Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaymakamlara seslendi: Kimseye 'devlet nerede' dedirtmeyeceksiniz

Milliyet

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaymakamlara seslendi: Kimseye 'devlet nerede' dedirtmeyeceksiniz izleyin - Milliyet Dailymotion'da

Transcript

00:00Değerli arkadaşlar, burada bir hususun altını çizmekte fayda

00:05olduğu kanaatindeyim. Biz millet olarak tarih boyunca

00:09nice büyük devletler kurduk. Asya bozkırlarından Afrika'nın

00:16kızgın çöllerine Akdeniz'in bir ucundan Hint Okyanusu'na

00:21kadar milyonlarca kilometre karelik alanı atlarımızın

00:27nal sesleriyle inlettik. Sınırları bir dönem Afrika'dan

00:32Avrupa'nın ve Asya'nın ücra köşelerine uzanan

00:37devletlerimizde himayemiz altında yaşayan farklı

00:41inançlardan milyonlarca insanı barış, huzur ve esenlik içinde

00:47yönettik. Tarihte kurduğumuz devletlerin iki taşıyıcı

00:54şutunu oldu. Bunlardan ilki mülkün temeli olan adalet diğeri

01:02de merhametti. Aynı durum bugün de geçerlidir. Türkiye bir hukuk

01:09devletidir. Medeniyetimizde bir merhamet medeniyetidir. Adaleti

01:18yücelttiğimiz ölçüde devleti yüceltir, merhametle muamele

01:24ettiğimiz ölçüde insanımızla devletimiz arasındaki bağı

01:29sağlamlaştırırız. Devlet ile millet arasındaki mesafe

01:34açılırsa o zaman da kamu olarak yaptığımız hizmetlerin hiçbir

01:40anlamı olmaz. Biz her iki tecrübeyi de yakın tarihinde

01:47yaşamış bir ülkeyiz. Bakınız devletle millet arasında duvarlar

01:55ören devletle milleti farklı konumlara yerleştiren elitist

02:01zihniyetin ülkemize çok büyük zararları oldu. Milli iradenin

02:07askıya alındığı dönemlerde devlet vatandaşlarının bir

02:12kısmını tehdit kaynağı olarak gördü. Dış görünüşüyle kılık

02:18kıyafetiyle kadınların başörtüsü erkeklerin saçı ve

02:24sakalıyla çok uğraştılar. Irticacı, takunyalı,

02:31tarikatçı, cemaatçi, layık, antilayık, ilerici, gerici

02:37diyerek insanlarımızı birbirine düşürmeye

02:41çalıştılar. Sırf inancını özgürce yaşamak istediği için

02:47sırf anasının dilini konuştuğu için milyonlarca vatandaşımız

02:52ötekileştirildi, ötelendi, maalesef haksızlığa ve

02:58hukuksuzluğa maruz bırakıldı. Bunun bedelini ise demokrasimiz

03:03ödedi. Devletimiz ve milletimiz ödedi. Bir gerçeği

03:09sizlere burada tekrar hatırlatmak istiyorum.

03:13Vatandaşına üstten bakan vatandaşların bir kısmını

03:18tehdit kaynağı gören bürokratik oligarşinin devlet

03:24tasavvurumuzda yeri yoktur.

03:33Devlet milletinin hizmetindedir. Kamu görevlisi

03:39de milletin hizmetkarıdır. Devlet yönetiminde bizim

03:45rehberimiz ve pusulamız insanı yaşat ki devlet yaşasın

03:51ilkesidir. Osmanlı'yı altı asır boyunca ayakta tutan temel

03:57ilke işte budur. Devletimizin taşıyıcı kolonu olan bu

04:03ilkeden en küçük bir tavize en küçük bir sapmaya izin

04:08veremeyiz. Yirmi iki yıldaki tüm çabalarımıza rağmen görev

04:15yapacağınız yerlerde hala buna mugahir uygulama varsa

04:20değiştirmek milletle devleti yakınlaştırmak,

04:24kucaklaştırmak kaynaştırmak sizlerin öncelikli vazifesidir.

04:32Hatırlatmak isterim ki bulunduğunuz makam devletin

04:38sadece otoritesini sadece gücünü değil aynı zamanda

04:44kerim vasfını da göstermenizi gerektiriyor. Dolayısıyla

04:51atandığınız her yerde devletin şefkatli, merhametli, adaletli,

04:58gülümseyen yüzü müşfik eli olmanızı sizlerden özellikle

05:06bekliyorum. Benim vatandaşıma hiçbir zaman devlet nerede

05:13dedirtmeyeceksiniz. Ihtiyacı olan vatandaşın gelip sizi

05:18bulmasını da beklemeyeceksiniz. Siz gidip benim mağdur

05:25vatandaşımı bulacaksınız. Hazreti Ömer'in hani gece kapı

05:33kapı dolaşması var ya acaba içeride ağlayan var mı?

05:40İçeriden garip sesler geliyor mu? Bunu siz yapacaksınız. Siz

05:50rastgele bir kaymakam değilsiniz. Siz işte bu kapı

05:56kapı dolaşmak suretiyle acaba içeriden garip sesler geliyor

06:03mu? Aç olanların halinden siz anlayacaksınız. Safahat'ta

06:14Kocakarı'yla Ömer şiirini şöyle bir okursanız orada

06:21gerçekten üzerimizdeki görevin ne denli büyük olduğunu çok

06:29açık ve net görürsünüz. Yeri gelecek Ömer gibi çuvalı

06:36sırtınıza vuracaksınız. Yanındaki sahabi Abbas'a da şu

06:43çömlek yoğurdu da sen al. Yağı sen al. O da sana yeter.

06:49Diyeceksiniz. Ve tekrar o kocakarının kaldığı çadıra

06:55gideceksiniz. Ona kendi elinizle çorbayı siz

07:00yapacaksınız. Yapar mısınız? Yaparsınız.

Kategori

Döküm

Önerilen