- dün
Şehir Dedektifi’nin kurucu direktörü Gizem Kıygı, çocukların kente katılımının neden bir hak meselesi olduğunu; toplu ulaşım sistemlerinden oyun alanlarına, afet sonrası kent tasarımından kente sanatla katılım yollarına kadar birçok başlıkta çocuk dostu kentleri; Şehir Dedektifi inisiyatifinin ortaya çıkışını, çocukların kentle kurduğu ilişkiyi nasıl görünür kıldıklarını, hazırladıkları “Toplu Ulaşımda Çocuk” raporunu ve Adıyaman’da düzenlenen Perre Çocuk ve Kent Bienali’nin hikayesini anlattı.
Şehir Dedektifi’nin internet sitesi: https://sehirdedektifi.org/
Şehir Dedektifi’nin Instagram hesabı: https://www.instagram.com/sehirdedektifi/?hl=en
Şehir Dedektifi’nin internet sitesi: https://sehirdedektifi.org/
Şehir Dedektifi’nin Instagram hesabı: https://www.instagram.com/sehirdedektifi/?hl=en
Kategori
🛠️
Yaşam tarzıDöküm
00:00T24'ün Ayrık Otu programından herkese merhabalar. Ben Azal Sipahi. Rejide her zamanki gibi bize Faruk Ekici eşlik ediyor.
00:12Ayrık Otu'nun bu bölümünde konuğum, şehir dedektifinin kurucu direktörü Gizem Kıygı. Hoş geldin Gizem. Nasılsın?
00:19Hoş buldum. Çok teşekkür ederim Hazal. Sen nasılsın?
00:21Ben de iyiyim. Çok çok teşekkürler. Bu sıcak Temmuz gününde aramızda olduğum buraya geldiğin için.
00:28İstersen sorulara başlayayım ben. Çocukların sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkını odağına alan Şehir Dedektifi İnisiyatifi 2019 yılında yolculuğuna başlıyor.
00:40Peki 2019 yılında ne oldu da siz bu inisiyatifi almaya karar verdiniz? Şehir dedektifini kurmaya iten şeyler neydi sizin? Nasıl bir ekip kurdu? Kimler bir araya geldi?
00:52Bu kuruluş, bir araya geliş, inisiyatif alıştan bahsederek başlar mısın?
00:57Tabii. Biraz uzun bir yolculuğumuz var. Ben 2008'de İstanbul'a Mimar Sinan Şehircilik Bölümüne öğrenci olarak geldim.
01:07İstanbul'un o dönemde yoğun bir kentsel dönüşüm gündemi vardı. Subukule'nin dönüştürüldüğü, yıkıldığı bir süreç içerisinden geçiyorduk.
01:18Ben de biraz da kentsel dönüşüm çocuğuyum. Bursa'da herkesin belki bildiği o Doğan Bey Tokileri dediğimiz çok böyle bir ikonik bir Bursa fotoğrafı vardır.
01:31Orası benim eski mahallem. Benim evim yıkılmadı ama orada komşularımızın çok fazla o kentsel dönüşüm süreçleriyle ilitili süreçlerini daha üniversiteye hazırlanırken takip etmiştim.
01:43Böyle olunca insan kendine yakın şeylere çekiliyor. Ben de İstanbul'daki bu yoğun kent gündemine, kent hakkı mücadelelerine entegre oldum bu süre içerisinde.
01:54Ama şöyle de bir problem vardı. Bu kent hakkı mücadelesini yürüten mahalleliler genellikle 50 yaş üzeri erkekler.
02:01Ve orada mesleki olarak da kendime bir çıkış bulamadım. Yani işte kadın olarak bir hak mücadelesi yürütebiliyor olmanın bir takım şeyleri var, zorlukları var Türkiye'de.
02:18Ben de genç mesleğinde çok işte genç öğrenci bir kadın olarak bu zorlukları yaşıyordum.
02:25Ve oradaki arkadaşlarımla orada da şehir plancıları, hukukçular var.
02:30Birlikte o kent hakkı mücadelesinin içinde yürüdüğümüz.
02:34Biraz daha çocuklarla yani neden çocuklar kent yaşadıkları mahalle hakkında söz söylemesinler?
02:42Neden onların da sözleri daha görünür olmasın?
02:46Hep biz kentsel dönüşümü, hukuksal tarafıyla konuşmak zorunda mıyız?
02:51Evet çok önemli.
02:52Ama aslında kent hakkı dediğimiz zaman, oyun hakkı da bunun içerisinde, çocukların dolaşımları da, mahalle içinde kendilerini rahat ve güvende hissetmesi de,
03:02hatta farklı çocukluk deneyimlerinin kendini bir mahalle dokusu içerisinde ya da sokak dokusu içerisinde güvende hissetmesi,
03:11oraya sahiplenmesi nasıl mümkün olabilir?
03:13Biraz bu sorularla başladı.
03:14Ondan sonra da aslında çocuklarla ben mahallelerde gidip atölye çalışmaları yapmaya başladım.
03:24Fikir anca 2019 yılında pişti.
03:27Bir inisiyatif olarak evet artık hani bu dünyada da örnekleri olan bir şey.
03:33Dolayısıyla kentin genelinde çocuk haklarından söz edebiliriz, kentsel demokrasiye çocukların katılımından söz edebiliriz gibi bir düşünceyle 2019 yılında çocuklar için Beyoğlu çalışmasıyla başladık.
03:50O dönemde gönüllü arkadaşlar vardı, böyle süreçleri takip eden, girip çıkan arkadaşlar vardı.
04:01Beyoğlu'nda beş mahallede çocuklarla birlikte atölye çalışmaları yürütüp ve onlarla yürüyüşler düzenleyip mahalle içinde bir Beyoğlu haritası oluşturduk.
04:13İlk çalışmamız böyle başladı.
04:15Ne vardı bu haritada?
04:17Çocuklar neyi haritalandırmayı önceliklendiriyorlar?
04:19Ben yüksek lisansımda Beyoğlu çalışmıştım.
04:24Benim için çok ilginç bir deneyimdi o çalışmadan sonra hemen çocuklarla Beyoğlu çalışmak.
04:33İstiklal Caddesi yok mesela aslında çocukların Beyoğlu'nda.
04:36İstiklal Caddesi çok Beyoğlu'nun dışındaki insanlar için bir anlam ifade ediyor.
04:44Beyoğlu'nda yaşayan çocuklar çok fazla erişemiyorlar.
04:47Yani çocukların İstiklal Caddesi'ne erişebilmesi emek sömürüsünün içine girmeleriyle mümkün.
04:54Aslında Beyoğlu'yla çocukları da çok fazla bitiştiremiyoruz ama bir sürü sokakta yaşayan çocuk da görüyoruz.
05:03Bir kısmı bu çevre mahallelerde yaşayan çocuklar.
05:07Öyle bir Beyoğlu'nun keyfini çıkarttıkları bir Beyoğlu tanımları yok.
05:11Ama çok fazla hayvanlarla ve bitki örtüsüyle ilişki kuruyorlar.
05:20Gezi Parkı çocuklar için çok önemli bir alan.
05:23Onun dışında Beyoğlu'nun tarihi çınarları var.
05:26Bu benim hiç bilmediğim bir şeydi.
05:29İşte hep oyun parklarında oynar çocuklar gibi düşünüyoruz.
05:32Ama Beyoğlu'nda özellikle Tarlabaşı tarafında oyun parkları çok güvenli alanlar değil çocuklar için.
05:40O dönemde keşfettik.
05:42Yani 300 yaşında bir çınar ağacı aslında onların oyun parkı ve oyun arkadaşı.
05:47Onları daha çok mesela ilgileniyorlar.
05:51Sokaktaki oyunlarla ilgileniyorlar.
05:53Bir de çocuklar aslında bilgiyle sözel olarak bir turist rehberi gibi anlatmaktan daha ziyade aslında duysal olarak ilişki kuruyorlar.
06:04Mesela Beyoğlu'nun çöp kokularını çok iyi tanımlıyorlar.
06:07Beyoğlu'nun midye kokularını çok iyi tanımlıyorlar.
06:10Ya da Beyoğlu'nda duydukları sesleri.
06:12Mesela İstiklal Caddesi onlar için binalardan ya da insan akışından daha çok tramvayın çınçın sesleri.
06:18Ya da dokunsal mesela işte Galata Kulesi'nin taşlarının dokunduğumuzda farklı olması.
06:26İşte Gezi Parkı'ndaki manolya ağaçlarının mevsimsel kokusu.
06:31Daha çok böyle şeylerle geldiler.
06:34Böyle Beyoğlu tanımlarıyla geldiler bize.
06:37Biz de öyle duysal bir harita yaptık.
06:38Gezerken hala geziyoruz çocuk gruplarıyla.
06:41Gezerken hala dokunuyoruz, kokluyoruz, işitiyoruz.
06:44Böyle.
06:45Peki kendi planlaması yapılırken çocuklar genellikle neden yok sayılıyorlar?
06:51Ve bunu örneklerle anlatman mümkün mü?
06:53Yani hani oy vermiyorlar diye mi?
06:57Ama hani hem neden hem nasıl yok sayılmış oluyorlar aslında?
07:02Oy vermiyorlar bir kısım.
07:04Ama Türkiye'deki çocuk algısı çok sorumlu.
07:07Bunu işte gündeme yansıyan çocuklarla ilgili haberler olduğunda da çok görüyoruz.
07:17Çocuk çok masumlaştırılan bir şey ve sanki kendine ait bir düşüncesi, otonomisi olamazmış gibi,
07:28bir yetişkin güdümünde hareket eden bir canlıymış gibi kabul ediliyor Türkiye'de.
07:34Türkiye'de fikirlerinin olabileceğine, fikirlerinin uygulanabileceğine çok inanılmıyor.
07:42İşte çocuklar ne ister?
07:44İşte şato ister.
07:45İşte hayal gücünden, masallardan besleniyor.
07:48Bu doğru.
07:49Evet, hayallerden, masallardan besleniyorlar.
07:51Ama o şekilde ifade etse bile kendini aslında onun altında yatan bir takım ihtiyaçlar var.
07:57Onu yetişkinlerin analiz edip, anlayıp, o ifadeyi duyup hayata geçirebiliyor olması.
08:03Bu çocuk algısından kaynaklanıyor.
08:05Yani evet, 18 yaşındaki kişiler Türkiye'de oy kullanma hakkına sahip değiller.
08:10Ama en başta çocuğa en yakından temas eden kişiler, öğretmenler, işte ebeveynler, belediyede çocuklarla ilgili doğrudan hizmetleri sağlayan kişiler,
08:28onların çocuk algısını değiştirmesi gerekiyor.
08:31Çocuğu bir birey olarak kabul etmemiz gerekiyor ki çocukların katılımını mümkün kılabilelim.
08:37Peki, çocukların kente katılımı tam olarak nedir ve nasıl mümkün olabilir?
08:45Yaşa göre değişiyor tabii ki.
08:47Yani aslında çocuğun kente katılımı, şöyle diyelim, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi bize çocuğun üstün yararlı diye bir şeyi tanımlıyor.
08:56Biz bunu daha çok boşanma davalarında ya da çocuklarla ilgili üzücü haberler olduğunda duyuyoruz.
09:04Ama bu bizim hayatımızın genel akışında da işleyen bir kuru, yani bir yasa, yani hukuki tanım.
09:11Aslında bir yaklaşımla değil.
09:13Yani Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi bir iç hukuk gibi çalışan bir sözleşme.
09:19Ve çocuğun üstün yararlı, çocuğu ilgilendiren, çocuğun içinde bulunduğu her durumda yetişkinlere çocukları önceleme sorumluluğu, devlete de bunun yükümlülüğünü veriyor.
09:33Yani aslında devletin yapmak zorunda olduğu bir şey.
09:37Üstün yararlığını nasıl anlayacağız?
09:39Yani değişen kent koşullarında tabii ki bir fiziksel alan güvenliğinin sağlanması, çocuğun yaşam hakkının korunması, ayrımcılık uygulanmaması çocuğa bunlar zaten olmalı.
09:51Ama bunun dışında çocukların özgün koşullarına göre ihtiyaçları var.
09:57Biz yetişkin gözüyle değişen dünyada bu ihtiyaçları göremiyoruz.
10:01Bir de çok fazla bizim ülkemizde şöyle de bir şey var.
10:06İşte biz çocukken böyle değildi.
10:08Biz çocukken böyle çocuklar değildik.
10:10Hep kendi çocukluğumuzla kıyasladığımız.
10:13Dönemin çocukluğunu...
10:14Tamam aklımda onu yapıyordum biliyor musun?
10:16Dönemin çocukluğunu anlamadığımız bir şey oluyor.
10:20Yani evet biz de çocuktuk ama biz çocukken işte dijital alanlarla bu kadar angaja değildik.
10:27Ya da işte biz çocukken bu kadar inşaat yoktu.
10:30Dolayısıyla biz belki sokakta daha rahat oynuyorduk.
10:34Ya da refakatsiz parka gidebiliyorduk.
10:36Şu anda işte gidemiyor mesela çocuklar.
10:39Neden?
10:40Yani bunu anlamamız gerekiyor.
10:42Dolayısıyla burada çocuğun deneyiminden onu duymamız lazım.
10:45Yaş gruplarına göre çocuk kendini sözel olarak ifade edebilir.
10:50Sanat yoluyla da ifade edebilir.
10:52Oyun yoluyla ve hareket yoluyla da ifade edebilir.
10:54Bunu işte bir interdisipliner bizim şehir dedektifinde yapmaya çalıştığımız şey bu.
11:00Interdisipliner bir ekiple çocuk gelişimcisi, bu alanda çalışan mekan tasarımcısı,
11:06işte daha politika düzeyinde bunları aktarabilecek çocuk hakları uzmanı,
11:12kent plancılar, mimarlar bir interdisipliner alan olarak çocuğun kentsel ihtiyaçlarını çocukla beraber,
11:20onun için değil onunla beraber baktıkları bir düzen oluşturması gerekiyor.
11:26Böyle olabilir yani kentsel katılım.
11:28Bu da yani aslında şey değil, nasıl diyeyim, böyle söyleyince hiç anlaşılmaz gibi,
11:37yani çok uzak gibi görünüyor ama aslında çocuklar yetişkinlerle birlikte kente deneyimliyorlar zaten.
11:45Ebeveyniyle otobüse binen bir çocuk otobüste ne sorun yaşadığını gayet iyi ifade ediyor sorduğunuzda onu dinlemek gerekiyor.
11:55Siz yetişkin olarak göremeyebilirsiniz otobüste çocuğun tutunabileceği bir alan olmadığını ve sabrı olduğunu.
12:01Çünkü yetişkinlere göre tasarlanan bir alan belediye otobüsleri ama çocuk onu görüyor ve söylüyor.
12:07Peki şehir dedektifi çalışmalarını nasıl yapıyor?
12:12Yani siz çocukların kente katılımını görünür kılmaya çalışırken sizin nasıl bir sisteminiz olmuş oluyor?
12:20Yani arşivlere taradığınızı, araştırmalar yaptığınızı böyle onları aşama bize anlatır mısın?
12:26Biz üç grupla çalışıyoruz.
12:30Bir çocuklarla çalışıyoruz doğrudan.
12:32Onlar kentten ne bekliyorlar, ne istiyorlar?
12:35Tasarım araçlarını götürüyoruz çocuklara.
12:39Bunun için bunun eğitimini almış uzmanlarımız var.
12:43Bu atölyelerde çocuklarla tasarımlar üzerinden, somut mimari kent planları tasarımları üzerinden, haritalar üzerinden yürüyerek
12:51bu çeşit kullandığımız metotlarla bir çocukların durumu ne?
12:56Bir ona bakıyoruz.
12:58Birlikte çalıştığımız sivil toplum örgütleri var.
13:01Sivil toplum örgütleri bizim için çok önemli.
13:04Çünkü Türkiye'de ne olursa olsun, küçük bir alanda olsa köklü bir çocuk hakları çalışmaları aslında geleneği var.
13:13Ve bu gelenek çeşitli mahalle örgütlerinde, işte deprem bölgesinde ya da genel itibariyle bilginin tutulması, izleme çalışmalarının yapılması gibi
13:23çeşitli projelerde de yaklaşımlarda da sivil toplum örgütleri tarafından devam ettiriliyor.
13:30Biz sivil toplum örgütleriyle çok birlikteyiz.
13:33Yani orada gelişen ihtiyaca göre Türkiye bir krizlerin ülkesi ve krizlerden en çok etkilenen kesimler çocuklar.
13:40Dolayısıyla birlikte bir yaklaşım geliştirme.
13:45Üçüncü paydaşımız da aslında kamu.
13:49Biz ne kadar savunuculuğunu yapsak da çocuklar katılsa da katılımın hayata geçiyor olması için kamunun bunu anlaması lazım.
14:00Bunun içinde hem savunuculuk araçlarımız var hem de kamu ile gidip birebir çalışmalar yürütüyoruz.
14:07Elimizi taşın altına koymaktan çekinmiyoruz.
14:10Belediyelerde eğitimler düzenliyoruz ya da stratejik planlara birlikte bakıyoruz.
14:17Bazen çocukların belediyelere, karar vericilere istediklerini ortaya çıkarttıkları üretimleri sunmasına olanak tanıdığımız,
14:29bizim geriye çekildiğimiz alanlar açmaya çalışıyoruz.
14:32Demin de biraz bahsetmiştin toplu ulaşımdan.
14:372019 yılında da şehir dedektifi bir toplu ulaşımda çocuk raporu hazırlıyor.
14:42Bu raporun bulgularından ve bulgular neticesinde de hazırladığınız bir kılavuz ve hak izleme göstergelerinden bize bahseder misin?
14:49Yeri de gelmişken, lafı da açılmışken.
14:51Toplu ulaşım hiç bakılmayan bir alanda.
14:55Çocuk ve kent deyince genellikle oyun parkları, eğitim yapıları, sokak oyunları böyle şeyler düşünüyoruz.
15:02Ama çocuğu nedense toplu ulaşıma çok bağdaştıramıyoruz.
15:06Oysa bakıldığı zaman, yani bunun nicel bir araştırması yok ama bunu hayatlarımızdan, gündelik hayatlarımızdan sezinleyerek hareket edebiliriz.
15:18Araba sahiplenilmesinin başlıca nedenlerinden bir tanesi çocuk sahibi olmak.
15:22Çünkü çocukla birlikte toplu ulaşım aracı kullanmak gerçekten çok zor.
15:26Neden? Yani şey değil, çocuklara uygun bir planlaması yok ya da transfer noktaları arası, işte şeyler çok fazla, geçiş mesafeleri çok fazla vesaire.
15:40Biz sadece otobüs durakları, otobüsler değil, bütün bir ulaşım planlaması çocuklara uygun olarak tasarlansa,
15:48bunun adımları ve dediğiniz gibi yani hak izleme göstergeleri ne olabilir?
15:52Buna baktığımız bir çalışma yürüttük ve İstanbul'daki o dönem, 2019-2021 yanlış hatırlamıyorsam,
16:02döneminde toplu ulaşım planlarına ilişkin bütün kararları inceledik.
16:09Ve hem hak örgütleri üzerinden hem çocuklarla birebir çalışarak çocukların toplu ulaşım alanındaki deneyimlerini dinledik.
16:17Ve özellikle engelli çocuk gruplarının işte otobüslere alınmaması, otobüslerin çocuklara hiç uygun olmaması,
16:26çocukların sıklıkla kaybolma hissinden çok korkması, transferler arası çok fazla geçiş mesafesi olması,
16:36herhangi bir kendilerini güvensiz hissettiklerinde başvurabilecekleri yetişkin mekanizmalarını,
16:42yani o şeyi düşünün, Mecidiyeköy'den işte çıktınız, metroyu yürüyorsunuz,
16:48Gayrettepe'den metro, metrobüs arası yani diyelim ki bir lise çağındaki bir çocuk bu alanı kullanacak.
16:55Bu çok imkansız geliyor bize ama kullanan çocuklar var.
17:00Yani diyelim ki bir şeyden rahatsız olduğu, bir yetişkin onu rahatsız etmiş olabilir,
17:04kendini kötü hissetmiş olabilir.
17:05Mesela nasıl bir yere başvurmalı, hangi noktalarda mesela güvenlik var,
17:12hangi noktalarda çocuğun erişebileceği alanlar var, buralar çok sıkıntılı.
17:17Bir geri bildirim takip mekanizması da yok.
17:21Tabii ki en rahat ettikleri şeyler, hani onu da söyleyelim,
17:24vapur yolculukları hala çok güvenli bulunuyor, tramvay yolculukları güvenli bulunuyor.
17:30Ama bütün bir kentin hakikaten bir ulaşım planına bir de çocuk gözüyle bakmayı raporumuzla biz de denemiş olduk.
17:38Peki diğer tüm yürüttüğünüz çalışmalarda çocuklar kent haklarıyla alakalı en çok neyi dile getiriyorlar,
17:45en çok neye ihtiyaç duyuyorlar?
17:47İşte biz şaşırdık, yani çok fazla otobüs gelmişti bize.
17:51Otobüs istiyoruz yani.
17:52Otobüste, yani otobüste karşılaştıkları sorunlar, özellikle kız çocuklar otobüste çok rahatsız edildiklerini,
17:59otobüste çok yoruldukları zaman oturmak istediklerini,
18:04ama yetişkinlerin sürekli çocuklara bir terbiye, yani bir mikro toplum kapsülü gibi bir şey yani otobüs,
18:11sürekli işte çocukların orada kaldırılmaya çalışıldığı.
18:14Ben de atılmıştım lisedeyken en yakın arkadaşımla otobüsten.
18:17Öyle mi?
18:18Çocuklar da bize, evet.
18:19Gülüyoruz diye.
18:19İnanılmaz. Yani sürekli bir çocuğun terbiye edildiği, çocuğun terbiye edilecek biri gibi görülmesi gibi bir durum söz konusu.
18:33Onlardan çok fazla şey geliyor.
18:37Kenti çok fazla tanımıyorlar.
18:39Mesela işte Kız Kulesi'ni Beyoğlu'nda zanneden çocuk çok uyuyor.
18:44Onu tanımaya dair bir istekleri var.
18:48Yani kenti merak ediyorlar aslında.
18:51Ama bu deneyim çocuklara, yani İstanbul gibi bir kent ya da Türkiye'deki yer,
18:57biz bence kıymetli bir coğrafyada yaşıyoruz bu anlamda.
19:01Koruma diyoruz ya işte kentselliği, vatandaşlık, yurttaşlık, kenti sahiplenme, onu koruma.
19:10Yani onunla bir deneyiminizin olması lazım böyle bir şeyin olabilmesi için.
19:15Bu deneyim eksik.
19:17Yani sadece işte bir müzede hani teşhir nesnesine bakar gibi biz kent, işte Topkapı Sarayı'na bakıyorsak eğer,
19:23onunla bir bağ kurmuyoruz.
19:25Ama orada güzel vakit geçirdiğimiz, onunla gerçekten anladığımız, şu andaki bağlamıyla,
19:31tarihteki bağlamıyla anladığımız bir deneyim yaşadığımızda tabii ki bağımız başka oluyor.
19:36Bir park da aynı şekilde.
19:37Yani parka işte çocukların hafta sonu iki kere kayabilecekleri bir alan olarak bakıyorsak bu başka bir şey.
19:47Çocuğun orada kendini gerçekleştirebileceği, yeni arkadaşlıklar edinebileceği,
19:54kendi kendine oyun kurabileceği bir düzen sunuyorsak bu başka bir şey.
19:59Buna dair şeyler söylüyorlar genellikle.
20:02Bunu da nasıl ifade ediyorlar?
20:03İşte sıkıcı oyuncaklar var parklarda diyorlar.
20:07Ya da işte biz bilmiyoruz.
20:08Boğazı işte görmek isteyen işte çok fazla çocuk var.
20:12Dediğim gibi toplu ulaşım, arabalardan çok şikayetçiler.
20:18Sokakta spor yapabilmekle alakalı bir şey söylüyorlar mı?
20:22Hani daha çok oyun üzerinden mi?
20:24Oyun üzerinden.
20:25Koşanlar var.
20:26Genellikle oğlan çocuklarda.
20:27Burada öyle bir kırılım da yapmak mümkün.
20:29Kız çocukların kentsel deneyimleriyle oğlan çocukların kentsel deneyimleri birbirinden çok farklı.
20:35Özellikle yaş büyüdükçe, 12 yaş, 13 yaştan itibaren kardeş de varsa kız çocukta
20:41bir bakım yükü geliyor.
20:43Yani oyun parkı bir bakım yükü demek aynı zamanda.
20:45Kardeşini götürecek, o sallanacak.
20:48Diyorlar ki ya biz de oyun oynamak istiyoruz ama yetişkinler bizi indiriyor daha küçükler sallansın diye.
20:54Mesela sallanacaktan diyorlar.
20:57Ya da çok fazla mahalle yaşamının hala devam ettiği alanlarda kent hakkı ne dediğimizde kaldırım hakkı deniyor.
21:06Çünkü kilimlerini yiyorlar, kaldırımda, bebekçik oynuyorlar, çekirdekçik diyorlar, sohbet ediyorlar arkadaşlarıyla.
21:14Oğlan çocuklarda yine bir futbol, işte basketbol.
21:18Kızlar da son dönemde biraz böyle şey voleybol takımının da bir başarılarıyla birlikte,
21:25popülerleşmesiyle birlikte bir voleybol, sokakta voleybol oynamasına dair bir artış çocuklardan alıyoruz.
21:32Ama evet yani çok fazla spor, hareket imkanı sokaklarda ne yazık ki kısıtlı.
21:39Evet, evet.
21:40Bir de şehir dedektifi Adıyaman Belediyesi'nin ortaklığında 13-20 Haziran tarihleri arasında Adıyaman'da perre çocuklu kent Biyeneli yapıldı.
21:49Biyeneli fikri ortaya nasıl çıktı, nasıl bir süreçte hazırlandınız bu Biyeneli?
21:54Aslında biz de bugün burada bir araya getirilen bu Biyeneli olmuş oldu.
21:59Bahseder misin Biyeneli'den?
22:01Tabii, çok mutlulukla, çok heyecanla düzenlediğimiz bir çalışma oldu.
22:07Bütün bu söylediğim şeylerin aslında somut bir sergiye dönüştüğü ve çocukların sanatçısı olduğu bir sergiye dönüştüğü bir etkinlik gerçekleştirdik Adıyaman'la bir hafta.
22:19Biraz ben hikayeyi geri sarayım.
22:22Biyeneli fikri biraz uzun bir süreçte oluştu çünkü.
22:256 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinden hemen sonra bizim tabii ki mesleki araçlarımız bir mekanın analiz edilmesi ve çocukların ihtiyaçlarının tanımlanması üzerine olduğu için sivil toplum örgütleriyle çok hızlı bir araya gelerek hemen deprem bölgesine gittik.
22:44Ve oradaki kentlerde geçici barınma alanlarında çocukların koşullarını analiz ettik.
22:50Tabii ki bir oyun ve çocukların birlikte vakit geçirebileceği, deneyim alanlarının eksikliği ilk göze çarpan şeylerden bir tanesiydi.
23:00FİSSA Çocuk Hakları Merkezi, o da çok uzun yıllardan beri Türkiye'de çocuk haklarının hem savunuculuğunu yürütülmesinde hem bu kriz durumlarında acil müdahalede çalışan çok deneyimli bir sivil toplum örgütü.
23:17Onların davetiyle biz Adıyaman'a gittik ve Adıyaman'da çocukların katılımıyla bir park tasarladık.
23:25Hayat Parkı isimli bir parktı bu ve gerçekten çocukların orada bütün araçlarımızla atölye çalışmaları gerçekleştirdik.
23:34Kendi oyun ekipmanlarını tasarladılar, o tasarımlardaki ihtiyaçları gördük.
23:39Ve ona göre standart park ekipmanı kullanmadığımız, ahşap malzemelerinin yeniden üretildiği, üzerinin tenteyle kapatıldığı çünkü Adıyaman sıcak bir coğrafya bir park inşa ettik.
23:52Ve parkın içerisinde hem bir atölye alanımız var, küçük bir kapalı alanımız var hem de bir açık sınıfımız var.
24:02Burada da biz parkın sürecini çocuklara anlattığımız minik bir sergi kurmuştuk.
24:08Ve o serginin çocukların parkın açılışına ne kadar dikkatini çektiğini gördük aslında.
24:15Kendi arkadaşlarının hangi fikirlerle bu parkın üretim sürecine katkada bulunduğuna ilişkin bir merak, soru, bir ilgi.
24:25Yetişkinlerde bu ilgi yoktu, sadece çocuklarda vardı.
24:29Ve biz burada böyle bir, yani bunu aslında bir kente dair çocukların söyledikleri şeyleri biraz görünür kılabilir miyiz?
24:38Biz üzerine biraz fikrimiz pişmeye başladı.
24:41Ve bu fikir oluştuktan sonra o hayat parkında atölye çalışmalarına başladık.
24:50Çocuklarla farklı temalarda atölye çalışmaları gerçekleştirdik.
24:55Farklı sanatçıları davet ettik, atölye çalışmaları gerçekleştirdik.
24:58Ve bu projeye, yani bunun bir bienal etkinliğiyle, bir sanat etkinliğiyle savunuculuğunun yapılmasına dair bir proje de İKSV, Avrupa Birliği desteğiyle yürüttüğü,
25:13ortaklaşa kültür destek ve diyalog programı kapsamında finansal destek sağladı.
25:20Ve Adıyaman Belediyesi ortaklığında, Mekanda Adalet Derneği ve Anamed'in iştirakiyle,
25:27biz çocukların hem kentsel haklarının hem kültürel haklarının daha görünür olduğu, yeniden inşaat sürecine katkı sunduğu bir süreci başlatmış olduk.
25:38Dediğim gibi yani kent çocuklar için çok büyük bir kavram.
25:42İşte bunun toplu ulaşıma ayrı, sokağa ayrı, oyun parka ayrı, eğitim yapısı ayrı, bitkileri hayvanları ayrı.
25:48Yani çok önemli çocuklar için bitkiler hayvanlar bu arada.
25:51Bunların hepsini çalıştığımız sanat atölyeleri gerçekleştirdik ve atölyelerin çıktılarında 7 günlük bir etkinlikle çocuklarla buluşturduk.
26:02Bunu yaparken de PERRE ismini kullandık.
26:05Çünkü bize Adıyaman'da depremden sonra gittiğimizdeki atölyelerde, şimdi kentte hiçbir şey yok,
26:13bembeyaz bir konteyner kent dizileri görüyorsunuz.
26:16Ama işte herkes bir yandan kentsel aidiyet, işte kentimizi tekrar kurmak.
26:22Böyle şeylerden bahsediyor, yetişkinler böyle şeylerden bahsediyor.
26:25Ama bunun hayatınızdaki karşılığı konut metrekaresi.
26:30Yani bir çocuk mesela konut metrekaresiyle nasıl, o tartışmalarla nasıl bir ilişki kurabilir?
26:36Ama gündelik hayat ihtiyaçları devam ediyor, oyun ihtiyacı, işte bir çıkıp yürüyüp hava alma ihtiyacı devam ediyor.
26:43Yani bunlar konut kadar önemli aslında.
26:46Çocukların gördüğü şey bence bu.
26:48Ve bunu yetişkinlere hatırlatması da birlikte yaşam, müşterek yaşam için, yetişkinler için de kıymetli olmalı.
26:56Biraz oralara baktığımız şeylerde fark ettik ki çocuklar Adıyaman'ın kentsel miras alanlarına dair çok büyük bir aidiyet duymak istiyorlar.
27:06Ama duyamıyorlar.
27:07Çünkü görmemişler.
27:09Yani Nemrut'u görmemişler, PERDE'yi görmemişler.
27:13Biz de Biennale'i fırsat bilerek adını PERRE koyduk.
27:16PERRE, kent ve çocuk Biennale.
27:20Ve çocukları PERRE'ye de götürdük.
27:22Dolayısıyla hem eski oradaki kültürel miras alanını gördüler.
27:26Hem de Biennale gelip hem kendi işlerini hem arkadaşlarının işlerini gördüler.
27:31Kendileri de kente dair fikirlerini yapıştırmaya, söylemeye, üretmeye devam ettiler o sergi kapsamında.
27:38Peki bunun yani işte atölyelerdeki çalışmalar, evet bir çıktı ama çıktıların çıkmasıyla değil de sınırlı kalmaması ve bir Biennale dönüşmesi nasıl bir etki yaratmış oldu çocuklar için?
27:50Muhteşem.
27:52Biz bu kadar heyecanlanacaklarını beklemiyorduk.
27:55Yani çok heyecanlandılar.
27:57Bedenlerine sığamadılar.
27:59Böyle bir herkes görecek şimdi.
28:02Çok ilham alacaklar buradaki yapılan çalışmalardan.
28:06İşte şöyle olacak falan diye böyle inanılmaz mutlu oldular.
28:10Böyle bir parmaklarıyla, isimlerini yazdık işlerinin üzerine.
28:15Parmaklarıyla isimlerini aradılar, onları buldular.
28:18Ve yani bizim atölyelerimiz 8 ay sürdü.
28:218 ay öncesinden yaptığı işi hatırlayıp orada gelip arayan çocuk da vardı.
28:27Ve sayıları da hiç az değildi.
28:30Kaç çocuk toplamda üretim sürecine dahil olmuş oldu?
28:34541 çocukla çalıştık.
28:36Ve hepsi tek tek işlerini buldular, mutlu oldular, arkadaşlarına gösterdiler.
28:42Ve şeyi yani bütün olarak bir atölyeye giriyorlar, çıkıyorlar.
28:48Orada bir parça üretiyoruz.
28:50Başka bir atölyede başka bir şey üretiyorlar.
28:53Onların hepsini bütün bir sergi alanında görmek.
28:56Ve diğerlerinin fikirlerini görmek.
28:59Tabii ki onlar için çok ilham verici ve değişik bir deneyimdi.
29:05Tartıştılar da kendi aralarında.
29:06Yani biz sergiyi gezerken anlatıyoruz.
29:09Farklı fikirler de var soru çifti var bir de.
29:11Onu da denemek yani onu da işte sen böyle düşüntüsün ama ben böyle düşündüm.
29:17Ve ikisi de burada ve eşit bir şekilde yer alıyor.
29:20Yani bu iyi bir demokrasi tecrübesi bence.
29:26Peki depremlerden sonra özellikle çocukların kentle kurdukları bu ilişkiyi güçlendirmek neden önemli?
29:32Yani o konuttan bahsettiğimizde bir karşılığı yok ama başka pek çok karşılığı var kentin çocukta demiştin.
29:41Depremlerden sonra bu ilişkiyi güçlendirmek kısmına dair söyleyeceklerini merak ediyorum.
29:45Yani çocuk algısı gibi bizim kent algımızda biraz değişik.
29:52Yani kentle kurduğumuz ilişkiyi nedense çok tanımlayamıyoruz.
29:58Ama aslında çok temel bir şey.
30:00Yani kentte yaşadığımız çevre iyilik halimize etkisi, yaşam standartlarımıza etkisi, mutluluğumuza etkisi.
30:08Kentlerin çok önemli.
30:09Ve kent dediğimiz şeyde yalnızca barınma çok temel bir şey elbette ama komşuluk ilişkisi de çok önemli.
30:17Kendinizi iyi hissetmeniz için.
30:21Sağlıklı yaşayabilmeniz için sokakta yürüyebiliyor olmanız çok önemli.
30:26Bir kültürel etkinlik arıyorsunuz.
30:28Canınız sıkılıyor.
30:29Arkadaşlarınızla birlikte tiyatroya gitmek istiyorsunuz, konseye gitmek istiyorsunuz.
30:34Ya da bir söyleşiye davet edinmek istiyorsunuz ya da gitmek istiyorsunuz.
30:38Yani böyle etkinliklerin olabilmesi önemli.
30:41Böyle imkanlar bizim hayatımız aslında, nasıl diyeyim, kendimizi gerçekleştirebileceğimiz düzeyde yaşayabilmemiz için bize alanlar sağlıyor.
30:52Kendimizi fark etmemiz için alanlar sağlıyor.
30:54Bir de tabii ki şeyi unutmamak lazım.
30:58Yani kentte yaşamak, birlikte yaşam deneyimi.
31:03Dolayısıyla sadece konukların parsellere pat pat pat pat atıldığı değil, bir sistemle birlikte yani işte yeşil alanıyla o buluşulacak kamusal aktiviteleriyle birlikte olunacak alanlarla bir çocuğun bunu tecrübeye katabilmesi lazım ki
31:21o da kendini gerçekleştirecek, bir birey olarak kendi ilgi alanlarını, kendi yaşam isteğini, kendi yaşam tercihlerini kurabilecek bir şey kazansın, bir gelişim alanı kazansın.
31:35Tabii ki bunun fiziksel tarafları da var.
31:38Yani işte pandemi de dönemi de geçirdik.
31:41Pandemi döneminde de her ne kadar küçük şehirlerde, büyük şeyler kadar sıkı sokağa çıkma yasakları olmasa da eğitim kısıtlamaları oldu.
31:51Çocukların hareketlerinde çok ciddi bozulmalar var.
31:53Çok ciddi düşmeler var.
31:55Yani motor becerileri gelişmiyor.
31:57Problem çözme becerileri, çok gerileme var buralarda.
32:04Yani çocuğun dışarı çıkması, bedenini fiziksel olarak zorlaması, o şeyin içerisinde büyümesi, sosyal olarak karşılaşmalar yaşaması, zorlukların üstesinden gelebilecek ve farklılıkları görebileceği bir çevrede büyümesi gerekiyor.
32:24Bunun için şey, bir kente ihtiyacımız var.
32:28Ne kadar büyük, ne kadar küçük olduğu önemli değil.
32:32Bu temel bir şey.
32:34Bunu algılayamıyoruz Türkiye'de çok fazla.
32:36Çok konuta endeksli.
32:38Bu da tabii ki çok neoliberal bir şey.
32:40Yani bizim inşaat sektörü olduğu için, bütün ekonomimiz çok uzun dönem inşaata yaslandığı için,
32:52biz inşaatı hep böyle bir konutla düşünüyoruz ama benim için mesela hani meslek alanımda bir utanç şeyidir.
33:04Mesela bu kadar inşaatı güçlü olan, inşaat sektörü tırnak içerisinde güçlü kabul edilen bir ülkede
33:10biz yıllardır yani çocuklar çardak istiyorlar, bir çardak kuramıyoruz mesela.
33:18Yani hani bir çardak yapılamıyor mesela.
33:22Hani bence çok fazla şey söylüyor.
33:25Evet, evet kesinlikle.
33:27Peki BNL'e katılan bu çocuklar, sanatçı çocuklar, onlar ne diyormuş?
33:33Çocuk dostu bir kent nasıl olurmuş?
33:35Onlardan nasıl fikirler geldi?
33:37Aklında kalanlardan belki birkaç tane örnek vermek istersin.
33:41Çocuklara saygılı bir kent diyorlar.
33:43Evet.
33:44Çocukları dinleyen, saygılı olsun, yetişkinlerin bağırmadığı bir kent.
33:49İşte çocukların özgürce oyun oynayabildiği bir kent.
33:54Bir de şey, uyumak istemiyorum, oyunu bırakmak istemiyorlar.
33:57Doyamıyoruz oyuna çünkü yani.
33:59Niye doyalım?
34:02Onu da şöyle ifade ediyorlar.
34:04İşte hiç yatılmadığı gece ve hep oyun oynandığı bir kent isterdik.
34:10Oyun rave'indeyiz.
34:11Evet, evet.
34:12Gerçekten öyle.
34:13Sürekli hareket ettikleri bir kent istiyorlar.
34:16Peki Türkiye'de çocukların kent hakkı söz konusu olduğunda son yıllarda bir farkındalıkta bir herhangi bir artış var mı?
34:24Ya da işte hani farkındalığa dair neleri söylemek mümkün dersin?
34:28Var.
34:29Yani özellikle yerel yönetimlerin son dönemdeki çalışmalarına baktığımızda çocukların biraz daha görünür olduğu, çocuklara yönelik politikaların biraz daha çocuk katılımına da daha açık olduğu ya da ihtiyaçlarını daha gördüğü çalışmalar yapılıyor.
34:50Yok değil.
34:50Biraz dünya örneklerine de bakılıyor.
34:55Bu anlamda deneyim paylaşımları da fena değil şu anda Türkiye'de.
34:59Ama tabii ki deneyimin daha fazlalaşması ve yaygınlaşması lazım.
35:04Yani İstanbul'daki birçok çalışma var.
35:08Mesela işte parkların ahşap malzemeye döndürülmesi, daha sağlıklı ekipmanların kullanılması, gene kent konseyinde çocukların fikirlerinin alındığı toplantıların düzenlenmesi, daha stratejik plan hazırlanırken çocukların fikrinin alınması.
35:27Bunlar önemli adımlar.
35:28Tam çocuk katılımı diyemeyiz ama atılan adımlar var.
35:33Yerel yönetimler düzleminde en azından.
35:36Çocukların fikirlerinin önemli olduğuna dair bir farkındalık artışı genel itibariyle söylemek mümkün.
35:43Yeterli olmasa da bir artış var o zaman diye özetleyebiliriz.
35:47Umarım daha hızlı bir şekilde artar.
35:50Peki önümüzdeki dönemde şehir dedektifinin planladığı çalışmalar neler?
35:55Şehir dedektifinin yaptıklarından nasıl haberdar olacağız?
36:00Biz Adıyaman'da çalışmalarımıza devam ediyoruz.
36:04Biraz Adıyaman'ın çocuklardan aldığımız şu anda bir bienal oldu.
36:09Evet sergiledik.
36:10Evet hem yetişkinler gördü hem kamu kurumları çok ilgilendi bu sergiyle.
36:15Hem yerel yönetim içerisinde ilgili müdürlükler gelip çocukların taleplerini gördüler, değerlendirdiler.
36:21Ama şimdi çocuklar taleplerini evet dile getirdiler.
36:25Ama bunların hayata geçmesi kısım var.
36:28Biraz bunların takibini yapacağız yerel yönetimler tarafında.
36:32Hangisi uygulanabilir, hangisi uygulanamaz?
36:34Nasıl stratejiler geliştirmek gerekiyor?
36:36Biraz bunlara bakmak gerekiyor.
36:38Dolayısıyla şehir dedektifi Adıyaman'da çalışmaya devam edecek.
36:43Önümüzdeki dönemde biz atölye çalışmalarımızı Adıyaman'da aylık olarak yapıyorduk.
36:48Haftalık düzene geçiyoruz.
36:50Her hafta çocuklarla buluştuğumuz ve sanatçıları Adıyaman'a götürdüğümüz çalışmaları devam edecek.
36:55Bunun bir bienal olmasının nedeni, yani bir sergi değil bir bienal olmasının nedeni tabii ki bu etkinliği iki yılda bir düzenlemek ve çocukların aslında yapabildikleriyle takip etmesini de sağlamak.
37:10O yüzden bienal çalışmalarına hemen bu seneden çocuklarla birlikte başlayabiliriz diye düşünüyoruz.
37:18İstanbul'da da çalışmalarımız.
37:20Şu anda küçük bir ekibiz.
37:23Şu anda dört kişilik bir ekibiz.
37:26Tabii ki bir dernek olduğumuz için yönetim kurulumuz, danışmanlarımız vesaire var ama sahada koşturan dört tane canavar kadın.
37:36Tabii ki İstanbul'a çok fazla şu anda yetişemiyoruz.
37:38Bütün enerjimizi deprem bölgesine aktarma kararı aldık.
37:43Ama İstanbul'da da özellikle çocukların tarihi alanlarla, kültürel alanlarla olan etkileşimini arttırdığımız yürüyüşlere, harita etkinliklerine devam ediyoruz.
37:56En çok Instagram'da aktifiz.
37:58O yüzden şehir dedektifi diye Instagram'da arattıklarında bize ulaşabilirler.
38:04Mutluluk duyuyoruz.
38:05Çok çok teşekkürler Gizem.
38:06Çok güzel anlattın.
38:08Çok teşekkür ederim.
38:10Umarım dinleyenler de keyif almıştır, öğrenmiştir, keşfetmiştir.
38:16Benim sorularım bu kadardı.
38:17Senin sormak, söylemek, eklemek istediğin bir şey var mıdır?
38:21Yok çok teşekkür ederim.
38:22Çok güzeldi.
38:23Ben teşekkür ederim.
38:24Seni de tanıdığıma çok memnun oldum.
38:26O zaman izinle ben programı kapatıyorum.
38:29Tamamdır.
38:30Bir sonraki bölümde buluşmak üzere.
38:36İzlediğiniz için teşekkür ederim.
Önerilen
0:41
|
Sıradaki