Yusuf Suresi, 23-29 Ayetlerinin Tefsiri

  • 10 yıl önce
ADNAN OKTAR: “Evinde kalmakta olduğu kadın” Hz. Yusuf (a.s)’dan, “Ondan murad almak istedi.” Yani sevişmek istedi. “Ve kapıları sımsıkı kapatarak” bakın salonun kapıları var. Bir tane değil, birçok kapıları var. O kadar büyük bir ev, gösterişli bir ev. Hz. Yusuf (a.s)’la evde yalnız yaşıyorlar. Şimdiki bağnazlar olsa çıldırır. Kadın dekolte, açık kıyafetlerle geziyor, akşama kadar öyle. Hz. Yusuf (a.s)’da yanında. “İsteklerim senin içindir gelsene dedi” diyor. “Yusuf, Allah’a sığınırım dedi.” Bak orada zinaya yaklaşmıyor. Yoksa kadına bakıyor, güzelliğini görüyor, taktir de ediyor, beğeniyor da, beğendiğini söylüyor Kuran. Hatta arzuluyor kadını ama yanaşmıyor. “Allah’a sığınırım dedi, çünkü o benim Efendimdir, yerimi güzel tutmuştur. Gerçek şu ki zalimler kurtuluşa ermez.” Şeytandan Allah’a sığınırım. Fuhuş yapan, zina yapan kurtuluşa ermez, günaha giren kurtuluşa ermez. “Andolsun kadın onu arzulamıştı” Kadın ondan cinsel ilişki istiyor. Zaten arzuluyor da, fakat cinsel ilişki istiyor. “Eğer Rabbinin zinayı yasaklayan kesin kanıt burhanını görmeseydi, o da (Yusuf’ta) onu arzulamıştı.” Arzuluyor ama ilişkiye girmiyor. “Böylelikle biz ondan kötülüğü fuhşu geri çevirmek için ona delil gösterdik.” Bak fuhşu istemiyor Allah, bakmasını değil, sevmesini değil, fuhşu istemiyor. Fuhuş nedir? Cinsel ilişki, nesilleri bozan cinsel ilişki. Helaliyle olan güzelliktir. Haram olduğu için istemiyor Allah. “Çünkü o muhlis kullarımızdandı.” Neymiş özelliği? Samimi olması. Bir tane özelliğini söylüyor Allah “muhlis kullarımızdandı.” Namaz kılardı, oruç tutardı, zekat verirdi, hacca giderdi demiyor. Sadece tek özelliği samimi. Hz. Mehdi (a.s)’ın özelliği nedir? Samimi olmasıdır. Şöyle yatakta yatardı, şöyle yemek yemezdi, şöyle ağlardı. Şöyle işte insanlığın imkanlarından istifade etmezdi demiyor. Sadece samimi olması, Hz. Mehdi (a.s)’ın ana vasfı budur inşaAllah. “Kapıya doğru ikisi de koştular” Canım benim acayip şeker Hz. Yusuf (a.s). “Kadın gömleğini arkadan çekip yırttı.” Şehvetin insan verdiği güç. Kadın gücü normalde o kadar değildir. Ama şehvetten gözü dönerse, müthiş bir güç kazanabiliyor, müthiş bir adrenalin oluşmuş. “Arkadan çekip yırttı” kaçmasın diye tuttuğunda gömleği yırtılıyor. Ama gömleğin de sırtına yapışan bir gömlek olmadığı anlaşılıyor. Çünkü tutabilmesi mevzu bahis demek ki bol ve rahat bir gömlek. “Tam kapıda kadının efendisiyle karşılaştılar” Allah özellikle yapıyor. Gömleği yırttıran da Allah, kadının efendisiyle karşılaştıran da Allah. Normalde karşılaşmayabilirler. “Kadın dedi ki, ailene kötülük isteyenin zindana atılmaktan veya acı bir azaptan başka cezası mı olabilir?” Zindana atılmak veya acı bir azap dövülmesini istiyor.  Dövülsün veya acı bir azap; şehvetin acımasızlığı. Şehvette, insan eğer dinsizse, Allah’tan korkmuyorsa aklı kapanır, çok tehlikeli şeyler yapabilir. Mesele kadını öldürmeye kalkıyor şehvetten, çoğu olaylar öyledir. Tecavüze kalktığı kişiyi tecavüzden sonra veya tecavüz anında öldürürler. Birçok olay basına yansıdığında görüyorsunuz. O şehvetin aklı örtmesinden kaynaklanan, insanın Allah’tan korkmamasından kaynaklanan vahşi yönü. “Yusuf dedi ki; ‘onun kendisi benden murad almak istedi.’ Kadının yakınlarından bir şahit şahitlik etti. Eğer onun gömleği ön taraftan yırtılmışsa bu durumda kadın doğruyu söylemiştir kendisi ise yalan söyleyenlerdendir. Yok, eğer onun gömleği arkadan çekilip yırtılmışsa bu durumda kadın yalan söylemiştir ve kendisi doğruyu söyleyenlerdendir. Onun gömleğini arkadan yırtıldığını gördüğü zaman” kadının kocası, “doğrusu bu sizin düzeninizdendir. Gerçekten sizin düzeniniz büyüktür” dedi. Kadınların bir kısmı hakikaten çok düzenbaz olur, çok tehlikeli olurlar. Kapsamlı düzen kurarlar. Buna Kuran dikkat çekmiş. Ama kocasına böyle bir telkin yapılmış olmasa, böyle bir bakış açısına sahip olmaz. İnsanların telkine ne kadar açık olduğunu da burada görüyoruz. Adam görür gömleği arkadan yırtılmış onu ilgilendirmez. Onu hem akıl edemez, hem de onun bir delil olduğunu da düşünemez. Hz. Yusuf (a.s) derse aynı şeyi, o kadar etkili olmazdı. Ama bir başkası söylediğinde, onu tarafsız gördüğü için, ondan daha çok etkileniyor. Çünkü Hz. Yusuf (a.s) o suçun içinde olacağını düşüneceği için onun ifadesi o kadar geçerli olmuyor. Mahkemelerde de biliyorsunuz tarafsız şahit ifadesi esas alınır. Şahsın ifadesindense diğer şahit, o şahidin ifadesi onda etki ediyor. Psikolojik olarak insanın ruhu ona daha eğilimli oluyor. Bu insanın vicdanlı olduğunu da görüyoruz. İstese Hz. Yusuf (a.s)’ın aleyhine de hüküm verebilirdi. “Yusuf, sen bundan yüz çevir.” Bak yaptığı tepki bu; yüz çevir, konuşma, ilgilenme, bir daha bağlantın olmasın. “Sen de günahın dolayısıyla b

Önerilen