00:00Sabah uyanır yanmaz yatağını toplayarak üzerinde oturmaya başladı Irmak.
00:06Ferazesinin fermuarını yukarıya kadar çektikten sonra sırtını sert yatak başlığına yasladı.
00:13Günlerden salıydı ve ailesini ziyarete gidebilecekti.
00:17Yıllardır her gideceği gün aynı heyecanı yaşıyordu yüreği hiç azalmadan.
00:22Ailesini küçük yaşta kaybetmiş yetiştirme ödüne yerleştirilmiş Irmak.
00:26İlk zamanlarda alışamamış, afallamıştı.
00:29Annesini özlüyor, geceleri korkar okuyandığı zaman babasını istiyordu yanında.
00:35Diğer çocuklarla uyum sağlanmakta zorlanıyor, alıştığı sıcak ev ortamını özlüyordu.
00:40Ama Derya ablası sayesinde başına gelen şeyleri isyan etmemi öğrenmiş, ibadetleri sımsıkı sarılarak huzur bulmuştu.
00:48Dualarında her daim onu yer veriyordu Irmak.
00:51Kolumdaki saatine baktığında müdüre hanımın gelmiş olduğunu anladı.
00:54Heyecandan kahvaltı da yetmemişti.
00:57Son kez boşörtünü kontrol ettikten sonra koridora çıktı.
01:01Müdüre hanımın odası alt kattaydı.
01:03Merdivenler dikkatli ceyinerek kapıyı tıklattı üç kere.
01:07Gel, sesini duyunca eski kapıyı yavaşça açarak içeriye girdi.
01:11Müdüre hanım işini severek yapan oldukça güler yüzde biriydi.
01:16Irmak çok severdi, sevecen bir şekilde gülümseyip günaydın dedi.
01:18Günaydın dedi. Yüzünde yer edinmeye başlayan çizgiler gülünce belirginleşiyordu.
01:24Irmak iznini istedi.
01:26Müdüre hanım her zamanki oralarını yaptıktan sonra gidebileceğini söyledi.
01:30Irmak 19 yaşındaydı. Bu yüzden ona tiğerlerine nazaran daha çok güven duyuyordu öğretmenleri.
01:35Ağustos ayının son günleriydi. Sıcak havalar yerini yavaş yavaş tatlı esintilere bırakıyordu.
01:42Güneş bulutlarının arasına saklanmış, ara ara kendini belli ediyordu.
01:46Hava kapalıydı, yağmur yağmayı bekliyordu sanki.
01:49Sıcağı çok sevmez zırmak ama adilten esen rüzgar yürümesi için yeterli bir nedendi.
01:54Çünkü rüzgarı çok seviyordu nedensizce ve özgür hissediyordu rüzgar bedeninde soğuk etkisi bırakırken.
02:02Mezarlık çok uzak olmadığı için yarım saate varmıştı.
02:05Mezarlığa giderken hem üzülüyor hem de seviniyordu.
02:09Diğer arkadaşları gibi annesini babasını tanıyamayabilirdi ama en azından mezarlarının yerini biliyor ve ziyaret edince kendini yalnız hissetmiyordu.
02:18Diğer yanıysa buluttu. O da akranları gibi anne ve babasıyla olmayı, aile sevgisini yaşamayı çok isterdi.
02:25Hasta olduğu zaman onu gözü gibi bakacak annesi olsun isterdi yanında.
02:30Düştüğünde koşup kaldıran babası.
02:32Mezarlık kapısının önünde durduğunda kendi kendine
02:35''Lütfen bu sefer yapma'' dedi.
02:38Siyah demir kapıyla konuşuyordu her zamanki gibi.
02:41Kendi haline gülmeden edemedi.
02:43Çünkü kapıyı açamıyordu ve her seferinde içerideki görevli ona yardımcı oluyordu.
02:48Anlamadığı şey başkası yanında gelip kapıyı açıyorken o bir türlü açamıyordu.
02:53Bugün de ne kadar uğraşsa da kapı açılmıyordu.