00:00Değerli arkadaşlarım, mevcut anayasayla ilgili çeşitli tahliller yapılabilir.
00:06Anayasa dili bakımından eleştirilebilir.
00:10Her birimiz anayasayı okuduğumuzda bu kadar çok anayasayla aşina olmuş olmamıza rağmen
00:16hala bir takım anlam düşüklüklerinin, hatta anlamakta zorluk çektiğimiz bazı noktalarının olduğunu da biliyoruz.
00:23Dolayısıyla anayasanın dilinden önce ruhundan başlayarak, ruhundan diline kadar tamamının bu anlamda yeni bir perspektifle ele alınması,
00:34sivil perspektifle ele alınması, katılımcı bir uslupla gerçekleştirilmesi şarttır.
00:40Bu süreç halkın mutlaka bütün kesimlerinin işin içerisinde olacağı önemli bir süreç olmalıdır.
00:47Hiç şüphesiz, yine Sayın Başkanımız ifade etti, bu kadar değişiklikle birlikte hem anlam bütünlüğü değişti,
00:56hem de dil farklılıkları ortaya çıktı dedi.
00:58Kısmen doğru ama kısmen de eksiktir.
01:02Çünkü 82 Anayasası ilk yazıldığı zamanda bile dil bakımından ciddi sıkıntıları olan bir metin olarak ortaya çıktı.
01:10Dolayısıyla bunun da dilinin sarih eski tabiriyle açık ve anlaşılır bir şekilde yazılması,
01:18yani toplumun en ümmi tırnak içerisinde söylüyorum insanının bile ilk okuduğunda ne dediğini tamamıyla anladığı bir metin haline getirilmesi şarttır.
01:29Çünkü anayasa hukuk profesörleri için ya da avukatlar için, yargıçlar için değil, anayasa halk için hazırlanmış bir metindir.
01:39Halkın hazırladığı bir mutabakat metnidir.
01:42Bu çerçevede hiç şüphesiz postalların gölgesindeki anayasadan kurtulmamız lazım.
01:49Ve öyle bir şekilde Türkiye'yi sivil siyaset alanını bu anayasada garanti altına almamız gerekir ki,
01:55bir daha hiçbir kimsenin gece rüyasında bile darbe yaparak yeni bir anayasa yapacağını düşünemeyeceği bir Türkiye'yi bu anayasaya nakşetmek mecburiyetindeyiz.