Ahmet Şık: Pelikan çetesine değil, geç de olsa konuşmaya başlayan devrik yöneticilerinize kulak verin
- 5 yıl önce
Meclis Genel Kurulu'nda dün başlayan 2020 yılı bütçe görüşmelerinde HDP adına söz alan İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki karşılıklı 'yolsuzluk' ithamlarına gönderme yaparak 'Pelikan çetesine ve istihdam ettikleri trollere değil, geç de olsa konuşmaya başlayan devrik yöneticilerinize kulak verin ki sıra size geldiğinde etrafınızda sesini çıkaracak olanlar bulunsun" dedi.
TBMM, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçeleri görüşmelerinde söz alan Ahmet Şık “Hukuku şeklen bile koruma gerekliliği duymayanlar, itiraz eden herkesi sindirmek için bu soygun düzeninin zulmünü her seferinde gözümüze sokuyorlar” diye konuştu.
Kadın cinayetlerini, Roboski'yi, intihar olaylarını, ölen madencileri, HDP'li tutuklu siyasetçileri ve gazeteci yazar Ahmet Altan'ı hatırlatan Şık, “Bir insanın haysiyetli olup olmadığı menfaatleri ile prensipleri arasında tercih yapmak zorunda kaldığında anlaşılır. Dolayısıyla insanın ne olup olmadığı ya da ne olup olmayacağı, yaptığı ya da yapmadığı tercihlerinin toplamından ibaret. Bir yanda hak, adalet, eşitlik, özgürlük, barış, hukuk ve demokrasi öte yanda savaşla beslenen bir zulüm ve soygun düzeni. Herkes kendi seçimini yaptı, yapıyor. Nasıl ve neye sahip olarak yaşadığımızı ya da yaşayacağımızı belirleyen bu tercihlerimiz olacak. Karar sizin” diye konuştu.
TBMM, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçeleri görüşmelerinde söz alan Ahmet Şık “Hukuku şeklen bile koruma gerekliliği duymayanlar, itiraz eden herkesi sindirmek için bu soygun düzeninin zulmünü her seferinde gözümüze sokuyorlar” diye konuştu.
Kadın cinayetlerini, Roboski'yi, intihar olaylarını, ölen madencileri, HDP'li tutuklu siyasetçileri ve gazeteci yazar Ahmet Altan'ı hatırlatan Şık, “Bir insanın haysiyetli olup olmadığı menfaatleri ile prensipleri arasında tercih yapmak zorunda kaldığında anlaşılır. Dolayısıyla insanın ne olup olmadığı ya da ne olup olmayacağı, yaptığı ya da yapmadığı tercihlerinin toplamından ibaret. Bir yanda hak, adalet, eşitlik, özgürlük, barış, hukuk ve demokrasi öte yanda savaşla beslenen bir zulüm ve soygun düzeni. Herkes kendi seçimini yaptı, yapıyor. Nasıl ve neye sahip olarak yaşadığımızı ya da yaşayacağımızı belirleyen bu tercihlerimiz olacak. Karar sizin” diye konuştu.