Yusuf Suresi, 16-17, 22, 20 Ayetlerinin Tefsiri

  • 11 yıl önce
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. Yusuf Suresi 16-“Akşam üstü babalarına ağlar vaziyette geldiler.” Genellikle baskın yapılacağı vakit, birisine kötülük yapılacağı vakit akşamüstü seçilir ki, insanlar korumasız olsunlar, yardım isteme durumunda kaldıklarında yardım isteyecekleri kişiler ya uyuyor oluyorlar, ya hayattan çekilmiş oluyorlar. Aktif bir hayat olmuyor akşam. Onun için baskın yapmak isteyenler genellikle akşamı tercih ederler. Yani kötü niyetle hareket edenler tabii. Bir de “ağlar vaziyette gelirler.” Oyun oynamak isteyenler hep ağlayarak suçlama yaparlar. Mesela bir Müslüman’ı suçlamak isteyen ağlayarak, zırlayarak gelir ki etkili olsun. Yani hem masum görünsün, hem de duyanların duygularını istismar etsin. İnandırıcılık kazandırmak için ağlama kullanılır, taktik olarak, kötü niyetli kişiler tarafından çoğu zaman.

17-“Dediler ki: "Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk.” Babamız diye onun şefkatini etkilemek için babamız diye söylüyorlar. “Gerçek şu ki.” Yalancı adamların ilk yaptığı şey, yemin ederek başlarlar. Birçok insan öyledir. Herkes için demiyorum ama birçok insanda bu böyledir. “Biz gittik yarışıyorduk.” Yani spor yapıyorduk, eğleniyorduk. “Yusuf'u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık.” Bakın ta o devirde bile, Allah ona mülkü emanet ediyor, Hz. Yusuf (a.s)’a. Yani küçükken bile mülkü emanet alma özelliği var. “Fakat onu kurt yemiş.” İnsanlar yalan söylemek istedikleri vakit, Müslümanlara komplo yapacakları vakit, oyun oynayacakları vakit, akıl almaz münasebetsiz oyunlar, akıl almaz iftiralar atabildiklerini Allah Kuran’da gösteriyor. “Kurt yemiş.” Mesela son derece münasebetsiz, mantıksız bir iddia ile ortaya çıkıyorlar. “Ne var ki, biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin." Bir de karşı suçlama yaparak, psikolojik baskı yapıyorlar. Bu da bir psikolojik baskı yöntemi. Böylece karşı tarafı daha dirençsiz hale getirmeyi amaçlayan bir üslup.

Yusuf Suresi, 22-“Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik.” Hüküm ve ilim. Mesela diyor ki adam, ilmiyle övünüyor. Allah diyor ki; “İlmi Ben verdim” diyor. Bakın, “hüküm ve ilim verdik” diyor. Hiç kimsede hüküm ve ilim olmuyor. Allah’ın yarattığı kadar oluyor. Mesela, “çok büyük alim” diyor. Öyle bir şey olmuyor. İlmi Allah yaratıyor.

20-“Onu ucuz bir fiyata, sayısı belli (birkaç) dirheme sattılar. Onu pek önemsemediler.” Bu da, Hz. Mehdi (a.s)’ı başlangıçta insanların önemsemeyeceğine işaret eden bir ayet, Yusuf Suresi’nde.

Önerilen