00:02Ben yarın sabah 8'de kalkacağım dediğinde, 8'de kalkabiliyorsan sorumlu bir insansındır.
00:06Ben yarın şunu şunu yapacağım dediğinde kafanda kurduğum planları gerçekleştirebiliyorsan sorumluluk duygusu gelişmiş bir insansındır.
00:15Sen bu konuda Abdullah'ın her güne başlarken, bugün yeni bir gün benim hayatımda sorumluluklarım var ve bunları gerçekleştireceğim dediğinde
00:22bunların hepsini görevlerini yapabiliyor mu?
00:27Yapıyor.
00:28Ki yapacak da.
00:29Hayır, yapacak değil mi? Ecak sevmem mi?
00:31Tam yapıyor zaten.
00:33Hafta sonu bunlarla ilgili adım attı mı?
00:35Yani zaten hafta sonunda işte neler yapabilir iş konusunda bunlarla konuştuk.
00:40Bunların da icraatını zaten kısa sürede göstereceğim.
00:43Eşiniz strese girince, müstakbel eşiniz, strese girince ya da psikolojisi bozulunca tavrı ne oluyor?
00:51Ne yapıyor?
00:52Yani şöyle.
00:53Ne yapıyor? Bazıları sorun.
00:54Bireysel olarak.
00:54Herkesin sorun çözme becerisi farklı ya.
00:56Genel olarak mı söylüyorsunuz?
00:58Hayır, somut olarak soruyorum.
01:00Eşiniz olacak kişi strese girdiğinde ve psikolojisi bozuk olduğunda ne yapıyor?
01:07Yani genelde ben şakin kalıp hani o ortamdan uzaklaşım düşünüyorum.
01:12Bence Gizem Hanım'ın alanı. Oradan soru yöneltebilirsiniz. Hani kaçıyor mu, üzerine mi gidiyor anlamında soruyor Hülya Hanım.
01:18Üç gün uyuduğunu söyledi.
01:20Söylediği için soruyoruz.
01:21Hep sorumluluk etrafında dönüyoruz, hep bakarken şunu düşünüyorum.
01:24Onu da bir cevaplayalım mesela. Üç gün uyudun sen değil mi?
01:26Ya üç gün uyudum derken 24 saat aralıkçıda bir tane hesabla.
01:30Kübra çok güzel anlattı onu.
01:32Ne demek mesela üç gün uyumak?
01:33Tamam, şuna karşılık geliyor. Biz eğitimlerimiz boyunca insanların gerçekten ne yapmak istediği ve ne yapmak istemediğiyle alakalı hep hocalarımız bize şu örneği verdi.
01:42Diyelim okulda bize bir ödev verildi ya da iş yerinde bir sorumluluk verildi.
01:45Biz onu önce biraz öteleriz, sonra bir daha öteleriz, hep bir takvimi uzatırız.
01:51Eğer onu gerçekten yapmak istemiyorsak vücut en kötü hastalanır.
01:55Yani ne yapar eder, gerçekten yapmak istemediğin bir şeyle alakalı önce erteler, takvimi haberi haberi ötelersin.
02:03En kötü o gün hasta olursun.
02:04Ama o hasta olman bile aslında artık ruhun bedene sinyal göndermesidir.
02:08Yani artık üzerinde bir atalet var hastalıklardan aslında.
02:11Yani Abdullah o sinyal şey mi diyor evlenme, evlenme, evlenme, nikah, nikah mı diyor?
02:16İçinde evlenmekle alakalı gerçekten hazır olmadığın ve direnç gösterdiğin bir şey olduğu için belki de 3 gündür yatıyorsun.
02:22Ben mesela çok takıldığımda asla uyumak.
02:25Sabahlara kadar ayakta olurum.
02:27Ya da şunu da sormak istiyorum Gizem Hanım'a.
02:30Eğer sorun çözme becerisi gelişmeyen insanlarda, özellikle bağımlılığı olan insanlarda çıkış noktası olarak oraya yönelme daha fazla olur mu?
02:38Yani bağımlılık olur, alkol olur, tütün olur.
02:44Bu tip şeylerde eğer sorun çözme becerisi olmayan kişilerde daha fazla bağımlılığa yönelmenin nedenlerinden biri midir aynı zamanda?
02:53Zaten bağımlılığın temel sebeplerinden biri maalesef, hayatta belli bir boşluğu daha anlamlı bir şeyle dolduramamaktır.
02:59Ama sorun çözme kabiliyeti çok fazla olamadığı için, gerçekten anlamlı, severek yaptığın bir meslek de olmadığı için madde başta olmak üzere başka bağımlılıklar gelişir.
03:09Peki.
03:10Çok güzel oldu.
03:11Yani bu da toplumsal mesajlardı.
03:14Yani genelde bu tarzda ki şeylere sığınanlar aslında hayattan kaçmayı tercih ediyorlar.
03:20Yani sorumluluk alamayanlardır Kübra.
03:22Bunun altını çiziyoruz.
03:24Ayşe Hanım hoş geldiniz.
03:26Hoş bulduk. Hayırlı yayınlar Ayşe Hanım.
03:28Nasılsın?
03:29Ya var ya annem kanser.
03:30İyiyim teşekkür ederim. İyiyim de iyi olayım. Valla rahatsızım Esra Hanım.
03:34Yoruldun.
03:35Değil mi? Yorgun musun?
03:36Niye? Valla yok.
03:38Yok yok. Ben herhalde şeker benim bacaklarıma vuruyor Esra Hanım. Ben çok rahatsızım.
03:43Birkaç gün kızıma geldim biliyor musun? Kızımda kalacağım birkaç gün.
03:47Doktora gideceğim. Beylikdüzü'nde güzel bir doktor var dediler. Oraya gideyim dedim. Biraz tedavi göreyim.
03:53Abdullahlardan kaçar gibi gitmişsin.
03:56Yok yok kaçmıyorum. Onlar da yani böyle dedim ki siz burada oturun. Ben kendime 1-2 ay sonra tutarım dedim oğlum.
04:06Hem siz de evinizi yürütünüzü bilirsiniz. Hem ben bilirim dedim. Ben yaşlıyım, hastayım Esra Hanım. İnan ben çok hastayım.
04:12Şekerim, tansiyonum, klostuğum. Her şeyim var yani benim. Bugünlerde de şeker. Sabaha kadar uyumuyorum Esra Hanım. Herhalde şekerdir.
04:21Ayşe Hanım, uzmanlar diyor ya hani tüm hastalıkların başı stres diye stres altında mısınız?
04:28Evet, evet, evet. Hani istiyorum ki onlar da kendi ayaklarımın üstünde dursunlar. E zaten birbirlerini de seviyorlar. Birbirlerinin kıymetini bilirler.
04:36Gerçekten Abdullah çok kübrenin kıymetini evde biliyor. Bilmiyorsunuz.
04:39Bilmiyorsunuz yani. Olabilir, ona bir şey demiyorum ben. Sevgilerini konuşmuyoruz.
04:43Yani aslanın yüzünden, kübrenin yüzünden asla gene oğlumdur, gelenimdir. Tabii ki yanıma da gelirler. Ben de gideceğim onların yanına.
04:51Ama ortak bir hayatı beraber paylaşmak imkansız anladığım kadarıyla.
04:56Ya beraber zor oluyor Esra Hanım. Ben yaşlıyım, yapamıyorum.
05:01Doğru söylüyorsunuz.
05:02Ben yapamıyorum. Gerçekten de Esra Hanım ben çok rahatsızım.
05:05Çok önceden yapmış olmanız gerekiyordu.
05:09Efendim?
05:10Bunu çok önceden yapıyor olmanız gerekiyordu. Onlar bu sorumluluğu kendileri alması gerekiyordu.
05:14Önceden yapmam gerekiyordu ama imkanlar elverse, durumlar.
05:19Herkes rahat yaşamayı da bilir. Herkes her şeyi bilir yani.
05:24Bu zamanda kim neyi bilmiyor ama.
05:26Ayşem Hanım dün seneye çok strese sapan. Dur dur. Durumlardan ziyade bir de.
05:30Durumlar el vermiyor.
05:31Şimdi bak durumları iyileştirebilmenin yolu bizim çabamız ve gayretimizdir ya.
05:36Evet, evet.
05:37Abdullah'ın üç gündür hani evde hasta, perişan, sürekli uyur halde olması seni rahatsız etti mi?
05:46Yok. Bana zararı yok ki.
05:48Yok.
05:48Kendi odasına yatıyor. Ben yani zararı bana dokunmuyor. Hayır.
05:51Ama sana zararım yoksa o zaman bu gün bana bir şeyden söylemiyor. İnanmıyorum ben sana.
05:55O zaman niye apar topar eve gittin bunu şey, Esra Bakan'ı söylemek istiyorum.
05:59Bir gün ben birine bir komşunun, bir arkadaşının, bir çevrenin bir kavgası, bir gürültüsü, bir terbiyesizlik yapmamış.
06:06İnanmıyor ya bugün pazara gittim.
06:09Pazarın girişinde bir işim vardı hemen çıktım zaten.
06:12Baktım yapamıyorum hemen yerime oturdum orada.
06:15Kadınlar başıma toplandı.
06:16Diyor ki ben o haldeyken beni niye bırakıp gittin diyorsun değil mi Abdullah?
06:21Efendim?
06:21Sen o haldeyken niye çıkıp gittin?
06:23Yok yani ben eğer sana bir zararın yoksa niye bırakıp gittin?
06:27Ya zararım bana yok ama en güzeli yani ayrı olma yeter yani.
06:32Yok yok.
06:32Öbür gelinle ben 15 tane oturdum.
06:34Yok sıkıntı değil de.
06:35Bir sene burada Kübra yanımdadır.
06:37Sana ben bir şey diyeyim mi?
06:38Anne ben sana bir şey diyeyim mi?
06:41Hı.
06:41Ben 27 yaşındayım tamam mı?
06:43Ben 27 ben yaşımı da çok iyi biliyorum.
06:47Ama bir insan sana laf anlatamaz.
06:48Ben bunu da çok iyi öğrendim biliyor musun?
06:50Nedim ya niye laf anlatamazsın?
06:51Yok senle senle ne zaman biz bir şey konuşsak hep yarı yolda kaldım.
06:57Ya.
06:57Sen neyi konuştun benden senden de kendi bilgideye tutalım kendimize.
07:00Yok anne.
07:02Yok anne yok tamam.
07:03Ama ben de artık oturamıyorum.
07:04Tamam anneciğim ben ben oturmam daha fazla sıkıntı yok.
07:08Tamam mı?
07:09Ellerimden öpüyorum anneciğim kendine iyi bak.
07:11Ben de diyor ki ben size atıyorum.
07:12Anne tamam anne.
07:13Sen benim oğlumsun.
07:14Yok yok sıkıntı yok.
07:16Sen de benim annemsin hakkını helal et.
07:17Yarı yolda kaldım ne demek?
07:20Ya yarı yolda işte bir yola çıkarsak.
07:22Esra Hanım o dedi ki büyük bir el tutarım anne dedi.
07:25Bir de Esra Yurt'tan çıkalım yani.
07:27Evet.
07:27Ama Esra Yurt'tan çıkarım.
07:30Çok karabalık, çok şeydir.
07:32Ha bir de Esra Hanım inan var ya inan.
07:34İnan, inan, inan.
07:42Şeye de söyledi ki ben dedi dükkanı devredeceğim dedi.
07:45Hangi müşterimiz kaçtı?
07:47Biz de oradan gelen müşterimiz...
07:49Ay devlet var zaten bundan dolayı cezaevine girip çıkmış.
07:58Ne alakası var?
07:59Sana ney?
08:00İtibarını düzeltecek ve toparlayacak olan Abdullah burada ona büyük bir sorumluluk düşüyor değil mi?
08:13Abdullah ne yapsın Esra abla geçmiş sayın baba şey yani babası orada olup olmadığı kelimeler yapıyor yani.
08:21Bu sefer de ben bu böyle yapınca bu sefer Abdullah mı şey yapsın?
08:24Abdullah hiçbir şey yapmıyor vallahi.
08:26Abdullah ölümünü bekliyor.
08:27Şöyle söyleyeyim bizim ülkemizde...
08:28Abdullah hiçbir şey yapmayacak artık.
08:30...hayatında ne yaşarsa yaşasın o dipten yukarı çıkış mücadelesini veren herkese bir hayranlık duyulur.
08:38Biz başarı hikayelerini çok severiz.
08:40Sen geçmişinde ne yaşarsan yaşa.
08:42Esra abla geçmişimde çok vuruyorlar beni.
08:44Tamam geçmişine ne yaşar.
08:45Cezaevine girip çıktım diye uyuşucudan yattım diye beni çok vurup kılıyorlar.
08:49Sen geçmişinde ne yaşarsan yaşa.
08:50Babası hala uyuşucudan yaşa yani ben insanların hiçbir şey anlatamam.
08:53Mücadele ediyorsan insanlar senin mücadelenin yanında olur.
08:56İnsanlar Abdullah'ın yanında niye olmuyorlar biliyor musun?
08:59Annem bile olmuyor.
09:00Annem bile kendi ev tutup tek başına yaşamak istiyor.
09:03Niye?
09:04Çünkü sizin mücadele ettiğinize inanmıyorlar.
09:07İşte bizim mücadele etmemize değil Esra abla.
09:10Hayatım.
09:10Ortada bir şey yok ki mücadele edelim.
09:12Yaşlı bir kadın her gün tertemiz ev görmek ister.