Türk sineması; kahkaha, hüzün, aşk ve mücadele dolu sahneleriyle kolektif hafızamızda silinmez izler bırakıyor. Yeşilçam’dan günümüz çağdaş sinemasına uzanan bu yolculukta; Münir Özkul’un babacan bakışından, Türkan Şoray’ın gözyaşlarına, Sadri Alışık’ın sokak filozofluğundan Haluk Bilginer’in içe işleyen tiradına kadar birçok sahneyle güldük, ağladık, düşündük. Kimi zaman bir pavyon şarkıcısının yalnızlığında, kimi zaman bir köy muhtarının sofrasında, bazen bir uzaylı parodisinin içinde hayat bulduk. Bu sahneler; sınıfların, siyasetlerin, zamanın ötesinde, bizleri duygularla bir araya getiren ortak bir dil oldu.
00:45Yani hayattan ne varsa hepsini perdede izledik.
00:49İzlemeye devam ediyoruz.
00:51Bu afişler mi?
00:53Eski filmlerin afişleri.
00:55Hayatımızı kurtaran filmlerin.
00:56Türk sineması harflerle, kelimelerle değil, duygularla, hayallerle kurulmuş birdiydi bizim için.
01:04Herkesin ortak belleği, fikir ayrılıklarının, sınıfların, siyasi tutumların ötesinde herkesi birleştiren, bizi bir arada tutan, perikülden bir mıknatıs gibiydi.
01:15Ne geliyormuş?
01:16Bizonteler.
01:17Nedir o?
01:17Güldüren, ağlatan, endişelendiren ama nihayetinde salondan çıktığımızda esas oğlanın kötüleri yendiği, fakirliğin belinin kırıldığı, esas kızın her şeye rağmen aşkından vazgeçmediği, hülasa, mutlu sonun verdiği huzurla dolardı içimiz.
01:34Sen mi büyüksün?
01:37Hayır.
01:38Ben büyür.
01:40Ben Yaşar Usta.
01:41Yeşilçam'ın büyüsü, 1980'lerde yavaş yavaş elini uzatırken yeni Türk sinemasına artık hikayeler daha gerçekçi, duygularsa daha da sertti.
01:52Sinema artık klişe hikayeleri yıkıp yeni klişeler inşa ederken artık zengin kız, fakir olan hikayeleri form değiştirmiş, yönetmenler kameralarını hayatın daha zor geçtiği yerlere çeviriyordu.
02:04Onlardan biri, iki büyük jönü, Tarık Akan ve Cüneyt Arkın'ı, kirin, pasın, kömürün, tozunun içine sokan, emek ve ekmek davasına ter döktüren, 1978 tarihli Yavuz Özkan filmi madendi.
02:20Arkadaşlar, burada derdimizi anlatamasak nerede anlatacağız?
02:24Arkadaşlar, oyuna gelmeyelim arkadaşlar.
02:28Bu adamlar kargaşa çıkararak işi oldu bittiye getirmek istiyorlar.
02:31Keli başladı, keli başladı.
02:34Burada cinayet işleniyor.
02:36Türk sineması öncelikle aileydi.
02:38Aile neydi?
02:39Kimi zaman mücadele, dayanışma, kimi zaman huzur, kimi zaman da çatışmaydı.
02:45İşte o sahnelerden ikisi, Orhan Aksoy'un yönettiği neşeli günlerde.
02:50Birden onu gördüm.
02:51Ne?
02:52Aslanı.
02:53Aslan.
02:54Birkaç metre ötemdeydi.
02:56Böyle şey olamaz.
02:58Allah Allah, boyu on metre.
03:00Aslanı boyu on metre mi?
03:02Ya.
03:04On metre değilse de beş metre var.
03:07Ziya.
03:08Herkesin bağrına bastığı amca, kayınbirader ve belalı kardeş Ziya, Almanya'da kaçak işçi, İzmit'te ateşe benzin döken itfaiyeci olmuş,
03:17müde sonunda ders almadığı yenilgilerle abisinin evine, yengesi ve yeğenlerince sevildiği ortama dönmüştü.
03:28İngiltere Kralı, Rahmetli Başkan Kennedy, Taçsız Kral Pele, Baken Bavuer, Kaleci Mayer, Nadia Komunaci, Biricid Bardo, Fenerbahçeli Cemil.
03:43Şener Şen'in ustalığıyla her sahnesi ezberlerdedir hala.
03:47Gibici bir cismarka krem, o da fabrikamızın hediyesidir, çok muhterem abilerim.
03:54Yeşilçam'ın en özgün isimlerinden, her biri hayatın tam orta yerinden fırlamış karakterlerine hayat veren,
04:00Sadri Alışık, kendini özgürlüğüyle boy gösterdiği her filmde unutulmaz sahnelere hayat vermişti.
04:06Onlardan biri, 1965 yılında çekilen, şakayla karışık filminden Offside Osman.
04:12Adaletine, insanlığına kurban olayım Hakim Bey. Bu da bu gol değil.
04:19Kimi zaman turist Ömer, kimi zamansa jönün yanında eğlenceli, yardımcı oyuncu olarak görülen Alışık,
04:26başrolünde olduğu her filmde bir filozof edasıyla konuşur,
04:30hayata dair büyük sözler söylerdi kendi canından kopardığı kelimelerle.
04:34Birçok şeyin tadına bakacağız, sonra da ister istemez gidiyorum elveda şarkısını söyleyeceğiz.
04:42En büyük temalardan biri de Aşktı Türk filmlerinde.
04:45Sınıfsal farkın göze çarptığı bu filmlerde genç aşıklar, çetrefilli sınavlar veriyor ama en nihayetinde aşk kazanıyordu.
04:541976 yapımı Osman Sedan imzalı filmde iki dev oyuncu Türkan Şoray ve Kadir İnanır,
04:59sanki adını bu iki yıldızdan almış devlerin aşkında unutulmaz bir sahneyi dönemin meşhur dublajlarıyla ölümsüzleştirecekti.
05:08O filmden kalan bir diğer başyapıtsa Cahit Berkay'ın aynı adlı bestesi olacaktı.
05:25Türkan Şoray demişken, İzzet Günay'la başrolde olduğu siyah beyaz başyapıtı es geçmek olmazdı.
05:32İmkansız bir aşkın çaresizliğini Sabiha adında bir pavyon şarkıcısı rolünde Türkan Şoray böyle dillendirecekti Lütfü Akat imzalı vesikalı yarın filminde.
05:41Bu filmden tam 30 yıl sonra 1998 yılında Bekir'in kentlere aşka sürgün çaresizliğini anlatan Zeki Demirkubuz imzalı,
05:58masumiyet filmi İmkansız Bir Aşkın Özetini Haluk Bilginer'in ustalığıyla aktaracaktı beyaz perde.
06:04Önce dükkan gitti ardından taksiler.
06:07Çağdaş sinemadan sahiciliğe izleyeni büyüleyen Nuri Bilge Ceylan'a altın palmiye kazandıran Bir Zamanlar Anadolu'dan muhtar sahnesiyle devam edelim.
06:17Ercan Kesal'in Kırıkkale Keskin'deki anılarından yola çıkan filmde bir akşamüstü uğranmış muhtar evinde geçer unutulmaz sahne.
06:25Unutulmazlığı muhtarın gerçek muhtar sanılmasından kaynaklanan o sahnede Ercan Kesal oyunculuğuyla izleyenleri büyülemektedir bir sofranın başında.
06:35İhtiyar hayatıyla da konuştuk azayla. Oraya güzel bir morh yaptıralım. Projesi hazır.
06:40Neyi ne yapalım morh yaptı. Morh Asilhane ile birlikte amman.
06:432000'lerin başında sinemalara uğrayan Mert Baykal'ın kara komedisi Pardon, Perhan Şensoy, Rasim Öztekin ve Bülent Kayabaş gibi efsane isimleri buluşturmuş, her saniyesi kahkaha tufanına yol açmıştı.
06:56Para kürüz numarası yapma.
06:58Bir numara yaptığım yok. O kürüzlik bende doğuştan beri var.
07:00İşte onlardan biri. 2004 yılında tartışmalarla vizyona giren Ömer Faruk Sorak imzalı Gora bir uzay filmi.
07:09Her sahnesi farklı göndermelerle bugüne bile ezbere dillendirilen sahneleriyle hala güldürmeye devam ediyor.
07:16Amerikan başkanı dahil herkesi devreye sokun. Uzaylılar tarafından kaçırıldım.
07:21Ne?
07:21Evet tarafından.
07:23Yılmaz Erdoğan'ın klasikleşen iki filmi Vizontel'e ve organize işlerde ağızdan ağza repliklerle, tekrar tekrar izlenen sahnelerle sinemamızda unutulmazlar arasındadır.
07:38İşte onu söylerken hem dinleyip hem göreceksiniz aynı anda.
07:43Peki Zeki Müren de bizi görecek mi?
07:45Valla orasını ben de bilmiyorum.
07:49Eğer görürse iyi değil.
07:51Araba nerede?
07:52Müşteride.
07:53Para nerede?
07:54Yarın verecekler.
07:56Araba nerede?
07:58Müşteride.
07:59Tüm bu sahneler zamansız, mekansız bir boyutta kimi hatırlanarak, kimi ise ilk defa izlendikten sonra tekrar tekrar seyredilerek toplumsal hafızamızda oynamaya devam ediyor.
08:11Gözlerimizin bayramı, neşemizin kaynağı, bizi kaynaştıran o sahneler hem maziyi hem de geleceği birleştirerek sinemanın büyüsünü sürdürüyor.