İstanbul Ümraniye'de yaşayan 31 yaşındaki Seher Bulut, eşi Murat Bulut'u mide kanseri nedeniyle 2 yıl önce kaybetti. İddiaya göre, evlenirken kayınpederi tarafından verilen evde iki çocuğuyla yaşayan Bulut, eşi öldükten sonra evden çıkması için baskı ve tehditlere maruz kaldı. Bulut, "Kayınpederim hepimiz evlenirken bize ev verdi. Ben yaşarken size tapuyu vermem, ben ne zaman ölürsem devlet zaten üçe bölecek o zaman herkes hakkını alır' dedi. Biz de buna hiçbir zaman karşı çıkıp tapu istemedik. Bu evde oturmaya ihtiyacım var. Tek başına iki tane çocuğa bakıyorum. Kaynanam bana dava açmış. Benden 100 bin lira tazminat isteniyor" dedi. Bulut eşinin yakınlarının kapıya gelerek tehdit ettikleri anları cep telefonu kamerasıyla kaydedip, şikayetçi oldu.
01:01Bulut, eşinin ailesi tarafından evden çıkarılmak istendi. Bulut mahkemeye başvurdu, kayınpeder kapıya dayandı, ölümle tehdit etti.
01:111105-2023 tarihinde eşimi kanser hastalığından kaybettik. Bu süreçte ailesinin olan tavırları sürekli bize karşı değişti.
01:20Ölümü gerçekleştirmeden önce sürekli eşimin hastanede odasına gelip, abi bize vekalet ver, seni başka bir yere götüreceğiz, başka hastaneye taşıyacağız vs. diye bu süreci başlattılar.
01:32Doktorla konuştuğumuzda doktorlar bize herhangi bir çaresinin olmadığını, bir hastane değişikliğinin gerekli olmadığını söylemişlerdi.
01:39Eşim de o yüzden kendilerine vekalet vermedi. Bu süreçte sürekli bana karşı saldırgan tavırları devam etti. Sürekli ben bu insanların saldırılarına maruz kaldım.
01:49En son yine evimde kaynım tarafından saldırıya uğradım. Kendilerinin akrabaları da buradaydı o sırada. Hatta kadın korkudan baygınlık geçirdi.
01:57O süre hastane süreçlerimiz, acılı bir süreçte olduğumuz için benim gidip hiç şikayetçi olma gibi bir düşüncem olmadı.
02:03Eşimin ölümünün gerçekleştiği gün kaynım, kayınpederim, kaynanam tarafından saldırıya uğradım hastanede.
02:09Sanki ölümüne ben sebep olmuşum gibi hiçbir zaman beni ne cenazeye kaptılar ne bir şeye. Hep böyle ben ayrı durdum, onlar ayrı.
02:17İki tane küçük kızım var, biri 5 yaşında, biri 4 yaşında. Onları bile evlerini almamaya başladılar.
02:23Eşimden kalan bir araba vardı. Ben o arabayı değiştirdim.
02:27Çünkü benim kızımın kapının önünde görünce anne bak babam gelmiş.
02:30O arabayı babasının bildiği için. Sürekli böyle yapıyordu.
02:34Ben de o psikolojik baskıda şeyde olduğum için arabayı değiştirdim.
02:39Ondan sonra sürekli yok sen arabayı kime sattın, nasıl sattın?
02:42Baskılar yapmaya başladılar. Yaş falan kullanmaya başladım.
02:46Çünkü psikolojim çok etkilendi. Hem eşimi kaybettim, hem çocuklarım babasız kaldı.
02:50Hem de ailesinden böyle tepkiler görünce. Uyap'tan bir mesaj geldi tahliye mahkemesiyle alakalı.
02:57İşte ara bulucu aradı, bana konuyu anlattı.
02:59Ben de oturduğum bu evde kiracı olmadığımı söyledim.
03:03Çünkü kayınpederim hepimize evlenirken ev verdi.
03:05Ben yaşarken size tapuyu vermem. Ben ne zaman ölürsem zeya zaten devlet 3'e bölecek.
03:11O zaman herkes hakkını alır.
03:12Biz de buna hiçbir zaman karşı çıkıp tapu vesaire istemedik.
03:16Ben eşimin ölümünden sonra da tabii ki bana herhangi bir çık demedikler için bu evde oturmaya devam ettim.
03:22Sadece bana karşı böyle işte psikolojik baskıları, tehditleri vesaire oluyordu ama
03:27kaynanam ve kayınpederim İstanbul'da olmadığı için ben kayınlarımın yaptıklarını çok ciddiye almıyordum.
03:32İhtiyacım var benim bu evde oturmaya. Tek başıma iki tane çocuğa bakıyorum, büyütmeye çalışıyorum.
03:37Mahkeme kağıdı geldi bana.
03:38Kaynanamın bana açmış olduğu bir dava.
03:41Hem benden 100 bin lira tazminat parası isteniyor.
03:45Ben bu evde kiracıymışım.
03:47Defalarca beni telefonla aramış, bana rica etmiş.
03:50Ama ben hiçbir şekilde buradan çıkmam demişim.