Antarktika'dan getirilen bitki türleri Niğde’de koruma altında

  • 4 yıl önce
Bitkilerden görüntü
-Detaylar
-Hoca ile röportaj

( NİĞDE ) NİĞDE

- Antarktika’dan getirilen bitkiler Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinde örneklendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, İstanbul Teknik Üniversitesi Kutup Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi koordinesinde gerçekleşen 3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi ekibinde yer alan Prof. Dr. Sedat Serçe, Antarktika'daki bitki türlerini örnekledi. Yüzde 99’unun buzullarla çevrili olduğu, dünyanın en kurak yeri olan Antarktika’da sadece iki tür bitki zor koşullara rağmen yaşam buluyor. Kıtanın 7 değişik bölgesinden örneklenen ve Niğde'de koruma altına alınan bu bitki türleri, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi laboratuarlarında inceleniyor, çoğaltılıyor ve Türkiye'deki yakın türleriyle ilgili çalışma yapılmasına imkan sağlıyor. Zor koşullara karşı dayanıklılığının bilimsel olarak incelendiği Antarktik saç çimi ve Antarktik inci çayından elde edilecek verilerle, Türkiye’de bulunan bitki türlerinin de zor koşullara karşı daha dayanıklı hale getirilmesi hedefleniyor. Seferdeki görevinin Antarktika'daki bitki türlerini örneklemek olduğunu belirten Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Serçe, ‘’ 3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi kapsamında örneklediğimiz bitkilerin hem tohum hem bitki hem de normal doku şeklinde getirdik ve şuanda üniversitemizde bunları koruma altında muhafaza ediyoruz. Örneklerimiz gerçekten çok kıymetli çünkü Antarktika çok geniş bir kıta ve Türkiye’nin yaklaşık 17 kat büyüklüğünde fakat bunun yüzde 99’u buzlarla çevrili. Sadece Antarktika yarımadası dediğimiz Güney Amerika’ya uzanan bölmede bazen yaz aylarında karla kaplı olamayan alanlar oluyor. Bitki popülasyonunu da oradaki koşullar her ne kadar ekstremde olsa karla kaplı olmayan bu alanlarda yaşayabiliyorlar. Biz bitki popülasyonlarının bulunduğu bu büyük bölgeyi örnekleme imkanımız oldu. Zaten tüm Antarktika’da sadece iki bitki var biz her iki bitki türünü de Antarktika’nın bitkilerinin bulunduğu alanın 7 değişik bölgesinden örnekleyerek ülkemize getirmiş olduk‘’dedi.
Bitkilerin genom büyüklüklerinin tespiti, Anadolu’da bulunan yakın türleri ile farklılıklarının ortaya konulmasının amaçlandığı çalışmada bitkilerin genel yapılarının, Anadolu’da bulunan akrabalarıyla ne kadar benzer ne kadar farklı olduğunu tespit etmek hedefleniyor. Serçe ; ‘’ Bulmayı ümit ettiğimiz şey bu bitkilerin nasıl olup da, Antarktika gibi çok ekstrem koşullarda hayatlarını sürdürebildikleri. Öncelikle sıcaklık çok düşük sıcaklıklara kadar gerileyebiliyor, gün uzunluğu çok büyük bir şekilde değişim gösteriyor Antarktik çemberin içinde 24 saat gece 24 saat gün uzunluğu olduğu oluyor. Başka bir konuda bu bitkilerin sürekli tuzlu su, denize çok yakın yaşadıkları için sürekli denizden gelen tuz stresine de maruz kalıyorlar. Kısacık bir alanda sıcaklık, gün uzunluğu, tuz stresi ona bağlı olarak kuraklık gibi önemli stres koşullarıyla karşı karşıya kalıyorlar ama bu her iki bitki türleri de o kıtada yaşamlarını sürdürebiliyorlar. Biz bunun nedenlerini araştırmak istiyoruz’’ dedi.
Amaçlarının tarımsal üretimin en önemli sorunu olan, bitkileri stres koşullarına daha dayanıklı hale getirmek olduğunu da belirten Serçe ; ‘’Tarımsal üretimin en önemli sorunlarından birisi biyotik ve abiyotik stres koşulları. Küresel ısınma yüzünden gelecek 50 yılda 2 derece yükselebilir sıcaklık diyoruz oysa Antarktika’da ki koşulları düşünürsek çok daha fazla ekstrem koşullar görüyoruz. Şimdi bu bitkiler sahip olduğu mekanizmalarla bu stres koşullarına dayanıklılık gösterebildiklerine göre acaba bu mekanizmalar nasıl çalışıyor ki bu bitkiler orada dayanıklı olabiliyor diye temel bilimsel araştırmalar yapmayı hedefliyoruz. Bu çim bitkisinin yakın akrabaları ülkemizde de var ama onlar bu kadar dayanıklı değiller. Mekanizma olarak bu çim bitkisi ile ülkemizdeki ne bakımdan farklılık gösteriyor bu farklılıkları tespit edebilirsek buradan bilgi üretme şansımız oluyor. Bu bilgiyle de bu mekanizmayı manipüle edip kendi kültür bitkilerimizi dayanıklı hale getirebiliriz diye ümit ediyoruz’’ dedi.


http://beyazgazete.com/video/webtv/yasam-11/antarktika-dan-getirilen-bitki-turleri-nigde-de-koruma-altinda-807671.html