İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Buca Eğitim Fakültesi Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Semenderoğlu, iklim değişikliği ile yıllık sıcaklık ortalamalarının giderek artmasının orman yangınlarında artışa neden olduğunu belirtip, "Önlem amacıyla kızılçam gibi tutuşması kolay olan ağaçların aralarına yanması daha zor olan, dalları sık olduğu için yangın sırasında içeriye havanın pek giremediği servi ağaçları dikilebilir" dedi.
00:00Orman yangının olması için üç ana unsurun bir araya gelmesi gerekiyor.
00:05Bunlar yanıcı maddeler ki bunlar ormanda bulunan canlı ağaçlar veya onların ölü artıkları, ölü örtü dediğimiz kısımları.
00:13Oksijen ya da hava diyebiliriz buna.
00:15Bir de sıcaklık.
00:17Üçü bir araya geldiği zaman yaz mevsiminde bir de nemin çok düşük olması durumlu.
00:23Tabi bunu ekstralar da ekleyebiliriz.
00:25Mesela rüzgar, özellikle kuru rüzgarlar bunu eklendiği zaman orman yangını çıkması için her şey hazır demektir.
00:32Bir bahane arıyor demektir.
00:33O zaman bu bahane ne olacak?
00:36Bu da bu yanıcı madde dediğimiz nesnelerin bunlar ibreler olabilir, kuru dallar, kuru otlar olabilir.
00:43Yaklaşık 230 dereceye kadar çıkmasının sağlanması gerekiyor.
00:46Bu da bir izmarit olabilir ya da terk edilmiş, söndürülmemiş bir mangal ateşi olabilir.
00:52Buna benzer cam onlar da belki olabilir ya da yıldırım olabilir, doğal sebepler de olabilir.
00:59Bu gibi tutuşturucu ya da yanma sıcaklığını oluşturan faktörler eklendiği zaman orman yangını çıkar.
01:06Ona orman yangını dememiz için kontrolden çıkmış olması gerekiyor.
01:10Yani herhangi bir ateş değil de kontrolden çıkmış ateş ne oluyor?
01:15Orman yangını şeklinde tanımlanabilir.
01:17Türkiye'nin orman varlığı açısından baktığımız zaman ormanlarımızın sahil bölgelerinde yoğunlaştığını görür.
01:23İç bölgelere doğru ormanlarımız azalır.
01:26Kıyı bölgelerinde işte Karadeniz bölgesi, Marmara, Ege ve Akdeniz sahil bölgelerinde orman varlığımızın olduğunu söyleyebiliriz.
01:32Ama orman yangını dediğimiz zaman esas riskli kısım Ege ve Akdeniz.
01:37Yani Akdeniz ikliminin görüldüğü yazın sıcak ve kurak 5-6 ay gibi bir zaman aralığının olduğu döneme sahip iklim bölgeleri akla gelir.
01:48Kısacası Türkiye'deki ormanların Ege ve Akdeniz sahillerindeki kısımları riskli alanlardır.
01:55Diğer bölgelerde yangın çıkabilir ama o kadar hassas değillerdir yangına karşı.
02:01Bunun dışında türler de önemli.
02:04Şimdi Ege ve Akdeniz sahillerine baktığımız zaman herkesin bildiği bir bitki örtüsü vardır.
02:10Yani bu sıcak dönemde kuraklığa adapte olmuş, susuzluğa dayanıklı ormanlar.
02:16Bunlar kızılçam ormanı dediğimiz ormanlar.
02:19Burada bahçemizde de görebilirsiniz arka tarafta kızılçamlar tek tük mevcut.
02:25Bunlar bol kozalaklı bir de çok kapalı değil.
02:29Yani bakın arada böyle boşluklar var.
02:32Havanın girmesi için çok müsait, tutuşmaya çok müsait.
02:35Bakın orada başka bir çam türü var fıstık çamı.
02:38O böyle kapalıdır.
02:39Kolay kolay kızılçam kadar hızlı yanmaz.
02:42Bu çam dediğim, kızılçam dediğimiz türlerde sahillerde yaklaşık 0 metre ile 800 metre, 1000 metre arasındaki ormanları oluşturur.
02:53Yani Antalya, İzmir, Çeşme, Muğla sahillerinde gördüğümüz ağaçlar bu kızılçam ağaçlarıdır.
03:03Bundan başka bir de yine Akdeniz'e özgü çalı toplulukları var.
03:08Bunlara da biz maki diyoruz.
03:10Çeşitli türlerden oluşan bir formasyon bu.
03:13Mesela benengiç, keçi boynuzu, defne, yabani zeytin gibi türler.
03:20Bunlar da kolay yanan türlerdir.
03:22Ve yanmaya karşı adaptasyon özellikleri gösterirler.
03:26Yangınlar bu sahalarda çıkar.
03:28Kızılçamlar bu iklimin, Akdeniz ikliminin diyelim, en böyle iyi gelişen, bu ortamda en iyi gelişen ağaçlarıdır.
03:37Ama işte yangına karşı da çok hassastırlar.
03:40Bu ortamda çok hızlı büyürler.
03:42Ekonomik değerleri yüksektir.
03:44Çünkü çok çabuk bir şekilde keresle elde edilir bunlardan.
03:48Ama bir takım özellikleri de yangınla beraber evrilmiş olduklarından diyelim.
03:54Mesela bunlarda çıra vardır içlerinde.
03:57Yanma, mesela insanlar bunları bir ocakları tutuşturmak için kullanırlar.
04:00Bu ağacın kendi yapısında vardır.
04:02Reçine vardır, yanıcıdır.
04:03İbreleri su oranı çok düşük, yanmaya çok müsaittir yeşilken bile.
04:08Yere dökülmüş ibreleri yanmak için çok uygun bir ölü örtü oluşturur.
04:14Bu gibi özellikleri onu yangına hassas yapar.
04:20Ayrıca ağaç da zaten arada sırada, Kızılçam ormanları yaşlandığı zaman artık böyle ışık ormanın altına inemez, kendini ağaçlar yeniyemez.
04:30Yanma ihtiyacı duyarlar.
04:32Son yıllarda üç bini geçti.
04:34Yılda ortalama çıkan yangın sayısı giderek artıyor.
04:39Artı, evet, yılda birkaç kere büyük yangın denilen, mesela bir yangında beş bin hektar ya da daha fazla alan yanarsa biz ona büyük yangın diyoruz.
04:51Bu tür yangınlar çoğaldı, hatta beş bin hektarı çok üzerine çıktı.
04:56Normalde yılda yedi, sekiz bin hektar orman yanarken bir yangında sadece beş bin hektar ve fazlası yandığı zaman bu büyük yangın oluyor.
05:03Bunu örnek göstermek gerekirse, geçen sene Yamanlar Dağı'nda uzun süren yangınlar oldu mesela.
05:12Artık gerçekten iklim değişiyor.
05:15Yıllık sıcaklık ortalamaları artıyor.
05:17Ekstrem sıcaklıklar çok fazla yürürmeye başlandı.
05:20Sıcaklık dalgası denilen, böyle o dönemlerin maksimum sıcaklık ortalamaların çok üzerine sıcaklıklar.
05:29Kırk iki, kırk üç, kırk dört, bu gibi sıcaklıklar üç gün, hatta beş gün ve daha fazla süreyle devam etti.
05:37Hatta iki bin yirmi yirmi yılında bu yüksek sıcaklıklar on günden fazla devam etti.
05:44On beş gün devam etti.
05:46Bu gerçekten aşırı sıcak koşullar.
05:51Bu neye sebep oluyor?
05:52Aşırı boğarlaşmaya, yanıcı maddelerin iyice nemini kaybetmesine, artı havanın nisbi neminin çok düşmesine, düşmesi ne anlama geliyor?
06:02Yanmayı korulaştıran bir durum.
06:05Yani havadaki nisbi nem yüzde seksen olduğunda yüzde yirmi daha nem olsa yoğuşma gerçekleşecek, yağış başlayacak demektir.
06:15Ama yüzde yirminin altına düşüyor.
06:18Yani yüzde yirminin altına düştüğü zaman nisbi nem, inanılmaz bir havada nem açığı ortaya çıkıyor.
06:24Bu da inanılmaz bir boğarlaşmaya yol açıyor, kurmaya yol açıyor.
06:28Tutuşma olayını kolaylaştırıyor ve bu günlerce devam ediyor.
06:31Buna ilave eden sıcak rüzgarlar, yani hava koşulları.
06:35Bu da şeyden, şöyle söyleyeyim, Toroslardan Akdeniz sahillerine, bizim fön rüzgarı dediğimiz kurutucu rüzgarların devamlı esmesi.
06:49Bu da Kuzey Denizi'nden Basra Alçak Basınç Merkezi'ne devamlı bir hava akımı var yaz aylarında.
06:56Biz buna Etezyen diyoruz.
06:57Bu rüzgarlar, göller yöresini aşıp Akdeniz sahillerinin Antalya'ya inerken, oradaki yüksek dağlardan, Toroslardan, ki yani 3000 metre aşıyor her yer bu dağlar.
07:08Dik yamaçtan hızla aşağı inerken, her 100 metrelik bir derece kadar sıcaklığı artıyor.
07:13Bu sıcak ve kuru rüzgarlar, yangınların oluşmasını sağladığı gibi bir de yayılmasını da kolaylaştırıyor.
07:22Bu koşullar altında, böyle süper bir yangın diyelim, çok kötü bir şey ama gerçekleşti ve bunların sıklaşacağını tahmin ediyoruz artık bundan sonra.
07:32Çünkü iklim bu halde doğru dönüşüyor.
07:35En kesin tedbir, ormana giriş yasağı.
07:38O da 1 Mayıs'tan itibaren başlıyor sanırım 1 Kasım'a kadar ya da 31 Ekim'e kadar devam eden bir süre.
07:46Bu iyi bir tedbir ama yeterli değil.
07:49Belki de bu yangının, yangın üçgeni dediğimiz üçgenin bir parçası olan yanıcı madde.
07:58Yani ormanların altında biriken ölü örtü, bunların ortadan kaldırılması belki maliyetli gibi görünüyor ama
08:05en ucuz ve en ekonomik, en etkili yöntem belki de budur.
08:10Bunun yapılması belki etkili olur.
08:12Bunun dışındaki önlemlerin arttırılması lazım.
08:13Yani artık böyle 7-8 bin, 10 bin hektarlık yangın alanlarının ötesine geçtik.
08:20Çok aşırı yangınlar olabilir.
08:22Buna da teknik olarak daha hazırlıklı olması lazım devletin, kurumların.