İşkence ve insanlık dışı uygulamalarla hafızalara kazınan ve müzeye dönüştürme kararı alınan Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nin mağdurları, yetkililere seslenerek “Aslına uygun olması için tanıklığımıza başvursunlar” dedi.
00:00Biliyorsunuz, Türkiye'nin üzerinde bir silindir geçti, 12 Eylül gibi vahşet denilecek şekilde bir yönetim geldi, faşist bir yönetim.
00:14Askeri darbe. Tabi bu askeri darbe 12 Eylül'de herkes o şekilde, bu şekilde bütün toplum katmanları bundan bir pay aldılar.
00:24Fakat en büyük payı bizler aldık. Ben bu cezaevine girerken 18 yaşındaydım. Çok ağır işkencelere maruz kaldık.
00:33Dünyanın belki ilk 10'un içerisinde ama bana göre Diyarbakır ilk 1'de yer alması gereken bir cezaevi.
00:41Düşünün içeride doktorlar kaşar vardı, dışarı çıkarken bize yapılanları anlatırsak millet bize güler, der ki bu şartlarda bir insanın yaşaması mümkün değil.
00:50Çünkü Ağustos'un ortasında sadece günde bir çay bardağı suyla günde 12, 13, 14, 15 saat eğitim, geriye kalanını da dayakla geçiriyorduk.
01:00Tabi bize yapılanları biz anlıyorduk, biz Kürt olduğumuz için de yapıyorduk.
01:04Fakat bizim dışımızda Kürt olmayanlar, mesela kaçakçılar vardı aynı işkenceleri onlara yapıyordu.
01:09Dolandırılara da aynı, köylüye de, bilmiyorum adam öldürene de yani bu cezaevine düşen herkese o işkencelerden nasibini aldı.
01:17Zaten bu konuda bir sürü kitap yazıldı, bir daha bunları tekrar tekrar anlatmanı da anlamıyorum.
01:22Ya çok kötü duygular bir yandan, mesela ilk geldiğimde daha önce ben cezaevi komitesindeyim.
01:28Bu müze olsun platformumuz var, onun üretiminde de yer alıyorum.
01:35İlk geldiğimde mesela ben gözyaşlarını tutamadım.
01:39Mesela gözlerinin önünde arkadaşlarına çok sokulduğu anı hatırlıyorsun.