Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın annesi ile ilgili anlattığı 'çarık' anısını paylaştı

Haberler.com

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hafta sonu Rize gezisinde annesi ile ilgili paylaştığı 'çarık' anısını Erdoğan'ın yakınlarından Nermin Çetinoğlu anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, annesinin çarıklarının eskimemesi için yalınayak yürüdüğü zamanlardan şimdiki günlere gelindiğini ifade ederken aile yakınlarından Nermin Çetinoğlu da merhum Tenzile Erdoğan'ın annesiyle beraber yaşadıkları o günleri anlattı. <br>Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın annesi ile ilgili anlattığı 'çarık' anısını paylaştı<br>RİZE - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hafta sonu Rize gezisinde annesi ile ilgili paylaştığı 'çarık' anısını Erdoğan'ın yakınlarından Nermin Çetinoğlu anlattı.<br>Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta sonunu geçirdiği baba ocağı Rize'de bir dizi programa katıldı. AK Parti Rize İl Teşkilatı ile bir araya geldiği toplantıda teşkilat mensuplarına seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin gayrisafi milli hasılanın 1 trilyon 411 milyar dolara ulaştığını dile getirdi.  hbrlr1.com/cbwydtytkckckl

Transcript

00:00Cumhurbaşkanımızın annesi Tenzile hala ve onun annemin

00:04dayısının kızı. Yola çıkardılar. Annenle, annemle

00:08Tenzile hala. Onun Aron Tepesi'ne kadar yalın ayak

00:12yürüyerek giderdiler. Oradan sarıklarını kordular sepeten.

00:17Oraya kadar yalın ayak giderdiler. Ondan sonra oradan

00:22ayaklarını, sarıkları giyerdiler ayaklarına. Oraya bir

00:28Oradan ayaklarına giyerdiler. Oradan işte hamsi, tuz, böyle

00:36bir şeyleri işte kordular nedir sepetlerine. Tekrar Aron

00:42Tepesi'ne, oradan gene sarıkları çıkarır, kordular

00:45sepete, yalın ayak, Tenzile hala, annem, dayı, hala çocuklar

00:52idiler. Ondan sonra gene oraya işte o kadar yoksulluk vardı

00:59eskiden. Sarıkları suya niye kordular? Sarıklar çok sert

01:03olurdu. Sarıkları buraya suya kordular, yumuşatırlar.

01:07Ondan sonra işte yumuşatıktan sonra giyerdiler. Önerdiler

01:12Rize'ye ayaklı gitmeyelim de yani Rize daha böyle şenlikli

01:17merkez yerde olduğu için oraya ayaklarına hep gelin eğer

01:21gitmezdiler yani onun için. Yalın ayak çıkardılar. Şeyden

01:26sebep sarıklarımız oraya gidene kadar yırtılmasın diye yine

01:30yoksulluk vardı. Sarıklara bile hürmet ederdiler. Eee

01:35yoksulluk olduğundan dolayı oraya kadar gelin ayak

01:38giderdiler. Rize'ye bize gelin ayak görmesinler diye oradan

01:42giyerdiler. Tekrar gene gelin oraya gelin arkalarına sepetle

01:47gelin anamla beraber çıkardılar oradan o kadar

01:52yoksulluk vardı eskiden. Neler vardı? Kazardık işte Mısır

01:58Mısırları senede bir kazardık başka hiçbir şey yoktu. Bir

02:03Mısır kazacağız. Ondan sonra Mısır ekmeği yiyeceğiz. Şimdi

02:12çiçeği böyle geçin ortalık, bolluk, cülli, cünistanlık

02:16değildi. Eskiden hiçbir şey yok oldu. Şimdi çayımız Rize'ye

02:20Rize'yi meşhur etmiştir. Her şey elimizin altına. Ben

02:26eskiden annem annem tenzihli hala bize gelirdi. Hiç ben

02:31paranın para nasıl bir şey olduğunu bile bilmezdim. On beş

02:36yaşındaydım. Elime ben on bir lira para geçmezdi. Şimdi en

02:40küçüğümüzün elleri şeyleri, cüzdanları, para dolu,

02:45herkesin cebine telefonlar, son tabletler, bilmem neler.

02:50Şimdi çocuklar o zaman çiçeğimi miydi? O zaman yoksulluk,

02:54fakirlik hiçbir şey yok idi yani. Yoksulluk için tenzihli

02:59hala İstanbul'dan gelirdi. Çocuklarımla beraber eee bize

03:04gelirdiler. Annem gelirdi halasının kızının evine. Biz

03:09gelirdik. Tenzihli hala İstanbul'dan geldi mi? Eee

03:13Tayyip abiyi biz götürdü, Mustafa'yı götürdü. Biz ola

03:17çocuk idi. O kadar onları hürmet ederdik onlara

03:20İstanbul'dan geldi dediğine. Biz tenzihli halaya el ile çay

03:24toplamak şeye güney suya bir yeri vardı. Giderdik oraya

03:29babasıyla kalma bir yeri bir dereye. Giderdik tenzihli

03:34halaya biz çay toplamak. Annem bizi ele tuttu. Giderdik.

03:38Çocuklarla hep beraber şeye de çocukla burayı tanırdı yani

03:42şeylere gelirdiler. Dedelerinin yani anneannelerinin

03:47evinde. Biz o zaman yani tenzihli halayı çok hain

03:51severdik yani. İstanbul'dan geldiğinde annem çok şey

03:57hatır ederdi, geldi. Annemle beraber sanki böyle beğenmişti.

04:01Annem derdi ki biz onunla beraber beğenmişiz. Ondan sonra

04:05biz de öyle işte çok severdik onu yani. Şimdi bu

04:11anlattıklarından kolaysa da ben şöyle yürüyerek iki gece bir

04:19günde geldik deyince aklıma anam geldi.

04:27Anam valit sırtlarından çarşıya gelirken tabii o zaman çarık

04:40giyiyorlar ama çarığı evde giymezdiler. Aron tepelerine

04:49gelinceye kadar yanmayak Aron tepesine gelince onu suya

04:57sokar, yumuşatır, oradan çarığını giyerek çarşıya öyle

05:05inerlerdi. Bak ne günlerden ne günlere geldik.

05:13Rabbim lütfetti o anadan bizler de olduk.

05:20Mekanı cennet olsun inşallah.

05:26Şu anda gayri safi milli hasılası bir trilyon dört yüz

05:35on bir milyara çıkmış bir Türkiye var. Ve biz de tabii

05:42bundan sonraki süreci ona göre işleteceğiz.

Category

Transcript

Önerilen