CHP'li Engin Altay'dan Erdoğan'a: Bal gibi diktatörsün

  • 2 yıl önce
CHP'li Engin Altay, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milletvekilerine Bürokrasiyi yıka yıka geldik sözüne tepki gösterek, "Kurum, kural tanımamak, hukuku hiçe saymak diktatörlerin davranış şeklidir. Sen buz gibi, bal gibi diktatörsün" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkenvekili Engin Altay, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Engin Altay, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidara geldiklerinde normal ambulansın olmadığı sözlerine tepki gösterdi.


Engin Altay, “Doğru Erdoğan. ‘Senden önce biz milletçe mağaralarda yaşıyorduk; Erdoğan bizi çıkardı, giydirdi, ceketimizi, pantolonumuzu, kravatımızı; evler yaptı, binalar yaptı, üniversiteler yaptı, hastaneler yaptı, bizi Erdoğan şehirlileştirdi’ desek, ‘aynen öyle oldu’ der. Kafa bu kafa” dedi. Altay, “Erdoğan’dan önce üç dört maaş alınmıyordu. Erdoğan’dan önce kimse bayat ekmek kuyruğuna girmiyordu. Bu listeyi saysam sabaha kadar sayarım. Ama bir şey daha yoktu, siyasette bu kadar yalan yoktu” diye konuştu.

Altay ayrıca Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin bürokrasiyi alaşağı ederiz sözlerini hatırlatarak, "Tabi Sayın Erdoğan durur mu? Dün milletvekillerine kahvaltı vermiş, tam olarak şöyle demiş: ‘Biz yıka yıka geldik, siz de yıkın." dedi Altay, Erdoğan bu sözlerinin diktatör söylemleri olduğunu iddia etti. Altay, "Sen buz gibi, bal gibi diktatörsün. Neyi yıkacaksın? Yıkmak yok. Yarın ağlayıp sızlamayın. Devleti zarar ettirecek işlere, milletin kör kuruşuna göz koyacak işlere imza atmayın. Keser döner sap döner" dedi.


Engin Altay’ın konuşmasından satır başları şöyle:

“İNDİRİM YİNE MİLLETTEN ÇIKACAK

Çanakkale Zaferi; bir devrin battığı, bir dehanın dünya tarih ve siyaset sahnesine adım attığı, neferinin şehit, ordusunun gazi olduğu; cumhuriyetimizin önsözünün yazıldığı bir büyük destandır. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm Çanakkale şehitlerinin önünde saygıyla eğiliyorum. Bugün aynı zamanda Şehitler Günü. Şehitlerimizi hiç akıldan çıkarmak isek bu toprakların insanlarının özgürlüğü sonsuzlaşır.

Bugün 18 Mart vesilesiyle Çanakkale’de köprü hizmete atılacak. Gerçekten, bakıldığı zaman çok güzel bir köprü, teşekkür de ederiz. Ama biz parlamentoyuz; parlamento milletin kör kuruşunun nereye, nasıl harcandığını denetlemekle görevli bir müessesedir. Köprünün çok da pahalı maliyetinin olduğunun da altını çizmek lazım. Bu köprümüzün fiyat bakımından; akılla, mantıkla izah edilemeyecek bir prosedürü çalışmış. Feribotla Çanakkale Boğazı’ndan günlük ortalama 10-15 bin aracın geçtiği bilinen gerçek. Köprü yapılınca, araç geçiş sayısının da artacağı ‘kuşkusuz’ denilebilir, mantık olarak; ama kuşkulu. Bu köprüye 45 bin geçiş garantisi verildi ve 15 eurodan. Bugün Cumhurbaşkanı, geçiş rakamı ile ilgili bir küçük indirim müjdesi verecekmiş, müjdeleri meşhur ama sözleşmede değişiklik yok. İndirim yine Hazine’den, yine milletten çıkacak. Her gün geçmeyen 30 bin aracın da 15 eurodan ödemesini Hazine yani millet yapacak.

BU YÖNETİM, KADİM DEVLET GELENEKLERİMİZİ ÇÜRÜTEN

Önerilen