Henüz sandıkları bile açılmadı… Türkiye S-400’leri satılığa mı çıkardı?
- 4 yıl önce
Ortadoğu Uzmanı ve Korkusuz Gazetesi Yazarı Hüsnü Mahalli, Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400’leri koronavirüs bahanesiyle aktive etmediğini açıklamasının gerçekçi olmadığını belirterek, “Amerika baskısı nedeniyle aktive edemediği ortada. Bir taraftan koronavirüsten bahsediyoruz, diğer taraftan ülkenin savunmasından. S-400’leri 10-15 kişi aktive edecek. Önlem alınırsa bunlar için virüs riski olmaz. Bu nedenle sundukları gerekçe inandırıcı değil” dedi. Mahalli, Türkiye’nin S-400’leri satılığa çıkardığı iddialarıyla ilgili de konuştu, bunun mümkün olmadığına dikkat çekti.
Türkiye’nin güney ve güneydoğu sınırları dünyanın en riskli bölgelerinden. Bir tarafta 2011’den bu yana adına “iç” denilen savaşın sürdüğü Suriye, karmaşanın devam ettiği Irak, diğer tarafta Libya, Akdeniz gerginliği ve Ortadoğu’nun diğer karışık ülkeleri… Tüm bunların üzerine bir de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz darbe girişimi geldi. Durum böyle olunca da, daha önce her olağanüstü durumda NATO’dan hava savunma sistemi talep eden Türkiye, kendisine ait bir sisteme ihtiyaç duydu. Önce NATO üyesi olan ABD’den Patriot almak isteyen Türkiye’nin bu talebi karşılanmadı. Ardından da Rusya’dan S-400 sistemi alındı. Kriz de bununla birlikte başladı, ABD’den artarda yaptırım kararları geldi. Ancak iktidar tüm bunlara rağmen S-400’lerin nisan ayı içerisinde aktive edileceğini ısrarla vurguladı. Fakat nisan ayı geldiğinde ise, koronavirüs salgını bahane gösterilerek, bu adı konulmamış bir tarihe ertelendi.
Peki, S-400’lerin aktive edilmemesi için salgının öne sürülmesi ne kadar inandırıcı? Türkiye’nin NATO üyesi olmasına rağmen, üye olmayan bir ülkeden, bu sistemi alması doğru bir karar mıydı? Bundan sonra ne olacak, Türkiye S-400’leri aktive edebilir mi? S-400’leri başka bir ülkeye satmak ne kadar mümkün? İşte tüm bunları Ortadoğu Uzmanı ve Korkusuz Gazetesi Yazarı Hüsnü Mahalli ile konuştuk.
Türkiye’nin güney ve güneydoğu sınırları dünyanın en riskli bölgelerinden. Bir tarafta 2011’den bu yana adına “iç” denilen savaşın sürdüğü Suriye, karmaşanın devam ettiği Irak, diğer tarafta Libya, Akdeniz gerginliği ve Ortadoğu’nun diğer karışık ülkeleri… Tüm bunların üzerine bir de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz darbe girişimi geldi. Durum böyle olunca da, daha önce her olağanüstü durumda NATO’dan hava savunma sistemi talep eden Türkiye, kendisine ait bir sisteme ihtiyaç duydu. Önce NATO üyesi olan ABD’den Patriot almak isteyen Türkiye’nin bu talebi karşılanmadı. Ardından da Rusya’dan S-400 sistemi alındı. Kriz de bununla birlikte başladı, ABD’den artarda yaptırım kararları geldi. Ancak iktidar tüm bunlara rağmen S-400’lerin nisan ayı içerisinde aktive edileceğini ısrarla vurguladı. Fakat nisan ayı geldiğinde ise, koronavirüs salgını bahane gösterilerek, bu adı konulmamış bir tarihe ertelendi.
Peki, S-400’lerin aktive edilmemesi için salgının öne sürülmesi ne kadar inandırıcı? Türkiye’nin NATO üyesi olmasına rağmen, üye olmayan bir ülkeden, bu sistemi alması doğru bir karar mıydı? Bundan sonra ne olacak, Türkiye S-400’leri aktive edebilir mi? S-400’leri başka bir ülkeye satmak ne kadar mümkün? İşte tüm bunları Ortadoğu Uzmanı ve Korkusuz Gazetesi Yazarı Hüsnü Mahalli ile konuştuk.