küçük makyaj şeyleri başlıyor.
03:34O olay bir tesadüf değil, o sadece dışarıdan benim kodlarımızda var.
03:40Bak erkekte güzel olma diye bir kod çok fazla yok.
03:43Erkeğin kodu güçlü olma.
03:47Erkek çocukları kavga etmeye başlar.
03:49Yani ben yandım, tıp bulda şöyle oldu bak nasıl sana böyle yaptım falan.
03:54Erkeğin olayı ben oradaki en avfa erkek olacağım diye zorlar.
03:58Kadın ise ben oradaki en malum güzel kız olacağım.
04:04Bu arada bundan şeyden bahsetmiyorum.
04:06Bakın yanlış anlamayın.
04:07Kadınlar okumasın, bilgiyi bilim yapmasın, erkekler falan değil.
04:10Ama bu doğamızda yaratı, hatta fıtratımızda, kodlarımızda bu güzel olma isteği.
04:16Evet yani çünkü milyonlar yıl öncesinden gelen seçilmek, seçmekle ilgili.
04:20Yani soyumu en çok, genlerimi en çok nasıl yayarım dürtüleriyle ilgili.
04:25Çünkü beynimizin iki amacı var.
04:27Birinci amacı hayatta kalmayı başarabilmek.
04:31İkinci amacı genlerini yaymayı başarabilmek.
04:34Bu arada bu şu anlama gelmiyor.
04:36Ben şimdi evlenmeyeceğim, çocuğum olmasın dediğim zaman ben bunu inkar etmiyorum.
04:41Benim hala alt taraftaki beynim üremeye çalışıyor.
04:45Zaten cinsellik yapmamın sebebi keyif almam değil.
04:48Bu alt beynim için bir üreme fırsatı.
04:52O yüzden bana sürekli hatırlatıyor üre, üre, üre.
04:55Ama ne oluyor? Kadının mesela çocuğu olduğu zaman kadın artık üremeye çalışıyor mu yeniden biriyle?
05:02Hayır.
05:03Bütün odağa nereye gidiyor?
05:05Çocuğuna gidiyor.
05:05Evet.
05:06Çünkü hala hazırda bir bebeği var.
05:09Çünkü oturup yeni bir tanesini mi yapsın çocuğu mu hayatta bıraksın değil mi?
05:12Yani aslında baktığınız zaman beynimiz belirli fazlarda çocuğu hayatta bırakmak için farklı farklı davranıyor.
05:21Ama bu şu şu değil bakın farkında olmuyor.
05:23Yani ben burada şundan bahsetmiyorum.
05:24Bir işte olarak ben işte öremeyeceğim.
05:27Ben çocuk istemiyorum.
05:28Senin vücudun istiyor.
05:30Peki hocam şey soracağım.
05:31Şimdi biraz önce erkeklerin güç istediğinden, gücün erkeklerin fıtratından olduğundan bahsettik.
05:37Şu anda günümüzde bir prenses erkek diye bir kavram var.
05:43İşte erkeklerin daha fazla kadınlaştığı ya da daha prenses gibi davrandığı artık o eski gücünün çok da istenilen bir şey olmadığı konusunda böyle bir prenses erkek gibi bir kavram var.
05:56Bu bilinçaltında artık yok mu ediliyor yoksa yine bir şeyleri gömüyor muyuz?
06:00Bence bunlar obsesif komposif erkekler yani bu kadar böyle kendi görüntüsüne takıp da kendine aşırı bakan biraz böyle yani şu anlamda bence...
06:09Yani görüntüden de ziyade artık davranışlar da değişmeye başladı.
06:12Hani eskiden işte erkekler kadınlara karşı daha zarif onların hayatta kalması ya da onların ihtiyaçları için daha fazla çaba sarf ederken...
06:22...şimdi artık sadece kendi hayatıyla odaklanıyor ya da günümüz şartları gereği mi bu oluşuyor?
06:27Bence biraz ortalık yani bence biraz ortalık karışık yani herkes bir yandan da mafya kültürü var tamam mı?
06:35Herkes böyle dolaşıyor yani yani şimdi orada güç isteği olmadığını söyleyebilir misiniz?
06:40Değil tabii ki.
06:41Ya orada böyle değil mi yani böyle harıl harıl bir böyle...
06:44O zaman bu şey balon bir güç gösterme şeyi var hani olduğundan daha fazla bir güç gösterme çabası var.
06:50Şimdi şöyle bir şey ilk konu var yani evet böyle insanlar bir yandan...
06:56İnsanlar cinselliği şöyle şöyle düşünmeyelim.
07:00Biz aslında bugün hatta eşimle konuşuyorduk bir kedi yani cinsellik yaşarken çocuğu olacağına bir yerek mi yaşıyor?
07:09Yoksa çocuğu olacağını falan bilmiyor mu?
07:12Bence bilmiyor.
07:13Bilmiyor tabii değil mi?
07:14Yani ben öyle düşünüyorum.
07:15Yani bir kedi yani dişi bir erkek yani çocuğum olsun diye yapmıyor değil mi?
07:21Dürtüsel bir şey yapıyor.
07:22Tamamen zevk almak için yapıyor değil mi?
07:24Yani bu arada şu anki erkekler ve kadınlar da aslında üremek için cinselliği yaşamıyorlar.
07:33Yani dürtülerini, mutluluklarını yaşamak için yaşıyorlar.
07:36Yani sonunda çocuk olup olmayacağı bilinçli alınan bir karar.
07:39Yani ne oluyor?
07:40Aslında korunuyorlar işte bir şeyler oluyor vesaire.
07:43Ne yazık ki bazı işte atıyorum yani çocuğu aldırabiliyorlar vesaire falan.
07:47Ama yani şey gibi diyemem ben böyle prenses erkekler var da artık erkekler tamamen yumuşadı değil.
07:53Bence hala her şey erkeklerin gücü üzerinden devam ediyor.
07:59Ama gücün tanımı değişti.
08:01Şu anlamda.
08:02Şimdi ün de bir güç değil mi?
08:04Evet.
08:04Yani illa bodybuilding yapmaya gerek var mı gücü olmak için?
08:08Para güç müdür?
08:10Güçtür.
08:10Zeka güç müdür?
08:12Cesaret güç müdür?
08:13Güçtür.
08:13Çok zeki espri yapmak güç müdür herkesin içinde?
08:17Anlatabiliyor muyum?
08:17Yani bazen bilgi güç müdür?
08:20Bazen derken yani kütüphanede oturup 24 saat böyle yapan değil ama yani çok şey bilin.
08:25Ama kendini geliştirmek ve o bilgiye sahip olmak güç güç.
08:27Yani şu anda toplum iyileştirken ilerledikçe güç kaba kuvvetten daha sofistike daha karmaşık durumlara doğru gidiyor.
08:37Prenses erkekler bence dedim de anlattığım gibi öyle bir durum bence biraz şu olabilir.
08:41Şimdi kadınları anlamayan erkekler tamam mı?
08:45Kadınların aslında güzel erkek aramadığını bizim öyle bakmadığımızı yani daha da şöyle söyleyeyim kadınların öyle bakmadığını anlamayan erkekler kendilerini biraz abartıyor olabilirler.
08:58Yani fazla aynaya bakmak ben çok yakışıklı olayım aman şuradaki şu kas şöyle olsun buradaki bilmem ne.
09:04Yani bu biraz şey gibi bence psikolojiden anlamayan kadınları anlamayan bazı bir erkek grubu bir instagram bilmem neye falan bakıp biraz obsesif takıntılı bir şekilde güzelliğe ve prensesliğe düşmüş olabilirler.
09:18Bilmem mantığı her var diyor ya metrosu seksüel erkekler.
09:21O biraz daha şu anda fazlalaşmış durumda.
09:24Yani o biraz bence sosyal medyada gözüken bu yani yakışıklı erkek gibi yani böyle bebek yüzlü falan.
09:29O da böyle diyor ki ya zannediyor ki.
09:31Peki bu erkekler için biraz daha hani kadınlar da biraz daha dedik yani seçilme isteği beğenilme isteği bu erkeklerde de bunu mu dürtüyor acaba?
09:40Tekrar söyleyeyim.
09:41Seçilme beğenilme sosyal medyada özellikle görüntüsündeki o güzellik ya da kaslı bir görüntüde daha fazla seçilme uğrayacağını seçileceğini mi düşünüyor?
09:51Tabi amaç zaten amaç sonuçta öyle yani daha fazla kadına ulaşmak ama bence erkekler kadınların tam olarak ne istediğini bilmedikleri için bence tamamen ne de ona boşa uğraşıyorlar.
10:04Yapay bir iş.
10:06Yani sizce işi gücü olmayan tamam mı hiçbir yere hitap etmeyen ama çok yakışıklı bir gözüken bakan çok da akıllı olmayan potansiyeli de olmayan hayatta bir erkek bir kadına çekici gelir mi?
10:22Bence kesinlikle gelmez.
10:25Ama bunun farkında değiller.
10:26Bence erkekler farkında geldi yani erkekler kendi dürtülerinin kadınlarda olduğunu zannediyorlar.
10:32Çünkü biz sadece güzelliğe bakıyoruz.
10:34Evet.
10:35Bak bunu yanlış anlamayın.
10:36Yani ne yazık ki erkeğin kafası yani önce doğurganlığa baktığı için böyle onun kariyeridir şudur budur bilmemesine bakmıyor.
10:44Önce gözüne hitap etmesi gerekiyor ve çok güzel olması lazım sonra diğer özellikler akla geliyor.
10:51Yani kültürlü, iyi aile, iyi bir kız bilmem ne ama biz önce böyle gözle bir şey oluyoruz değil mi?
10:58O yüzden sizi bu kadar güzel olmaya zorluyoruz zaten yani.
11:01O yüzden biz sizi bu kadar estetiktir oradır buradırdır yani inanılmaz bir güzellik endüstrisine zorluyoruz.
11:09Anlayışına da sokuyor isteriz de var.
11:09Ama bu işte kendini herkes gibi herkesi kendi gibi zannettiği için erkekler boşa boşa uğraşıyorlar.
11:17Bence önce kendilerini geliştirsiniz.
11:19Peki hocam bu mutluluk geçirir mi?
11:21Yani mutluluk bir seçim mi yoksa çocukluktaki bize verilmiş bir program mıdır bu?
11:28Bakın beynin hayatta kalmak için yapması gereken iki tane şey var.
11:35Birincisi kaç savaş, savaş kaç.
11:40Bunu niye yapması gerekiyor?
11:42Tehlike olduğu zaman beynimizdeki bir bölüm yani parasempatik, sempatik sinir sistemine özellikle yani burada aslında sempatik denilen savaş kaç sinir sistemi aktifleniyor ve biz bir anda deli gibi bir yapma yap yani kaç savaş olayına giriyoruz.
11:57Beynin savaş kaç ne diyelim fonksiyonu diyelim yapma diyor ve kaç diyor tamam mı?
12:02Burada olay korkularımız yani bizi uzak tutan şeyler o anda işte ne diyelim kaçma eylemimiz vesaire.
12:10Bu aslında genel olarak yapma eyleme aman kaç eylemi tamam mı?
12:15Diğeri ise yap yap sistemi.
12:17O da şu sana böyle bir içinde bir yer bunu yap diyor yemek yediyor ve sana rüşvet veriyor biliyor musunuz şu anlamda mutlu yani şöyle oluyor şurada güzel yiyecekler var.
12:30Mutlu ediyor.
12:31Yani şey gibi beynin diyor ki onları ye diyor.
12:34Benim beynim ona çok diyor.
12:36Evet olabilir.
12:37Şimdi burada olay nedir?
12:38Aslında burada beynin yapmaya çalıştığı şu sen hayatın için gerekli şeyleri ona ona özlem yaşayarak yani yoksulluk hissederek sürekli yaparak mutlu oluyorsun.
12:50Örnek veriyorum orada yiyecekler var elmalar bilmemeler falan canın istiyor.
12:56Yani içinde bir yer diyor kaşınıyor böyle yani kazınıyor.
12:59Evet.
12:59Tamam mı?
13:00Ve diyor ki onu elde et diyor.
13:03Bazen bunun doymayla bile alakası yok mesela.
13:05Yiyorsun doyuyorsun ama sevdiğin ve seni mutlu eden şeyler o sofrada gözünün önünde oldukça doysan bile yemeye devam ediyorsun.
13:13Bu arada bu mesela tabii ki oraya da konuşuruz siz de oraya doğru gidiyoruz yani niye bunu yapıyoruz hikaye.
13:18Şimdi bu aslında sizin söylediğiniz şey bunun yoldan çıkması ama yani bunun amacı ne?
13:23İlke olarak insanı sürekli yiyerek tutmak ki yani hayatta kalması için yapması gerekenleri keyifle sana yaptırtıyor.
13:31Sonunda verdiği ne biliyor musunuz?
13:33Rüşvet eşittir mutluluk.
13:36Evet.
13:36Tamam yani aslında yani bak bir taraf kaç diyor yapma diyor.
13:40Aynen yapma diyor.
13:41Bir taraf yap diyor ve sana bununla ilgili rüşvet veriyor.
13:43Mutluluk veriyor.
13:43Evet.
13:44İlke olarak bizim yani ödül mekanizmasının daha çok yoğun olduğu yerler daha fiziksel şeyler.
13:52Burada amaç ne?
13:52Çünkü sen sürekli yapmak zorundasın.
13:54Yani yemeğe sürekli devam etmen lazım bir 15-20 dakika ki keyif yani bunu kaçırarak yaptıramaz sana değil mi?
14:01Sen kaçarak yemek yiyebilir misin?
14:03O mutluluk getirmezsin anlamazsın bile.
14:05Ama kaçmak saniyeliktir zaten değil mi?
14:07Yani sen 15 dakikalık bir eylemi mutsuz olarak değil daha çok mutlu olarak yapmalısın ki devam etmelisin.
14:13Yani aslında bakın şundan bahsediyorum.
14:15Yani yapma dediklerini kaçırtıyor yap dediklerini rüşvet veriyor.
14:20Aslında mutluluk dediğin şey buradaki durumlar.
14:23Yani ben daha hikel bir şekilde anlattım ama bir yandan da bir yandan da bakın şundan neden mutlu oluyoruz?
14:29Biz başkalarından daha iyi olmaktan değil mi?
14:31Örnek veriyorum.
14:32Evet.
14:33Başkalarından daha iyi olmak erkek için niye önemli?
14:36Güç göstergesi.
14:37Güç niye önemli?
14:39Seçilme ve...
14:40Seçmek yani kadınlara hakim olmak yani yine üremekle ilgili.
14:45Evet.
14:45Bilmem anlatabildim mi?
14:46Yani kendimiz ifade ettiğimiz şeyler de aslında yine de belli oranda yine bizim daha üste çıkmamıza ve toplumda daha...
14:55Seçebilir olmalı.
14:56Birçok mutluluk aslında yaşam için gerekiyor.
15:00Ben burada biraz şeyden bahsediyorum.
15:01Bu arada iki sistemden hangisi daha baskın biliyor musunuz?
15:05Yani ikisi de tetikleniyor.
15:07Mesela ben mutlu olmak istiyorum.
15:08Yiyecekler var o deli gibi ya da bir cinsel beraberlik ihtimali var.
15:13Bir de büyük bir tehlike var.
15:14Fakat hangisi seçiyor?
15:15Mutluluk.
15:16Hayır.
15:18İyi düşünün.
15:19Tehlike var.
15:20Tehlikeyi mi daha çok seçiyor?
15:21Bakın ne biliyor musunuz?
15:22Beynimizin alt tarafında bunun geldiği yer saniyelik ölüm ihtimali.
15:28Niye bu burada var?
15:29Çünkü bir saldırı olduğu zaman orada yani o saldırıya karşılık verip kaçmazsan, kendini savunmazsan ne olacak?
15:38Öleceksin.
15:38Öleceksin.
15:38Ben hatta şeyi olarak anlatıyorum.
15:41İnsanlar mutlu olmayı tehlikeden kurtulmadan başaramazlar.
15:47Başaramazlar.
15:47Beyinleri sürekli tehlike, tehlike, tehlike, tehlike demeye devam eder.
15:53Çünkü tehlike beyin için ölme ihtimaldir.
15:56Anlık ölümdür.
15:57Burada zaman var biliyor musun?
15:59Şu an birlikte olmazsam...
16:00Anlık ölümü şey gibi düşün, gerçekçi bir şekilde düşünmüyoruz değil mi?
16:04Bak burada anlatmaya çalıştığım beynin kodu.
16:08Beynin kodu milyonlarca yıl öncesinden gelen bir kod olduğu için bu kod şu ana ait değil.
16:142025 yılından bahsetmiyorum.
16:15Kod yazılırken aslında alt tarafta burada amaç anlık tehlikelere karşı çok hazır olmak.
16:25O yüzden bir ses duyduğun anda falan oluyorsun ve o anda beyin bütün mutluluğunu bırakıyor ve tehlikeyle uğraşıyor.
16:32Niye?
16:33Bunu yapmazsa ölecek.
16:34Anında ölecek.
16:36Ölmek çok kolay.
16:37Bak yaşamak çok zor.
16:39Ölmek çok kolay.
16:40O yüzden neyle ilgileniyor sürekli?
16:43Tehlike var mı?
16:44Tehlike varsa her şeyi bırak.
16:46Mutluluğu bırak.
16:47Çiftleşmeyi bırak.
16:49Yemeği bırak.
16:50Yemek derken şu anlamda yani sen o anda yemek yerken tehlike varsa iştahın gidiyor ve kaçmaya başlıyorsun.
16:56Bunu niye anlatıyorum biliyor musunuz?
16:57Travmalarınızı çözmeden, beyninizi rahatlatmadan...
17:02Bu tehlikelerin hepsi bizde bir travma mu?
17:04Hayır şu anlamda bakın.
17:05Evet doğru.
17:07Anlatmaya çalıştığım şey şu.
17:08Şimdi insanlar geçmişte kötü olaylar yaşıyorlar, korkular yaşıyorlar.
17:12Belki deprem tecrübesi yaşıyorlar ya.
17:14Ve de büyük olaylar, büyük kırgınlıklar, büyük böyle beyin özellikle büyük olayları hafızada tutup onları travma olarak saklıyor ya.
17:23Sonra insanlar şunu söylüyorlar.
17:25Abi benim hayatımda her şey normal, her şey iyi.
17:28Ben neden mutlu olamıyorum?
17:31Neyi biliyor musun?
17:31Evet.
17:33Travmalardan.
17:34Peki hocam şey soracağım.
17:35Bu travmaların büyük, küçüğü var mı?
17:38Mesela şimdi artık çocuk yetiştirirken bile soruyoruz.
17:41Bir şey söyledik ya da bir ufacık bir olay yaşadı.
17:43Biz kendi çocukluğumuzdan baz aldığımız zaman, baktığımız zaman küçücük bir olay.
17:47Ama şey dedi, çocuğa travma yaşatma.
17:50Çocuk travma yaşadı.
17:51Bu en ufacık bir olaydı bizim için bir travma mı?
17:54Olabilir.
17:54Her insan çok küçük bir travmayla illa büyük zarar görür diye bir iddia yok.
18:00Ama ben o kadar küçük travmalarla rahatsızlanan, hastalanan, o KB olduğunu gördüğüm ya da bipolarlaşmış falan olduğunu ya da sosyal fobisi çıktığını gördüğüm o kadar çok insan var ki.
18:15Mesela özellikle şimdi mesela şunu söyleyeyim.
18:17Niye daha çok bunlardan bahsettiğim?
18:18Cinsel.
18:19Mesela cinsel travmalar.
18:21Şimdi hep anlatırım.
18:23Cinsel travma dediğim şey illa taciz değil.
18:25Şimdi anne babasının, birlikte o bugünde ne kadar çok şey konuştuk ya ben hiç bu kadar çok konuşmam.
18:32Laf oraya böyle sürekli bir bağda da çıkıyor gibi bir şey oldu.
18:36Şöyle yani çok ben genelde travmalardan bahsederim vesaire falan ama niye bunu anlatıyorum?
18:42Beynin en çok bozulduğunu gördüğüm travmaların ortak noktası cinsellik ve utanma itiva edenler.
18:51Bunlar ne?
18:51Mesela birisini çıplak görmek, birisini duymak.
18:54Tabii ki tacizler bilmem neler ya da utandırılmak, cinselliğiyle dalga geçilmesi falan gibi bir şey.
19:00Örnek vereyim.
19:02Anne babayı yanda duyuyor ya da içeri giriyor.
19:06Ben o kadar yani sadece bu travmayla bile hayatı kaymış o kadar çocuk biliyorum yani çocuk derken artık büyümüş, yetişmiş olmuş insan.
19:14Yani burada mesela o kahve olmuş olabilir, sosyal fobik olmuş olabilir, bipolar olmuş olabiliyor, saç çekebiliyor, tricotillomani olabiliyor, tikleri olabiliyor.
19:26Bu çok hastalığa da sebep oluyor.
19:27Başka şeyler de olabilir.
19:28Bak bu şu anlama gelmiyor.
19:29Anne babasını illa kesin yakalayanlar yani psikopat olmuyorlar.
19:34Ama yüz tanenin beşi olabiliyor.
19:36Bilmem anlatabildim mi?
19:37Şu da olabiliyor.
19:38Yani dayak yediğini görerek yani şöyle dayak çocuklukta bizim 80'lerde dayak gayet normal bir şeydi.
19:45Yani bizde okulda dayak dediğimiz şey yani her öğretmenin uyguladığı bir olaydı.
19:50Her de bilmem ama.
19:50Anne terliği diye bir şey biliyoruz.
19:52Aile zaten vardı ama okullarda da vardı.
19:54Ben okullardaki öğretmenlerin yaptığı bazı olaylardan kambur olduğunu gördüğüm, bak bunu niye biliyorum, niye söylüyorum biliyor musun?
20:04Nereden biliyorum bunu?
20:05Çünkü benim anlattığım teknikte travmaya çalışınca bir iyileşme oluyor.
20:09Tamam mı?
20:10Yani adam kambur ve travmaya çalışıyor.
20:14Travmada öğretmenin herkesin önünde onu aşağılaması, ayakkabısıyla dalga geçmesi.
20:19Yani ayakkabısı, pazarcı ayakkabısı.
20:22Kızı çıkarıyor beşinci sınıfta, herkesin içinde aşağılıyor.
20:26Kız bu travmaya çalıştıktan sonra kamburu geçiyor.
20:30Ben bunu çok merak ediyorum hocam.
20:32Çok benim ilgimi de çekiyor.
20:33Benim izleyicilerimiz de bunu çok merak edecektir.
20:37Peki bu travmayı bulmak kolay mı?
20:38Çok da zor değil yani bu biraz tabii tecrübe istiyor.
20:42Bakın travmayı bulmanın.
20:44Bu arada ben naçizane bunu hastalıkların en önemli sebebinin yaşanılan anlık sert olaylar olduğunu 14 senedir söylüyorum.
20:53Bu arada ilk kitabım çıktığından beri ve başta yalnızdım.
20:57Ve kimse de buna inanmıyordu.
20:58Yavaş yavaş 14 sene sonra benim de özellikle ortaya koyduğum bazı gösterdiğim video olarak yayınlanan binlerce insanın iyileşmesiyle insanlar buna yavaş yavaş alıştılar ve şunu artık rahat rahat söyleyebiliyorum.
21:10Yani bu olay aslında beni tanımayanlar varsa ben rahatsızlıkların önemli bölümünün stresten ziyade daha sert anlarla beyindeki kısa devre ile başladığını ve genelde kısa devreden 200 sene içerisinde rahatsızlığın baş gösterdiğini anlatıyorum.
21:26Yani ertesi gün hastalanmıyorsun.
21:28O yüzden aradaki bağlantıyı da kuramıyorsun.
21:30Ama kurmanın yolu nedir?
21:31Kurmanın yolu şudur.
21:34Diyelim ki bir rahatsızlığın var.
21:37O rahatsızlıkta diyelim ki cilt rahatsızlığı.
21:39Soracağımız soru şu.
21:40İlk hangi yılda başladı?
21:442021.
21:46Tamam mı yani?
21:47Emin misin?
21:47Evet.
21:482020'de var mıydı?
21:49Yoktu.
21:49Evet eminim.
21:50Nerede başladı?
21:51Onu konuşuruz.
21:51O zaman 2021'de başlayan hastalığın genelde en çok yani en erken travması 2016'ya 5 sene öncesine kadar gidebiliyor.
22:015 sene.
22:02Yani bu bir garanti değil.
22:04Ama en çok gördüğüm yerde hastalıktan 2-3 sene öncesinde travma gerçekleşiyor.
22:10Bazen 1 de olabilir, 4 de olabilir ama yani atıyorum 2010 yılındaki bir hastalığın travması muhtemelen 2007 ya da 2008'de gerçekleşmiş.
22:19O yüzden zamana bakabiliyorsun değil mi?
22:21Çünkü bu hastalığın başından 2-3 sene sayıp garanti olmasa da en çok orada buluyorsun.
22:275 seneye kadar da bu genelde gidebiliyor.
22:29Biz bunu işte çocuklara kadar da yani çocukluk zamanına kadar.
22:33Bir saniye.
22:33İkinci bilgi de şu.
22:34İkinci bilgi de şu.
22:36Hastalıkların hangi travmalarla tetiklendiğini biliyoruz.
22:39Çocuklarda ise.
22:41Şimdi çocuk hasta değil mi yani çocukluğundan beri.
22:43Orada travma genelde annenin hamileliğinde çıkıyor.
22:46Bu benim çok şaşırdığım şu anda böyle dünyanın en böyle gururlu insanı değilim bunu anlatmakta.
22:54Çünkü garip bir şey anlatacağım.
22:55Çünkü ben normalde tabii ki şuna inanabilirim.
22:57Anne travma yaşar çocukta hastalanır.
23:01Yani sıkıntılı hamilelikler genelde sorunlu çocuklar çıkarır değil mi?
23:04Evet.
23:05Bunu biliyoruz.
23:06Ama bu nasıl biliyor musunuz?
23:08Anne egzama olacaksa çocuk egzama oluyor.
23:11Yani annenin travması egzama ise çocuk epilepsi olmuyor.
23:17Anne ebeveyn kayıp yaşadıysa ve saçında bir şey olacaksa çocuğun saçında bir şey oluyor.
23:23Yani travma birebir aktarılıyor.
23:25İşin daha da garip tarafı eğer anne travmayı kendi çözerse çocuk kendiliğinden iyileşiyor.
23:33Öyle bir bağ.
23:34Öyle bir bağ var ve bunu söylemekten gurur duymuyor.
23:39Niye derseniz?
23:40Çünkü bu bilim gibi gelmiyor ki ben.
23:43İşte hep Amerikan vari bir eğitimde büyütülmüş tamamen pozitif bilime alışmış bir mühendis.
23:50Üzerinde işletme master yaptım.
23:51Liseyi, üniversiteyi Amerika'da bitirdim.
23:53Dereceyle ve iki sene atlayarak bitiren böyle her şeye iki kere iki dört bilim diye bakan, kutudan bakan biri olarak bu beni başta çok rahatsız etti.
24:01Ya dedim ki nasıl olabilir böyle bir şey?
24:04Sonra sürekli tekrarlanmasıyla dedim ki dünya bize anlatıldığı gibi değilmiş.
24:11Yani o yüzden çocukların özellikle rahatsızlıklarının büyük bir bölümü yani küçük bir çocuğun anneden geliyor.
24:19Babadan da değil bu ara çok fazla.
24:21Peki anne mi daha çok travma yaratıyor baba mı?
24:25Kendine mi?
24:25Çocuğa mı?
24:26Çocuğa.
24:26Yani çünkü anne en çok etkiyi.
24:28Kesinlikle anne çünkü anne onu taşıyor dokuz ay boyunca beraberler babayla.
24:33Çok başka bir bağ var zaten.
24:34Babayla bir yolculuğu yok ki.
24:36Babanın yaptığı tek şey bırakıyor malum şey.
24:40Peki bu travmalar mesela annenin çocukta bıraktığı travmalar, annenin de yaşadığı travmalar o zaman.
24:45Tabii ki özellikle öyle.
24:46Dışarıdan aldığı.
24:47Bakın genelde bir çocuk hastaysa genelde travması annenin dokuz aylık hamilelik döneminde yaşadığı olaylar.
24:55Bu da bizi nereye götürüyor?
24:56Aslında annelere o kadar iyi davranmalıyız ve o kadar müsamaha göstermeliyiz ki etkilenmeyiz.
25:03Hatta ben onu da söylüyorum.
25:05Anne çocukla ilgili bir şey yapamıyorsa, bir karar veremiyorsa çocukla ilgili olmayacak hiçbir riski bilmemeli bile.
25:11Yani 7. ayda ona oturup da çocuğun da böyle bir şey olma ihtimali var diye söylememelisin.
25:18Çünkü yapabileceği bir şey yok.
25:20Yaşadığı travmayla olmayan hastalığı başlatabilir çocuğa.
25:23Bilmem anlatabildim mi?
25:24O anki girdiği stres.
25:26Evet yani o yüzden anneler düşündüğünüzden çok daha iyi bakılmalı.
25:30Komuklar içinde yetiştirilmeli.
25:32Ki çocuk da farklı olsun.
25:33Çocuk sakalıklı çıksın diye sonra başınıza bela olur bak söylüyorum.
25:36Diğer ihtimalle insanlar travmaları sadece psikolojik zannediyorlar.
25:43Yani çocuk doğduktan sonra yaşadıkları şey psikolojik değil.
25:47Çünkü şey diye düşünüyor.
25:48Diyor ki ulan zaten çocuk ne hatırlayacak?
25:52Onu koyalım şurada.
25:53Besleyelim.
25:54Ağlasa ağlar bilmem neden.
25:56Hiçbir şey anlamaz gözüyle bakıyoruz.
25:57Anlamaz ki falan gibi.
25:58Ben normalde bana sorsan 10 sene önce ben de aynı şeyi söyleyebilirdim.
26:01Ama o kadar örnek gördüm ki bu iyileşme olayında.
26:04Çocuğun mesela şu travması bile görüldü.
26:07Annesine kızgınmış tamam mı?
26:10Sebebi neymiş biliyor musunuz?
26:11Çocuk doğduktan sonra anneye getiriyorlar.
26:14Anne diyor ki şu an değil diyor.
26:16Çok ağrım var şu an aman getirmeyin diyor.
26:18Çocuk reddedildiğini hissedildiği için hatırlamadığı bir şey.
26:22His.
26:23Bakın travma dediğimiz şey psikolojik bir anı değil.
26:27Biyolojik bir durum.
26:29İçinde his de var.
26:30His de var.
26:30Yani bu olay sadece ben bunu hatırlıyorum annemden nefret ediyorum değil.
26:35İçinde böyle bir şey var.
26:35Bir gıcıklık var.
26:37Nereden geldiğini bilmiyorum yani.
26:39O benim doğumundan geliyor işte.
26:40Bilmiyorum anlatabildim mi?
26:43Peki bu travmaların bir geçme süresi var mı?
26:47Kendiliğinden geçebiliyor mu ya da unutulabiliyor mu?
26:50Ya şimdi çok büyük bir travma değilse evet.
26:52Ama çoğu zaman hayır.
26:54Sonsuza kadar onda yani.
26:56Kronik hastalıktan niye kronik biliyor musunuz?
26:58Yani bütün kronik hastalıktan niye kronik biliyor musunuz?
27:02Çünkü travmalar geçmiyor.
27:05Onları iyileştirmek.
27:05Bak şu anlamda şimdi bak bir travma yaşıyorsun ve hastasın.
27:10Senin normalde şurada olman da olması gereken değerin beynin tarafından travmanın etkisiyle orada kaldığı için tetiklendiği sürece buraya doğru çekiliyor.
27:19Yani buraya doğru götürülüyor.
27:20Niye?
27:21Beyini oraya götürmeye çalışıyor.
27:22Çünkü bir tehlike var.
27:24Çünkü yaşayan bir tehlike var.
27:25Bilmem anlatabildim mi?
27:26Beynin orada hala arka tarafta çalışıyor.
27:29Sonra sen onu ilaçla buraya doğru çekiyorsun.
27:31Böyle yapıyorsun.
27:32İçiyorsun ilacı gün içerisinde.
27:35Değerin normal.
27:36Isiyatın normal.
27:37Beynin tekrar çekiyor.
27:39Buraya doğru.
27:40Ama oradakini iyileştiremedim daha.
27:42Evet sen sonra burayı...
27:43Sen bunu yani ilaçla yaptığın şey değil değerleri yani vücutta yaşanılana bir şekilde...
27:49Biyolojik olarak.
27:50Biyolojik olarak yani en son katmanında çözmeye çalışıyorsun.
27:55Buradaki savaştan olan bu değerin buraya düşmesini sadece buradaki travmadan kurtularak yapabiliyorsun.
28:01Yani benim anlatmaya çalıştığım şey...
28:04Şimdi kelebek etkisi vardır ya.
28:06Kelebek kanatlarını çırpar.
28:08Japonya'da kasırgaya döner ya.
28:10O kelebeği durdurup sakin ol John.
28:14Yani burada bir travma kalmadı.
28:16Bir tehlike yok.
28:17Güvendesin dediğin an travmaya.
28:20Kelebek duruyor.
28:22Ve Japonya kendinden olmaya dönüyor.
28:24Bu aslında bayağı bir devrim olduğunun farkındasınız değil mi?
28:28Evet.
28:29Bunu zaten benim anlattıklarıma böyle yavaş yavaş içine böyle...
28:33Ne diyeyim ona?
28:35İçine böyle bir...
28:37Ne diyelim yani iyi anlayan onu sindiren insanlar yavaş yavaş anlıyorlar ki.
28:43Hasta olmalarının sebebi yaşadıkları hayatları.
28:48Zaten her şeyin başı stres diye diyoruz ya yani...
28:51Strese girdiğimiz anda tüm hastalıklarına ki bunda mesela en çok örnek kanser hastalıkları.
28:57Bunları artık hekimlerle tıp dünyası da hepsi de diyor ki bu hastalığın en büyük düşmanı stres.
29:05Yaşadıklarımız stresler.
29:06Aynı yeri görüyoruz farklı şeyler söylüyoruz.
29:10Onlar bunu daha uzaktan görüp detayına girmeden stres diye geçiyorlar.
29:17Yine sorunu böyle çözmeye çalışıyorlar.
29:21Yani bunu zorlamaya çalışıyorlar yani.
29:24Benim anlatmaya çalışığım şey stresi biraz daha zoomlayalım.
29:28Zoomlayalım.
29:28İçine bakalım.
29:29İçine bakalım ne var burada.
29:30İçine bakalım biraz daha bakalım.
29:32Aa stres değil de adamın şurada yaşadığı büyük tehlike.
29:37Oraya gidip onu düzeltmeye çalışalım.
29:40Yani oradaki olayı beyindeki o duyguyu...
29:42Burada ne yapılıyor derseniz...
29:44Travmadaki yoğun duygu alarmını boşaltmaktan bahsediyorum.
29:48Yani beyin için artık orada alarm veren duygu kalmazsa...
29:53Beyin onun tehlike olduğunu artık şey yapmıyor.
29:56Ona karşı bir organın düğmesine basmıyor.
29:58Sürekli tehlike var tehlike var diye zorlamıyor.
30:01O zaman artık her şey normale dönüyor.
30:04Aslında bakın.
30:05Yani burada ne yapılıyor?
30:06Farkımız şu.
30:07Onlar uzaktan bakıp bir bulutta diyorlar ki stres.
30:09Ne yapalım yine ilaç verelim.
30:10Ben diyorum ki bunu yapalım.
30:13Tıpkı çok seviyoruz.
30:13Başka bir şeyi de yok.
30:15Kanıtı da yok.
30:15Hani şundan oldu, bundan oldu, şundan kaynakta, bundan kaynakta da değil.
30:19Tamamen genel bir kavram stres.
30:21Ama bu stresin içerisinde sizin bahsettiğiniz gibi belki binlerce travma var.
30:25Belki yaşadığımız binlerce stresin altında bize ne bıraktığını bilmiyoruz.
30:29Yani şöyle oluyor.
30:30Biz onlarla aynı şeyi söylüyoruz.
30:31Onlar yine aynı şeyi yapıyorlar.
30:33Ben diyorum ki stres dediğimiz şey aslında detayında...
30:35Belki tek bir olay.
30:36Niye biliyor musunuz?
30:37Çünkü genel stres insanı hasta etmez.
30:41Şu anlamı sen mesela streslisin çünkü bir hafta sonra sınavın var.
30:46Hasta olur musun?
30:48Olmazsın.
30:49Ama bu ilerleyen zamanda etkiler mi o yaptığın stres?
30:51Sadece normal bir şeyim var.
30:54Bir hafta sonra sınavım var.
30:56Bu beni hasta etmez.
30:58Bak hastalıkları tetikleyebilir eskileri.
31:00Ondan bahsetmiyorum.
31:02Yani senin birçok hastalığına strese girersen onlar yeniden çıkarlar.
31:05Ondan bahsetmiyorum.
31:06Çünkü onların sebebi de ayrı travmalar.
31:09Yani stres dediğimiz şey yeni bir hastalık başlatmaktan ziyade eskilere gaz yağ atar.
31:15Yani büyük bir hastalığı tetikleyen yani beyni vücudu yoldan çıkarabilecek büyük bir durum sert bir travmadır.
31:25Tehlike olması gerekiyor.
31:26Yani beyin o kadar korkmalı ki büyük bir düğmeye basıp kısa yol tercih etmeli.
31:33Bilmiyorum anlatabildim mi?
31:34Yani sen burada sınavın var diye beynin büyük bir düğmeye basar mı?
31:39Basmaz.
31:40Daha büyük şeyler yaşamak lazım.
31:42Peki bu daha büyük yaşadığımız olaylarda bu süreç kişiye göre mi değişir?
31:48Daha kısa sürede ya da daha uzun sürede hastalığa sebep olması.
31:52Tekrar şey tam olarak yani.
31:54Çok büyük bir olay yaşadık, travma yaşadık o anda farkında değiliz.
31:58Ancak işte hastalanınca bunun farkına varıyoruz.
32:01Bu kimi kişilerde bu süre çok daha kısa bir şekilde hastalığa çevrilmesi ya da çok daha uzun sürede olmasına bağlı mı?
32:11Bu böyle biraz rahatslıktan rahatsızlığa değişiyor.
32:15Ya da olayın büyüklüğüne göre mi değişiyor?
32:17Tabii tabii bu arada yani bir olay birisini hasta ediyorsa bunu bir kere genelde çok yoğun bir duyguyla büyük bir yani yoğun duygu.
32:26Bu arada burada bakın.
32:27Büyük bir travma ama duygu yok.
32:30Gamsız.
32:30Umurunda değil.
32:31Hasta eder mi?
32:32Onlar hiçbir şey olmaz.
32:32Hiçbir şey olmaz.
32:33Hiçbir şey olmaz.
32:35Yani aslında yaşanılan olaydan ziyade kişinin verdiği reaksiyon, duygusal reaksiyon hastayı diyor.
32:42O yüzden ben derim ki teslimiyet, tevekkül yani kabul etmek.
32:46Tamam abi yaparız bakarız diyen adam.
32:48Yani o zaman hasta olmaz.
32:50Tamam mı?
32:50Yani işin özeti.
32:51O yüzden önce duygusal reaksiyon.
32:53Bunu ben çok sık kendime, şimdi ben de bir iş kadını olarak tabii çok zaman içerisinde işte öfkeleniyoruz, sinirleniyoruz, işte verdiğimiz tefkiler.
33:03Bu söylediğiniz çok önemli.
33:04Bunu sık sık kendime de kılavuz etmeye çalışıyorum.
33:07O olayın sonucu aslında verdiğimiz tepkiyle bağlı.
33:11O tepki ne kadar yüksek, ne kadar büyük olursa kendimize vereceğimiz zarar da aslında o kadar büyük ve fazla oluyor.
33:19Sonuçta baktığınız zaman aslında hiçbir şey de değiştirmiyor.
33:22Yani o yüzden bak sana savaşma demiyorum, kaçma demiyorum ama bunu yaparken sakin ol.
33:28Yani ve bunu böyle teslimiyette yer.
33:29Yani de ki biraz inançlı da ol.
33:31Çünkü inançlı olmazsan yani çok sevdiğim birini kaybederken eğer derim ki yani sen bunu böyle zaten onu göreceğim ileride.
33:40Beraber sonsuza kadar yaşayacağız diye karşılaşsam mı daha teslimiyetli olursun, sakin olsun ya da ben bir daha çocuğumu göremeyeceğim daha mı yapmamak lazım.
33:49Dediğin anda mı?
33:50Şimdi hangisine teslimiyet daha kolay?
33:53Birincisinde.
33:53Tabii ki yani çok net bir şekilde aslında.
33:55Zaten o saatten sonra da yapabilecek de çok da bir şey yok.
33:59Yani bakın köylülerdeki, köylülerimizdeki her şey Allah'tandır lafı var ya.
34:03Evet.
34:03Dünyanın en koruyucu inancı biliyor musun?
34:06Ben de onunla çok inanıyorum.
34:07Yani şöyle bir şey mesela köylüleri git sor, 10 tane çocuğu varmış, 5'i ölmüş.
34:12Tamam mı?
34:13Şimdi 5 tane çocuğu ölmüş bir şehirli sence şey olabilir mi?
34:18Yani çok ne diyelim çok sakin, sağlıklı böyle normal bir insan olabilir mi?
34:265 çocuğu ölmüş adam.
34:27Ama köylü hayatta kalıyor.
34:29Niye biliyor musun?
34:30Allah'tandır diyor.
34:32O inanca ve o şeye.
34:33Evet yani baktığınız zaman.
34:34O şekilde de yetiştiriliyor.
34:35Tabii çünkü onlara baktığınız zaman hep yani çocuğu ölen, bir tane çocuğu olan şey, ölen şehirli Allah kimseye göstermesin.
34:42Tamam mı?
34:43Kafayı yiyor ve hayatı bitiyor.
34:45Çünkü orada kendini suçluyor.
34:48Şunu yapsaydım şöyle olurdu, böyle olurdu.
34:50Yani her şey yani inancı çok belki daha az öbürüne göre öbür diyor ki.
34:54Lan 10 tanenin 5'i ölmüş.
34:56Çünkü eskiden çocuklar ölebiliyordu ne yazık ki.
35:00Yani çünkü sağlık hizmeti yoktu.
35:03Yani yaygın değildi, hastalıklar vardı.
35:06Yani bütün eski jenerasyonların çocukları ölüyor.
35:09Allah göstermesin.
35:11Ama onlar Allah'tan da dedikleri için beynlerinin verdiği reaksiyon daha az.
35:17Bu da kendilerinde oluşacak travma ya da hastalık.
35:20Evet yoksa hepsinin hasta olması gerekiyordu.
35:22Bilmiyorum anlatabildim ya.
35:23Sen ama yani bu da neyi şey yaptık ben onlar kötü insanlardı diye söylemiyorum.
35:29Aslında yaşanan olayın beyindeki etkisi bizi hasta eden şey.
35:33Peki hocam bu affetme, içimizdeki öfke bazılarına karşı bu kimin bazen annemiz, babamız, kardeşimiz ya da herhangi biri, eşimiz olsun, çocuğumuz olsun bir öfke, sonra yaptıklarından dolayı bir affetmeme gibi duygular yaşıyoruz.
35:49Bunlar da hastalıkları tetikliyor mu, affetmek insanlara iyi geliyor mu?
35:56Bu travmalarda iyileştirici bir yöntem mi?
35:58Tabii ki.
35:58Bakın ben şöyle derim.
36:03Bu kadar çok farklı teknikle uğraştım, kendi teknimi geliştirdim ve binlerce insanın, yüzbinlerce hatta insanın iyileşmesini yakından takip ettim diyebilirim ki,
36:1530 kişilik uzman psikolog ekibim var, bizzat benimle çalışan o kadar çok insan gördüğümüzü bilin diye söylüyorum ve gördüğüm şey şu ki, iyileşmenin yolu bir teslimiyet, iki affetmek.
36:32Ben bununla ilgili ufak bir örnek vermek istiyorum, siz bilmeyeceksiniz.
36:362017'de ben sizin ekibinizden bir seans almıştım.
36:39Umarım faydalımız olmuştur.
36:40Çok da oldu. Bu affetme konusunda özellikle ben bana inanılmaz derecede faydalı olduğunu düşündüm.
36:48Sonrasında baktığımda ve o gün inanılmaz bir seansta yaşadım.
36:53Yani böyle ağlamalar, gözyaşları.
36:55Ne mutlu bana.
36:57İnanılmaz bir seans.
36:58Çünkü bazen kazarlar olabiliyor, o yüzden kazalara denklenmemiz iyi olmuş.
37:01Yok, inanılmaz güzel bir seansta ve bende çok ciddi farkındalıklar ve bakış açımın değişmesine bile çok sebep oldu.
37:09O yüzden bu affetme konusu aslında içimizde ben bunu bir kilit gibi görüyorum.
37:13Aslında bu kilidi açmak lazım.
37:15Bazı şeyleri bırakmak lazım ama bırakamıyoruz.
37:18O öfkeye, o bize yapılan haksızlığa böyle bir tutunup ona sarılma çabamız var.
37:25Ama bu içten içe aslında bizi yiyor, bitiriyor.
37:28Bir türlü ne yapacağımızı bilemiyoruz.
37:31O çıkış yolunu bilemiyoruz.
37:32Bu da çok güzel, bu da mutlu oğlum ki bizde genelde çalışmalar iyi geçtiği zaman insanların karakterleri bile değişiyor.
37:38Yani o kadar çok iddialı bir sistemden bahsediyorum.
37:41Çünkü farkındaysanız çok daha tutarlı bir şeyden bahsediyoruz.
37:46Şimdi bakın, insanların neden affetmek istemiyordan bahsedeyim.
37:49Çünkü bakın affetmek adaleti bozar.
37:53Bak bunu herkes iyi bilsin.
37:54Niye affedemiyorsunuz biliyor musunuz?
37:56Çünkü affetmenin adil olmadığını hissediyorsunuz.
38:00Bakın açıklayayım.
38:02Şimdi sana birisi şu kadar kötülük yapmış.
38:05Sen ise ona cevap verememişsin.
38:08Arada bir adaletsizlik var değil mi?
38:10Burada adil bir durum yok.
38:12Sen ona öfke duyuyorsun.
38:14Gelecekle ilgili diyorsun ki ben ona göstereceğim diyorsun.
38:17Bilmem ne vesaire.
38:18Ve kendini bir şekilde avutuyorsun.
38:20Öfkeyle beraber eşitliği sağlıyorsun.
38:23Şu anda böylesin.
38:24Yani adilsin.
38:24Yani şu öfke telaziyi eşitledi.
38:29Ben sana diyorum ki bu seni hasta edecek.
38:32Sana diyorum ki affet affet.
38:33Sen diyorsun ki istemiyorum.
38:35Çünkü yani.
38:36Yani çünkü sana aslında affetme durumu şu hale getiriyor seni.
38:42Aslında biz eşitliği devam ettirmek, adaleti sağlamak için affetmek istemiyoruz.
38:48Ama affetmediğin zaman yaşadığın travmalar tetiklenmeye devam ediyor.
38:53Bakın yani şöyle bir şey öfke ben şöyle görürüm.
38:56Bu bir duygu yani beyin duyguyla çalışıyor.
38:58Bak bunu yani beyinde önemli olan şeyler duygusu yüksek şeyler.
39:03Gamsız yaşanan şeylerin bir önemi yok zaten.
39:06Ölümü yaşamak lazım.
39:07Tabii ki yani her şeyin falan.
39:09Biri salmak lazım yani.
39:09Tabii ki zaten o insanlar yaşıyorlar zaten.
39:12Çok ciddiye alıyoruz her şeyi.
39:13Bizim ekibe gelmişsiniz.
39:14Neden işe yaradı?
39:15Çünkü ağlatmışlar sizi.
39:16Evet.
39:16Çünkü duygu boşalımı olmuş.
39:18Neyle ilgili?
39:19Kilit taşla ilgili.
39:20Kilit taş 100 üzerinden 100 duyguluysa %20'ye inmiş.
39:24Yani kilit taşınız boşalınca siz böyle olmuşsunuz.
39:27Aa hayat farklıymış.
39:29Bazı şeyleri değiştirebilirim.
39:30Yani beyindeki bir şeyin önemli olup olmadığını onunla bağdaşan duygu karar veriyor.
39:37Şimdi demek ki aslında duygu mühendisliği beyni idare etmenin yolu.
39:42Şimdi bir tehlike var.
39:45Tehlikeyle ilgili sen sürekli bir teslim olmama isteğindesin.
39:49Yani onda savaşıyorsun.
39:51Dili gibi bu tehlike var diyorsun.
39:53Tehlike devam ediyor değil mi?
39:54Ben şimdi önce ona teslim olmalıyım.
39:57Yani travmayı çözerken demeliyim ki ne olursa olsun.
40:01Ben okey bununla okeyim dediğin zaman artık tehlike sürekli tetiklenebilir mi?
40:05Yani şu anlamda.
40:07Ben ona teslim olmuşum.
40:08Daha fazla sana yapabileceği hiçbir şey yok.
40:09Bir şey yok.
40:10Bitti.
40:10Yani aslında zaten o duygunun sebebi seni uyarmak.
40:14Sen alarma abi uyarmana gerek yok.
40:16Ben zaten durumu kabul ediyorum dediğin zaman uyaracak bir durum kaldı mı?
40:20Kalmadı.
40:20Kalmadı.
40:21Teslimiyet zaten birinci.
40:22Affetme ne biliyor musun?
40:23O da ikinci durum.
40:26Sen olayla ilgili insanlara kızıyorsan demek ki hala tam teslim değilsin.
40:31Hala bir hak arayışın var.
40:33Evet.
40:34Sana göstereceğim arayışın var.
40:35Şimdi tam teslimiyet var mı?
40:37Yok.
40:37Yok.
40:38Çünkü.
40:38Bu da seni sürekli en ufacık bir şeyde bile tetikliyor.
40:41Evet.
40:41Yani aslında travmayı tetikliyor dolaylı olarak.
40:43Evet.
40:44bu öfkelerin.
40:45Yani babanın sana yaptığı bir travma vesaire ilgili sen diyorsun kabul edeyim diyorsun.
40:50Tamam okey ama babanın hala öfkelisin.
40:52Aslında babana öfken hala sana o alarmı tetikletiyor beyninde.
40:57Aslında sen öfkeyi bıraktığın zaman burada amaç barışmak değil.
41:02Amaç tehlikelerle ilgili beyninin o travmaları tetiklememesi.
41:09Sen birine olan öfkeni azalttığın zaman onun sana yaptıklarıyla ilgili beynin çok daha tetiklenmemeye başlıyor.
41:17Çünkü sen onunla okeysin.
41:20Onunla yani tamam mı diyorsun.
41:22Yani affetmek aslında güvende olduğunu sana söylüyor dolaylı olarak ve güvende olduğun için sürekli beynin alarmlar vermeyi bırakıyor.
41:32Sağlığın iyileşiyor.
41:33Hayatın iyileşiyor.
41:35Belki kendine daha fazla güvenli oluyorsun.
41:38Yani bakın örnek vereyim.
41:40Baban sana çok değersiz hissettirmiş.
41:44Ve senin kendi değersizliğin babanın seni sevmemesi ve değersizliğiyle ilgili.
41:51Onlarla yani değersizlikle ilgili yüzlerce travman var.
41:54Hayatın böyle geçmiş tamam mı?
41:56Ve sen babana çok kızgınsın.
41:59Sana değersiz hissettirmesiyle ilgili çok kızgınsın.
42:02Baban öfken neyi tetikliyor biliyor musun?
42:04Değersizlik duygusunu.
42:06Çünkü çok öfkelisin.
42:07Peki bu işte tekrar tekrar yaptığımız hatalar bu sebeplerden mi?
42:11Bunu bir yerde bırakıp çözemediğimiz için bunları tekrar tekrar mı yaşıyoruz?
42:16Yani öfkeyi yenemiyoruz, affedemiyoruz.
42:18İçimizde o adaletsizliği sindiremiyoruz.
42:21Bir türlü kendimizle yüzleşip kendimizi salamıyoruz.
42:24Bu da bizim işte tekrar tekrar aynı hataları yapmamıza da sebep oluyor.
42:29Tabii tabii ki mesela yani şimdi bu arada öfke dediğin zaman bir boşandığın zaman öfken var adama.
42:36Ondan dolayı bütün erkekleri öfkelisin.
42:39Öfkeli olduğun için onlara deli gibi manyak gibi davranıyorsun.
42:42Sürekli kaçıyorlar gidiyorlar.
42:44İlişki kuramıyorsun.
42:46Oradasın yani niye?
42:47İlk yaşın seni belki aldattı.
42:50Ama sana öfkeden dolayı bütün erkekleri yargıladığın için farkında olmadan bu arada bunu şey için söylemiyorum.
42:57Şimdi orada mesela ilişkilerin devam etmiyor.
42:58Bilinçaltı bunu yönetiyor.
42:59Yani şu anlamda o zaman kendini açamıyorsun.
43:01Kendini teslim olamıyorsun.
43:03Yani sürekli herkesi böyle acaba beni aldatacak mı diye suçlamaya devam ediyorsun.
43:08O senin bu sürekli suçlandığın için seni aldatabiliyor bu arada.
43:12Bu da ayrı bir konu.
43:13Çünkü şey diyor zaten benim aldatabileceğimi düşünüyor.
43:16Bari aldattım diyor.
43:17Çünkü zaten suç işlemeden suçlanmışsın.
43:21Bari da yapayım diyorsun.
43:22Bilmem anlatabildim mi?
43:23Ya da mesela örnek vereyim.
43:26Babana çok öfkelisin çünkü seni sevmemiş.
43:30Baban gibi birini buluyorsun tam ona benzeyen.
43:33Onun seni sevmesini sağlıyorsun.
43:35O da sevmiyor.
43:35Yani aslında babanı affetseydin baban gibi birini bulmaya çalışmazdın.
43:41Çünkü aslında biz biraz orada aynı savaşı, aynı mücadeleri, güreşi hani yenilmeyen pehlivan güreşe doymaz ya.
43:50Yenilen pardon.
43:51Yenilen pehlivan güreşe doymaz ya.
43:53Aynı misal babana yenilmişsin o savaşta.
43:56Yeniden bir şey diyorsun yani yenilen bir challenge derler.
44:00Challenge nedir?
44:03Aynı şeyleri.
44:04Düello.
44:04Düello.
44:05Düello.
44:05Yeniden bir düello'yu çağırıyorsun.
44:07Kimi yeni bir adamın?
44:08Kime benziyor?
44:08Babana benziyor.
44:10Onunla kaybediyorsun.
44:11Yeniden başkasıyla düello yapıyorsun.
44:14Tek ortak noktaları hepsi manyak.
44:16Yani derler ya ben hep psikopatları çağırıyorum.
44:18Ulan bir türlü başka şu tarz insanlarla beraber olamıyorum.
44:22Yani çünkü yani aslında insanları affetmezsen, babanı affetmezsen beynin sana yeniden o düello'yu yapmanı söylüyor.
44:30Çünkü egona iyi gelmiyor savaşı kaybetmiş olmak.
44:35Mesela diyorum ya yani öfkeli olduğun için kızlara yanaşmıyorsun.
44:39Çünkü sana ilk kız iyi cevap vermemiş.
44:43Mesela seni kabul etmemiş.
44:44Diyorsun ki kızlardan nefret, hepinizden nefret ediyorum diyorsun.
44:47Şimdi sonra bir restorandasın, birisini beğendin yanına gidebilir misin?
44:51Ya da bir arkadaşının yani çünkü kız öfkelendiğin birinin yanına çok mutlu bir şekilde gidebilir misin?
44:56O güvenin yok artık.
44:59Yani yok çünkü bak öfken seni aslında utangaç da yapıyor.
45:03Çünkü insan yani mesela karşı cinse öfkeliyse 3-5 kız üzerinden, kadın üzerinden ya da erkek üzerinden onu genelleştirir ve artık ona çok rahat yanaşamamaya başlar.
45:15Onun karşısında böyle rahat olmadığını hisseder.
45:17Çünkü sanki düşmanı gibi.
45:19Ama böyle bir candan olabilseydi, kimseye öfkeli olmasaydı konuşmaları çok daha güzel gidecekti.
45:25Yani diyecekti nasılsın, iyi misin?
45:28O sıcaklık olacaktı.
45:29O sıcaklık olduğu için de paylaşım olacaktı.
45:32Paylaşım olduğu için kaç taraf ondan hoşlanacaktı o bilmem ne derken.
45:36Yani genel olarak affetmek önemli, pozitif düşünce önemli.
45:42İçimizde çok şeyleri birliktirmemek hem sağlığımız için hem kendimiz için çok çok önemli.
45:47Aslında konuşacağım o kadar konu ve şey var ki vaktimiz buna geçmiyor.
45:53Bence spontane davrandık.
45:54Aynen.
45:55Çok da güzel bir sohbet oldu.
45:56Ben eminim ki siz olan bir soru bile soramamış olabilirsiniz.
45:59Çünkü ben zaten bir yerden girdim.
46:00Bence bir soru var evet.
46:01Ama spontane çok daha güzel bir sohbet oldu.
46:04Merak ettiklerimizi konuştuk.
46:06Bunlarla ilgili aslında bilinçaltımızı nasıl yönetmemiz gerektiğini,
46:10belki olaylara ya da travmalara nasıl bir bakış açısıyla onları geleceğe taşımamamızın önemini sizlerle konuşmuş olduk.
46:19Çok teşekkür ediyorum.
46:20Umarım fayda sağlamıştık.
46:21Çok güzel olduğunu eminim.
46:22İzleyicilerim de eminim çok keyif aldılar.
46:24Çok teşekkür ederim.
46:25Güzeldi.
46:25Tekrar bir program sözüyle tekrar size uğurluyorum.
46:28Çok teşekkür ederim.
46:29Çok sağ olun.
46:30Yaz aylarında özgüveninizi arttıracak.
46:33Sizi rahat ve konforlu bir yaz geçirmenizi sağlayacak bir uygulamadan bahsedeceğim.
46:38Ama reklamlardan hemen sonra ekran başındayız.
46:41Yaz aylarında koltuk altlarınızın terlemesinden şikayetçiyseniz size harika bir işlemle geldim.
46:48Yaz aylarında özgüveninizi terletmeyin.
46:51Koltuk altı botoksiyle kuru ve konforlu bir hayat mümkün.
46:55Yaz geldiğinde hepimizin ortak bir derdi var terleme.
46:59Özellikle koltuk altı terlemesi sadece fiziksel bir rahatsızlık değil.
47:03Sosyal hayatımızda olumsuz etkileyebilen bir durum.
47:06Toplantıda, özel bir davette ya da kalabalık ortamlarda ter izleriyle uğraşmak,
47:12kıyafet seçerken de sürekli koyu renkleri tercih etmek özgüvenimizi ister istemez düşürebiliyor.
47:18Ama artık bu sorunla yaşamak zorunda değilsiniz.
47:22Bugün size etkili, pratik, konforlu bir çözüme dair bilgi vermek istiyorum.
47:27Koltuk altı botoksu, evet yanlış duymadınız.
47:30Estetikte de genellikle minik karışıklıklar için bildiğimiz botoks aslında ter bezlerinin de aşırı çalışmasını durdurarak koltuk altı terlemesini önleyebiliyor.
47:41Uygulama süresi yaklaşık 10 dakika sürüyor.
47:44Ağrısız, acısız ve sonuçları da 4 ile 6 ay arasında etkili.
47:48Yani tüm yazı koltuk altı terlemesi olmadan, ıslanma olmadan da çok rahat bir şekilde geçirebilirsiniz.
47:55Uygulama sonrası hemen günlük hayatınıza dönebiliyorsunuz ve en önemlisi terleme tamamen duruyor.
48:02Bu yöntem peki kimler için uygun?
48:04Günlük hayatta aşırı terleme sorunu yaşayanlar, kıyafetlerinde sürekli ter izleri olanlar, ıslak görüntüden rahatsız olanlar,
48:13ne yaparsan yap, ister deodorant sürer, ister roll-on kullan ama o terlemeyi ve ıslaklığı bir türlü engelleyemeyenler için,
48:21özgüven kaybı yaşayanlar ve yazın özel davetlerde ya da iş hayatında daha rahat olmak isteyen herkes için,
48:29yani aslında sadece estetik değil, psikolojik bir rahatlamada sunan bir uygulama.
48:34Ben de danışanlarıma özellikle yaz öncesi bu konforu öneriyorum.
48:38Çünkü güzellik sadece dış görünüş değil, kendini rahat ve güvende hissetmektir.
48:43Eğer siz de bu yazı ferah, kuru ve özgüven dolu geçirmek istiyorsanız,
48:48koltuk altı motoksu ile danışma zamanı.
48:51Yazın çok rahat edeceksiniz, çok da seveceğiniz bir uygulama olsun.
49:00Birçok kişi hala aynaya bakarken gülümsemekten çekiniyor.
49:04Dijital gülüş tasarımında artık kişinin yüzüne, mimiklerine, gülüşüne göre bir planlama ve tasarım yapılıyor.
49:12Ve aslında bu konunun en önemli avantajı, hastaların daha tedaviye başlamadan önce tedavinin sonunu görebilmeleri.
49:22Yani sonucu görerek, özellikle fotoğraf üzerinde ve video üzerinde düzenlemeler yaparak,
49:28kişinin isteklerine göre de, yüzüne uygunluğuna göre de birçok tasarım sunabiliyoruz.
49:33Dijital gülüş tasarımında bizler çeşitli malzemelerden yararlanıyoruz.
49:37Örneğin E-Max materyali gibi, örneğin zirkonyun malzemesi gibi.
49:42Eskiden daha çok bildiğiniz porselen de kullanılabiliyordu.
49:45Hala kullanabiliyoruz.
49:47Bizler özellikle gülüş tasarımını yaptıktan sonra,
49:49bu malzemelerin kalıcılığı, dayanıklılığı burada çok fazla söz konusu.
49:53Elbette uzun süre dayanabilen ve estetiği sağlayabilen malzemeler bunlar.
49:58Ancak burada hastaların ağız hijyeni çok önemli, diş eti uyumları çok önemli.
50:04Yani bir malzeme 10 yıl sonra bozulmayabilir aslında.
50:07Ancak eğer o malzemeyle, yani yapmış olduğumuz dişle diş eti arasındaki uyum bozulursa,
50:14o zaman işte yeniden gülüş tasarımı yapılması gerekebilir.
50:17Dijital gülüş tasarımının en önemli özelliklerinden biri,
50:21tamamen dijital ortamda alınan ölçüler ve dijital ortamda üretilen laboratuvardaki malzemeler nedeniyle,
50:28işlemin daha hızlı olması ve öngörülebilir sonuçlarının olması.
50:32Yani laboratuvardan eskiden teknisyenimizin elinden çıkacak malzemenin nasıl işlendiği bizim için sürprizdi.
50:40Kişiye göre bir tasarım yapıyorduk.
50:42Ancak şu an artık dijital tasarımla bilgisayar ortamında yapılacak olan o dişleri,
50:48modelini, şeklini, rengini görebiliyoruz ve bu şekilde ürettirebiliyoruz.
50:53Gülüş tasarımında özellikle bir malzemenin kullanılması da gerekmeyebilir.
50:57Yani bazen sadece diş eti gülümsemesi dediğimiz,
51:00gülerken diş etleri fazla görünen kişilerde,
51:03diş etlerinin sadece düzenlenmesiyle bir gülüş tasarımı elde edebiliyoruz.
51:07Ya da dişler çok çapraşık ve bu çapraşık dişlerin doğru pozisyonlandırılması,
51:13özellikle son dönemde çok popüler olan şeffaf flaklarla ortodonti ile de,
51:18kişinin kendi dişleriyle bile doğru konumlandırılan dişlerin pozisyonu sayesinde,
51:24dijital tasarımla yine bir gülüş tasarımı yapabiliyoruz.
51:27Ayrıca dijital gülüş tasarımında bizler sadece dişleri değil,
51:32özellikle yüz oranlarına, cildin rengine,
51:37özellikle yüz şekline dikkat ediyoruz.
51:40Hastalarımızın kadın ya da erkek olmasını çok önemsiyoruz.
51:43Çünkü gülüş tasarımında uyguladığımız diş modellemeleri hep bu ölçüde değişiyor.
51:49Dişlerin özellikle korunması bizler için çok değerli.
51:51Yani dişlerin sağlığının en ön planda olması ve sonra estetiğin gelmesi gerekiyor.
51:58Bu ölçüde bizler özellikle dişlerin gerçekten kesilmesi, kaplanması gerektiğinde aslında bir zirkoin yapıyoruz.
52:06Onun dışında bazen hiç dişleri dokunmaksızın, yani kesimsiz lamina dediğimiz,
52:11işte tırnak şeklindeki o malzemelerin sadece diş yüzeylerinin yapıştırılmasıyla da biz gülüş tasarımı elde edebiliyoruz.
52:17Yine kişinin kendi dişlerinin pozisyonları bozuksa onları düzenleyebiliyoruz.
52:22Dişlerde çürükler varsa dişlerin doğru estetik dolgularla tamamlanmasıyla da yine gülüş tasarımı elde edebiliyoruz.
52:29Özellikle dişlerinin renginden memnun olmayan hastalarımızda,
52:32yani diş şekli güzel, yüzüne uygun ancak dişleri sarı
52:35ve biz burada sadece bir diş beyazlatma yaparak bile gülüş tasarımı elde edebiliyoruz.
52:41Yani gülüş tasarımı demek, özetle dişlerin kesilmesi anlamına gelmiyor.
52:46Kişiye göre hazırlanması gerekiyor.
52:48Yüz oranlarına göre, gummy smile dediğimiz diş eti gülümsemesinin olup olmamasına bağlı olarak
52:53birçok işlem aslında gülüş tasarımına giriyor.
52:57Bu hafta bilinçaltımızdaki geleceğimize dair neler yapabiliriz?
53:04Korkularımızı nasıl engelleyebiliriz?
53:07Bunları hastalığa çevirmeden stresle nasıl boşa çıkabiliriz?
53:12Bunları izledik ve yazı nasıl rahat geçireceğimizi konuştuk.
53:17Haftaya görüşmek üzere.
53:18Kendinize çok iyi bakın.
53:19Hoşçakalın.