Oynatıcıya atlaAna içeriğe atlaAltbilgiye atla
  • dün

Kategori

🗞
Haberler
Döküm
00:00Türkler daha çevre bilinci kavramı ortaya çıkmadan önce doğaya hem İslam öncesi inançlarından dolayı hem de kültürel yapılarından dolayı çok ciddi bir hassasiyetle yaklaşmışlardır.
00:14Zaten Müslümanlığı geçtikten sonra da bu hassasiyet Müslümanlığın içerisinde barındırdığı hükümlerle birlikte çok ciddi seviyelere ulaşmıştır.
00:25Bundan önce de zaten Türkler o kadar doğayla, tabiatla iç içedir ki inanç sistemlerinde ağaç kültü dediğimiz bir durum vardır.
00:35Bu ağaç kültü Türkler için Türk kültürel ve dini yapısı içerisinde çok önemli bir yer tutar ve Türklerin doğaya ve tabiata olan yaklaşımının da en önemli göstergelerinden birisidir.
00:48Ağaç onlar için hem çevresel bir etkenle beraber kozmolojik bir düzenin de en önemli göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
01:00Hayat ağacı diye bir kavram var Türk kültürü içerisinde.
01:05Bu onların neredeyse dini hayatının çepeçevre çevreleyen bir yapıya sahip.
01:12Bununla birlikte yine bazı ağaçlara çok büyük önem vermişlerdir.
01:17Bunlardan en önemlisi kayın ağacıdır.
01:19Öyle ki Türkler yerleşik hayata geçtikten sonra dahi bu ağaçlarla, doğayla bağlantılarını hiçbir zaman kesmemiş ve bu ağaçları yerleşik hayata da taşımışlardır.
01:33Yaz aylarının da gelmesiyle birlikte son dönemde yazık ki çokça orman yangınlarıyla yaşıyoruz.
01:40Tabi orman yangınları sadece bitkilere zarar vermiyor.
01:44O tabiat içerisinde yaşayan birçok canlıyı öldürüyor ve yine ne yazık ki insan hayatımıza da dokunuyor.
01:52Ve bu anlamda da son dönemde ciddi anlamda kayıplar vermeye başladık.
01:58Şehitlerimiz oldu.
01:59Onlara da buradan Allah'tan rahmet diliyoruz.
02:02Fakat şu tarihi çok iyi hatırlamamız lazım.
02:05Yani tarih sadece geçmişi anlamak değildir.
02:08Geçmişte neler yapabildiğimizi, neler başarabildiğimizi ve hangi hassasiyetlere sahip olduğumuzun da en önemli göstergesidir.
02:17Göktürklerden, yani İslam öncesi Türk tarihinden Selçuklulara, Selçuklulardan Osmanlıya,
02:23Türkler tabiatı korumak için özellikle orman yangınlarını önlemek için önemli yasalar ortaya çıkarmışlardır.
02:32Bunlar şerri yasa olmuştur, örfi yasa olmuştur.
02:35Örneğin Selçuklularda kasti olarak orman yangını çıkartmanın çok ciddi anlamda büyük cezaları vardır.
02:45Ha bir itfaiye teşkilatı yok Selçuklularda, fakat muhtesip dediğimiz belediye görevlilerinin önemli sorumluluklarından bir tanesi de bu yangınları önüne geçmektir.
02:56Yangın çıktığında söndürmeyi organize etmektir.
02:59Kasıtlı yangının cezası ölüme kadar gidiyor.
03:03Dikkatsizlik yüzünden çıkarılan yangınlarda tazmin olayı gidiyor, hapis cezası veriliyor.
03:11Çok önemli cezalarla caydırma yoluna gidiyor.
03:15Yangınları önleme ve söndürme noktasında yararlılık gösterenlere de ödüllendirildiğini çok net bir şekilde görebiliyoruz.
03:23Tabii Osmanlı Devleti'ne geldiğimizde bu yangınlarla mücadele ve yangını çıkaranlara karşı olan cezaların daha kurumsallaştığını, daha sistematik bir hale geldiğini görüyoruz.
03:34O dönemde çıkan yangınların sebepleri bu dönemle neredeyse aynı.
03:41Yani kendi kendine çıkan yangınlar, hava şartlarından dolayı kasti olarak çıkarılan yangınlar.
03:47O dönemde de tarla açmak için, kendisine arazide yer bulabilmek için kasti olarak yangınlar çıkarıldığını görüyoruz.
03:54Bununla beraber dikkatsizlik işte sigara izmaritlerinden, ormanlarda yapılan eğlencelerden, hatta hatta tren yolculuklarında dışarıya atılan korlardan, ateş parçalarından, izmarit ateşlerinden çok sayıda orman yangının çıktığını görüyoruz.
04:12İşte 1902'de, 1906'da, 1912'de Belgrad ormanlarının bu sebepten dolayı, dikkatsizlikten dolayı yanlığını biliyoruz.
04:21Yine günümüzdeki gibi eşkıya hareketlerinde kasti olarak kollu kuvvetleri meşgul etmek için yangınlar çıkarıldığını biliyoruz.
04:31Bunlardan birisi mesela 1919 yılında Rum çetelerinin güvenlik kuvvetlerini oyalamak için kasti yangınlar çıkardığı kayıtlara düşmüştür.
04:40Osmanlı Devleti dedik ya, kurumsallaştı biraz daha bu işi.
04:44İşte 1714'de Yeniçeri Hocağı içerisinde tulumbacı gruplar oluşturdular.
04:51Tabi bunlar çok etkili olamıyordu.
04:541826'da bu tulumbacılar kaldırıldı Yeniçeri Hocağı ile beraber.
04:591828 yılında yeni kurulan ordu içerisinde itfaiye birimleri oluşturuldu.
05:05Daha sonra 1923 yılından sonra zaten daha modern itfaiye teşkilatları kurulduğunu görüyoruz.
05:13Burada mesela Osmanlı'daki, Türklerdeki daha doğrusu ağaç sevgisi, orman sevgisi bazı Avrupalılar tarafından hem aşırı bulunmuş hem de hayranlıkla karşılanmıştır.
05:25Bunlardan birisi de daha sonra umaracı Ahmet Paşa ismini alan Kont Boneval hatıratında diyor ki
05:35o kadar şaşırdım ki kuruyan ağaçların sulanması için Türklerin vakıf kurup para harcadığını gördüm.
05:41Dolayısıyla tarihe bakıp bu konularda atalarımızdan gelen o hassasiyeti bugün de devreye sokarsak bu acı görüntüleri yaşamamış olacağız.
05:53Çünkü Türkler'de orman sevgisi, ağaç sevgisi sadece bir kültürel gelenek değil.
06:01Türklerin ahlaki yapısının yanında medeniyetinin de bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
06:06Kötüleri

Önerilen