İstanbul’da son zamanlarda ölümlü ve yaralanmalı metrobüs kazaları gündemde. Metrobüs kazaları neden arttı? Ölümlü kazalarda ihmal kimde, araçlar mı yorgun yoksa sürücüler mi? CNN TÜRK Muhabiri İlayda Karaca ve Kameraman Ümit Sertabipoğlu, Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı ile detayları aktardı.
00:00Metrobüs İstanbul'da en sık tercih edilen toplu taşıma araçlarından biri ancak son günlerde ard arda yaşanan kazalarla gündeme geldi.
00:09Şimdi Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı bizimle birlikte. Efendim hoş geldiniz Zeyna.
00:14Siz üniversitemize hoş geldiniz.
00:16Çok sağ olun. Hocam şimdi görüntülerimiz de hazır. Son yaşanan kazalarla birlikte konuşacağız.
00:21Sürücüler mi yorgun yoksa araçlar mı diye. Neden yaşanıyor bu kazalar?
00:25Şimdi maalesef ülkemizde trafik kazaları olmaya devam ediyor. Bu kadar güçlü denetime rağmen Sayın Ali Yerlikaya Bakanımız her hafta bu kaza istatistiklerini, denetim bilgilerini paylaşıyor.
00:38Kurallara uymuyoruz. Neden uymadığımızda o istatistiklerden göre biliyoruz.
00:43Türkiye'deki ölümlü yaralanmalı kazalarda %90 sürücü olmak üzere yolcu ve yaya %99 hata yapıyoruz. Kurallara uymuyoruz.
00:53Dolayısıyla şimdi metrobüste de bir İstanbul'da bir günde 9 milyon toplu ulaşım yolculuğunun 1 milyonuna yakınlık taşıyor.
01:01Bu kadar bir günde 1 milyon yolcu taşıyan bir sistemi sürücüye emanet ediyoruz.
01:07Bu sistem bu şekilde olmaya devam ederse üzülerek bu kazalarda olacaktır.
01:13Bu kazayı bir inceleyelim mi? Bu kaza nasıl oldu en baştan? Son Harami Dere'de olan bir kaza.
01:18Bir ölü var. Bakın dikkat edin. Eğer bir yeterli takip mesafesi olmuş olsa buna göre de fren...
01:26Yavaşça ilerliyor aslında ama uyuyamı kaldı daha mı?
01:29O hıza rağmen bıraktığı mesafe yetersiz olduğu için gelip çarpıyor.
01:34Dolayısıyla o bizim önerdiğimiz kısmı otonom sistem devreye girdiğinde kendi otomatik frene geçecek.
01:41Bizim bugün yeni nesil araçlarda var. Araç frenleme yapıyor. Siz dalgın olsanız da sürücü.
01:48Bunu bir otomobilde bu sistemi yapıyoruz. Bu kadar yüksek standartlı bir toplu ulaşım sisteminde yapmamız lazım.
01:54Peki hocam araçlar kapasitesinin çok üzerinde mi yolcu taşıyor?
01:58Araçlar kapasitesinin çok üstünde yolcu taşıyor. Bunun 300-400 binlik kapasitesi 3 katına çıkmış.
02:04Bunu metrobüslerdeki kalabalıktan görüyorsunuz. Tek ayak üstünde gidiyor.
02:08Hani konfor şartları bir tarafa, bir taraftan da araçların ortalama yaşı 700'ün üzerinden metrobüs aracı var.
02:169-10 yaş üzerinde. 10 yaşın üzerinde olması da yaş olarak değil, kilometreye baktığımızda bazı araçlar 2 milyon kilometre yapmış.
02:25Bu çok önemli bir kilometre. Her ne kadar bizim işte B1 bakımımız var, YTT, B2, B3, B4 tamam.
02:3330 bin bakıma, 60 bin, 120 bin, 240 bin kilometre bakıma ama artık milyon kilometreye gelen aracın ne yapılması lazım?
02:41Mutlak surette yenilenmesi lazım. Zaten aracın hem yenilenmeye hem sistemin yenilenmesine ihtiyaç var.
02:47Çünkü ne olacak? Bu kazalar bu şekilde sürücü marifetiyle yönetilirse kazalar olmaya devam edecek.
02:54Bakın şu anda da çok anlamlı bir gün. Terörsüz Türkiye diyoruz. Trafikte de bir terör var.
03:00İşte kurallara uymuyoruz. Trafikte her gün geçen seneki rakamlar bir günde 17'den fazla kişi hayatını kaybediyor.
03:09Türkiye Cumhuriyeti'nin 2053 hedefi var. Sıfır can diyor.
03:12Dolayısıyla bütün bu hedefe ulaşabilmemiz için hakikaten sıfır can kaybının olduğu bir trafik için de böyle en azından bu kadar yüksek yolcu taşıma kapasiteli sistemlerin mutlak surette teknoloji desteğini alıp bir otonoma veya kısmı bir otonom sisteme getirmemiz şart.
03:3040 yılı aşkın süredir bu işlerle ilgilenen birisi olarak bunları paylaşmayı da bir görebiliyorum.
03:36Zaten sadece televizyon kanallarından değil az önce de söyledim. İlgili bilimlerle de görüşüyorum. Onları bir araya getirip bir adımlar atılmasına yardımcı olmaya çalışıyorum.
03:47Peki hocam metrobüs filosunun yaşının önemi nedir? Ne kadar büyüklükte olmalı? Yani o yaşı da önemli mi? Neden?
03:54Şöyle söyledim ya biraz önce de burada 700'ün üzerinde var. Hepsinin yaşı aynı değil. İlk alınanlar 10 yaşı geçmiş. Yeni alınanlar var.
04:03Ama ortalama yaş demek ki onun üzerinde. Esas kilometreye bakmak lazım. Milyon kilometre, iki milyon kilometre artık yani bir önemli bir risk taşıyor.
04:14Ne? Bu tip araçların fren riski var. Yanma riski var. Bunları da bundan önceki kazalarda gördük. Kazalar madde hasarlı olabiliyor.
04:24Yaralanmalı oluyor. Ölümlü kazı oluyor. Ölümlü kazalar olduğu zaman yaralanmalı kazalar.
04:29Adli bir soruşturma var. Yargı süreci var. Orada bilirkişi raporlarıyla net çıkıyor.
04:35İşte hepsine baktığımız zaman genelde bunların sürücü hatası olduğu görülüyor.
04:40Dolayısıyla o sürücü hatasını mutlak surette teknolojiyle desteklememiz lazım.
04:45Yani sürücü hata yaptığı zaman teknoloji diyecek kaptan bey dur ben devredeyim diyecek sistem olması lazım.
04:51İnteraktif uyarı ve interaktif denetim sistemi dediğimiz yazılımıyla, araç içindeki donanımlarıyla, yol kenarındaki donanımlarıyla yani bunun inşallah o cuma günü yapacağımız toplantıdan sonra bunu bu kısmı otonom hale getirdiğimiz an bu şekilde kazaları inşallah artık görmemiş olacağız.
05:11Hocam son kez şöyle bir kazaya bakacak olursak, kazayı yorumladığımızda şoför mü yorgun yoksa araç mı yorgun diye sorduğumda ne dersiniz? Şöyle ekrana bakarak anlatır.
05:22Yani burada baktığımız zaman son kazada aracın yorgunluğunu zaten kilometresinden, yaşından biliyoruz ama bu kazanın nedeni tamamen sürücü zaten ifadesinde de ifade etmiş.
05:33Yani o mesafeyi ayarlayamamış bir uyuma durumu olmuş olabilir.
05:38Bunun zaten adli süreç devam ediyor, o bilgiler var.
05:43Ama geçmişte sonuçlanmış olanlara baktığımız zaman sürücü çıkıyor.
05:48Türkiye'nin geneline baktığımız zaman da tekrar söylüyorum, sürücü hatası Türkiye geneli yüzde doksan, yolcu yaya koyduğumuz zaman doksan dokuz, öbür yüzde birinin hepsi araca ait olsa yüzde bir bile değil.
06:03Yani demek ki esas kazanın asli nedeni sürücü hatası.
06:08Peki hocam çok teşekkürler tüm bilgiler için.
06:11Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı ile birlikte yaşanan metrobüs kazalarını yorumladık.
06:16Sürücüler mi yoksa araçlar mı yorgun diye konuştuk, sözü tekrar stüdyoya bırakalım.