Cennette kin ve nefret insanlardan çekip alınmıştır.

  • 11 yıl önce
ADNAN OKTAR: Cennette olacak güzelliklerden bir tanesine ne diyor Allah 43. ayette, şeytan’dan Allah’a sığınırım, “Biz onların göğüslerinde kinden ne varsa çekip aldık” diyor Allah. Kin yok, kini bilmiyor. Ne güzel kinlenemiyor. Hiçbir şey onu etkilemiyor kinlenmiyor. Özel verilen bir duygu, imtihan için veriliyor. İmtihan bittiği için, kin de kaldırılıyor, kinin bir anlamı kalmadığı için. Bakın imtihan bitiyor, kin imtihan için verilmiş özel bir durum, özel veriliyor. İmtihanın bittiği an, onun da gerekçesi kalktığı için kaldırılıyor. “Altlarından ırmaklar akar.” Ne kadar seviyor insan akarsuyu. Su olsun da küçük bir su bile olsa. Allah, işte cennete olan iştiyakımızdan geliyor. Bu dünyadaki suya olan sevgimiz cennete olan sevgimizden oluyor. İçgüdü olarak vermiş Allah, suyu seviyoruz. Bir mantığı var mıdır? Durduk yere insan suyu sever mi? Korkabilirdi insan Allah korkutabilirdi. Mesela; suyu gördüğünde kaçardı. Seviyor insan. Bak, şeyhimiz gidiyor, denizin kenarında öyle güzel yeşil gözleriyle, şeyhin şah sultanımız, bakıyor bakıyor denize doymuyor. Hemen her gün gidiyor yine doymuyor. “Altlarından ırmaklar akar. Derler ki: ‘Bizi buna ulaştıran Allah'a hamd olsun.’” Elhamdülillah Ya Rabbi diyorlar hamd olsun sana. “Eğer Allah bize hidayet vermeseydi” Hâdi ismi ile tecelli etmeseydi, “doğruya eremeyecektik.” Allah bizi imansız da yapabilir” diyor, Elhamdülillah imanlı yaptı diyor. “Andolsun, Rabbimiz'in elçileri hak ile geldiler.” Mehdi’ler, Peygamberler, “Hak ile geldiler. Onlara: ‘İşte bu, yaptıklarınıza karşılık olarak mirasçı kılındığınız cennettir’ diye seslenilecek.” Geldiklerinde bakın size vaad etmiştik ya, vaad edilmişti, Allah vaad etmişti işte o cennet bu cennet” diyorlar kapıdan girdiğinde. Bir bakıyor, uçsuz bucaksız, yemyeşil cennet “oh elhamdülillah” diyor, ucu bucağı yok, maşaAllah. 44-“Cennet halkı, ateş halkına (şöyle) seslenecekler: "Bize Rabbimizin vaad ettiğini gerçek buldunuz mu?” Televizyon gibi ekrandan konuşuyorlar. “Onlar da: ‘Evet’ derler. Bundan sonra içlerinden seslenen biri (şöyle) seslenecektir: ‘Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun.’” Bütün deccalleri, firavunları müminler cehennemde görüyorlar. Mümin hiçbir zaman için belanın içine girmez. Mesela; cehennem arazisine giriyor. Ama ne azabını görüyor ne zorluğunu görüyor. Sadece yeri görmesi için Allah getiriyor. Çünkü hep içinde bir uhde kalır. Cehennemi niye görmedim? Çünkü cehennem sürekli belirtilen bir yer. Yerini gördü mü cennetle kıyaslayacağı için çok hoşuna gidiyor. Ama cehennemin içine girmiyorlar, arazisine giriyorlar. 45-"Ki onlar Allah'ın yolundan alıkoyanlar, onda çarpıklık arayanlar ve ahireti tanımayanlardır.” 45. ayet, küfrün vasıflarını söylüyor; “Allah'ın yolundan alıkoyuyor.” Namaz kıldırmıyor, oruç tutturmuyor. “Onda çarpıklık arayanlar.” Yobazlar buraya iyi dikkat etsinler, bu ayete bakın “Allah’ın yolundan alıkoyuyor.” Bakın mesela; namaz kıldırmıyor kadınlara, çarpıklık arıyor din doğru iken, çarpık bir din anlayışı meydana getiriyor. Sapık bir din anlayışı meydana getiriyor. İlaveler, ekler, çıkartmalar yaparak. Yok öyle bir hüküm Kuran’da “Allah böyle dedi” diyor. 46-“İki taraf arasında bir engel ve burçlar (A'raf) üstünde hepsini yüzlerinden tanıyan adamlar vardır.” Cennetle cehennem arasında bir engel var. Bu belki bizim bilmediğimiz bir elektro manyetik bir engel de olabilir. Tahmin etmediğimiz bir boyut engeli olabilir. “Araf üstünde.” Burç deyince, A’raf üstünde mızraklı adamlar geziyor zannediyor. Burçtan kasıt, boyutun içerisindeki melekler olabilir. Boyutun içerisindeki “hepsini yüzlerinden tanıyan adamlar vardır.” Hepsi meleklerin tanıyor yüzünden, mesela kaç milyon insan varsa Allah’ın verdiği akla bak, maşaAllah, hepsini su gibi biliyor. Mesela; Hüseyin oğlu Ahmet ne yaptığını, ne ettiğini onu ondan daha iyi biliyor, gayet güzel tanıyor. Halbuki adam Çin’den gelmiş farz edelim yahut Malezya’nın köyünden gelmiş, gayet güzel tanıyor en ince detaylarına kadar. “Cennete gireceklere: ‘Selam size’ derler” her girene Selam, Selam, Selam, Selam. “Bunlar, henüz girmeyen fakat (girmeyi) şiddetle arzu edip umanlardır.” Bekliyorlar girmek için ama çok şiddetli istiyorlar. 47-“Gözleri cehennem halkından yana çevrilince: ‘Rabbimiz, bizi zalimler topluluğuyla birlikte kılma’ derler.” Yani çok çekiniyorlar “ aman Ya Rabbi” diyorlar. Girecekler cennete ama yine de içlerine bir korku geliyor, “aman Ya Rabbi” diyorlar “bizi bunlarla kılma Ya Rabbi” diyorlar. Uzaktan onlara bakıyorlar ama zaten yerleri belirlenmiş. Belli cennete girecekleri, çünkü nurları va