Oynatıcıya atlaAna içeriğe atlaAltbilgiye atla
  • dün
TBMM Genel Kurulu'nda İklim Kanunu Teklifi görüşmeleri devam ederken teklifin 5. maddesi üzerine söz alan DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk'un konuşmasının ardından kürsüden ayrılırken sözlerini doğa katliamcılarına hitaben Kürtçe "Allah belanızı versin" diyerek tamamladı. Çubuk'un sözleri Genel Kurul'da tepkiye neden oldu. Bu ifadelerinin Meclis'e yakışmadığına ilişkin yaşanan tartışmaların ardından Çubuk, sözlerini geri aldığını belirtti.

Kategori

🗞
Haberler
Döküm
00:00Ekranları başında bizleri izleyen değerli halkları ve eee eğer Meclis TV verilmiş ise bizi izleyebilen eee tutsakları saygıyla selamlıyorum.
00:18Çünkü biliyorsunuz hapishanelerde Meclis TV birçok yerde halen yok. Bunu ara ara hatırlatmayı bir görev biliyorum.
00:24Eee ve eee umarım önümüzdeki günlerde de hasta tutsaklar başta olmak üzere siyasi tutsaklarında artık dört duvar arasında olmayacağı günler gelecek.
00:36İklim yasası diğer adıyla ihraçatları ihraçatçıları destekleme yasası tekrar burada bu yasayı çekmiştiniz doğru etmiştiniz ama doğru da istikrar yok.
00:47Talanda istikrar var sermayeye peşkeş çekmekte istikrar var ama doğru bir harekette istikrar yok kutlarız.
00:54Hazırlığını yaptığınız maden yasası da benzer bir yasa onun adı da sermayenin talan yasası aslında biz öyle okuyoruz yani öyle okunuyor siz hepsini eee doğa için ekoloji için yaptığınızı iddia ediyorsunuz.
01:07Eee tamamında eee yenilenebilir enerji anlatıyorsunuz vesair diyorsunuz.
01:12Hepsi foz.
01:13Gerçekler tam bunun zıttı.
01:15İklim krizine sermayeye sağlanan olanaklar neden oldu şimdi bu krize sermayenin neden olduğu krize sermayeye yeni opsiyonlar sağlayarak son vermeyi hedefliyorsunuz.
01:28Biz bunu kabul etmiyoruz buna izin vermeyeceğiz buna izin vermeyecekler dün bu meclisin kapının kapısının önündeydi doğasına taşına ağacına sahip çıkmak için başta köylüler ekolojistler bu meclisin kapısının önündeydi.
01:42O doğa peşkeş çekilmesin yok edilmesin bir döngü bir bütünlük bozulmasın diye buradaydılar.
01:48Karşılaşsanız tatlı teyzemiz canımız diyeceğiniz insanlar şu kapıdaydı ve onlardan bir tanesinin de bir döviz tutuyordu.
01:55Burada görüştüğümüz yasalar bütününün ne anlama geldiğini çok güzel açıklıyor.
02:02Kaz dağlarında ceviz olur Cengiz olmaz.
02:06Siz sanıyorsunuz ki dağlar, ovalar, tarlalar, maden ocaklarını açılınca, yandaşlarınıza verilince, doğa talan edilince iklim krizi son bulacak.
02:27Yani açıkçası bu ara çok hatırlıyorum ve söylüyorum Kızılderililerin beyaz adam paranın yenmediğini öğrenince diye bir sözü var ya siz paranın yenmediğini öğrenemeyeceksiniz.
02:37Ama gelecek nesiller bunu çok net görecek.
02:40Fosil fosil yakıt tüketiminin devletin kalkınması için önemli olduğu vurgusuyla başka yasalar çıkarıyorsunuz.
02:47Sıfır emisyonunu da iki bin elli üç yılına ötelemişsiniz.
02:52Kim öyle kim kala burada uslu konuşuluyor, kuraklık konuşuluyor, anlatıyor vekiller çıkıp bölgelerindeki kuraklık sorununu.
03:00Siz sıfır emisyonunu iki bin elli üç yılına yolladığınızda, attığınızda aslında kuraklıkla da derdiniz yok, halk sürünsün demiş oluyorsunuz.
03:09Soma Dermenekli maden çıkarma kuruna yüzlerce işçi ölürken bu katliamın karşısında işçileri savunan iki avukat yargılanıyor sadece artık.
03:18Yani iklim kriziyle mücadele ediyoruz'un bu boyutu da yalan.
03:23Cengiz Holding'i teşvikler, vergi hafları, halka pestisitli gıda, zeytinlik talanı, köylüye kolluk copu.
03:30Burada şunu belirtmek istiyorum, çekirdeğini atsan her yerde elma ağacı çıkan bu ülkede elmanın kilosu seksen doksan lira.
03:40Bu coğrafi özgü türler yok olmuş durumda ve sizin bununla ilgili bir politikanız yok.
03:47Elma işçi sınıfının yiyebildiği yegane meyvedir.
03:52Meyve idi, artık bu bile mümkün değil ve elmayı bile çok gördüğünüz o halkın geleceğinin üzerine bu ipoteyi tekrar tekrar koyuyorsunuz.
04:02İklim kriziyle derdiniz varsa nükleer yatırımları neydi belirsiz nükleer yatırımları yapmaktan vazgeçersiniz.
04:10Şu an biz Mersin'de Akkuyu'da ne oluyor bilmiyoruz o nükleer santralde.
04:17Deprem coğrafyasında nükleer santral kurarak iklim kriziyle mücadele etmek tarihe AKP ironisi olarak geçecektir muhakkak.
04:29Halkla da dalga geçmek olarak geçecektir.
04:32Siz bu yasaları yaparken sürekli diyorsunuz ki STK'larla görüştük, onunla görüştük, bununla görüştük.
04:38Soruyoruz ediyoruz çoğunlukla kimlerle görüştüğünüzü söylemiyorsunuz.
04:42Ama kimlerle görüşmediğinizi biliyoruz.
04:45Bu alanda çalışan mühendislerle, odalarla, ekolojistlerle, bilim insanlarıyla o coğrafyada yaşayan, o ağaçla, kuşla, büyüyenlerle görüşmediğinizi biliyoruz.
04:58O yaptığınız yatırım altında yaptığınız işlerin, işçileriyle görüşmedik.
05:07Buyurun tamamlayın.
05:10Geçen gün madencilik yasası için komisyona işçileri getirdiniz.
05:14İşsizlik korkusuyla terbiye etmeye çalıştığınız işçileri konuşturdunuz.
05:20Onları sadece böyle anlarda görüyorsunuz.
05:23Bu ülkenin her yeri grev dalgası.
05:25Hakları gasp edilmiş, açlığa mahkum edilmiş.
05:29İşçilerin grev dalgası var.
05:31Ama onlar gerçekten yasaları yaparken muhatabınız değil.
05:34İşçi sınıfında böyle kullanmaya çalışıyorsunuz.
05:37TUMOP sizi kerelerce uyardı.
05:39Bu yaptıklarınızın ne anlama geldiğini anlattı.
05:41İliç raporu yeni çıktı.
05:44Koskoca bir rapor masalarımızın üzerinde duruyor odalarımıza geldi.
05:50O rapordan çıkacak sonucun sizin açınızdan rant bizim açımızdansa hiçlik olduğunu görüyoruz.
06:00O da belabe bir de.
06:02Teşekkür ederiz.
06:07Aynı mahiyetteki önergeleri oylarınıza sunuyorum.
06:12Kabul edenler.
06:13Burcu Gül Hanım ne dediniz son olarak?
06:25Evet Türkçesi, Türkçesi Allah belanızı versin.
06:32Kürtçe söyledi.
06:33Sayın Usta yerinizden söz istediniz, buyurun.
06:58Sayın Başkanım bu kürsüde daha dün bir toplantı yaptık.
07:03Temiz dille, kimseye hakaret etmeden konuşmak için gayret ve çaba göstereceğiz dedik.
07:11Ama yani kabul edilebilecek bir şey değil.
07:15Tekrar etmek dahi istemiyorum.
07:17Bu kürsüden milletin kürsüsünden millete bela okumak kadar yanlış bir şey olamaz.
07:24Sayın Vekil özür dilesin ve bir daha buna lütfen müsaade edilmesin.
07:28Ya bu biz başka dilde konuşmaktan yana biz çekincem hiç olmadı olmaz.
07:33Ama milletin kürsüsünde ben söylemesem ne söylediğini anlamadan gidip yerinde oturup ve gülerek ben bela mı okudunuz ne söylediniz dediğimde evet gülerek gitti yani.
07:43Niye birbirimize bela okuyacak kadar bu kadar bu hale geldik bunu çözemiyoruz Sayın Başkanım.
07:49Asla kabul etmiyoruz bir özür dilemesi bu işi ancak tatlıya bağlar.
07:53Teşekkür ederiz Sayın Usta.
07:57Sayın Çömez'in de söz hakkı var.
07:59Buyurun.
08:01Çok teşekkür ediyorum.
08:03Şüphesiz doğaya eziyet eden, doğayı katleden herkesi şiddetle kınıyoruz ve onların önüne geçmek için hep beraber mücadele ediyoruz.
08:12Ben bu salon içerisinde bu genel kurul çatısı içerisinde doğaya karşı olumsuz düşünen hiç kimsenin olduğunu düşünmüyorum.
08:21Elbette meramımızı sert kelimelerle cümlelerle ifade edebiliriz.
08:25Ancak bu çatı altında milletin kürsüsünde bela okuyarak meram ifade edilmez.
08:33Bunu kabul etmemiz mümkün değil.
08:35Kaldı ki ne tür bir bela okunduğunu, nasıl bir bela okunduğunu sizin tercümanlığınızla öğrenmiş olduk Sayın Başkanım.
08:42Siz tercüme ettiğinizi öyle öğrendik.
08:44Dolayısıyla lütfen bunlara müsaade etmeyin.
08:46Hatip gelsin meramını nasıl anlatacaksa anlatsın.
08:49Bela okunmasını şiddetle reddediyoruz bu çatının altında.
08:52Hele hele bizim anlamadığımız bir dille bu şekilde bir ifadenin kullanılması kabul edilemez.
08:58Peki Sayın Kılıç söz talebi var. Buyurun.
09:04Teşekkür ederim Sayın Başkan.
09:06Biz de anlamadığımız bir dilde bu şekilde bela okunmasını az önce Turhan Bey'in ifade ettiği gibi sizin tercümenizle anladık.
09:16Bela okunmasını şiddetle kınıyoruz ve hatibin buradan özür dilemesini bekliyoruz. Teşekkür ederim.
09:24Sayın Kılıç Koç Yiğit buyurun.
09:27Teşekkür ederim Sayın Başkan.
09:29Evet vekilimize de açıklama yapmak için bir fırsat verirseniz sevinirim açıkçası.
09:35Ama ben burada meselenin gerçekten meramın anlaşılmadı olduğunu ifade etmek istiyorum.
09:40Tabii ki hepimiz burada doğru düzgün bir dille genel kurulun vehametine yakışır bir dil kullanmalıyız.
09:46Fakat burada anlamadığımız bir dil kavramını kabul etmediğimizi ifade etmek istiyorum.
09:51Sorulduğunda anlaşılır kılındı.
09:55Biz de onu söylerdik.
09:57Zaten hatip kendisi Türk olduğu halde Kürtçe söyledi ve Türkçesinde ifade etti.
10:02O anlamıyla burada söylenenin vehametinin uygun olup olmamasını konuşmak lazım.
10:08Tekrardan dilip dili yargılamak, anlamadığımız dil diye yine Kürtçe'ye yönelmenin kendisinin doğru olmadığının altını çiziyorum.
10:15İzin verirseniz milletvekili arkadaşım da açıklama yaparak meramını anlatıp genel kurula gerekli açıklamayı yapacak. Teşekkür ederim.
10:23Tamam.
10:25Sayın Çömez.
10:27Sayın vekile söz talebi var onu verelim isterseniz.
10:32Peki, peki buyurun, buyurun.
10:35Sayın Başkan bu ülkede insanların ana dilini telaffuz etmelerinde konuşmalarında hiçbir sıkıntı yok.
10:44Daha önce de ifade ettim.
10:46Bakın insanlar annelerinden öğrendiği dili kullansınlar, konuşsunlar.
10:50Bizim itiraz ettiğimiz eğitim dilidir.
10:52Bu bir siyasi polemik konusu, bunu tartışmayacağım.
10:54Ama parlamentonun çatısı altında zikredilen her kelimeyi Türkçe olmayan her dili anlamak zorunda değiliz.
11:01Şunu diyebilir ki Hatip.
11:03Ben tercüme ettim ama Sayın Başkanım.
11:05Ben Türkçe olarak.
11:06Tercüme ettim.
11:07Türkçe'ye çevirdim.
11:08Sayın Başkanım.
11:09Siz tercüme ettiniz.
11:11Sizin sorumluluğunuz değil.
11:12Siz burada tercüman değilsiniz.
11:14Siz burada başkanlık görevini yapıyorsunuz.
11:16Sizi bu parlamento tercüman olarak tayin etmedi.
11:19Kürtçe konuştu, benim ana dilim, benim ana dilim de Kürtçe ve ben size tercüme ettim.
11:26Siz halimini korumakla yükümlü değilsiniz.
11:27Değilim, değilim.
11:28Müsaade edin bana.
11:29Konuşmamı kestiniz, cevap vereceğim.
11:30Müsaade edin.
11:31Buyurun.
11:32Sizin vazifeniz Hatip'in konuşmasını tercüme etmek değil.
11:34Hatip orada.
11:35Tamam bağırmayın lütfen.
11:37Sayın Başkanım ben sadece tercüme ettim.
11:42Benim ana dilim olduğu için size Türkçe'ye çevirdim.
11:52Tamam.
11:53Sayın Çömez.
11:54Sayın Çubuk.
11:55Sayın Çubuk size söz veriyorum.
11:57Buyurun.
11:58Allah Allah.
11:59Öncelikle meclis başkanına, başkan vekiline yönelen bu tutumuma ııı çok üzgün
12:03olduğumu söylemek istiyorum.
12:29Kastımı aşan bir şekilde anlaşıldığını görüyorum.
12:33Benim kastım doğa katliamı yapanlaradır.
12:37Bu öfkenin tabi olduğunu düşünüyorum.
12:39Bu içinde yaşadığımızın doğanın katledilmesine yük öfkenin.
12:42En nihayetinde burada sinkaflı ifadelere kadar kullanıldığında biz karşı çıktık.
12:47Herhangi bir vekile kaba bir dil kullanmak gibi bir derdim olmadı.
12:52Kastı aşan bir anlama geldiğini gördüm sonrasında uyarılarınızla.
12:56Bu uyarıların daha kibar ve sakin yapılabileceğini düşünüyorum.
12:58Çünkü bunları anlayabiliriz.
13:00Bizim açımızdan da kaba ve kirli dil önemli bir meseledir.
13:04Bununla ilgili, bunun üzerine sözümüzü geri çekmekle ilgili hiçbir kaygımız yok.
13:09Ana dil meselesine dair grup başkan vekilimiz gerekli açıklamayı yaptı.
13:14Ama milyonlarca insan, anneler, babalar bu meclisi izlediğinde hiçbir şey anlamıyor.
13:19Bunun eksikliğinde bu meclisi...
13:21Sayın milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yüz birinci birleşiminin beşinci oturumunu açıyorum.
13:33Bir önceki oturumda yaşanan tartışma sonucunda Sayın Burcu Gül Çubuk'un kastını aştığını ifade ettiği sözleri üzerine kendisine tekrardan yerinden söz vereceğim.
13:46Bir açıklama gereği var.
13:48Buyurunuz Sayın Çubuk.
13:50Teşekkürler Sayın Başkan.
13:53Grup başkan vekilimizle de yaptığımız istişarede sözümün net olmadığını öğrenmiş oldum.
13:58Kastım aşan söz için sözü geri alıyorum.
14:01Fakat imtina etmenin de bu anlama geldiğini hatırlatmak isterim.
14:08Sözü aldığım az önceki sözümde de netti.
14:11Niyet sorgulaması yaparak bu sorunları çözemeyiz.
14:15Daha sağlıklı ve sakin bir çalışma ortalamına hepimizin ihtiyacı var.
14:18Sözümü daha fazla uzatmayacağım.
14:19Teşekkürler.

Önerilen