• 3 hafta önce
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’ndaki nöbette; “Burada meselenin sadece Esenyurt olmadığını da çok iyi biliyoruz. Esenyurt’tan İstanbul’a, İstanbul’dan bütün Türkiye’ye bir mesaj verilmeye çalışılıyor. Bunun çok net farkındayız. Siyaset, yargıyla dizayn edilemez” dedi.
Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: MEHMET ÇALPAR
(İSTANBUL) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'ndaki nöbette; "Burada meselenin sadece Esenyurt olmadığını da çok iyi biliyoruz. Esenyurt'tan İstanbul'a, İstanbul'dan bütün Türkiye'ye bir mesaj verilmeye çalışılıyor. Bunun çok net farkındayız. Siyaset, yargıyla dizayn edilemez" dedi.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanarak yerine kayyum atanmasına karşı CHP'lilerin ilçede başlattığı nöbet devam ediyor.

hbrlr1.com/ctalfallkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Çok kıymetli Esen Yurttular
00:12Çok kıymetli Esen Yurttular, değerli basın emekçileri ve
00:17sevgili dostlarım, Cumhuriyet Halk Partililer, demokrasiye
00:21inanan bütün yurttaşlarımız. Burada önemli bir nöbeti
00:25sürdürüyorsunuz. Hep birlikte sürdürüyoruz. Bir adalet
00:29nöbetindeyiz, bir demokrasi nöbetindeyiz. Bugün on Kasım
00:34ülkemizin ve partimizin kurucusu, büyük önderimiz
00:38Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikal etmesinin
00:42seksen altıncı yıldönümü. Kendisini saygıyla, şükranla,
00:47minnetle anıyoruz. Ve ona bir borcumuz var. Cumhuriyetin yüz
00:53birinci yılını kutladık. Ve Cumhuriyetimizin yüz birinci
00:57yılını kutlarken şunun çok net farkındaydık. Atatürk'ün ilke
01:03ve devrimleri ışığında bu ülkeye sadece kağıt üzerinde
01:08sadece anayasada cumhuriyet yazan değil. Ama o cumhuriyetin
01:13hem seçme seçilme hakkının güvence altına alındığı hem de
01:18demokrasinin bütün bütün unsurlarıyla yaşayabileceği bir
01:22geleceğe sahip olması için hep beraber mücadele etmek bizim
01:26büyük Atatürk'e olan görevimizdir, borcumuzdur. Ve
01:31Cumhuriyetimizin yüz birinci yılını kutlamışken bütün
01:34olumsuzluklara rağmen umudu hep beraber birbirimizde
01:39mücadelemizde bulmuşken hemen arkasından Esenyurt'ta bir
01:45olumsuzluk yaşadık, hepimizi kaygıya sürükleyen bir olay
01:48yaşadık. Profesör Doktor Ahmet Özer kendisi hayatı boyunca bu
01:54ülkede devlet kurumlarına, üniversitelere, bilim dünyasına
01:59hizmet etmiş olan bir akademisyendir. Kendisi bu
02:03ülkede insanlarımız barış içinde hep beraber huzur içinde
02:08yaşayabilsin diye aklını, fikrini, bütün çabasını
02:13ortaya koymuş olan çok kıymetli bir bilim insanıdır. Ve Ahmet
02:18Özer şu an hiç hak etmediği halde hem usulen hem dosyasının
02:24içinde büyük yanlışlar sonradan konularak çok büyük yanlışlar
02:30yapılarak cezaevine konulmuştur. Profesör Doktor
02:35Ahmet Özer Esenyurt Belediye Başkanı oldu ve bugün
02:40milletvekillerimizle, örgütümüzle, gençlik, kadın
02:43kollarımızla, belediye meclis üyelerimizle, ilçe
02:46başkanlarımızla, milletvekillerimizle hep beraber
02:49Esenyurt'un sokaklarını gezdik arkadaşlar. Esenyurt'un
02:54sokaklarında Esenyurt'un esnafında tek bir görüş var.
02:58Bizim duyduğumuz. Soruyoruz nasılsınız, iyi misiniz diye.
03:03Önce esnafımız buna da şükür diyor. Nasıl nasıl işler diye
03:09soruyoruz. Vallahi size onların anlattıklarını anlatsam herhalde
03:13burada nöbetimizin sonuna kadar Türkiye'nin ekonomik sorunlarını
03:17konuşuruz. Insanımızın derdi bellidir. Insanımızın
03:22adaletsizlikle bir derdi vardır. Insanımızın işsizlikle
03:27bir derdi var. Insanımızın hayat pahalılığıyla ilgili bir
03:31derdi var. Ve bütün bunlar varken
03:36bütün bunlar varken iktidarın görevi iktidarın görevi
03:44halkımızın bu sorunlarını çözmektir. Ve Esenyurt
03:48Belediyemiz Ahmet Başkanımızın döneminde özellikle kısa bir
03:53süre içinde büyük hizmetler yaptığı için Esenyurt halkında
03:57büyük bir büyük bir takdir toplamıştır. Büyük bir sevgi
04:02toplamıştır. Hepimiz bunları gördük. Ve esnafımız
04:07vatandaşımız şunu söylüyor. Diyor ki ben Cumhuriyet Halk
04:11Partisi'ne oy vermemiş olabilirim. Ben vermedim diyen
04:15vatandaşlarımızla konuştuk. Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy
04:19vermemiş olsam bile Ahmet Başkan'a bu yapılanları asla
04:24doğru bulmuyorum diyor vatandaşımız. Cumhuriyet Halk
04:27Partisi'ne oy vermiş olan vatandaşlarımızla konuştuk.
04:31Diyorlar ki başka bir yerde oy kullanan vatandaşın oyu oy da
04:36benim oyum oy değil mi diye soruyor vatandaş. Aynısını
04:41Mardinli vatandaşlarımız da soruyor. Aynısını Halifeti'deki
04:46vatandaşlarımız da soruyor. Aynısını Batman'daki Mardin'deki
04:51vatandaşımız da soruyor. Şimdi siz bir şey yapıyorsunuz.
04:55Diyorsunuz ki al sana temiz kağıdı. Seçime girebilirsin.
05:01Şimdiye kadar hiç suç işlememişsin. Yani sadece adli
05:06sicil kaydın temiz değil. Şimdiye kadar hiçbir suç
05:10işlememişsin diyor devlet. Ondan sonra seçime giriyor.
05:15Seçime girdikten sonra vay sen misin? Bir Kürt vatandaş
05:19olarak, bir Kürt akademisyen olarak seçimi kazanan Esenyurt
05:24Belediyesi'ni kazanan sen misin? Kent tuzlaşısı yapan o
05:28zaman ben seni sana karşı itibar suikasti yaparım diyen
05:33bir anlayış var karşımızda. Başkanımızın evini sabahın
05:37beşinde basanlar. Ondan sonra aramalar yaparken hem
05:42belediyede hem evinde aramalar yaparken hiçbir usulü
05:46güvenciye saygı duymadan bunu yapanlar yanına avukatının
05:51girmesine arama sırasında avukatının girmesine izin
05:55vermeyenler el konulan dijital kayıtların imajının alınmasına
06:01bile izin vermeyenler şunu çok iyi hatırlamalıdır. Türkiye
06:06geçmişte böyle olaylar yaşadı. Ergenekon balyoz davalarında
06:11gördük. Birçok toplumsal davada bunu gördük. O zaman da çok
06:16büyük davalar açıldı. Çok sanıklı davalar açıldı. Çok
06:20telefon konuşması üretildi. Çok kanıt ortaya konuldu. Ama o
06:26kanıtlar düzenlenmiş kanıtlardı. Bunlar er ya da
06:30geç ortaya çıktı. Ve o zamanlar bu büyük davaları açıp
06:35insanlarımızın itibarına saldıranlar hukuku bir gecede
06:40bir sabah şafak operasyonuyla kenara atmayı cüret edenler
06:45birilerine diyorlardı ki bu kahraman bir savcıdır
06:49diyorlardı. O kahraman savcılar sonra birileriyle kartopu
06:54oynadılar. Sonra o kartopu oynayanlara bile neden bununla
06:58kartopu oynadın diye mahkemelerde sorular soruldu.
07:01Türkiye bunları yaşadı. Türkiye gezide polislerin gençlerin
07:07çadırını yaktığı günleri de yaşadı. Arkasından gençlerin
07:12mücadelesini de gördü. Hiç geri adım atmayanları gördü. Ama
07:17diğer tarafta kanunsuz emir verenlerin kanunsuz emirleri
07:22uygulayanların bu ülkeden nasıl apar topar kaçtığını da gördü.
07:27Bunları niye söylüyoruz? Bakın bütün bu olumsuzluklara rağmen
07:32birileri var ve birileri doğruları söylüyor. Bizler
07:36bugün elimizde bir kitapçık Ahmet Başkan'la ilgili ne kadar
07:41yalan söylendiyse kamuoyunda ne kadar soru işareti çıkarılmaya
07:46çalışıldıysa hepsinin cevabını dava dosyasından tek tek veren
07:51bir kitapçığı vatandaşlarımıza dağıttık. Vatandaşlarımız da
07:55dosyanın içeriğini de konuştuk. Ama yarın bir gün buradan
08:01aldığı emirleri uygulayanlar kanunsuz emirleri uygulayanlar
08:05ve daha önemlisi o koltuklara oturup o ilk günden
08:10fotoğrafları hiç utanmadan çektiren kayyum başta olmak
08:13üzere. O kayyumu buraya atayanlar başta olmak üzere.
08:17Cumhurbaşkanı Erdoğan o hiçbir şeyden haberi yok denilen
08:21Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere. Şunu çok iyi
08:25bilsin. Vatandaşlarımız bugün umutsuzluğa kapılıyor gibi
08:29görünüyor olabilirler. Ama burada nöbet tutanlar var.
08:32Burada adaletin ve demokrasinin nöbetini tutanlar demokrasi için
08:37direnenler var. Benzer bir umutsuzluğu daha önce
08:40yaşamıştık. Ne olmuştu? İstanbul'da seçimler iptal
08:44edildi. Ne kadar fark vardı? Tekrar tekrar sayım yapıyorlardı
08:49hatırlarsınız. On üç bin fark vardı. Seçim iptal edildi.
08:53Vatandaş kime oy vermişti? Ekrem İmamoğlu'na oy vermişti.
08:57Ne oldu? Biz senin oy verdiğin belediye başkanını tanımıyoruz
09:03dediler. Ve seçimi iptal ettiler. Ondan sonra ne oldu?
09:07Bir geçici kayyum kendisi İçişleri Bakanı şu anda. O
09:11mazbatayı teslim etmek zorunda kaldılar. Ve iyi bir liderlikle
09:17kararlı bir siyasi iradeyle halkımız direndi. İstanbul
09:22kendi oylarına sahip çıktılar. Ve tekrar yapılan seçimde o on
09:27üç bin fark ne oldu? Hepimiz hatırlıyoruz. Sekiz yüz bine
09:31çıktı. Yani İstanbullular kendi iradesine sahip çıktı. Ve
09:36geçtiğimiz yıl bir cumhurbaşkanlığı ve genel
09:39seçimler yaşadık. O günlerden sonra hep beraber çok üzüldük.
09:43Gerçekten çok üzüldük. Cumhuriyetimizin yüzüncü
09:47yılında bir seçimi kazanamamış olmanın Türkiye'de adaletsizliğe
09:53ve ekonomiye olan vereceği zararı hepimiz gördük ve buna
09:57çok üzüldük. O günlerde de büyük bir

Önerilen