Oynatıcıya atlaAna içeriğe atlaAltbilgiye atla
  • evvelsi gün
Kanal 7 ekranlarının yeni sağlık programı “Çapraz Sağlık”, sağlık alanındaki en güncel gelişmeleri, uzman doktorlarla her hafta derinlemesine inceliyor. Opr. Dr. Onur Kulaksızoğlu, Dr. Ahmet Koyuncu ve Dr. Yıldız Kaya’nın sunumuyla izleyiciler, sağlık konusunda bilinçleniyor ve uzman görüşleriyle hayatlarını daha sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için gereken bilgileri edinip, merak ettikleri sorulara yanıt buluyor.

Her hafta tıbbın farklı alanlarından konuları ele alarak, bir sağlık sorununa çapraz bir bakış açısı sunan “Çapraz Sağlık”, sağlık alanındaki en son yeniliklerden, hastalıkların tedavi yöntemlerine kadar geniş bir yelpazede bilgi sunuyor. Programda, çeşitli sağlık konuları uzmanlar tarafından, alanlar arası işbirliğiyle daha anlaşılır bir şekilde izleyiciye aktarılıyor.

Sağlık bilincini artırmaya yönelik etkili bir program olan “Çapraz Sağlık”, sağlıkla ilgili doğru bilgilerin alanında uzman doktorlardan alınmasını sağlarken, izleyicilerden gelen sorulara da canlı yayında cevap veriyor.
Döküm
00:00İzlediğiniz için teşekkürler.
00:30İkinci planda, üçüncü planda düşündüğümüz için tanıyı çok geç koyabiliyoruz.
00:34Çünkü sırt bölgesinde fıtıklar çok nadir oluşur.
00:38Gerçekten çok riskli bir bölgedir.
00:41İnanılmaz derecede orada omurlik sinirleri bir lif halinde, bir demet halinde incecik bir kanaldan geçer.
00:48Ve o incecik kanalda en ufak küçücük bir fıtık ki bu fıtığı mesela boyunda görsek önemsemeyiz ve belde görsek hiç önemsemeyiz.
00:58Tamam canım küçücük fıtık deriz ama sırttaki o küçücük fıtık o daptaracık ve sert olan omurlik demetine dokunmayla bile inanılmaz bir problem yaratır.
01:09Şimdi o problemlerin başında gerçekten bir göğüs ağrısı, böyle bir halka şeklinde ağrı, yan ağrısı ki bunu yüzden, yan ağrısı yüzünden önce gider der ki benim böbreklerimde bir problem var.
01:21Ben bir urolojiye gideyim, bir kadın doğuma gideyim.
01:24O kadar çok hasta inanılmaz derecede bir sürü doktor doktor dolaşır ki sırt fıtığı olduğu gerçekten en son anlaşıldığında ya bütün bunlar bundanmış ben niye bir türlü tedavi göremiyorum, çaresiz miyim diye depresyona girdim diyen bile oluyor.
01:42İnanın o kadar önemli ki sırt fıtığının tanısını koymak.
01:45Çünkü tedavisi de yani nokta atış bir tedavi ile yapılmadığı sürece de kronikleşebiliyor.
01:53Orası o fıtık eğer soft dediğimiz yumuşakken bir onun mikro cerrahisi ile alınması var bir de onu süre geçtikten sonra iş kronikleştikten sonra sertleşmesi, kireçlenmesi ile alınamaması var.
02:08Ve bu yanıcı tarzda ağrılara sebep olduğu için gerçekten zamanında müdahale gerekiyor.
02:13Bazen biz çok daha küçük ama belki cüssesi küçük yaptığı işin büyüklüğünden dolayı bir orayı yakma tedavisi, radyo frekansla girip orayı küçültme tedavisi uygulayabiliyoruz.
02:27Ama bazı fıtıklara sertleşmiş veya soft dediğimiz yumuşak olsa da cerrahi ile onu almak zorunda kalıyoruz.
02:36Sırt fıtıkları çok zordur.
02:38Yerleşim yerinden dolayı oraya yaklaşımı da zordur.
02:42Biz mikroskopik olarak yaptığımız o mikro cerrahi ameliyatlarında sırt fıtıklarındaki uyguladığımız nokta biraz daha değişiktir.
02:50Yani bir boyun fıtığına önünden yaklaşıyoruz %90, %10 arkadan veya bel fıtıklarına sırttan yaklaşıyoruz.
02:57Ama sırt fıtıklarına böyle lateralden, yandan yaklaşarak o soft parçaya, o küçük parçayı mikro cerrahi teknikle alıyoruz, çıkartıyoruz.
03:06Dediğim gibi müpen belirtileri olan, gerçekten yan ağrıları olan, sırt ağrıları olan, yattığında yatamaz, kalktığında kalkamaz, yürüyemez olan bütün hastalara buradan sesleniyorum.
03:17Sırt fıtığınız olmasın dikkat edin.
03:19Bir düşme, bir takla atmayla o sırt fıtığı maalesef peyda olabiliyor.
03:24İpuçlarında benden sırt fıtıklarıyla ilgili bilgiler bu kadar.
03:28Merhabalar, ben Dr. Yıldız Kaya.
03:35Bugün size Parkinson hastalığıyla ilgili birkaç ipucu bir bilgisi değermek istiyorum.
03:41Parkinson hastalığı özellikle titreyen her kişinin korkulu rüyası.
03:46Herkes titreme sonrasında acaba Parkinson hastası mı oldum diye nöroloji doktorlarının kapısını çalıyor.
03:53Hayır, her titreme Parkinson hastalığı değil ama Parkinson hastalığında görülen bir takım belirtiler, titremenin yanında olan bazı belirtiler bize Parkinson'la ilgili ipuçlarını verebiliyor.
04:07Nedir bunlar?
04:08Öncelikle Parkinson hastalığından bahsetmek istiyorum.
04:10Problem, dopamin dediğimiz hareket kontrolünü, akıcılığını sağlayan bir maddenin eksikliği nedeniyle ortaya çıkıyor.
04:19Beyin hücrelerinde, dopamini özellikle üreten hücrelerdeki kayıp nedeniyle Parkinson hastalığını görüyoruz.
04:27Bu motor kontrol bozulduğu için hastalarda ön planda olan hareketlerde yavaşlama, dengesizlik,
04:35aynı zamanda mimiklerde azalma ve istirahat halinde olan titreme şikayetiyle geliyor hastalar.
04:41Genelde 60 yaş üstünde daha çok görülüyor ama eğer genetik geçiş söz konusuysa, 40'lı yaşlarda bile olabilecek genç hastalarımız olabiliyor.
04:52Burada en önemli şeylerden biri Parkinson hastalığının tek taraflı başlangıçla olması ve daha sonra diğer tarafa da geçmesi.
05:02Ama her zaman asimetrik olarak gerçekleşiyor.
05:05Hastaların titremesi genelde istirahat halinde.
05:08Yani bir şey uzandığında hareketle birlikte azalan ama normal yürüdüğünde kol salınım hareketlerinin azaldığı,
05:17öne doğru eğik, kamburlaşmış küçük adımlar ve kısa adımlarla yürüyen hastalarımızı Parkinson hastası olarak nitelendiriyoruz.
05:26Kaslarda katılık nedeniyle bu hastalar öncelikle fizik tedavileri ağrı nedeniyle gelebiliyorlar.
05:33Ya da mimiklerde azalma, ansiyete bozukluğu, depresyon tanısıyla hasta yakınları tarafından psikiyatriye götürülebilmiyorlar.
05:41Bu hastaların konuşmasında monotonlaşma, ses kısıklığı, bazen patlama şeklinde konuşmalar,
05:48ağızda salya akma, yazılarında küçülme gibi bir takım yan belirtiler de ortaya çıkabiliyor.
05:55Parkinson hastalığında öncelikle verilen tedavi ilaç tedavisi,
06:01dopamin içeren bir takım ilaçlar ya da dopamin benzeri ilaçlarla hastaları hastaya göre tedavi ediyoruz.
06:09Ön planda titreme varsa başka ilaç grupları yoksa yavaşlama varsa farklı tedaviler uygulayabiliyoruz.
06:16Hastalar eğer ilaç tedavilerine cevap vermezlerse ya da bir takım ilaç yan etkileri ortaya çıkarsa,
06:23o zaman beyin pili dediğimiz cerrahi bir ameliyat ile kumandayla nörologlar tarafından frekanslarının ve uyarımlarının düzenlendiği
06:35derin beyin stimülasyonu yani beyin pili ameliyatlarına hastaları yönlendirebiliyoruz.
06:43Size herkese geçmiş olsun ve iyi günler diliyorum.
06:49Merhabalar ben Dr. Ahmet Koyuncu. Bugün sizlere panik atak ve panik bozukluktan bahsedeceğim.
06:55Tabi panik atak, panik bozukluk adından da anlaşıldığı gibi acil akut bir panik halidir.
07:02O anda çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı gibi bir takım şikayetler başlar.
07:08Ve o şikayetleri hisseden kişi bunu bir felaket yorumu olarak alır ve o anda bir panik yapar.
07:14Eller ayakları uyuşur, nefesi hızlanır, hatta nefes alma zorluğu çeker.
07:19Ve kendisini boğuluyorum, ölüyorum, kalp krizi geçiriyorum, hatta felç geçiriyorum şeklinde acile atar.
07:25Tabi acile gelip, acildeki dahili ve nörolojik muayeneler normal çıktıktan sonra ise bize sevk edilir.
07:32Tabi bu kişinin geçirdiği şey bir panik ataktır.
07:35Bu panik atak geçirildikten sonra ise kişide tekrarlama korkusu başlar.
07:40Ya bir daha başıma gelirse şeklinde.
07:42Ve panik atağı beklemeye, ummaya başlar.
07:44Bizim beklenti anksiyetisi dediğimiz bir durum gerçekleşir.
07:48Ve bir süre sonra ise bu panik atakları tekrarladıkça,
07:51bu panik atak gelecek korkusuyla bir süre sonra kaçınma davranışları geliştirir.
07:57Mesela nasıl kaçınma davranışları geliştirebilir?
08:00İşte kalabalık otobüse, metroya binmez, kapalı yerlerden geçmez, asansöre binmeye korkar,
08:07vapura, otobüse binmeye korkar, pazar yerine girmeye korkar.
08:10Yani bir takım kaçınma davranışları başlar ki hatta en sonunda evde yalnız kalmaya bile korkar.
08:16Dışarı gezerken hastane yakınlarında gezmek ister.
08:19Çünkü bir akut durum olduğunda hastaneye ulaşmak ister.
08:23Tabi burada iki tane önemli durum vardır.
08:25Yani birincisi kişi vücut semptomlarını yanlış olarak yorumlar.
08:29Yani bir çarpıntı ve nefes darlığı halini büyük bir felaket, vücut hastalığı gibi algılar.
08:35İkincisi de tabi bu algıladıktan sonra, felaket yorumu yaptıktan sonra da,
08:40tabi o anda hızlı nefes alma dediğimiz bir durum gelişir ki,
08:43ona bağlı da solunumsel alkoloz dediğimiz bir durumdan dolayı,
08:47elleri ayaklar uyuşur ve kişi felç olduğunu, çıldırdığını, öldüğünü zannedebilir.
08:52Ki bu korkuyla da acil duruma gelebilir.
08:54Biz tabi tedavide öncelikle bu hastaları bilgilendirilmesiyle başlarız.
08:59Çünkü bilgilendirmek tedavinin yarısıdır.
09:01Sonrasında antidepresan ilaçlarımız, bilissel davranışlı tedavilerimizi uygulayabiliyoruz.
09:06Özellikle nefes eğitimi, derin nefes alıp içinde tutma,
09:10anksiyeteye karşı gevşeme egzersizlerinin öğrenmesi
09:13ve anksiyete ile ilgili bir takım kritik büf noktaların hastalara bildirilmesi tedavide bizlere seçenekler sağlar.
09:22Panik atak, panik bozukluk gibi hastalıkların tedavisi mümkündür.
09:26Bu konudan bir psikiyatri uzmanından yardım almanız önemlidir. Saygılarımla.
09:31Günaydın, günaydın, günaydın. Çapraz Sağlık Programı'na hoş geldiniz.
09:39Efendim her pazartesi olduğu gibi Kanal 7 ekranlarında ne yapıyoruz?
09:43Çapraz Sağlık Programı'nda karşı karşıya oluyoruz.
09:45Ve sizlerden gelen bilgilerle, sorularla biz şekillendirmeye çalışıyoruz efendim sağlık programımızı.
09:51Sağlık programımız sizin sayenizde güzelleşiyor.
09:53Bizler 3 dalında uzman hekim olarak sizlerin her pazartesi karşısında
09:59belki bir sorununuzu yanıtlıyoruz.
10:02Belki de yeni bir pencere açmaya çalışıyoruz.
10:04Ve bu pencere ışığında da sizlerle beraber oluyoruz.
10:07Sağlık konuşuyoruz, sağlıklı oluyoruz, gülüyoruz.
10:09Efendim bugün yaza girmeden önceki son programımız.
10:13Neden biraz biz de yaz tatili yapalım.
10:15Çok yoğun çalıştık bütün kış boyunca.
10:17Yine çalışmaya devam edeceğiz ama belki pazartesileri, sabahları yaz arası vereceğiz.
10:23Sizlerle olamayacağız gibi gözüküyor.
10:25Ama bu yazı ne yapacaksınız?
10:27Boş mu geçecek?
10:28Yani bir efendim Yıldızkaya'ya sormadan soru mu geçecek?
10:31Veya Ahmet Koyuncu'ya sormadan soru mu geçecek?
10:34Yaz mı geçecek?
10:35Onur Kulaksızoğlu'na sormanız gerekenler var.
10:37Eyvah nasıl soracağız mı diyeceksiniz?
10:39Hayır hepsinin ipuçlarını birazdan vereceğiz.
10:42Ve güzel bir program bizleri bekliyor.
10:44Hoş geldiniz.
10:44Ben operatör doktor Onur Kulaksızoğlu.
10:47Beyin, omurilik ve sinir cerrahisiz onayım.
10:50Herkese merhabalar.
10:51Ben doktor Yıldızkaya, nöroloji uzmanıyım.
10:54Onur hocamın da söylediği gibi bugün yaz döneminde bu sıcak havalarda özellikle nörolojik hastalığı olan yaşlı bireylerimizde neler yapmamız gerekiyor?
11:06Nelere dikkat etmemiz gerekiyor?
11:08Onlarla ilgili kısa bilgiler vereceğiz.
11:11Merhabalar.
11:12Ben doktor Ahmet Koyuncu.
11:13Ben de bu yaz psikolojimizin korunması açısından hangi önlemleri almalıyız bu konuda bilgi vereceğim.
11:21Ağabeyciğim kimler tatil yapmalı?
11:23Tabii tatil deyince tabii öncelikle tabii yorulan insanlar diyeceğim ama tabii günümüzde herkese tatil bir ihtiyaç olarak sunuldu.
11:30Ama şöyle bir durum var.
11:32Şu şekilde tatil yaparsan dinlenirsin tarzında yani denize gideceksin bir takım tüketim kalıplarına göre tatil yapılması herkese önerildi.
11:41Oysa şunu biliyoruz ki farklı tatil türleri var.
11:46İnsanları dinlendiren tatil türleri var.
11:49Ve biz özet olarak şunu söyleyebilirim.
11:52Çok çalışan insanların tatile mutlaka ihtiyacı vardır.
11:55Yani hayatta iki tane basit kural vardır.
11:58İyi çalışıyorsan iyi dinleneceksin.
12:00Yani dinlenmeyen insanlar hastalanır.
12:03Diğer ikinci kural ise sırtına taşıyacağından fazla yük almayacaksın.
12:08Fazla yük alan da altında kalıp ezilir.
12:10Yani bu iki kurala dikkat edenler kendilerini koruyabilirler.
12:13Tatil önemlidir.
12:15Mesela kısa ve sık tatiller olabilir eğer müsaitse.
12:19Ya da olmuyorsa yılda bir kez.
12:21Ben daha çok deniz falan tatil değil.
12:23Memleket tatili öneriyorum insanlara.
12:24Bunu açacağız.
12:25Ama ben yıldız hocam hemen kısa bir şey sormak istiyorum.
12:28Beyin yorulur mu?
12:29Beynin tatili ihtiyacı var mı?
12:30Kesinlikle olmaz olur mu?
12:33Hepimizin yıl içerisinde aldığımız o olumsuz ya da olumlu etkenler nedeniyle
12:40bir süre sonra dikkat eksikliği, uyku problemleri, strese bağlı,
12:47o kortizol hormonunun da yükselmesiyle birlikte ansiyete belirtileri ortaya çıkıyor.
12:52Dolayısıyla beynimizi bir miktar dinlendirmemiz, hobimiz varsa onlara yönlenmemiz, biraz ortamdan uzaklaşmak ve kendi kendimize kalmamızda fayda var diye düşünüyorum.
13:05Sayın hocam uyku bir çeşit tatil mi?
13:09Günü birlikte olsa.
13:10Tabii ki.
13:11Yani sonuçta beynin dinlenmeye ihtiyacı var.
13:13Tabii.
13:13Yalnız şöyle bir şeye dikkat etmek lazım.
13:15Tabii bunu da söyleyeceğim ben.
13:18Herkes yaz tatili başladıktan sonra özellikle gençlerimizde bu sefer gece uyumama ve gündüz uyuma şeyi başlıyor.
13:25Çünkü gece daha çok eğlence, yemek programları vesaire başlıyor.
13:30Algılar daha açık.
13:31Algılar daha açık.
13:33Dolayısıyla uyku problemleri başlayıp bu sefer baş ağrıları, işte demin söylediğim bellekle ilgili problemler başlıyor.
13:42O yüzden rutinimizden çok hani vazgeçmeden belli kurallar altında bu tatilimizi düzenlemeliyiz.
13:48Valla benim hastalarım açısından da çok enteresan.
13:50Hele bir yaz tatili olsun. Bak nasıl yüzeceğim. Ay ben nasıl yürüyeceğim. Dağlara tırmanacağım diyerek omurganızı daha da zorlayabilirsiniz.
13:59Hiç yapmadığınız hareketleri, hiç yapmadığınız kadar yürüyüşleri yapmaya kalkarsanız omurganız gerçekten sinyal verir.
14:07Biz bu işin sadece yaz tatili ayağında değil bütün bir yıla yayılmasını istiyoruz.
14:12Gerçekten bütün bir yıla yayılma demekteki amacımız da bizim. Aslında bu tür olaylarda omurganızın bir dayanma gücü var.
14:21Bir de alıştırılma zamanına ihtiyacı var.
14:27Yani ne demek istiyorum.
14:28Bir hal tercih 300 kilo kaldırdığında aa dünya şampiyonu diyoruz ama o gelip de direkt 299'da başlamıyor.
14:35Bir kiloyla başlıyor. İki kiloya geçiyor. Üç kiloya geçiyor. Öyle düşünün.
14:39Bir manatoncu koşarken tak diye 40 küsür kilometre koşmuyor.
14:43Yani önce bakıyor 3 kilometre koşuyor. Sonra 5 sonra 10.
14:47Yani demek istediğin vücudun bir alıştırılma dönemi var.
14:51Yaz tatiline girdik diye bir bakıyorsunuz Allah binlerce kilometrelerce yol yürüyenler sonra pert olanlar.
14:57Veya dediğiniz gibi uykusuz kalıp günü daha çok yaşamaya çalışıyorum diyerek fiziksel olarak omurganız, beyniniz, diziniz, eklemleriniz hepsine ciddi yük bindirmeler.
15:11Bunlar gerçekten yazın bizi bekleyen en önemli tehlikelerden.
15:15Şimdi şu şeyi açalım mı Ahmet Hocam?
15:18Dedin ya sana en iyi psikoterapi aileyle geçirdiği veya dostlarla geçirdiği zamandır.
15:26Günümüzde bir insanın alabileceği en önemli tedbir bağlarını kaybetmemektir.
15:32Bakın artık günümüzde şunu biliyoruz ki yalnızlık bir pandemi.
15:36Yalnız olmak bir pandemi ve 50 yaşlardan itibaren yalnız ve canı yanan çok insan geliyor bize.
15:42Tabi herkes için bunu söylemiyorum ama gerçekten etkileniyorlar.
15:45Yani kapılarını çalan bir insanın olmaması ya da mesela ben bazen haberler görüyorum ki duyduğum birkaç kişi de oldu.
15:53Mesela bir insan vefat ediyor 3 gün sonra bulunuyor, 4 gün sonra bulunuyor.
15:57Yani arayanı soranı olmayan belli yaşa gelmiş olan insanlar ki ben bağlarımızı kaybetmemenin, yani bakın şimdi şöyle bir şey söyleyeyim.
16:07Hiç yok olmak istedin mi?
16:08Ya bir kaybolayım da benim şu sorunlar beni arkamdan gelmesi neden oldu mu?
16:133 gün, 5 gün olabilir ama sonsuza dek kaybolamayız.
16:16Çünkü insan toplumsal bir canlıdır ve toplumun en küçük birimi de aileyle başlar.
16:21Yani bir bağ vardır o bağı korumak gerekiyor.
16:24İyi ya da kötü günde bakın sonuçta sistem kapitalizm bize diyor ki ben de diyor.
16:29Ben bir bireyim, benim bedenim, benim vücudum, benim kararım ben ben ben.
16:33Oysa biz şunu biliyoruz ki doğadaki en büyük antidepresan biz demektir.
16:37Biz dediğimiz zaman fedakarlık başlar ve oksitozin salınır ve kişinin koruyucu mekanizmaları devreye girer.
16:43Ve bakın ama biz demenin de bir bedeli vardır.
16:47Ben diyemediğiniz için, kaytaramadığınız için bir bedel ödemek zorunda kalırsınız.
16:51O bedel ise tamam oksitozin saldırtırır ama belli yerlerde de yorabilir.
16:55Çünkü siz biz diyerek fedakarlık yaptığınızda ondan yararlanmaya kalkan aile içinde bireyler de olabilir.
17:03O yüzden tabii dikkatli o dengeyi tutturmak gerekiyor.
17:06Bu arada Whatsapp'tan sorularınızı gerçekten hemen okumaya çalışacağım.
17:10Lütfen yaza varsa bir planlamanız, bizim branşımızla alakalı sorularınızı lütfen sorun.
17:18Biz dilimiz döndüğünce, bilgimiz de aynı de bunları açıklamaya, sizlere bilgi vermeye çalışalım.
17:24Sabahat Kurt mesela demiş ki, çok kötü beynim ağrıyor.
17:28Yani gerçekten uzun süredir buna migren dediler.
17:31Seslerden, ışıklardan rahatsız oluyorum.
17:33Kendim epilepsi hastalığı ile boğuşuyorum.
17:37Ara ara çoğalmış.
17:38Bir de beyninde damarlar kalınlaşmış.
17:41Yok yok Sabahat Hanım'da maşallah.
17:43Yani Sabahat Hanım'da ne tavsiyede bulunuruz?
17:47Yaz dönemi için mi?
17:49Genel anlamda mı?
17:49Ben hepsini bir özetleyeyim.
17:51Özellikle yaz döneminde terleme ile birlikte sıvı kaybı olduğu için mutlaka bol su içilmesi gerekiyor.
17:59Çünkü mineral kaybı da oluyor.
18:01Epileptik bir hastada mineral kaybı olması nöbetlerin sıklaşması anlamına gelebilir.
18:07Dolayısıyla buna dikkat etmesi gerekiyor.
18:09Bu bir.
18:10Aynı şey yaz döneminde migren hastaları için de geçerli parlak ışıklar sonuçta tetikliyor.
18:19Ve gene su kaybı, bir takım stres faktörleri, yaşam şartlarının yaz döneminde değişmesi, rutinlerinin değişmesi, kahve ya da gazlı içeceklerin kullanımının artması bunların hepsi migreni tetikleyen şeyler.
18:36En yazı su yerine bunlar tüketilirse aslında daha çok su kaybına sebep oluyor.
18:41Aynen öyle oluyor.
18:42Kafein alımı.
18:43Kafein alımı.
18:43Özellikle.
18:44Hocam sözünüzü bir de istiyorsanız.
18:47Hastamızınkini tamamlayayım hemen geçeyim.
18:50Beyin damarlarında eğer kalınlaşma dediği şey muhtemelen atarosikleroz dediğimiz damar cidarında küçük damar tıkanıklıklarıdır.
18:58Bu hastaların özellikle damar genişlemesi kansulandırıcı alıyor mu bilmiyorum.
19:06Kesin alması gerekir gibi gözüküyor.
19:08Evet damar genişleyeceği için çok sıcak havalarda dışarı çıkmaması gerekiyor.
19:14Yürüyüş yapmasını öneririz ama sizin söylediğiniz gibi güneşin alnında değil ama sabah saatleri ve akşamüstü saatlerinde belli oranlarda yürüyüş yapmasını öneririz.
19:27Eğer buna rağmen şikayetleri geçmiyorsa tabii ki bir nöroloji uzmanının değerlendirip belki bizim bir takım migren ilaçları aynı zamanda anti epileptiktir de epilepside de kullanılır.
19:38Belki ortak öyle bir tedaviyle çözülebilir.
19:40Sayın hocam mesela bazı otellerde havalandırmasında koku parfüm veriliyor otellere.
19:48Bunlar baş ağrısına yol açabiliyor mu?
19:49Özellikle parfüm kokuları.
19:51Bunlar epilepsi nöbetine bile yol açıyor yani.
19:53Ya şu parlak diskotopları var ya yanar döner şeyler eğlence mekanlarında olan bunların hepsi epilepsi nöbetini tetikleyebiliyor.
20:04Baş ağrısı migreni tetikleyebiliyor.
20:08O yüzden yaz dönemi nöroloji hastaları için önemli bir dönem.
20:14D vitamini özellikle çok önerdiğimiz bir şey.
20:17Doğal olarak D vitaminini alıyorsunuz siz yazın özellikle MS hastalarında biliyoruz ki İskandinav ülkelerinde MS daha çok görülüyor.
20:26Çünkü güneş ışığına maruziyet az.
20:29Biz şanslı bir ülkeyiz.
20:30Evet güneşin en pik yaptığı dönemde değil ama sabah saatleri ve akşam üstü saatlerinde vücudumuzun D vitamini alması için mutlaka cildimize temas etmesi gerekiyor güneş ışığının.
20:43Yani herkesin tabii ki yaşam tarzına göre o güneşi üzerine vücuduna alması gerekir.
20:49Yani mayo giyen yüzen de olur efendim haşame gelip de yüzen olur.
20:54Ama o güneşi o Allah'ın verdiği nimeti almak oradaki yediğiniz kalsiyum kemiğe yapıştıracak D vitaminine sahip olmak aslında gerçekten doğal olarak mümkün.
21:05İlla ilaç olarak almanıza gerek yok.
21:07Ama neden biz veriyoruz bazı yerlerin ışınsal olarak D vitamini verme yeri zamanı çok kısıtlı.
21:14Yani İstanbul'da güneş çok güzel diyoruz ama bizim İstanbul'da kışın neredeyse yok.
21:19Yazında 11.30 ile 12.30 arasındaki bir güneş saati diliminde ancak D vitaminini kazanabiliyorsunuz.
21:26Hani ben oh bugün güneşlendim D vitamini aldım demek de olmuyor.
21:31Güney bizden daha şanslı İstanbul'a göre güneydeki ışınsal olarak D vitamini özelliği daha yüksek saatlerde ama yine ne zaman tam böyle güneşin tepede olduğu bir zaman.
21:44İşte onlar gerçekten ince çizgiler dikkat etmek lazım.
21:48Ben yüzmeyi önereceğim.
21:49Yani Yıldız hocamın dediği gibi gerçekten nimet bir ülkedeyiz.
21:52Üç tarafı denizlerle kaplı.
21:54Her tarafta adalarımız var, nehirlerimiz var, göllerimiz var.
21:58Hatta gerçekten artık siteler bilincinde yaşamaya da başladık.
22:03Her sitenin avuzu da var.
22:04Ama neden yüzmeyi önereceğiz?
22:06Hepsini anlatacağım.
22:08Şimdi Ayşe Hanım çok enteresan bir şey yazmış.
22:10Tam bunun üzerine.
22:12İyi günler hocam ben antidepresan kullanıyorum.
22:15Bu sodyumu düşürür mü?
22:17Yani ben çünkü sodyum antidepresan sodyumunu düşürdüğü için bıraktım ama bu sefer ciddi bir sıkıntı oluyor.
22:25Yani bıraktığım zaman serotonin geri alınımı, imitörü benim sodyumumu düşürdüğü için alamadığım için bu sefer yine mutsuz oluyorum.
22:33Yani ters bir döngüye girmiş.
22:35Şimdi tabii her hastalarda değil mi bazı hastalarda bu tür dengesizliklere yol açabiliyor.
22:41Çok nadir görüyoruz.
22:42Herkes de gördüğümüz bir durum değil ama belirli bir yaştan sonra belirli antidepresanların yaptığına şahit oluyoruz.
22:49Hatta bakın şunu söyleyeyim.
22:51Ben sık görüyorum.
22:52Antidepresana bağlı prolaktin yükselmesi bile tek tük hastalarda görebiliyoruz ki bizim pek görmeyeceğimiz bir şeydir bu.
22:58Ama şöyle bir şey.
22:59Bütün tetkikler normal.
23:00Başka bir şey bulunamıyor.
23:02Antidepresanı kesiyoruz ve adet düzenlüsü eski haline geliyor.
23:05Mesela prolaktin de eski haline geliyor.
23:07Ki yapabilir.
23:09Onun için başka bir seçenek antidepresan yani depresyon tekrarlıyorsa bu da uygun bir şey değil.
23:14Başka bir seçenek antidepresan düşünülebilir.
23:16Efendim Ayşe Hanım hekiminize başvurun lütfen.
23:20İkinci bir görüş almak istersiniz diye biz burada cevap verdik.
23:23Diğer bir grup antidepresana geçilebilir.
23:26Evet.
23:27Ayhan Bey demiş ki yaz kış terliyorum hocam.
23:31Yani ben yaza girerken herkesin sorunu olan terlemeyi kışında yaşıyorum demiş.
23:35Ya terleme nasıl bir şey?
23:39Hele bir de tek taraflı terleme de var değil mi?
23:41Ay evet evet.
23:42Hipotolamus bizim kontrol ediyor terleme merkezi.
23:46Şimdi bizim vücut sıcaklığımız 37.
23:49Ki bu normal havada 22-24 dereceye falan denk geliyor.
23:53Eğer vücut ortam sıcaklığı artarsa organların bir şekilde o sıcaklığı regüle edebilmesi için damarlar cilt damarları genişlemeye başlıyor ve ondan sonra da terleme başlıyor.
24:08Tabi bunların cilt damarları ne kadar yüzeye yakın kişiye göre değişir şeyler ama tamamıyla bu iç vücut ısısımızı dengelemek için olan bir vücut savunma mekanizması terleme aslına bakarsanız.
24:24Yaz döneminde terlemenin çok olması sıvı kaybını getirecek.
24:32Sıvı kaybının eğer siz karşılamazsanız bu sefer tansiyon düşüklüğü, beraberinde kalp hızında artış, baş ağrıları, baş dönmesi, dikkat eksikliği, bazen bayılmalar, senkop atakları gibi bir sürü problem eklenmeye başlıyor.
24:54O yüzden yapacağımız şey çok terleyen bir kişiysek, yaz ya da kış hiç fark etmez.
24:59Mutlaka belli aralıklarla su içmek, sıvı almanın içerisine tekrar söylüyorum o gazlı içecekler, kafeinler buna saymamak gerekiyor.
25:07Mutlaka her yarım saatte bir susuzluğunuzu beklemeyin.
25:13Her saat başında bir bardak suyu mutlaka yanınızdan eksik etmeyin.
25:17Özellikle yaz döneminde yanınızda şişenizi alın.
25:20Lütfen su şişeninizle birlikte dışarıya çıkın.
25:22Geçen hafta çok yoğun bir gün çalışma esnasındayken, inanılmaz yoğunluğu, Allah razı olsun bir sürü danışanımız, hastalığımız gelmiş.
25:31Sabah 6'da ameliyata girmişim, 10'da hastalara başlamışım, akşam yine ameliyat edeceğim.
25:36Yoğun bir tempoda ben hiçbir şey yememişim ve su da içmemişim.
25:40Yani fark ettim ve gerçekten çok enteresan bir şey olmuş.
25:43Şöyle bir saniye, bir sarstı ve direkt olarak düşündüğüm şey, Yıldız hocama katılıyorum yani kendim vücudumda yaşadım.
25:53Sanki böyle geçici iskemi, yani geçici bir atakmış gibi.
25:58Böyle birden sarstı ama inanılmaz.
26:00O 10 saniye olsa ben ölmüştüm diyeceksiniz.
26:03O kadar enteresan bir duygu, enteresan bir düşünce.
26:06O yüzden gerçekten suyunuzu imal etmeyeyim.
26:08Bir de aman ben güneşe çıkmadım, çok su tuvalete de çıkmak istemiyorum falan deyip de
26:14aslında ultraviyole de radyasyon etkisiyle siz su kaybediyorsunuz, elektrolit kaybediyorsunuz.
26:21Bunu karşılamakta fayda var.
26:22Peki Onur Hocam siz sorularına devam edelim.
26:25Önce bir şunu sormak istiyorum.
26:26Tabii bizim hidrosofobi, terleme korkusu olan hastalarımız var.
26:31Keşke biraz önce sizi dinleselerdi.
26:32Bu çok değerli önerilerdi.
26:34Yani onlar mesela terliyorlar.
26:37Bir daha terleyeceğim, bir daha rezil olacağım diye.
26:39Kendilerini korkuttuklarında da terleme atakları yaşayabiliyorlar.
26:44Onlar için de ekstra diyebileceğiniz, çünkü daha mekanizmasını bizlerden daha iyi.
26:48Ama oradan iskoterapi aslında orada sen el alacaksın.
26:52Ama bizden daha iyi biliyor.
26:54Bunun normal bir şey olduğunu söylemek lazım.
26:57Dediğim gibi vücudumuzun savunma mekanizması.
27:00Kendi vücudumuzu regüle etmeye çalışıyoruz.
27:03Ama bir taraftan da bunu yerine koymamız gerekiyor.
27:06Yani terlemekten korkmayın.
27:08O sırada size vücudunuz sinyal veriyor.
27:10Yani sıvı ihtiyacım var.
27:11Bunu lütfen ya da soğuk bir ortama geç.
27:16Kendini dinlenmeye al.
27:18Aslında onun şeyini veriyor.
27:20İpucunu veriyor.
27:21Dolayısıyla terlemekten korkmamak lazım.
27:23Bu normal hepimizin yapacağı.
27:25Sorulara devam ediyor.
27:26Çok güzel sorular geliyor.
27:28Bu sefer bu soru Nuri Bey'den bana.
27:30Nuri Şimşek Elektrik demiş.
27:32Ya Şimşek Elektrik olarak çalışanlardan biri.
27:35Çok teşekkür ederiz.
27:36Bir şeyler yazmışsınız.
27:37Onları okumayacağız.
27:38Güzel dilekleriniz her zaman güzel bakan güzel görür efendim.
27:42Biz çok teşekkür ediyoruz.
27:43Biz iki ay yokuz diye telaş etmeyin.
27:45Biz hep buradayız.
27:46Biz bir mouse kadar yakınız.
27:49Veya bir whatsapp'ın tuşları kadar veya bir telefonun tuşları kadar yakınız.
27:53Merak etmeyin.
27:55El ve parmaklarında gece başlayan uyuşmalar ve yanmalar demiş.
27:59Şimdi bu hem benim branşımı ilgilendiriyor hem de Yıldız hocamın branşını ilgilendiriyor.
28:04Çünkü ağrı tamam.
28:06Ağrıda bir mutlaka sinir basısını araştırmamız gerekir.
28:10Bir boyun fıtığı olduğunun aslında göstergesi olabilir.
28:13Ki çok büyük oranda biz zaten onu saplıyoruz.
28:17Ya da sinirin bir yerde sadece boyunda değil bir başka yerde veya eşlik eden başka yerlerinde de sıkışma olabilir.
28:26Onun için de tanıyı koymak adına yine bir boyun emarını muayeneden sonra istiyoruz.
28:32Bir de EMG sinir testi istiyoruz.
28:34Bunlar bizim şart.
28:36Gece uyandıran ağrılar o koldaki bütün gün eldeki çalışmaların akşam sizdeki aslında bedel ödemesi.
28:44Yani el işi yapanlar eliyle işte pense tutanlar kerpeten tutanlar işte çapa yapanlar onlar gece böyle sallaya sallaya ellerini o uyuşmadan o ağrıdan uyuyamaz olurlar.
28:57Gece dolanırlar.
28:58Bu işte el bilekte veya dirsekte sinir sıkışmalarına delalet eder.
29:03Onda da bizim tanımızı koyacak en önemli şeylerden biri anamnez, muayene ve EMG sinir testi.
29:10Şimdi gelelim diğer tarafa Yıldız Hocam'dan alalım.
29:14Bir uyuşmanın aslında neler olabileceği konusunda.
29:17Ben kendi branşımla ilgili anlattım.
29:19Özellikle ani başlayan tek taraflı uyuşukluk, beraberinde kuvvet kaybı gibi bir problem varsa,
29:27bu elinizden düşürüyorsanız ya da bu 15-20 dakika sürüyor ama tek taraflı ondan sonra düzeliyorsa,
29:33mutlaka beyinle ilgili bir damarsal problem olup olmadığının düzenlen, anlaşılması gerekiyor.
29:40Onun dışında ataklar halinde gelip böyle haftalık olup düzelen, gene kol bacağında taraf veren bulgular varsa,
29:48gene beyinle ilgili ve genç yaştaysanız MS benzeri hastalıklar olabilir.
29:54Ama genelde gece şikayetler artan, her iki bacak ve kolda olan ve uçlarda olan uyuşukluklar,
30:03daha çok bizim nöropati dediğimiz, sıklıkla şeker hastalığının bazen de vitamin eksiklikleri nedeniyle
30:12ya da romatolojik bir takım hastalıklar nedeniyle olan durumlarda söz konusudur.
30:17Mutlaka nörolojik muayeneyle birleştirip bunun beyin ya da sinir uçlarıyla ilgili olup olmadığını anlamamız
30:24ve ona göre de EMG veya gerekirse beyin ya da boyun MR'ı gibi bir MR'la sonuçları desteklememiz gerekiyor.
30:33Bu cevap aslında Semra Hanım için de geçerli.
30:35Aynı sorular hemen hemen.
30:37Semra Hanım'ın tek farklı noktası bir kitle ameliyatı olmuş.
30:40Kitle ameliyatı yani beyinde bir tümör ameliyatından sonra ağrı ve uyuşma gelişmiş.
30:45Dediğim gibi bizim muayene sonrasında boyunda kolda herhangi bir şey yoksa sinir sıkışması açısından
30:52Yıldız Hocam'ın tavsiyelerine uymak gerekir.
30:55Ahmetciğim senin yine bir şeyin adaşın ama eşini çok seviyor.
31:00Eşini çok seviyor belli çünkü eşimin gerçekten çok fazlasıyla iş yükü olduğunda nefes darlığı çekiyor.
31:09Öyle zannediyor kendini bırakıyor ve bayılma hatana giriyor.
31:13Nedir bu? Bu panik atak olma ihtimali var mı demiş.
31:18Burada tabi bir aslında.
31:19Aynı soruyu hemen hemen benzer soruyu Bayram Bey de sormuş.
31:22Bayram Bey o da eşiyle alakalı.
31:24Yani bu eşlere düşkünlük nedir efendim maşallah Allah ağzınızın tadını bozmasın diyoruz.
31:29Kesinlikle.
31:30Tabi konversif bir çeşit bayılma türüne benziyor.
31:35Ama biz şunu çapatak fakültesinde çok fazla görürdük ve aramızda da bunu konuşurduk.
31:41Konversiyonların öncesinde kişi bir panik atak geçiriyor aslında.
31:45Yani bir çarpıntı, daralma, bunalma, nefes darlığı.
31:48Ve o panik ataktaki yaşanan aksiyete krizini ise konversiyon savunma mekanizmasını yani bayılarak vücudu felç ederek geçiriyor.
31:55Yani burada şöyle bir durum var konversiyon dediğimiz olay tabi bir güzel aldırmazlık durumuyla o bayılma haliyle bir anksiyeteyi geçiştiriyor.
32:04İkincisi de sekonder kazançları oluyor.
32:06Bunu Türkçe neştir sen yani.
32:08Yani bakın yani orada bir rahatlama yaşanıyor.
32:11Yani kişi gelineksel olarak bildiği bir yöntemle sıkıntısını çözüyor.
32:17Dikkat çekiyor.
32:18İkincisi de dikkat çekiyor.
32:19Benimle ilgilenin diyor ilk planda.
32:21Ya ben de varım ben de varmıyorum ama.
32:23Yardım istiyor ama bir süre sonra o yardım biraz daha farklı şeyler dönebiliyor.
32:28Ama şu var bir psikiyatri uzmanından yardım almaları çok önemli.
32:32Ahmet şimdi benim bir lafım var da bilmiyorum ne kadar doğrudur sen doğrular mısın?
32:36Lütfen.
32:36İnsanın kendine yaptığını başka kimse yapamaz.
32:40Evet.
32:40Valla bir hani atıyorum ben Ahmet'te ne yaparız kavga ettik dövüştük vurdum.
32:45O en fazla atıyorum bana yumruk attı yok kolumu kırdık.
32:48Değil işte bu.
32:48Bu fiziksel.
32:49Ama insan kendine beyniyle zanar veriyor.
32:53Yani ben o muyum?
32:54Ben şu muyum?
32:55Ben bunu mu yaptım?
32:56Ben bunu mu hak ettim?
32:57Yani ne kadar uğraşıyoruz beynimize.
32:59Bu sosyal alan ne kadar yükseldikçe yani.
33:04Ve kıyaslamalar arttıkça.
33:05Ha kıyaslamalar arttıkça.
33:06Kıyaslamalar arttıkça.
33:07Yani çünkü kıyaslamalar birçok dengeyi bozuyor.
33:11Yani bakın mesela çok zengin bir insanla insan hiçbir zaman kendisini kıyaslamıyor.
33:16Ama eşit olanlar arasından o mahalleden bir kişi ön plana geçtiği zaman ya da o aileden birkaç kişi öne geçip belli bir düzeye ulaştığı zaman o insanlarla kıyaslamak görünür olması kişilerin işsel dengesinde muazzam bir rahatsızlığa yol açabiliyor.
33:33Ben onu söylemek isterim ve günümüzde de insanlar zenginliklerini başkalarının gözünlüğünde yaşıyorlar.
33:39O da altta kalan insanın geride kalan insanın ruhsal dengesini bozuyor.
33:43Enteresan.
33:43Yani bakın eskiden mahallelerde insanlar fakirler bilmem ne görür diye torbaların içerisinde saklayarak götürürlerdi evlerine.
33:51Ne kadar güzel.
33:51Alan var almayan var derlerdi.
33:53Şimdi artık öyle değil.
33:54Şimdi tam tersi gözünlüğüne.
33:55Tam tersi gözünlüğüne sosyal medyaya.
33:57Selma Hanım demiş ki boynum çok fena ağrıyor.
33:59MR çekilin fıtık var düzleşme var.
34:01Ne yapmalıyım?
34:02Hiçbir şeyin faydası yok demiş.
34:04Efendim faydası olacak mutlaka bir şey vardır.
34:06Yeter ki doğru yerde doğru adreste doğru tedavinin peşinde koşun.
34:10Ama bizler distribütörüz.
34:12Yani beyin omurluk sinir cerrahları.
34:14Ameliyatlık bir kısım varsa yüzde iki yüzde üç yüzde dört.
34:17Onu biz ayırırız.
34:18Ama ameliyatlık değilse diğer kısımları distribüt etmek.
34:23Yani dağıtma gönderme işi aslında bizlere ait.
34:26Yani sende bir şey yok.
34:29Bu küçük fıtık açıklamaz.
34:31Ne yaparsan yap demek doktor değil.
34:33O yüzden yapılması gereken şeyin aslında bir adının konulması lazım.
34:38Oya Hanım demiş ki yaz benim için ve eşim için bol bol gazete alıp bulmaca çözmek.
34:44Bulmaca çözsünler mi?
34:46Tabii ki çözsünler.
34:47Ama aynı bulmacaya değil.
34:48Değiştirsinler.
34:50Ha yani çenek bulmaca değil.
34:52Bilmem ne şimdi reklam olur mu bilmiyorum ama böyle kutu kutu.
34:56Yani annem de mesela ben ıslarla alıyorum bir sürü kaçta.
35:00O bütün gün o bulmacaları çözüyor.
35:02Belli bir dönem sonra artık gözü kapalı çözüyor.
35:04Niye?
35:05Çünkü aynı sorular falan diyor.
35:07Doğru.
35:07Doğru.
35:08Yani aynı muhtemelen ekibin hazırladığı aynı sorular bir süre sonra tekrar yenilenmeye başlıyor.
35:15Ya da bilgisayar hazırlıyor.
35:17Evet.
35:17Tabii bu şey akıllı.
35:20Parti çok değişti.
35:22Belirli gazetelerin çok zor isim vermiyorum.
35:24Çok zor bulmacaları da var.
35:26Eğer çözebiliyorlarsa level level.
35:28Kesinlikle.
35:28Ben 25 yıl öncesi yok.
35:3022 yıl öncesinden bir şey vereyim mi size?
35:33Çok enteresan.
35:34Efendim biz bir hastanede çalışıyoruz.
35:36Özel hastanede.
35:37Ben üniversiteyi bıraktım.
35:40Üniversiteyi bitirdim.
35:41Hocalığı bıraktık falan filan.
35:42Geldik.
35:43Çok değerli arkadaşlarla tanıştık.
35:45Hepsi çok pırılanta gibi doktorlar.
35:47Ahmet de onlardan biridir yani.
35:48Teşekkür ediyorum.
35:4922 yıl öncesinden bahsediyorum.
35:51Bir gazetede çok gerçekten zor bir bulmacası.
35:55Bir kişi tarafından mutlaka sabah alınır.
35:58Fotokopi çekilir.
35:59Bütün odalara dağıtılır.
36:01Bütün doktor odalarına.
36:02O doktorlar ilk poliklinikleri, ilk ameliyatlarını falan yaptıktan sonra odalarında o bulmaca çözülür.
36:09İlk çözen doğru doktor odasına gider.
36:12Doktor odasında o bulmaca ama her gün 1,5-2 yıl boyunca devam eden bir güzel alışkanlığı.
36:18Şimdi düşünsenize birbirimizi nasıl motive ediyorduk?
36:21Ya beyin gelişimi aslında siz ne kadar yüklerseniz o kadar güzel oluyor.
36:26Yani ben beyin programcısı kitabı yazdığımda ben bile inanamadığım araştırmalara girince inanamadığım şifanın beyinli olduğunu görüyoruz.
36:37Yeter ki siz kendinize inanın.
36:39Yani hep şunu söylüyorum.
36:41Hani bu umut tacirleri gerçekten sizi beyninizde bir yer ediyor ya.
36:46Hani ya hocam ben şuraya binden ne yaptırdım?
36:49Benim bel fıtığım geçti veya bir dokundu boyun fıtığım ile işte iki büktüm gittim şey yaptım.
36:55Siz beyninizde orada iyi olmaya inanıyorsunuz.
36:58Çünkü 2-3 kişi orada inanmış olanları görüyorsunuz.
37:02Beyin, omurlik, sinir cerrahisi, nörolojik bilim veya psikiyatri bilimi bilim ışığı ile aydınlanmıştır.
37:11Diğer taraftakilerin bir umut tacirliği vardır.
37:14Sizin beyninizde oynarlar.
37:16Bakın ikisi arasındaki fark budur.
37:18Siz o beyninizle oynandığı için siz zaten kendinizi iyi edecek bir pozisyonda aslında ameliyatlık bile olmayan bir pozisyonda kendinizi ben çok kötüyüm dediğiniz anda bir baktınız ki sizin beyninizde böyle küçük oynamayla sizi ayağa kaldırdıklarında siz şifayı buldum zannedersiniz.
37:37Asıl şifa sizin beyninizde.
37:39En önemli şey.
37:39Ahmetciğim peki antidepresan kullanımı oluyor mu bu konversiyon dediğim yansıtmalarda?
37:47Şöyle bir durum var.
37:48Bayılmalar başlamış çünkü.
37:49Yani panik atak artı konversiyon varsa biz panik atak için özellikle bir tedavi ediyoruz.
37:55Panik atak düzeldikten sonra ve bir de hastayı bilgilendiriyoruz.
37:58Psiko eğitim denilen bir durum var.
38:00Hastalığı yani düşmanı tanıtmak gerekiyor önce.
38:02Yani bu bayılmadan önceki o gelen çarpıntı, daralma, bunalmayı eğer toparlayabilirse ve şunu söylüyoruz biraz önce beynimizden bahsettiniz ya beyin gücümüzden.
38:14Yani bu bayılmayı da engelleyebileceğinden sadece o arada hızlı nefes alıp vermemesi gerektiğinden, derin nefes alıp içinde tutması gerektiğinden yani bir takım nefes egzersizleriyle ve bununla bayılmaya karşı mücadele etmesi gerektiğinde.
38:28Çünkü bayıldığı zaman bir süre sonra değişik dedikodular başlıyor toplumda.
38:32İşte buna şu mu girmiş, bu mu girmiş, bu mu olmuş, bu mu olmuş.
38:36Yani çünkü bir hasta daha da korkuyor bayıldığı zaman.
38:39Etraftakiler vah vah zavallı, üç harfli müç harfli gibi şeyler söyleniyor.
38:43Psikoloji daha da bozulabiliyor.
38:45O yüzden o bayılmanın uzun vadedeki zararlarını o kişiye anlatıyoruz.
38:49Aslında bakın o anda anksiyolitik olarak konversiyonun rahatlatıcı etkisinden yararlanıyor.
38:55Ama uzun vadede çok karmakarışık bir mekanizma başlıyor.
38:58Enteresan bir soru geldi Gülşen Hanım'dan.
39:01Fibromiyajı hastasıyım.
39:03Terlemekten çok korkuyorum.
39:05Özellikle tükendim geceleri terlemekten.
39:07Üstüm başım çeşmeden çıkmış gibi oluyor demiş.
39:11İlaçsız uyuyamıyorum.
39:12Gecede iki kere uyku ilacı, antidepresan alıyorum.
39:16Şimdi terleme ve antidepresan.
39:18İkinizin de braşını ilgilendiriyor.
39:20Bir tanesi de ben hacamat oldum.
39:21Elbilekte sinir sıkışması vardı, iyileşti demiş.
39:24O sorunun cevabını ben veremeyeceğim.
39:27Ben de vermeyeceğim.
39:29İkisinin de cevabını istiyoruz.
39:30Ahmet Hocam'dan özellikle gecede iki kere uyku ilacı almanın cevabını bekliyoruz.
39:36Gülşen Hanım.
39:38Ben başlayayım mı?
39:38Lütfen.
39:40Hacımat aynı sizin söylediğiniz gibi.
39:43Hani gidip beynin onu kontrolü iyileştirdiğini zannetmesi nedeniyle olan bir durum.
39:49Öyle bir tedavi yöntemimiz yok.
39:52Öncelikle onu söyleyeyim size.
39:54Gelelim fibromiyajı.
39:56Fibromiyajı daha çok stres faktörü ve anksiyete hastalarında daha çok gördüğümüz vücudun belli kısımlarında ciddi ağrı, sabah yorgunluğu, uyku bozukluklarının eşlik ettiği bir durum.
40:10Fibromiyajı özellikle yaz aylarında artıyor.
40:15Çünkü yaşam koşullarımızın şartlarımızın da değişmesiyle birlikte bir de yüksek sıcaklıkla birlikte adrenalin de şarjı oluyor biliyorsunuz.
40:26Dolayısıyla bazı hastalarda hani sıcaktan bunalıyorum o kaygılar daha çok artabiliyor.
40:35Fibromiyajı'da biz antidepresan tedaviyi kullanıyoruz.
40:40Ama uyku ilacı diyorsunuz.
40:41Çünkü uyku ilacı değil.
40:43Hayır.
40:44Bazen ağrı mekanizmasına da etki eden bir takım anksiyeteye de çift etkili.
40:50Hem ağrıyı kontrol ediyor hem de anksiyeteyi azaltan bir takım antidepresanları kullanıyoruz ama uyku ilacı olarak değil.
41:00Daha çok da gündüzlüğü veririz.
41:02Hatta uyku bozukluğu yaparlar çünkü.
41:05Ama hastanın uyku bozukluğu varsa fibromiyajı ek olarak belki onunla ilgili bir tedavi başlanmış olabilir.
41:13Ya da bizim anöropatik ağrıda kullandığımız işte pregabalin gibi, gabapentin gibi ilaçların hafif uyku etkisi var ya.
41:23Ama uyku ilacı değil onlar.
41:24Ama onlar uyku ilacı değil.
41:27Ahmetciğim ne diyorsun bu?
41:28Aslında fibromiyajı hastalarında benim gözlemlediğim 20 yıl içerisinde en sık gözden kaçan tanı yaygın anksiyete bozukluğu.
41:37Yani bu sorgulanmıyor.
41:39Depresyon daha çok ön planda tutularak bazı tedavileri veriyor.
41:43Çapraz sağlıkta sataşma var.
41:44Evet izliyoruz.
41:45Reytingimiz artacak şimdi.
41:47Hayır ama bunu biz daha çok özür dilerim söylüyorum.
41:50Nöroloji alanında görmüyoruz.
41:51Fizik tedavi buna çok müdahale ediyor.
41:53Doğru aslında.
41:54Ve belirli antidepresanlar veriliyor ama yaygın anksiyete bozukluğuna bakılmıyor.
41:59Yaygın anksiyete bozukluğunda kişi her an kötü bir şey olacakmış gibi bir gergin bekleyişi vardır.
42:04Endişeli beklentisi vardır.
42:06O kadar endişeli bekler ki kendini kasmaktan bir süre sonra vücut kasılır kalır ve ağırlar başlar.
42:11Ve bunların tabi tedavisinde de öncelikle tabi ki bu semptomlarından bir tanesi de gece uyku bozukluğudur.
42:19Ve vücut ağırlardır uyku bozukluğudur yaygın anksiyete bozukluğunun.
42:23Önce ayırıcı tanısının yapılması gerekiyor ya da örtüşüyorsa gerçekten komorbitte varsa birlikte tedavisi de yapılabilir.
42:30Zaten bakın yaygın anksiyeteye iyi gelen iki ilaç bugün fizik tedavicilerin en çok reçet ettiği iki ilaç.
42:37Yani bu konuda ben şundan yanayım.
42:40Sadece şu ya da şu reçete yazsın demiyorum.
42:43Fizik tedavi, nöroloji ve psikiyatrinin bir ekip oluşturarak bunu üçlü yaklaşımla, herkes kendi payına düşen yaklaşımla tedavisinin daha efektif olacağına inanıyorum.
42:52Daha efektif olacağına inanıyorum.
42:53Bilmiyorum Yıldız Hanım ne da var.
42:54Biz bugün ellerde uyuşma anlatmadık.
42:56Daha doğrusu öyle bir konuya girmedik ama yazın ellerde kollar daha çok kullanılıp şiştiği için geceleri daha ızdırap oluyor.
43:04Haklısınız o kadar çok soru gelmiş ki el bilekte sinir sıkışmasıyla alakalı.
43:08Ama bir tanesi biraz dramatik geldi bana.
43:11Hacer Hanım sizinkini okuyacağım.
43:13Ellerim akşam olunca çok ağrıyor.
43:15Yedi sene oldu.
43:16Artık uyumak istemiyorum Allah rızası için.
43:18Demiş elimdeki bu ağrı avuç içinde uyuşma beni mahvediyor.
43:23Geceleri uyuyamaz hale geldim demiş.
43:26Hatta demiş ki dramatik olan kısmı olur.
43:28Elimi kesip atmak istiyorum.
43:29Ağrı bölümünde ağrı kesici yapıyorlar ama hiçbir faydası olmadı demiş.
43:35Hacer Hanım bilimin ışığı altında bir EMG sinir testi.
43:39Belki orayı bir operasyonla sinirin rahatlatılması işlemi.
43:43Böyle elinizi kesip atacak bir durum yok.
43:45Ama bence önce Ahmet Hocam sizi bir değerlendirmeli.
43:49Bakın biraz önce de onu sormak istiyordum.
43:53Eğer nöroçücü ve nöroloji bir şey bulamazsa bunun bir psikojenik kökeni de olabilir.
43:57Yok psikolojik köken değil.
44:00Yani burada sinir sıkışıklı var ama siz çareyi başka şeylerde arayarak veya ameliyattan kaçarak,
44:06tedaviden kaçarak kendinize zarar vererek zaten yapamazsınız.
44:10O yüzden önce bir psikiyatrini görmesi değerlendirmesi.
44:13Ve bir de bu ağrılar nedeniyle bir depresyon eklenmişse kişinin ağrıyı hissetmesi,
44:18ağrı eşi düşeceği için daha fazla olacaktır.
44:20Daha ızdıraplı olacaktır.
44:22Bir psikiyatrin de görmesi önemlidir.
44:24Ve bazı hastalarda sık parolun ağrı kat kat artırılabilir.
44:30Buna da biz somatizasyon diyoruz.
44:32Hiç baş ağrısı çektin mi?
44:34Birkaç kez çektim.
44:35Kaç saat çektin?
44:37İki saati geçmedi ama...
44:39O müdelesin ızdırapı.
44:40Izdırapı.
44:40Yedi yıl çeken bir insanı anlamak mümkün değil.
44:43Neden?
44:43Çok yıpratıcıdır.
44:44Değil mi? Çok yıpratıcıdır.
44:44Ve depresyon kaçınılmaz bu insanlarda.
44:47Çünkü gerçekten Yıldız Hocam daha çok tecrübesi olmuştur bu konuda.
44:50Benim kızım Sebahattin Bey, kızım 30 yaşında göz bebeklerinde minik titremeler vardı.
44:57Nöroloji bir takım ilaçlar verdi.
44:59Fakat yan etkilerinden korktuğumuz için vermiyoruz.
45:03Dudaklarında morluk kaşıntı yapıyor demiş.
45:06Yıldız Hocam ne diyorsunuz?
45:07Yani yan etki...
45:09Şimdi ilaç bir zehirdir.
45:11Ama kimyasal bir zehirdir.
45:13İyileştirme potansiyeli en yüksek ve kötüleştirme potansiyeli en düşük olarak da ayırt edilerek yıllarca insanlardan önce bir sürü çalışmalar yapılarak bize sunulmuştur.
45:25Yani böyle bakın olaya.
45:27Bazen bazı hastalarda yan etki yapabilir.
45:30Ama siz o prospektüsü okursanız ne yan etki yapmış diye bakarsanız algıda seçiciliğiniz artar.
45:37O yan etkilerin hepsi o akşam sizin başınıza gelir.
45:40Bizim hastalarda çok oluyor bu.
45:42Okuduğu semptom bulaşıyor.
45:44Mesela çok fazla okumasını istemiyoruz insanların.
45:47Mesela hastalıklarımızda bile oluyormuş.
45:49Aa şöyle bir semptom varmış diyor.
45:51Bir süre sonra o semptom onun hayatına bulaşabiliyor yani.
45:54Ne diyoruz yan etkiyle alakalı?
45:57Yani tabii ilacın ne olduğunu çok bilemiyorum ama eğer gerçekten ilaç başladıktan belli bir süre sonra ile ilacın alınmanın devamıyla bu şikayetler daha artarak gidiyorsa mutlaka bunu veren başlayan nöroloji hekimiyle görüşmesi gerekirse tedavinin değişikliğine gidilmesi lazım.
46:16Ben enteresan bazen bakıyorum hani hekim arkadaşlarım yoğun olabilir.
46:24Beyin cerrahisi de çok yoğundur.
46:25Nöroloji de çok yoğundur.
46:27Psikiyatri de çok yoğundur.
46:28Devlet hastaneleri, üniversite hastaneleri, şehir hastaneleri.
46:32Bizler biraz daha şansıyız.
46:33O aşamaları bıraktık bitirdik ve işte özelde hizmet ediyoruz.
46:38Önemli değil.
46:39Doktorluk birdir.
46:40Neden?
46:41Tek bir amacımız vardır.
46:42Hastamızın iyi olması.
46:43Bu bağlamda bazen size verilen ilaç yönetki yapmıştır veya siz bilgiden dolayı tatmin olamanız tekrar gidin efendim.
46:51Hasta doktorun o tedavisiyle alakalı tekrar aslında bilgisini almaya belki de onun üzerinde bir kere daha düşünmeye zorlamalı.
47:00Yani ben diyorum mesela mikro cerrahi anlatıyorum.
47:02Mikro cerrahi şu kadar avantajlı, bu kadar güzel, bu kadar rahat ayağa kaldırıyor.
47:06Beni şimdi Anadolu'da bir yerden arıyor, bir ilçeden arıyor hastamız, danışanımız.
47:11Danışanımız diyor ki hocam burada mikro cerrahi yokmuş.
47:15Neden yok?
47:16Yani orada da üniversite hastanesine bağlı bir yer veya devlet hastanesine bağlı bir yer varsa o Anadolu şehrinde o mikro cerrahi eğitimi almaya siz hekimi zorlarsınız.
47:27Veya nörolojik açıdan da bilmiyorum yanlış mı düşünüyorum.
47:30Kesinlikle.
47:31Yani bu acaba MS midir?
47:34Biz siz üniversite hastanesine gidin ya da büyük şehirlere gidin demek çok kolay.
47:40Yanlış ama bu.
47:41Yani orada bir belinden su alamaz mı?
47:44Herhangi bir nöroloji eğitimi görmüş biri.
47:46Geçen gün çok enteresan bir şey.
47:49Telefon mesajlarını biliyorsunuz bir safta içerisinde bakıyoruz ve geri yanıt veriyoruz.
47:54Hastamızın biri şunu sormuştu.
47:56Ben 15 yıl önce MS tedavi tanısı aldım.
47:59Ama hiçbir daha hatam olmadı.
48:03Hala tedavimi alıyorum.
48:04Acaba ben MS değil miyim?
48:06Bana yanlış mı tanık oldu?
48:08Ben de şeyi sordum.
48:1015 yıl önceki tetkiklerinizi bana yollarsanız belden sıvı alma işlemi vesaire belden sıvı alınmadı dedi.
48:17Gerek görmediler.
48:18Ama MS'e benzeyen bir sürü hastalığımız var.
48:21Gerçekten MS olmayabilir.
48:24Başka onun yandaş hastalıkları olabilir.
48:26Hastamızın eğer gerçekten şüpheniz varsa ilaçla ilgili yan etki yaşadığınız, alerjiniz oldu, farklı şeyler oldu.
48:37Mutlaka hekiminize başvurun efendim.
48:39Aynı hekime.
48:41Çünkü bizim de sizden öğreneceğimiz şeyler var.
48:45Dolayısıyla hekiminizi zorlamanız gerekiyor bununla ilgili.
48:49Şimdi çok enteresan.
48:50Fatih Bey demiş ki iyi yayınlar dilemiş.
48:53Teşekkür ediyoruz Fatih Bey.
48:54Sol bacağımda şiddetli ağrı güç kaybı nedeniyle MR çekildi.
48:57Patlamış bir bel fıtığı olduğu söylendi.
49:00Ağrı kesi, kas kevşetici bir hafta fayda etmedi.
49:03Ozon tedavisi gördüm.
49:05Ondan sonra ama ondan sonra iyi oldum demiş.
49:08Harika.
49:09Çok çok güzel bir şey.
49:11Biz patlamış bel fıtığını sorgularız burada.
49:14Gerçekten patlamış bir bel fıtığı var mıydı yok muydu?
49:16Kuvvet kaybını dahi sorgularız.
49:18Biz çünkü kuvvet kaybı görünce
49:20EMG sinir testiyle doğrulamak isteriz.
49:22Ne kadar gerçekten hasta ağrıya bağlı çekmiyor mu yoksa çekemiyor mu?
49:28Yani sinir kaybında sinirde kaybı o EMG sinir testi şak diye nokta atış Yıldız Hocam.
49:34Değil mi?
49:34Gösteriyor.
49:35Çünkü bazen insanlar ikinci kazanç için
49:38ay oynamıyor ayağım, kalkmıyor ayağım veya elim kalkmıyor falan diyerek
49:42rol de yapabilir.
49:43Bunu ikinci kazancı vardır.
49:45Kocasına karşı kendini kanıtlamak ister.
49:48Veya kayınvalide der ki
49:49aman sen hep hastasın da bak hasta değilim var elimde felç gelişti der.
49:53Yani bir şekilde bunları da ayırt etmemiz lazım.
49:56Değil mi Ahmet Hocam?
49:57Kesinlikle biz özellikle konversiyonlarda bunu çok görüyoruz.
50:01Konversiyonlarda değil mi?
50:02Evet ki bakın gelin kaynağı çatışmalarında biz bunu çok görüyoruz.
50:05İlk bayılan kazanıyor.
50:08Gelin bayıldıysa işte kaynana öldürüyormuştun diyor.
50:11Ya da kaynana bayıldıysa gelin kaynanayı öldürüyormuş diye bir dedikodu çıkıyor ve sonrasında
50:17dediğim gibi sulha doğru gidiyor ama tabii o da ileride başka bir çatışmanın kapısını açabiliyor.
50:24Kadriyan'ın demiş ki değerli kıymetli hocalarım sizi zevkle izliyoruz.
50:2850 yaşında bir bayanın vücudunda ağrımadık yer yok.
50:31Serçe parmağından tutun da efendim her yerime kadar.
50:35Yüzüme bile ağrı var.
50:36Yüz kemiklerim bile ağrıyor demiş.
50:38Aşçılık işim ağır.
50:40Bunu bırakayım mı?
50:41Benim bir hastalığım yok ama bu ağrılar beni eve kapattı.
50:46Şimdi benim bir hocam vardı.
50:49Derdi ki arkadaşlar hastaya sorun.
50:54Ağrısı nerede?
50:55Ve göstermesini isteyin.
50:56Gösterdiği her yer ağrıyorsa, dokunduğu her yer ağrıyorsa parmağı kırıktır derdi.
51:04Ya burası da ağrıyor, ah çok ağrıyor, burası da ağrıyor, ah çok ağrıyor.
51:09İşte o zaman parmağı kırıktır, röntgen isteyin parmağının ağrısını düzeltin derdi.
51:14Bilmiyorum önce sen cevap ver Ahmetciğim.
51:16Tabii burada bir ağrı bozukluğu, somatizasyon bozukluğu olabilir.
51:20Tabii biz daha önce tabii Çapatı Fakültesi gibi yerlerde bunun ortak komiteleri oluyor.
51:28İşte ağrı algoloji bölümünden doktorlar geliyor, nöroloji geliyor, psikiyatri geliyor,
51:33başka alanlardan gelenler olup ortak değerlendiriyorlar.
51:36Tabii özellikle psikojenik ağrı da sürekli ağrı yer değiştiriyor, atipik bölgelerde ortaya çıkıyor ve bir de kişinin ruh durumuyla etkileşiyor.
51:47Yani özellikle mutsuz olduğu, sıkıntılı olduğu dönemlerde ağrılar ortaya çıkıyor.
51:52Diğer ağrılardan farklı olarak ve asıl en önemli kriterimiz diğer doktorların muayenesinde hiçbir şey çıkmaması gerekiyor bizim buna bir psikojenik ağrı diyebilmemiz için.
52:03Ve bu da çok önemlidir.
52:05Ama bazen çıkıyor.
52:06Yani biz ne bileyim Hürrem Sultan'da değiliz ki sağ elimizi uzattık su geldi, sol elimizi uzattık yemek geldi.
52:12Yani taşı sıkıyoruz, suyunu çıkartıp bu devirde gerçekten içmeye çalışıyoruz.
52:18Yani hepimiz gerçekten yoğun çalışıyoruz.
52:20O yoğun çalışmada beynimizde de, efendim omurgamızda da, eklemlerimizde illa bir şey var.
52:26Hani ona mı bağlamak lazım?
52:28Kültürel bir boyutu da var.
52:30Yani Anadolu'da bilmiyorum hala da geçerli olduğunu tahmin ediyorum.
52:34Eski anı daha fazla görüyorduk.
52:36Bir kadının ağrım var demesi, pardon özür diliyorum, sıkıntım var demesi ayıptır yani diyemez.
52:42Ama ağrım var der, somatize eder ve ağrı için doktora götürülür o kadın.
52:47O yüzden insanlar daha çok ağrıyı belirtme, ağrım var demesi eğilimine girerler.
52:53Bu arada programda bizi izleyen doktor arkadaşlarımız da var.
52:57Çok teşekkür ediyorum onlara.
52:58Güzel mesajlar atıyorlar.
52:59Acil hekim bir arkadaşım.
53:00Onurcuğum lütfen söyler misin?
53:02Gece 4'te ağrım var dediklerinde ne kadardır ağrım var diye soruyorum.
53:075 gündür diyorlar.
53:095 gündür gece 4'e kadar neredesiniz?
53:11Gidin bir hekim ilk muayenesine, o sizi triyaj ekibidir o.
53:17Yani sizi bir yönlendirsin.
53:18Desin ki senin dahiliyede ihtiyacın var, senin D vitamini eksik.
53:22Seni nöroloji görsün, psikiyatri görsün, beyin cerrahisi görsün.
53:25Ama gece 4'te sizin o sorununuza sadece bir iğne ağrı kesici çözüm olmaya çalışacak.
53:31O da yanlış bir çözüm.
53:32Şimdi 12 yaşında Fatma Hanım'ın oğlu varmış, gergin omurilik sendromu.
53:4012 yaş çok önemli.
53:41Çocuğun tam erkek çocuğu özellikle boy uzama zamanında gergin omurilik sendromunu, o gerginliğini açmak lazım.
53:49Yani omurilik ameliyatı gerekli.
53:5112 yaş neden?
53:52Çünkü kız çocuklarında 9-11, erkek çocuklarında 12-14 artık ergenliğe adım atıp boy uzamanın hızlanacağı bir dönem.
54:02Ama şimdi boy uzayacak ama altta bir gerginlik var, yapışıklık var.
54:07Gergin omurilik sendromu zaten omuriliğin yapışma hastalığıdır.
54:11O zaman skolyoza dönüşür.
54:12Yani omur gayrı diline.
54:14Ben en kısa sürede mutlaka çözüm için ameliyat öneriyorum.
54:17Devam edeceğim ama bizim şimdi 5-6 dakikamız kaldı.
54:21Çok kısa kaldı.
54:22Biz bunların hepsini cevaplayacağız merak etmeyin ama burada değil.
54:25Sizlere özel olarak göndereceğiz.
54:27Sizlerden tek ricam bu son tavsiyelerimizi, yaz tavsiyelerimizi.
54:31Ahmet hocamın ağzından, Yıldız hocamın ağzından bir de benim kendi açımdan almanızı isteyeceğim.
54:36Ahmet hocam kısaca 1-2 dakikalık yaz için önerileriniz.
54:40Altın kural, iyi çalışıyorsanız iyi dinlenmeniz önemli.
54:44Dinlenebileceğiniz yerlere gidin.
54:45Yani televizyondan gördüğünüz bazı yerleri değil de daha sizin kendinizi kendiniz gibi hissedebileceğiniz.
54:50Gerçekten mutlu oldunuz ki bu konularda yani insan bir dağ başında da mutlu olabilir.
54:56Her yerde mutlu olabilir.
54:58Ama daha çok insanların bizim ülkemiz daha köyden şehre güçün yaşandığı bir ülke olduğu için
55:03daha geleneksel bağların, bağların kuvvetli olduğu yerlere biz öneriyoruz.
55:08Çünkü bakın bu çağda aile kaybedilmemesi gereken bir olgudur.
55:14Ailesel bağları ve o bir takım bağları kuvvetlendirebileceği.
55:18Mütçük bir tavsiye.
55:18Tabii ben benim için...
55:20Mütçük bir tavsiye.
55:20Yıldız hocam.
55:22Süremiz çok kısıtlı o yüzden.
55:23Evet hemen ben de gireyim.
55:25Yaz dönemi tabii ki eğlencenin artık biraz daha rahatlamanın, gevşemenin olduğu dönemler.
55:33Bizim açımızdan özellikle demans hastalarında yer değişikliği, kafa karışıklığını arttırabilir.
55:41Buna dikkat etmek gerekiyor.
55:44D vitaminini gene söyledik.
55:46Doğal D vitaminini almamız gerekiyor.
55:48MS hastaları için, demans hastaları için, fibromiyajı hastaları için gerekli.
55:53Ancak şunu tekrar söylüyoruz.
55:55Bu hastalarımız bizim damar problemleri de olabilen, tansiyon, şeker hastalığı olabilen hastalar.
56:02Dolayısıyla güneşin pik yaptığı, en yüksek olduğu, ısıcaklığının olduğu dönemlerde değil,
56:09sabah ya da akşamüstü saatlerinde yürüyüşlerini, kısa yürüyüşlerini yaparak dinlenmelerini tavsiye ediyoruz.
56:17Bol su için lütfen, lütfen sudan korkmayın.
56:20Kafeini azaltmaya çalışın ve uyku rutininizi asla bozmayın.
56:25Parlak ışıklardan korunmanız gerekiyor.
56:28Lütfen migren hastaları ve epilepsi hastaları güneş gözlüklerinin yanlarından eksik etmesinler lütfen.
56:35Bu arada kafeini sadece kahveden almıyorsanız, almıyorsunuz.
56:38Biliyorsunuz ki bir ağrı kesicinin içinde de var.
56:41Enerji içeceğinin içinde de var.
56:42Enerji içeceklerinde, kolalı, gazlı içeceklerde hepsinde var.
56:46Aman dikkat, zaten onlardan uzak durmanızı şekerden bile, rafine şekerden bile uzak durmanızı ben tavsiye ediyorum.
56:54Ben de omurga açısından ve beyin açısından birkaç tavsiyede bulunarak programınıza kısa bir ara vereceğiz.
57:00Kısa dediğimiz belki bir iki ay, yazın olmayacağız.
57:03Ama ondan sonrasında da çok güçlü bir programda inşallah.
57:05Kanal 7 yönetiminde bize bu güvenine gerçekten layık olarak yine ekran başında olacağız.
57:12Yazın lütfen, hani üç tarafı denizlerle kaplı bir yerdeyiz, yüzün efendim.
57:16O suyun kaldırma kuvvetiyle, kaslarınız simetrik güçlensin.
57:20Omurganızın sizin bir ömür boyu taşıyacağını bilmesi ancak bu kasların, eklemlerin ve kemiklerin güçlülüğüyle mümkün.
57:30Yani siz saç ayağının bir tanesini eksik bırakırsanız sizi çökertir.
57:34Belki 40'da sinyal verir, 50'de gümletir, 60'da gümletir.
57:38O yüzden bu omurga, bu beden bizlere emanet Yüce Rabbim tarafından.
57:43Bu emaneti gerçekten korumamız lazım ki en iyi ibadet bu emaneti korumak.
57:49Bu emanet size belki 140 yıl, 150 yıl yaşamak için kodlanmış.
57:53En az, bakın en az diyorum.
57:55Ama siz öyle bir şey yapıyorsunuz ki gerçekten güzel kullanmadığınız halde onu böyle 30'lu, 40'lu yaşlarda hiç bozulmayacak gibi ağır yüklerin altına alıyorsunuz.
58:06Kilolar alıyorsunuz, hiçbir egzersiz yapmıyorsunuz.
58:09Sonra 50-60'da bana ne oldu diyorsunuz dememek için gerçekten bizim dediğimiz yoldan gitmenizi tavsiye ederiz.
58:16Bol bol yüzün, egzersiz yapın, yürüyüş yapın, kilolarınızdan kurtulun.
58:21Un, tuz, yağ, şekere böyle bir ara verin.
58:24Hatta mümkünse sıfırlamaya çalışsın.
58:27Efendim hoşçakalın.
58:28Güzel bir hafta olsun bu hafta için söylüyorum.
58:31Ve önümüzdeki günler, önümüzdeki güzel tatiller sizlere mutluluk, sağlık getirsin.
58:36Hoşçakalın.
58:37Hoşçakalın.

Önerilen