“Korkarım”ı ilk duyduğum anı çok iyi hatırlıyorum;
Canım dostum Hakan Yelbiz’in Beşiktaş'taki stüdyosuna, ricası üzerine pilot vokal kaydı için gittiğimde, bu kadar güzel bir müzik duyacağımdan kesinlikle habersizdim. Aşık olduğum flamenko ve latin müzik tarzlarını bize has bir şekilde harmanlayan, dolambaçsız ve incelikler üzerine kurulmuş bir müzikti. Çok heyecanlandım. O gün ilk kez karşılaştığım Gökhan Varol’un gözlerine baktığımda aynı heyecanı hep paylaşacağım, daha uzun yıllar müzikal birliktelik kuracağım, müziğe aşık bir arkadaş kazandığımı biliyordum. Sözler tam hissettiğim gibi çok gerçek, naif ve güçlüydü; henüz tanışmadan Ayper Yelbiz'e açıkça hayran oldum. Birçok insana gidip gelen, zaman içinde farklı versiyonları yapılan "Korkarım" , bir çok serüven atlattı, 2019 yılında ‘Kuşadası Altın Güvercin Yarışması’nda ‘Bronz Güvercin’ ödülüne layık görüldü ve o ilk günden tam on yıl sonra, çekirdek kadrosuyla, eski ve yeni dostlarımızın harika katkılarıyla dinleyiciyle buluşmaya karar verdi. Bizler onu değil, o bizleri, kendi seslerini, müzisyenlerini ve varoluş zamanını seçti. Bu şarkı safi müziğin, aşkın ve hepsinden önemlisi dostluğun şarkısıdır. Bizleri bir araya getirdi; dilerim korksa da devam eden daha nice güzel yürekleri bir araya getirsin.