- evvelsi gün
Kategori
🗞
HaberlerDöküm
00:00Müzik
00:00Sevgili izleyiciler Cumhuriyet TV ekranlarından herkese merhaba.
00:18Bir eğitim öğretim döneminin daha sonuna geldik.
00:2020 Haziran Cuma yani yarın öğrenciler tatile girecekler.
00:25Peki bu dönem içerisinde nasıl bir eğitim öğretim süreci geçirdiler?
00:30Bunu konuşacağız.
00:31Eğitim uzmanı Alaaddin Dinçer bizler için anlatacak.
00:34Sayın Dinçer hoş geldiniz.
00:37İyi yayınlar merhaba kolay gelsin.
00:40Merhabalar teşekkür ediyorum.
00:42Şimdi hocam bu sene bu öğretim döneminde öğrenciler nasıl bir eğitim öğretim dönemi geçirdi?
00:50Nasıl özetleyebiliriz?
00:52Şimdi bugün bir fotoğraf karesi vardı basında.
00:56Bir gün gazetesinde rastladım sanıyorum.
00:58Sayın Bakan yıl sonu etkinlikleri kapsamında bir okula gidiyor.
01:04İlk okula gidiyor.
01:06Öğretmenler odasında bir fotoğraf veriyor.
01:10Bakanın sağ tarafında başı kapalı, mütedeyin diyelim ki türbanlı bir kadın öğretmen.
01:18sol tarafında daha böyle kısa kollu, daha modern, giyimli bir kadın öğretmeni alarak fotoğraf vermiş.
01:27Aslında geldiğinden beri bu fotoğrafları sıkça vermeye çalışan, veren bir bakanla karşı karşıyayız.
01:36Ne anlatmak istiyor?
01:38Bakın ben ne kadar demokrat, özgürlükçü, eşit davranan bir bakanım.
01:45O nedenle öğretmenler odalarına gidiyorum ve öğretmenler benim bulunduğum ortamlarda ne kadar rahat hareket edebiliyorlar.
01:55Kimsenin giyimine, kuşamına, kılığına, kıyafetine müdahale olmuyor benim bakanlığım döneminde.
02:03Mesajı vermeye çalışıyor.
02:04Başından beri kendisinin özgürlükçü ve demokrat bir bakan olarak reklamını yapıyor.
02:13Kendini lanse ediyor.
02:14Ama uygulamalara bakıldığında, bugüne kadar gelmiş geçmiş bakanlar arasında en ideolojik ve politik hamleler yapan eğitim politikaları anlamında doğrudan eğitimi ideolojik olarak en çok yaklaşım sergileyen bir bakan arasında.
02:39Yani kendi ideolojisi doğrultusunda eğitimi bir bütün olarak yukarıdan aşağıya doğru şekillendiren bir süreç işletiyor, süreç takip ediyor.
02:54Böyle olduğunda bakıldığında bu bakan geldiğinden bu yana bakanlıkta birçok tırnak içinde yenilik ya da değişim olduğunu görüyoruz.
03:08Önce kadrolarda büyük bir değişim yaptılar.
03:12Aynı dönemin kadroları aslında bunlar.
03:15Yani bir önceki bakan da AKP'liydi, ondan önceki bakan da AKP'liydi.
03:20Dolayısıyla çok fark eden bir durum yoktu ama her gelen bakan kendi kadrolarıyla geldiği için ve onları göreve getirdiği için sürekli aynı hükümetin bakar arasında.
03:36Kadrolar bakımından bir takım değişiklikler yaşar olduk.
03:41Bu bakanın en önemli icraatlarının başında biliyorsunuz bu yıl uygulamaya konulan bu işte 100 yıl marif modeli diye tanımlanan program uygulaması oldu.
03:59Çok eleştiri aldı, çok tenkit aldı.
04:03Pilot uygulama yapılmadan, işte toplumun değişik kesimlerinin, eğitimde değişik alanlarda,
04:13program başta olmak üzere pek çok konuda çalışan uzman kişilerin, siyasal partilerin,
04:20sivil toplum örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların çok ciddi manada tepkileri, eleştirileri oldu.
04:31Ve bunlar kendilerinin akademi dünyasında tabii.
04:35Hani eğer ne kadar akademi dünyası yüksek sesle dillendirmese de itirazlarının çeşitli basın medya kuruluşlarında olduğunu gördük.
04:47Peki dikkate alındı mı bu eleştiriler?
04:50Hayır onu anlatmaya çalışıyorum.
04:54Bu Sayın Özgürlükçü ve Demokrat Bakan ne hikmetse kendi oluşturduğu kadrolar ve kendi görevlendirdikleri öğretmen ve akademik kadrolarla birlikte
05:08bu programı Talim Terbiye Kurulu üzerinden hazırlayarak, imzalayarak yürürlüğe koydular.
05:14Ve birinci, beşinci, dokuzuncu sınıflar bu müfredatla, programla Türkiye, yüzyılı müfredatıyla bu yıl eğitim öğretime başladılar.
05:29Şimdi bu çok eleştirildi, çok değerlendirildi, çok ciddi de tepkiler aldı.
05:38O nedenle ben detaylarına girmeyeceğim ama belli başlıklar altında sıralarsak esas olarak mevcut sistem,
05:50yani bu tek adam rejimi diye tarif edilen sistem ve bu tanımlanan bu yeni dönem aslında kendi geleceğini,
06:01ikbalini garanti altına almak adına eğitimi şekillendiriyor, eğitimi çocuklarımızı biçimlendiriyor.
06:11Ve bu ideolojik yaklaşımın bir ürünü olarak aslında müfredatta yerli tırnak içinde yerli ve milli unsurların ağırlıkta olduğu,
06:25milli manevi değerlerin, ki değerler eğitimi aldığı altında biliyorsunuz, yaygın olarak veriliyor,
06:33programda ağırlıklı olarak işlendiği, akademik eğitimin biraz daha geri plana itildiği,
06:42din eğitiminin daha ağırlıklı ya da din eğitimine içkin motiflerin daha ön planda olduğu,
06:50bir müfredat programı önümüze getirildi ve uygulanmaya başladı.
06:57Tabii sonuçlarının ne olduğunu önümüzdeki yıllarda göreceğiz.
07:03İşte bunun içine bilimi, beceriler eğitimini, farklı bilim insanlarının, değişik bilim çevrelerinin
07:14çevrelerinin güncellediği bir takım yenilikleri de ekleyerek aslında onların arkasına esas niyeti gizleyerek
07:25böyle bir programı uyguladılar, uygulamaya koydular.
07:29Dediğim gibi bunun ne tür sonuçlara, nasıl sonuçlara yol açtığını veya açacağını önümüzdeki yıllarda göreceğiz.
07:41Ya da hepimizin çocuklarını etkileyen, hepimizin geleceği olan çocuklarımızı etkileyen
07:48böyle bir biçimlendirme, yeni tür bir tek tipleştirme ile aslında karşı karşıya olduğumuzu,
07:58çocuklarımızın bu ideolojik formasyonla formatlandığı bir süreci yaşadığımızı,
08:07yaşayacağımızı önümüzdeki yıllarda daha net göreceğiz.
08:13Hani Harun Karadeniz'in 60'lı yıllarda, 68 kuşağındandır Harun Karadeniz,
08:20düzene uygun kafalar yetiştirir bu eğitim sistemi demişti.
08:25Tam da bu eğitim sistemi de işte bu düzene uygun kafalar yetiştirmeyi amaçlıyor.
08:30O dönem, o dönemin siyasi ideolojik argümanları ya da öncelikleri üzerinden düzene uygun kafalar yetiştiriliyordu.
08:44Bugün de çok fark etmiyor.
08:46Bu dönemin, bu iktidarın, bu siyasetin öngördüğü, planladığı, hedeflediği ya da amaçladığı diyelim,
08:55düzene uygun, sisteme uygun kafalar yetiştirmek amaçlanıyor bu müfredatla.
09:02Kısaca böyle özetleyebiliriz, müfredatla ilgili süreçleri.
09:07Bu dönemin en önemli konularından birisi de bu öğretmenlik mesleği kanunu.
09:13Evet, onu soracaktım.
09:14Evet, aslında öz olarak akademi daha çok şekillenen, yani yeni getirilen akademi düzenlemesiyle
09:25gündemde ağırlıklı olarak yerini koruyan ya da tartışmaların odağında olan emeğiyle
09:33aslında mevcut siyasal iktidar diyor ki, ben bir yandan çocukları kendi ideolojik önceliklerim
09:50ve ideolojik yönelimlerim üzerinden yapılandırırken, yetiştirirken bunları yetiştirecek öğretmenleri de
09:58bu formatta aslında istiyorum der.
10:02Burada ne var?
10:03Biat var, itaat var, itiraz etmemek var, sorgulamamak var.
10:10Hani onlar her ne kadar müfredatta bu tür bilimsel kavramları, bilimsel yorumları,
10:16özellikle pedagoji bilimiyle ilgilenen bir takım dünya genelinde, dünya çapında
10:25otorite olmuş bilim insanların ortaya koyduğu bir takım fikirleri buraya almış olsalar da
10:33esas bütün yollar, bütün sokaklar bu dediğim ideolojik formatına çıkıyor.
10:42Dolayısıyla öğretmenleri de buna uygun yetiştirmek üzere bir akademi fikri ortaya attılar
10:52ve akademi düzenlemesine geçtiler.
10:55Aslında burada bakanlık eğitim fakültelerine diyor ki, ben sizin yetiştirdiğiniz ya da sizin programlarınızdan gelen öğretmenleri
11:06tırnak içinde yeterli görmüyorum.
11:11Dolayısıyla bunları bir 14 ay daha yani 2 yıl daha kendim uygulama ağırlıklı olmak üzere
11:18bir eğitim sürecine alacağım ve bunun sonunda yeniden değerlendirip, yeniden eleyerek, seçerek
11:28tabii bir takım oluşturulacak bu süreçteki raporlar üzerinden ve baştan bu yana Sayın Cumhurbaşkanı'nın
11:38seçim öncesi vaatleri arasında yer almasına rağmen sonradan bir türlü gündemden kalkmayan
11:44eğitimcilerin hep gündemi olmuş mülakattan geçirerek atamalarını, kadroya geçişlerini
11:52daha doğrusu sözleşmeli olarak göreve başlamalarını gerçekleştireceğim diyor.
11:58Bu akademi mevzusu önümüzdeki yıllarda giderek atama sayıları adalan, düşen öğretmen sayısıyla birlikte
12:10eğitim fakültelerini tamamen itibarsızlaştıracak, değersizleştirecek ve eğitim fakültelerinin
12:18içini zaten nitelik olarak ciddi manada eleştiriler yöneltiliyordu eğitim fakültelerine.
12:26Daha da niteliksizleştirecek bir hale dönüştürecek.
12:3210 bin, bu sene biliyorsunuz 10 bin öğretmen akademiye başlayacak.
12:38Belli iller belirlediler.
12:41Tabii bu akademide kimler ders verecek?
12:44Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı doktora yapmış bir takım öğretmenler mi ya da baş öğretmen
12:52ünvanı almış öğretmenler mi ders verecek?
12:55Yoksa akademinin açıldığı bölgelerdeki eğitim fakültelerinden ya da öğretmen yetiştiren
13:01programlardan mı yararlanacaklar?
13:04Onu bilmiyoruz.
13:05Kadrolar nasıl oluşturulacak?
13:07Onu da bilmiyoruz.
13:08Bu kadroların seçimi, görevlendirilmesi, özlük hakları, ücretleri ne olacak, çalışma
13:15koşulları ne olacak onu da bilmiyoruz.
13:18Dolayısıyla böyle bir uygulama önümüzdeki yıldan itibaren yürütülecek.
13:24Şimdi bu on bin öğretmen demek iki yıl boyunca aslında öğretmen ataması yapmamak demektir.
13:38Yani seneye de on bin öğretmeni akademide eğitime alsanız onlar da göreve başlamamış olacak.
13:45Bu sene alacakları da göreve başlamamış olacak.
13:48Dolayısıyla bu aradaki açığı neyle kapatacaklar?
13:52Büyük olasılıkla her zaman yaptıkları gibi ücretli öğretmen uygulaması ile kapatacaklar.
13:59Dolayısıyla böyle de bir açık ortaya çıkarmış olacak.
14:04Yani akademideki iki, dört dönem, iki yıllık bu uygulama bir diğer yandan da öğretmen açığının devamı anlamına gelecek.
14:16Bir takım sorunları karşımıza getirecek.
14:19Tabii burada bakın bu sene öğretmenlik programlarından özellikle örneğin fen bilgisi, örneğin ilk öğretim matematik öğretmenliği,
14:31pek çok pedagojik formasyonla öğretmen yetiştiren bölümler boş kaldı kontenjanlar.
14:39Hatta fen bilgisi öğretmenliğinde yüzde yetmiş öğretmenlikler, eğitim fakültelerine bağlı fen bilgisi öğretmenliği bu.
14:47Yüzde yetmiş boş kaldı.
14:49Şimdi bu yıl zaten bu akademiye giriş sınavı biliyorsunuz, ÖSYM yapıyor, KFSS eğitim bilimleri sınavı yerine akademiye giriş sınavı getirildi.
15:02Dört yüz on bin başvuru aldı.
15:04Oysa her yıl başvuran sayısı beş yüz binin altına düşmezdi.
15:08Örneğin geçen yıl KFSS eğitim bilimlerine başvuran sayısı beş yüz yirmi yedi bin.
15:13Yani aşağı yukarı dört yüz on iki bin civarında başvuru aldığına göre demek yüz on beş bin öğretmen nasıl olsa ben atanmayacağım.
15:25Ya da bu düzenek içerisinde, bu sistematik içerisinde ben öğretmen olamayacağım diyerek başvuru yapmadılar.
15:33Yani umutsuzlar.
15:35Umutsuzlar, büyük bir umutsuzluk var.
15:37Ve bu giderek tabii eğitim fakültelerinin tercihleri de etkileyecek.
15:43Zaten YÖK eğitim fakülteleri kontenjanlarını kırk iki binden otuz altı bine çekmişti.
15:50Muhtemelen bu sene otuz bine indirecekler.
15:54Öğretmenlik mesleğine ulaşmak ya da öğretmenliği elde edebilmek,
16:00Kaf Dağı'nın ardında bir umut gibi hale gelecek.
16:06O nedenle bu akademi.
16:10Bunun dışında bu akademide işte uzman baş öğretmenlik olmak isteyenlere de eğitimler verilecek.
16:17Hatta yöneticiler de bu akademideki eğitimlerinden geçerek yönetici olarak atanabilecek.
16:26Böyle bir süreci akademi dediğimiz hikaye maalesef.
16:33Peki bu yeni yani bir sonraki öğretim döneminde nelere dikkat etmemiz, nelerden ders çıkartmamız gerekiyor?
16:41Hangi hataları telafi etmemiz gerekiyor?
16:43Onu da son olarak sorayım size.
16:47Bu konuyla ilgili mi?
16:50Evet yani bu eğitim öğretimdeki hatalarla ilgili hem öğrenciler hem de öğretmenlere yönelik.
16:55Şimdi tabii yani öğretmenler zaten büyük oranda bu yapılan politikaları kendilerinin dışlayarak,
17:09kendileri dışarıda bırakılarak belirlendiğini ve kendileriyle ilgili olan konular başta olmak üzere yaptıkları işle ilgili politikaların belirlenmesinde
17:18kendilerinin tırnak içinde adam yerine ya da insan yerine konmadığını, bir değer görmediklerini, değer verilmediğini, önemsenmediklerini düşünüyorlar.
17:31Yani kendi görüş fikirlerinin alınmadan, yukarıdan aşağıya bir dayatma biçiminde bunun.
17:36Bırakın öğretmenleri tek tek, öğretmenlerin ya da eğitim bilim emekçilerinin örgütlendiği sendikaların dahi söylediklerini, önerilerini, görüşlerini, eleştirilerini dikkate almadıklarını görüyoruz.
17:52Bu noktada tabii eğitimciler ne yapabilir?
17:56Yani olabildiğince bu sorunları velilere doğru bir biçimde anlatmalı.
18:03Yani niyetin ne olduğunu, arkasında ne saklı olduğunu, ajandalarında ne olduğunu anlatabildikleri oranda velil toplantılarında anlatmaları gerekir.
18:14Ki bu da zaten biraz politika yapmaya yönelik bir şey.
18:20Buna izin verilir mi, bunu yapabilirler mi?
18:24Bu da çok zor bir şey.
18:25Hani bu kadar büyük korku ikliminin, ülkenin her tarafında hakim olduğu bir yerde, mesleğinden, işinden, ekmeğinden olma kaygısı yaşayan bir öğretmenin bunları yapabilmesi,
18:37hani toplumu aydınlatma görevini yerine getirilebilmesi de artık zorlaştı, mümkün görünmüyor.
18:44Ama sendikalar bu arada ne yapabilirse yapacaklar, onlar da muhalif sendikalar.
18:49Biliyorsunuz sendikalar, iktidar yanlısı iki sendika öğretmenlerin büyük bir bölümünü örgütlemiş durumda.
18:56650 bine yakın öğretmen buralarda örgüttü.
19:00Geriye kalan muhalif sendikalar da ne kadar ses çıkarabilir, ne kadar tepki verebilirse verecek.
19:05Öğrenciler aslında bu proje liselerinde çok ciddi güzel işler yaptılar.
19:12Proje lisesinde biliyorsunuz öğretmenleri gönderildi, 38 bin öğretmenden.
19:186 bin tanesi proje lise dışında kaldı.
19:22Buradaki öğrenciler kendi öğretmenlerine sahip çıkma adına belli merkezlerde özellikle ses çıkaran, sesini yükselten, tepki veren bir süreç işlettiler, ilerlettiler.
19:39Çok önemliydi bu.
19:40Yani uzun yıllar sonra öğrenci gençliğinin, özellikle orta öğretim öğrenci gençliğinin kendi sorunlarına, kendi haksızlığa uğramış öğretmenlerine sahip çıkması önemli bir husustu.
19:57Bunu belki geliştirebilirler, bunu ilerletebilirler, bunu güçlendirebilirler, bunu güçlendirecek bir takım yapılar kurabilirler.
20:07Veliler tabii önemli bu noktada.
20:12Yani en önemli ayağını ebeveynler, yani veliler oluşturuyor.
20:17Veliler doğrudan eğitimde yapılan bütün bu uygulamaları çok yakından takip etmeliler.
20:25Çocuklarına yönelik, özellikle bu tek yanlı ideolojik hegemonyanın, propagandanın önüne geçmek adına onlar da birlikte ortak hareket ederek,
20:37yeri geldiğinde tepkilerini ortaya koymaları gerekiyor.
20:41Eleştirilerini yapmaları gerekiyor.
20:44Burada ben bir konuya daha dikkat çekerek...
20:47Biraz hızlı rica edeceğim hocam, yavaş yavaş bölümün sonuna geliyorum.
20:50Evet, bu biliyorsun, sizde de haber yaptık bunu.
20:54Sevgili Figen Atalay haberleştirdi.
20:56Proje İHO dediğimiz İmam Hatip Ortaokulları, Proje Okulu olarak.
21:01Bu 644 ortaokul, özellikle Anadolu İmam Hatip Liseleri bünyesinde bulunan, pansiyonlu okullar bünyesinde bulunan okul,
21:15sosyal bilimler, yabancı dil, fen bilimleri ağırlıklı, sanat, spor dersleri ağırlıklı proje ortaokul olarak tanımlandı.
21:24Ve ilkokul 4. sınıftan itibaren sınavla bu okullara, belirlenen kontenjanlara çocuklar alındı.
21:31Yani seçilerek alındı.
21:33Bir bakıma AKP hükümeti aslında proje İHO'larla, proje ahiheler, yani Anadolu İmam Hatip Liseleri ile bir tür yeni ne diyelim Enderun mu diyorlardı?
21:50Hani devleti de, Osmanlı'da, devleti yöneticileri seçecekleri okul.
21:56Bunlar da bu okullara özellikle böyle bir ayrıcalık, ayrımcılık, üstelik de yasalardaki, anayasadaki eşitlik, genellik ilkesine aykırı olarak böyle bir uygulama başlattılar.
22:10Ve bu olanak, bu imkan maalesef genel ortaokullara tanınmadı, sağlanmadı.
22:17Ama ne yaparsa yapsınlar, bir türlü sınıfları, derslikleri ne Anadolu İmam Hatip Liselerinde ne de İmam Hatip Ortaokullarında doldurmakta zorlanıyorlar.
22:31Bunu başaramamış durumdalar.
22:34Doğrudan yukarıdan aşağıya, Sayın Cumhurbaşkanı'ndan başlayarak en alt düzeydeki MEP bürokratına varana kadar her türlü destek, teşvik vs. bu tür düzenlemeler yapılmasına rağmen, verilmesine rağmen,
22:49hala bu konuda istedikleri düzeye gelebilmiş değiller, bu okullar istedikleri düzeye getirebilmiş değiller.
22:57Ama böyle bir ayrımcı, böyle bir ayrıcalıklı uygulamanın da bu yıl özellikle yaygınlaştığını ve bunun başlatıcısının mevcut Milli Eğitim Bakanlığı olan,
23:11Milli Eğitim Bakanı olan Yusuf Tekin'in Milli Eğitim Bakanlığı'nda müsteşar olduğu döneme denk geldiğini, 2017 yılına denk geldiğini özellikle belirtmek istiyorum.
23:22Toparlarsak, hani başta söyledik ya, çok özgürlükçü, demokrat, bakan, AKP'nin en ideolojik, en politik ve en siyasi hamleler yapan, hareketler yapan,
23:35eğitimi bu politikalar çerçevesinde şekillendiren, yönlendiren, yöneten bakanı olarak tarihe geçecektir.
23:45Peki. Sayın Hocam, çok teşekkür ediyorum. Eğitime ilişkin oldukça büyük problemler var şu anda Türkiye'de.
23:51Biz de bunları dile getirmeye çalıştık. Bugün bizi kırmadınız. İyi ki katıldınız. Ağzınıza sağlık.
23:57Ben de size teşekkür ediyorum. Sağ olun. İyi ki varsınız.
24:00İyi günler dilerim.
24:01Evet sevgili Cumhuriyet TV izleyicileri, eğitim uzmanı Alaaddin Dinçer konuğumuzdu.
24:08Bir eğitim öğretiminin daha sonuna geldik. Eğitim öğretim dönemi bitiyor ancak eğitim öğretimdeki sıkıntılar bitmiyor.
24:14Biz de bunu ele aldık. Bu dönem hangi hatalar yapıldı ve gelecek dönemde bu hataları tekrarlamamak için ne gibi adımlar atılması gerekiyor?
24:23Sayın Hocamız bunları anlattı bizler için. Biz bu programı burada noktalıyoruz.
24:28Başka programlarla yeniden karşınızda olacağız. Şimdilik görüşmek üzere.
Önerilen
0:59
|
Sıradaki
2:27