00:00Sevgili izleyenler Cumhuriyet TV ekranlarına hoş geldiniz efendim.
00:17Bugün son yaşadığımız süreçlerin toplumun psikolojisinde nasıl bir etki yarattığını konuşacağız.
00:23Bildiğiniz üzere Türkiye'de uzun zamandır devam eden bir demokrasi sorunu var.
00:27Ama 19 Mart'tan bu yana özellikle gözaltılar, tutuklamalar, soruşturmalar giderek arttı.
00:33Baskı giderek artıyor.
00:35Devam da edecek gibi gözüküyor.
00:37Bütün bu olanlar sade yurttaşın yaşamına nasıl yansıyor ve yurttaşlara nasıl hissettiriyor.
00:43Hepsini konuşacağız.
00:44Sizler için akademisyen, sosyolog, doçent doktor Sinan Alper'i ağırlıyoruz.
00:48Sinan Bey hoş geldiniz.
00:50Hoş bulduk merhabalar.
00:52Efendim şimdi az önce de bahsettiğim gibi bir yandan çok ciddi bir gündem akışı var.
00:56Her gün yeni bir şey oluyor.
00:58Yeni bir baskı politikasıyla karşı karşıya kalıyoruz.
01:01Ama bunun yanında da hayat devam ediyor.
01:03Sade yurttaşı nasıl etkiledi bütün bu olanlar?
01:06Nasıl yansıdı gündelik hayatlara?
01:09Yani insanın en temel ihtiyaçlarından biri aslında kendi hayatı üzerinde bir çeşit kontrol sahibi olmasıdır.
01:16Yani bu bazen kendisi bireysel olarak kontrol etmesiyle olur.
01:20Ben karar veririm hayatımın gidişatının nasıl olacağını.
01:23Bazen de belki bireysel olarak kontrol edemem ama yine de bir şekilde bir kontrol altındadır bir dış etmen tarafından.
01:32Örneğin işte bir devletin bir düzeni vardır veya işte bir kaderimizi yaşıyoruzdur.
01:38Bir düzen içinde yaşamaya devam ediyoruzdur.
01:40Her ne kadar biz kendimiz bunu yönetemiyor olsak da.
01:44Ama her halükarda bir kaotik olmasın, bir düzen olsun, bir öngörülebilirlik olsun gibi bir ihtiyacı var.
01:51Bir psikolojik ihtiyacı vardır insanların.
01:54Biz bu ihtiyacın çok artık karşılanamadığını görüyoruz.
01:57Yani bunu sade vatandaş da muhtemelen çok net gözlemliyor.
02:01Biz yarın öbür gün ne olacağına dair hiçbir kontrolümüz yok, hiçbir dahlimiz yok.
02:10Bir sabah kalkıyoruz ve bir habere uyanıyoruz.
02:13Bizim için de sürpriz alıyor.
02:15Yarın öbür gün hangi habere uyanacağımıza dair hiç kimsenin bir fikri yok.
02:18Ki bu sadece sade vatandaşlar da değil.
02:21Yani bunu birçok, en üst seviyede birkaç siyasi elit dışında siyasetçiler dahi bilmiyorlar yarın sabah ne olacağını.
02:30Dolayısıyla çok büyük bir çaresizlik içinde hissediyor insanlar büyük ihtimalle.
02:36Böyle bir metafor kullanmak gerekirse bir rüzgarda uçuşan bir plastik poşet gibiyiz.
02:42Yani rüzgar nereye doğru eserse oraya gidiyoruz.
02:45Bu da insanları çok psikolojik anlamda çok rahatsız ediyor büyük ihtimalle.
02:50Ve bunu sadece siyasette değil günlük hayatta da çok gündelik meselelerde de bu duygu durumunun etkilerini görüyoruz büyük ihtimalle.
03:02Yani örneğin bir trafikteki çok basit bir anlaşmazlığın bile çok büyük bir kavgaya dönüşmesi bile bu tarz şeylerin, bu tarz sosyal faktörlerin semptomlarından bir tanesi.
03:13Ki zaten araştırmalarda gösteriyor ki Türkiye şu an dünyadaki en öfkeli ülkelerden bir tanesi.
03:20Öfkeyi çok yoğun hissediyoruz.
03:22Öfke de genelde hayal kırıklığından, istediklerimizi yapamıyor olmaktan, sıkışmış olmaktan kaynaklı hissettiğimiz bir duygu.
03:30Ve bunu günlük hayatın her noktasında hissediyoruz.
03:32Bir yandan da tabii bizim gibi meslekleri yapan insanlar için pek mümkün değil ama benim bile çevremde çok fazla insan bütün bu gündemin ağırlığından ve hızından o kadar yorgun bir hale geliyor ki şunu söylüyorlar.
03:46Ben bir süre sosyal medya hesabımı kapatacağım, x hesabımı kullanmayacağım, televizyonda haber kanallarını açmayacağım, haberleri takip etmeyeceğim.
03:56Çünkü bu beni artık kötü hissettiriyor diyor.
03:58Pek çok kişinin artık böyle kararlar aldığını görebiliyoruz.
04:02Nasıl yorumlarsınız?
04:03İnsanlar artık kaçmak mı istiyorlar bu kaostan?
04:05Yani herkesi tabii aynı etkilemiyor, kişiden kişiye fark ediyor ama biz çok yoğun bir şekilde bir olumsuz duygu yağmuruna maruz kaldığımızda evet bundan bir kaçmaya çalışıyoruz.
04:18Yani siyaset dışı bir örnek verirsem oradan siyaseti nasıl etkilediğini de anlayabiliriz.
04:24Örneğin sigaranın sağlığa zararlı olduğunu herkes bilir.
04:29Kanser olma ihtimalini arttırdığını herkes bilir.
04:32Ama bunu çok yoğun bir şekilde sigara içerseniz kanser olursunuz, ölürsünüz vesaire gibi çok korkutucu bir şekilde bu mesajı verdiğiniz zaman sigara içen insanlar bunu ha öyle kim o zaman içmeyi demiyorlar genelde.
04:47Bunun yerine bu konuyu tamamen kapatıp bunu düşünmemeye çalışıyorlar ve bunu yok saymaya başlıyorlar.
04:53Çünkü o artık o kadar yoğun bir negatif duygu ki kaldırılabilir bir duygu değil yani yönetilebilir bir duygu değil.
05:00Siyasette de biraz böyle oluyor.
05:03Sosyal medyanın da normal ana akım medyanın da biraz etkisi bu.
05:07Çok fazla negatif haber bombardımanına maruz kalıyoruz.
05:12Çok pozitif bir yani sadece şu an son işte 3 aydır 5 aydır 1 senedir ki olağanüstü gündem değil.
05:19Genel olarak da böyle Türkiye'de hep haberleri izlediğiniz zaman olumlu bir haberle karşılaşmanız çok mümkün değil.
05:27Hatta ben çocukken vesaire hatırlıyorum daha küçükken işte bugününde neşeli haberi falan diye bir haber verir.
05:35Hani bir tane de güzel bir haber olsun diye.
05:37O da genelde çok alakasız işte hayvanat bahçesindeki bir hayvan doğurmuş falan gibi bir haber olur.
05:42Dolayısıyla çok olumsuz duygu bombardımanını evet yönetmekte zorlanıyoruz.
05:48Biraz da sosyal medyada tabii bunu çok körüklüyor.
05:52Çünkü sosyal medyada araştırmalar da bunu gösteriyor.
05:56Hep negatif haberler, olumsuz haberler daha çok yayılıyor.
06:00Daha çok etkileşim alıyor.
06:01Dolayısıyla zaman akışlarımız da bizim daha çok önümüze düşüyor.
06:06Evet peki şimdi bir yandan bizim en temel sorunumuz aslında konuşmamız gereken en büyük gündemimiz dediğimiz nokta ekonomi.
06:16Uzun yıllardır devam eden bir zorluk var.
06:18Giderek de sıkışıyor bir çözümsüzlük hali var uzun zamandır.
06:22Enflasyonun önüne alınamıyor.
06:24İşsizlik riskiyle hem artışta hem de çok ciddi bir şekilde karşı karşıyayız.
06:28Bütün bunlar aslında şunu hissettiriyor insanlara.
06:31Birincisi çalışarak hayatlarında gelmek istediği yere gelemeyeceği ya da sahip olmak istediklerine olamayacağı.
06:39Bunun yanında da yarının ne olacağını bilmediği bir güvencesizlik, geleceksizlik hali.
06:44Bu toplumun nereye sürükler?
06:46Yani kitleleri nereye yönlendiriyor?
06:48Çünkü yarın için bir hedefiniz yoksa çalıştığınızda ne yapacağınıza dair nasıl bir insan olursunuz?
06:55Neler yaparsınız?
06:57Evet yani çok doğru bir noktaya parmak bastınız.
07:00Yani bizim eğer örneğin ben bir işte işe gireyim, maaşımı kazanayım, iyi çalışırsam, terfi edersem şuraya gelirim, 3 sene sonra para biriktirirsem bir araba alırım, 10 sene sonra bir ev alırım vesaire gibi bir önümde bir yol görmediğim zaman
07:19doğal olarak ben artık önümde öngörülebilir bir yol olmadığını hissetmeye başlıyorum.
07:28Dolayısıyla bu iki anlamda etkiliyor aslında insanları.
07:33Tabii işin yani ekonomik boyutunu yüktisatçı hocalarımız daha iyi anlatır ama psikolojik açıdan ikiyi farklı şekilde etkiliyor.
07:39Bir tanesi ciddi bir motivasyon düşüklüğü yaratıyor insanlarda.
07:44Örneğin ben işte üniversitede akademisyenim ve öğrenciler de bunu çok net görüyorum.
07:50Yani ben iyi çalışayım, not ortalığımı yüksek getireyim, getirirsem şuralara gelebilirim, bunu yaparım gibi bir ışık görmedikleri için tünelin sonunda.
07:59Eğer ben bunu çalışsam ne olacak, yani notumu yükseltsem ne olacak gibi bir motivasyon düşüklüğü oluyor ki eminim işte beyaz yakada vesaire de aynı şey oluyordur.
08:10İkincisi de insanlar bir yandan ekonomik kriz var diyoruz ama bir yandan da çok ciddi güzel paralar kazanan insanlar da var.
08:20Ve biz bunu sokakta gördüğümüz bir lüks arabada veya işte bir Instagram'da birisinin ev fotoğrafında vesaire bunu görüyoruz ve diyoruz ki böyle hayatlar da var.
08:31Yani bu paraları kazanan insanlar da var.
08:34Dolayısıyla belki o olmasa bizi şu anki durumumuz o kadar etkilemeyecek.
08:39Belki herkes eşit derecede sıkıntı çekiyor olsa bu kadar rahatsız olmayacağız belki.
08:45Ama bir yandan hiç sıkıntı çekmeyen çok rahat insanlar varken bir yandan bizim böyle bir sıkıntı çekiyor olmamız çok ciddi bir adaletsizlik duygusu yaratıyor.
08:54Ve insanlar nasıl yapabilirim, oralara nasıl gelebilirim dedikleri zaman, diye düşündükleri zaman çok bu sefer riskli işlere girmeye başlıyorlar.
09:04Bu riski, risk bazen kanun dışı tarzda işler olabilir.
09:09Böyle işte dolandırıcılık gibi, böyle kamuoyuna da yansıyan işte böyle ünlü isimlerinin de karıştığı böyle şeyler oluyor biliyorsunuz.
09:16Çok büyük paralar kazanan ama kanun dışı şekillerde.
09:20Bir yandan işte çok büyük krediler çekerek bir şeyler yapmaya çalışan veya kumar bağımlılığına giden yol,
09:30giden bir sürü insan var özellikle bu işte telefonlarda oynanan mobil oyunlarla oynanan kumarlar sayesinde kumar oynamanın kolaylaşması insanları böyle kısa yoldan nasıl oralara gelebilirim gibi bir yola gidiyor.
09:47Bir yandan da işte şey de var yani başka bir örnek daha vermek gerekirse işte bu bitcoin vesaire gibi kripto paralar yani bir günde ben nasıl bir anda kestirme yollarını nasıl zengin olabilirim diye düşündüğü zaman insanlar bu tarz şeyleri düşünüyorlar.
10:02Ama riskin zaten tanımı budur.
10:04Evet yani çok büyük kazanabilirsiniz.
10:06Belki kazanmış birkaç kişi vardır.
10:08Ama aynı zamanda kaybettiğinizde de çok büyük kaybediyorsunuz.
10:11Bu da çok ciddi bir yıkıma yol açıyor.
10:13Bazı insanların ailesi dağılıyor, bazıları intihar ediyor, bazıları çok ciddi psikolojik sorunlar yaşıyor.
10:20Psikolojik anlamdaki en büyük etkilerinden biri bu büyük ihtimalle.
10:24Evet.
10:25Peki burayı biraz şöyle açarsak.
10:27Aslında bütün bu olanların içerisinde o adaletsizliği de gördüğünde insanlar bazen de o adaletsizliğe karşı kendi meşrebince olabildiğince mücadele etme yolunu seçiyor.
10:37Tabi bu da bir anlam aslında katarak yaşadığın şeye, yaptığın şeye devam edebilmek belki bu açıdan daha kolay oluyor.
10:49Şöyle sormuş olayım.
10:51Yani insanlar o motivasyon düştüğünde belki o mücadeleye kendilerini katarak o motivasyonu yükseltebilirler mi?
10:58Yükseltebilirler tabi.
11:02Burada yani biz normalde günlük hayatta günlük hayatta majör sosyal değişimler istemiyor birçok insan.
11:12Birçok insan çok ciddi haksızlıklara uğrasa da şu olsa da bu olsa da biz genel anlamda bir öngörülebilirlik istediğimiz için aslında konuşmanın başında da söylediğimiz gibi.
11:22insanlar çok sık bir şekilde sokağa çıkıp devrim istemiyorlar çoğu insan en azından.
11:27Çünkü hani 3 aşağı 5 yukarı hayatımız belli, yarın uyandığımızda ne olacak belli.
11:32Hani böyle geçinip gidiyoruz, yanımızda kavruluyoruz diye düşünüyorlar.
11:35Ama o öngörülebilirlik de ortadan kalktığında yani sen sesini çıkartmasan, işine gücüne gitsen gelsen de hala öngörülebilir, güvenli bir dünyada yaşamıyor olduğunda o zaman artık bir değişim talebi yükselmeye başlıyor.
11:50Burada tabii insanlara biraz cesaret veren şey de özellikle işte 19 Mart'ta başlayan süreçte sokak eylemlerinin yaygınlaşmasını sağlayan şeylerden biri de diğer insanların da yaptığını görmemiz aslında.
12:06Yani bir kalabalık bir grup çıktığında o kalabalığa eklenmek kolay oluyor.
12:11Ama 3 kişi sadece sokaktayken oraya 4. eklenemiyorsunuz ama 100.000 kişi oradayken 100.000 artı 1. olmak çok daha kolay oluyor.
12:18Dolayısıyla belki o eylemin en başlarında, 19 Mart sürecinin en başlarında bir grup öncü diyebileceğiniz işte öğrenci grupları vesairenin sokağa çıkmasıyla bu bir cesaret aşıladı diğer insanlara.
12:31Baktılar abi bir şey olmuyor yani biz de çıkabiliriz.
12:35Ve gezidekine de aslında benzer bir şekilde bir anda patladı bu sayı.
12:39Evet şimdi siz de 19 Mart'a gelmişken oradan devam edelim dediğiniz gibi bir öncü grup vardı ve bunlar da öğrenciler gençlerdi.
12:48Şimdi aslında daha sonrasında işte bütün toplumsal muhalefet bir şekilde sokakta buluşsa da öncülüğü de yapmaya devam etti gençler.
12:56Hatta ediyorlar ciddi şekilde zaman zaman muhalefet partisiyle müzakere ederek taleplerini bile kabul ettirdiler.
13:02Bu noktada aslında bütün bu direniş sürecinde bir şekilde gençlerin ve öğrencilerin bir inisiyatif aldığını görüyoruz.
13:09Neden onlar önce oldu?
13:11Neydi onları sokağa döken?
13:12Siz nasıl okudunuz bu süreci?
13:15Yani dünyada bütün tarihte diyeyim daha doğrusu değişimleri gençler yapar.
13:20Yaşlıların çıkıp da bir şeyi biz bu zamana kadar yanlış yapmışız değiştirelim dediği olmaz.
13:24Çünkü belli bir sistemin içine girmiş oturmuş o yani bu yaşlılıktan da kastım illa çok zengin vesaire insanlar olmak zorunda değil ama
13:34yani bir evi malı mülkü olan bir yerden gelen maaşı olan vesaire insanın bir çeşit bir düzene bir şeyi vardır.
13:41Yani bir yine kendi yanında kavrulup gidebiliyordur ama gençlerde bu da yok.
13:46Gençlerde öyle bir umut da yok.
13:47Yani evleri yok ama ev alabilme ihtimalleri de yok yani gelecekte.
13:53İşe girip girmeyecekleri muallak.
13:56Dolayısıyla gençlerden geliyor olması bu şeyin hareketin son derece doğal.
14:04Genelde zaten gençler hep biraz daha tüm dünyada kendisinden daha yaşlı kuşağa göre biraz daha progresif, daha ilerici olur, biraz daha sola yakın olur görece.
14:14Tabii ki hepsini genellemiyorum ama genel ortalamalara baktığımızda.
14:19Dolayısıyla çok normal.
14:22Bundan sonra da artarak da devam edeceğini düşünüyorum açıkçası.
14:26Evet.
14:27Peki sizde aslında işte öğrencileriniz var.
14:30O ekiple çok yakın olan, onların yaşadığı sorunları ve duygularını yakından bilen bir isim olarak.
14:35Biraz Türkiye özelindeki gençleri konuşmayı isterim.
14:37Yani elbette tüm dünyada aslında bu tarz eylemlerde, protestolarda ya da öncü girişimlerde gençler en öndedirler.
14:45Ama Türkiye'ye özel durumlar da var.
14:47Türkiye'de gençler belki dört katı, beş katı zor durumda.
14:51Çok özel dertleri var.
14:52Orayı da biraz açmayı isterim.
14:54Türkiye'de gençler neden öncü oluyorlar diyeyim.
14:56Türkiye'de gençlerin sesi yok, temsilcisi yok, geleceği yok, hiçbir şey yok.
15:05Yani ne maddi açıdan baktığınızda önlerinde bir şey görebiliyorlar, ne kendilerini ifade edebiliyorlar doğru düzgün.
15:13Attıkları bir tweet yüzünden, bir slogan yüzünden gözaltına alınabiliyorlar, tutuklanabiliyorlar, aylarca içeride kalabiliyorlar.
15:19Dolayısıyla gençlerin çok büyük, önemli bir kısmı aslında fırsat verilse yurt dışına giderim diyor araştırmalar, anketler bunu gösteriyor.
15:31Bu çok acı bir şey.
15:32Yani bu ülkeyi yöneten kişi ben olsam, kendime en büyük dert edeceğim şeylerden biri bu olur.
15:40Yani bu gençler niye istemiyorlar, niye fırsatını bulan yurt dışına kaçmaya çalışıyor, biz bir şey mi yapıyoruz, bir kötülük mü yapıyoruz?
15:49diye düşünmemiz gerekir.
15:52Tabii bunun işte siyasi bir sürü farklı arka planı var, onun ayrıntısına girmeyeceğim ama gençlerde çok ciddi bir ya tamamen koyverme, vazgeçme ve hiçbir şeyle ilgilenmeme
16:04ya da böyle bu iş için savaşma gibi bir tepki oluyor ama ne zamanki savaşma kısmı kolaylaşıyor dediğim gibi, biraz daha normal haline geliyor, normal bir şey olmaya başlıyor.
16:16Diğer insanlar da buna tabii daha kolay katılabiliyorlar.
16:21Dediğiniz gibi batıda da işte gençlerin dertleri var ama bizdeki belki en önemli daha değişik, daha artı dertlerden bir tanesi sadece ekonomik değil,
16:32aynı zamanda demokrasiyle insan haklarıyla ilgili çok önemli dertler var.
16:37İfade özgürlüğüyle ilgili işte farklı kültürlerin tanınması, saygı görülmesi, farklı fikirlere saygı gösterilmesiyle ilgili.
16:46Gençler de zaten doğaları gereği aykırı olurlar.
16:52Yani sadece fikir olarak değil, giydikleri kıyafetler, dinledikleri müzikler, izledikleri televizyon dizileri vesaire doğal olarak kendilerinden önceki kuşaktan farklı olur.
17:03Çünkü biz gençler kendi kimliklerini kurmaya çalışıyorlardır.
17:08Aslında kimse kendi anne babasının birebir replikası olmak istemez.
17:12Tabii ki çok sever, saygı duyar ama yüzde yüz bir klonu gibi olmak istemez.
17:17Kendisi olmak ister.
17:18Beni farklı yapan şey ne diye düşündüğünüzde o farklı şeylerin hepsi tek tek yasaklanıyorsa bu tabii insanı boğan bir şey oluyor.
17:27Evet, çok teşekkür ediyorum.
17:29Şimdi tam burada aslında son da sorum olsun böyle kapatalım.
17:32Bu kadar konuştuğumuz bütün bu konjonktürde çok ciddi bir ayrışma var, demokrasiye ilişkin çok ciddi sorunlar var.
17:40Karşı tarafın, belli bir tarafın konuşamadığı, kendini ifade edemediği, karşı tarafa seslenemediği, mahallelerin sert çizgilerle ayrıldığı,
17:49daha iki gün önce bir dergide bulunan karikatür sebebiyle, işte şeriat sloganlarıyla Taksim'e bir grubun girdiğini gördük.
17:57Çok ciddi gergin bir ortam, her gün bu gerginlik artıyor ve ne olacak bilmiyoruz.
18:03Tam da böyle bir ortamda bundan aylar önce gelip, işte o sizin siyasi elitler dediğiniz isimler geldiler dediler ki,
18:10biz artık bu Kürt sorununu çözeceğiz, Türkiye'ye demokrasi ve barış gelecek, terörsüz bir Türkiye'yi kuracağız.
18:16Peki nasıl dedik, çok net yanıtlar da alamadık.
18:21Bir süreçte devam ediyor ama böyle bir konjonktürde toplum bu haldeyken bu kadar stres, bu kadar gerginlik içinde bu sorun çözülebilir mi?
18:32Kürt sorunundan ne anladığımıza bağlı olarak değişir herhalde.
18:36Yani eskiden çok yakın zamana kadar, aslında birkaç ay öncesine kadar neredeyse,
18:42Kürt sorunu, bir demokrasi sorunu parantezinde tartışılan bir şeydi.
18:47Yani Türkiye'de bir demokrasi sorunu var, bir insan hakları sorunu var.
18:51Bunun birçok farklı semptomu var ve bu semptomlarından bir tanesi de Kürt sorunu gibi algılanıyordu.
18:56Bundan önceki çözüm sürecinde vesaire de bir demokratikleşilecek artık, ifade özgürlüğünün önündeki engeller kalkacak,
19:04siyasi özgürlüklerin önündeki engeller kalkacak ve bu süreçte de Kürt sorunu da kendi kendine çözülecek gibi bir şey vardı.
19:11Ama şu anki halinde, şu anki sürdürülen süreçte biz kamuoyu olarak tam olarak neyin demokratikleşeceğini bilmiyoruz.
19:22Böyle bir vaatte de bulunulmadı.
19:24Yani zaten bilmiyoruz değil, şu şu alanlarda hakları, özgürlükleri ilerleteceğiz gibi bir bırakın yapılmasına öyle bir vaat bile yok ortada.
19:33Sadece işte PKK'nın silah bırakmasıyla ilgili bir şey var.
19:36Kötü bir şey mi? Tabii ki çok iyi bir şey silah bırakması.
19:39Ama en başta, işte bundan onlarca yıl önce bu sorunları ne yarattı, insanlar işte dağa çıktılar, şöyle oldular, böyle oldular,
19:51o insanları motive eden şeyler nelerdi, ne tarz bir dünya algısıyla, biz bu sorunları nasıl çözeceğiz,
19:57bundan bir 20 sene, 30 sene sonra benzer şeylerin tekrar olmasını nasıl engelleyeceğiz dediğimiz zaman bu sorunun bir cevabı yok benim gördüğüm kadarıyla.
20:06Belki vardır, konuşuluyordur bilmiyorum ama basına yansımıyor, kamuoyuna yansımıyor.
20:12Dolayısıyla biz bunu sadece PKK'ya silah bıraktırmak olarak düşündüğümüzde silah bıraktırmaya yarar mı?
20:21Yarayabilir. İki taraf anlaşırsa evet bırakır ve dağılır örgütü.
20:24Bu güzel bir şey olur. Evet ama ülkenin demokratikleşmesi açısından tam olarak neyi çözeceğin benim zihnimde açık değil.
20:31Bununla ilgili en başta herhalde bir vaatte bulunması gerekiyor konunun taraflarının.
20:37Ama en başta sadece Kürtlerin değil, Kürtler de dahil olmak üzere herkesin siyasi özgürlüklerinin tam olarak tanınıyor olması lazım.
20:49Biz şu an tam o istikamette gitmiyor gibiyiz. Hatta biraz ters yönde gidiyor gibiyiz.
20:53Evet. Sinan Bey çok teşekkür ediyorum. İlki vakit ayırdınız. Çok güzel bir sohbet oldu.
20:59Ben teşekkür ederim. Sağ olun.
21:01Görüşmek üzere.
21:03Sevgili izleyenler sizler için akademisyen ve sosyal psikolog doçent doktor Sinan Alper'i ağırladım.
21:09Kendisiyle efendim son yapılan baskıların ardından toplumun nasıl hissettiğini konuştuk.
21:14Bildiğiniz üzere Türkiye'de uzun yıllardır devam eden bir demokrasi sorunu var ama özellikle 19 Mart'tan bu yana artık normal bildiğimiz hayli bir seçimin yapılıp yapılamayacağı bile tartışmalar arasında.
21:26Milyonların desteklediği bir cumhurbaşkanı tutuklu.
21:29Bunun yanında yüzlerce bürokrat, siyasetçi, iş insanı, öğrenci tutuklu bulunuyor.
21:35Gözaltılar, tutuklamalar, soruşturmalar devam ediyor.
21:39Baskı giderek artıyor diyebiliriz.
21:42Peki bunlar yurttaşa nasıl yansıyor?
21:44Hepsini konuştuk. İlerleyen günlerde de konuşacağız.